Herkesin kendinden bir şeyler bulacağı bir film. Uçağı bir hayat hikayeleri sunmuyor bize NBC izleyince heyecana kapılmıyorsunuz hatta fazla sıradan bile görünüyor ama o kare kare sunduğu diyalogsuz sahnelerden sonra Rus edebiyatını andıran cümlelerle desteklenince çok sanatsal bir yapım ortaya çıkıyor. Teşekkürler Nuri Bilge Ceylan
"Biliyor musun bazen sende, bende ve hatta dedemde gördüğüm şeyler bana ahlat ağacını hatırlatıyor. Bilmiyorum. Hepimiz uyumsuzuz, yalnızız, şekilsiziz."
Nefisti. Nuri Bilgi Ceylan, taşrayı beyaz perdeye o kadar iyi yansıtmış ki taşrada yaşamış herhangi bir insanın filmdeki diyaloglarda kendinden ve çevresinden bir şey bulmaması bana imkansız gelmekte. Filmi izleyince insanın içine bir öküz oturuyor. Etkisi sürüyor, geçmiyor. Fazla söze gerek yok Türk sinemasından NBC gibi bir deha çıktığı için ne kadar da şanslıyız. Ustayı hayranlıkla izliyoruz.
psikolojik tespitleri başarılı bir şekilde yansıtan filimleri gerçekten severim. lakin bu filmin tamamen overrated olduğunu düşünüyorum. ruh halleri izleyiciye geçmiyor. seneryo klişe. tatsız.
film betimleyici kitaptan alınmış gibiydi adeta huzur ve hüzün yaşattı bana film türkiyenin gerçekleriyle yüzleştirdi film günlük yaşama yabancı değil aksine şuan ki olduğumuz hayat akranlarımla yaşadığım kader,sokakta,camide karşılaştığım insan profillerini tekrardan gösterdi, bu kader beni hüzünlendirdi fakat tanıdık profiller doğal güzellikler gerçek türk insanların yaşantısı bana huzur kaynağı oldu gerçekten çok güzel çekilmiş bir filmdi konusuda öyle güzeldi fakat durgun ve gereksiz uzatmalar vardı gibi geldi filmde bunlar haricinde çok beğendim
Bu filmle birlikte 3000 yıldır en sevdiğim filmi olan Kasaba 2.ciliğe düşmüştür. Hatta öyle ki türk sinemasında izlediğim en iyi film diyebilirim. Nuri Bilge Ceylan’ın bir dergide verdiği demeçe göre de aslında bu hepimizin hayatındaki sıkışıklığı ve olmamışlığı anlatan hikaye Nuri Bilge’nin ailecek tatile gittiği, çocukluğunun geçtiği yerlerde yaşamaya devam eden akrabasının eşi olan aykırı bir öğretmen üzerinden kurgulanmış. Filmi gerçekte de bir iki kitabı olan bu öğretmenin oğlu ile birlikte senaryolaştırıp çatısını oluşturmuşlar.
Uzun zamandır bir film beni bu kadar sarsmamıştı. Hatta yıllar önce Dogville’in sonu nasıl tokat gibi suratıma indiyse bu film de bende aynı etkiyi yaratmıştır. Karakterler, müzikler, o küçük insanların kullandığı büyük büyük ağdalı sözler, havanda su döver gibi sorguladıkları ve aslında hiçbir yere varamadıkları kavramlar..Her şey ama her şey bu kadar cuk olabilir. Kış Uykusu’ndan bu yana Çehov’dan birebir aşırdığı hikayelerden ötürü her ne kadar kendis... Devamı
Bu filmle birlikte 3000 yıldır en sevdiğim filmi olan Kasaba 2.ciliğe düşmüştür. Hatta öyle ki türk sinemasında izlediğim en iyi film diyebilirim. Nuri Bilge Ceylan’ın bir dergide verdiği demeçe göre de aslında bu hepimizin hayatındaki sıkışıklığı ve olmamışlığı anlatan hikaye Nuri Bilge’nin ailecek tatile gittiği, çocukluğunun geçtiği yerlerde yaşamaya devam eden akrabasının eşi olan aykırı bir öğretmen üzerinden kurgulanmış. Filmi gerçekte de bir iki kitabı olan bu öğretmenin oğlu ile birlikte senaryolaştırıp çatısını oluşturmuşlar.
