Geçmişin Gölgesinde Yorumları

Ülkemize gelen göçmenleri ve işledikleri suçları öyle benimsemişiz ki, bir suç işlediklerinde bu bir ayaklanma değil öfke patlaması ya da yoksulluğun beraberinde getirdiği davranış biçimi diyoruz(!) Derek.

Edward Notron'un harika oyunculuğu ve başarılı bir senaryo ile günümüzde neredeyse tüm dünyanın sorunu haline gelmiş olan göçmen sorunu, göçmenlere karşı öfke birikimi ve sonuçları gibi konuları görüyoruz. Derek, nazizm hayranı ve beyaz ırkın üstün olduğunu düşünen/inanan biridir. Öyle aşırıdır ki beyaz hareketin lideri konumundadır. Fakat bu düşüncesinin bir sonucu olarak bir gün arabasını çalmaya kalkan birkaç siyasiyi öldürmesinden sonra hapse düşer. Burada kendisine tek yoldaş olan kişi ise bir başka siyahi olur. Sonuç olarak zamanla düşüncelerinde değişiklikler başlar ve kardeşine nasıl bir örnek olduğunun üzerine düşünür. Hapisten çıkmasının ardından yaptığı ilk iş kardeşini düzeltmektir ama bazı şeyler için biraz geç kalınmıştır.

Filmin, bir nefret hareketinin nasıl doğduğu ve nasıl körüklendiği, kişinin kendi ailesini bile yok sayabileceği çok başarılı işlenmiştir. Sert-gerçekçi bir hapishane sekansından sonra insanı ekrana kilitleyip tutan bir finali vardır. Bu nefreti "polislere neden bu yetkileri veriyoruz peki?" sorusuna verdiği cevap ile oldukça güzel desteklemiştir.

Göçmenlerin bir kamera alıp, polisin sadece öfkesini kustuğu sahneyi kesmesini çekerek kendi güvenlik güçlerine karşı bir harekat başlattığını anlatmak ister ama gerçekten polisin bir öfke patlaması yaşamış olabileceğini kabullenmez. 2 saatin su gibi akıp gittiği bir film.