Uzun zamandır bir film beni bu kadar sarsmamıştı. Hatta yıllar önce Dogville’in sonu nasıl tokat gibi suratıma indiyse bu film de bende aynı etkiyi yaratmıştır. Karakterler, müzikler, o küçük insanların kullandığı büyük büyük ağdalı sözler, havanda su döver gibi sorguladıkları ve aslında hiçbir yere varamadıkları kavramlar..Her şey ama her şey bu kadar cuk olabilir. Kış Uykusu’ndan bu yana Çehov’dan birebir aşırdığı hikayelerden ötürü her ne kadar kendisine kendi çapımda kızgın olsam da:) bu film her şeyi telafi eder.
’Yoksulluğunda postmodern bir ambiyans hissediyorum Nevzat Abi.’
’Hepimiz bir bardak suda çalkalanıp duruyoruz işte. Kader diyelim, böyle yazılmış diyelim, geçelim.’
film betimleyici kitaptan alınmış gibiydi adeta huzur ve hüzün yaşattı bana film türkiyenin gerçekleriyle yüzleştirdi film günlük yaşama yabancı değil aksine şuan ki olduğumuz hayat akranlarımla yaşadığım kader,sokakta,camide karşılaştığım insan profillerini tekrardan gösterdi, bu kader beni hüzünlendirdi fakat tanıdık profiller doğal güzellikler gerçek türk insanların yaşantısı bana huzur kaynağı oldu gerçekten çok güzel çekilmiş bir filmdi konusuda öyle güzeldi fakat durgun ve gereksiz uzatmalar vardı gibi geldi filmde bunlar haricinde çok beğendim
Aşağıdaki kareler Metin Ersksan’ın "Kuyu" ve Nuri Bilge Ceylan’ın "Ahlat Ağacı" filmlerinden alıntıdır. Spoiler kısmında iki filmden de spoiler vardır:
Kuyu filmi Fatma’nın intiharı ile sonlanır. Ahlat Ağacı’nın finalinde ise Sinan karakteri, fiili olarak intihar etmiş olmasa da bütün ideallerinden, hayallerinden vazgeçer ve kuyunun peşine düşer. 3 saat boyunca izlediğimiz Sinan artık yoktur. Her ne kadar biyolojik olarak hayatta olsa da, o Sinan ölmüştür. Bu sahne, Ahlat Ağacı’nın en sevdiğim sahnelerinden birisidir.
Muazzamdı. Nuri Bilgi Ceylan, taşrayı beyaz perdeye o kadar iyi yansıtmış ki taşrada yaşamış herhangi bir insanın filmdeki diyaloglarda kendinden ve çevresinden bir şey bulmaması bana imkansız gelmekte. filmdeki olası iki intihar sahnesi çok vurucuydu. Sinan’ın kitabını yayımlattıktan sonra annesinin bir gün bir şeyler başaracağını biliyordum, herkes senin hakkında olumsuz şeyler söyledi demesi ile birlikte Sinan’ın kendini ve babasını sorguladığını düşüyorum. Öyle ki Sinan babası hakkında sürekli olarak olumsuz yorumlarla karşılaşmaktaydı. Aralarındaki organik bağın varlığı seyiriciye net bir şekilde hissettirilmiş. Televizyonda izlenilen Yılmaz Güney film replikleri de cabası. Tıpkı İdris’e söyleniyormuş gibi. Üzerine pek çok şey söylenir pek çok şey yazılır bu film için. Etkisi de uzun süre silinmez.
Böyle bir şaheser için bana yorum yazmak düşer mi bilmiyorum ama yine de yazmak geldi içimden. Üstadın bana göre ustalık eseri , her filminden sonra biraz daha üzerine ekleyerek ilmek ilmek işlediği görsel anlatım ve yüzünüze tokat gibi vuran gerçek diyaloglar var. Üzerine bir de bu filmin kamera arkasını izlerseniz ustanın bize ne anlatmak istediğini daha net göreceksiniz. Hiç bir saniyesinde sıkılmadan izleyebileceğiniz bir yapıt . Umarım en kısa zamanda yeni bir eserle karşımıza çıkar ve ödüle doymaz kendileri.
@menngu
9 ay önce
8 / 10
@spinsteinhawton
1 yıl önce
9 / 10
Nefisti. Nuri Bilgi Ceylan, taşrayı beyaz perdeye o kadar iyi yansıtmış ki taşrada yaşamış herhangi bir insanın filmdeki diyaloglarda kendinden ve çevresinden bir şey bulmaması bana imkansız gelmekte. Filmi izleyince insanın içine bir öküz oturuyor. Etkisi sürüyor, geçmiyor. Fazla söze gerek yok Türk sinemasından NBC gibi bir deha çıktığı için ne kadar da şanslıyız. Ustayı hayranlıkla izliyoruz.
@kerimonay
1 yıl önce
@hikmetelli
2 yıl önce
@professor
3 yıl önce
@zett
3 yıl önce
10 / 10
Hatta öyle ki türk sinemasında izlediğim en iyi film diyebilirim. Nuri Bilge Ceylan’ın bir dergide verdiği demeçe göre de aslında bu hepimizin hayatındaki sıkışıklığı ve olmamışlığı anlatan hikaye Nuri Bilge’nin ailecek tatile gittiği, çocukluğunun geçtiği yerlerde yaşamaya devam eden akrabasının eşi olan aykırı bir öğretmen üzerinden kurgulanmış. Filmi gerçekte de bir iki kitabı olan bu öğretmenin oğlu ile birlikte senaryolaştırıp çatısını oluşturmuşlar.
Uzun zamandır bir film beni bu kadar sarsmamıştı. Hatta yıllar önce Dogville’in sonu nasıl tokat gibi suratıma indiyse bu film de bende aynı etkiyi yaratmıştır. Karakterler, müzikler, o küçük insanların kullandığı büyük büyük ağdalı sözler, havanda su döver gibi sorguladıkları ve aslında hiçbir yere varamadıkları kavramlar..Her şey ama her şey bu kadar cuk olabilir. Kış Uykusu’ndan bu yana Çehov’dan birebir aşırdığı hikayelerden ötürü her ne kadar kendis ... Devamı
Hatta öyle ki türk sinemasında izlediğim en iyi film diyebilirim. Nuri Bilge Ceylan’ın bir dergide verdiği demeçe göre de aslında bu hepimizin hayatındaki sıkışıklığı ve olmamışlığı anlatan hikaye Nuri Bilge’nin ailecek tatile gittiği, çocukluğunun geçtiği yerlerde yaşamaya devam eden akrabasının eşi olan aykırı bir öğretmen üzerinden kurgulanmış. Filmi gerçekte de bir iki kitabı olan bu öğretmenin oğlu ile birlikte senaryolaştırıp çatısını oluşturmuşlar.
Uzun zamandır bir film beni bu kadar sarsmamıştı. Hatta yıllar önce Dogville’in sonu nasıl tokat gibi suratıma indiyse bu film de bende aynı etkiyi yaratmıştır. Karakterler, müzikler, o küçük insanların kullandığı büyük büyük ağdalı sözler, havanda su döver gibi sorguladıkları ve aslında hiçbir yere varamadıkları kavramlar..Her şey ama her şey bu kadar cuk olabilir. Kış Uykusu’ndan bu yana Çehov’dan birebir aşırdığı hikayelerden ötürü her ne kadar kendisine kendi çapımda kızgın olsam da:) bu film her şeyi telafi eder.
’Yoksulluğunda postmodern bir ambiyans hissediyorum Nevzat Abi.’
’Hepimiz bir bardak suda çalkalanıp duruyoruz işte. Kader diyelim, böyle yazılmış diyelim, geçelim.’
@1boogeymanalp1
3 yıl önce
8.5 / 10
@burak_senel
3 yıl önce
https://hizliresim.com/1xjv42
https://hizliresim.com/VCvzhD
https://hizliresim.com/Hzx13S
https://hizliresim.com/inGNUC
Kuyu filmi Fatma’nın intiharı ile sonlanır. Ahlat Ağacı’nın finalinde ise Sinan karakteri, fiili olarak intihar etmiş olmasa da bütün ideallerinden, hayallerinden vazgeçer ve kuyunun peşine düşer. 3 saat boyunca izlediğimiz Sinan artık yoktur. Her ne kadar biyolojik olarak hayatta olsa da, o Sinan ölmüştür. Bu sahne, Ahlat Ağacı’nın en sevdiğim sahnelerinden birisidir.
@normajeane
3 yıl önce
9 / 10
@yagizerkal
4 yıl önce
9.7 / 10