The Act of Killing Yorumları

The Act of Killing filmi detayları

@positivist

1 yıl önce

Şiddetin doğasını gösteren belgesellerin en iyisi olabilir. Seçilen ülke, dönem, kişiler hepsi çok vurucu. Üçüncü dünya ülkeleri ve kolonyal ülkelerin hepsinde uygulanan bir politika ile başlıyor belgesel. Batının darbeyle iç siyasete müdahalesi ve dindarlara komünistleri öldürtmesi. Darbeyle gelen devletin maşası mafya da siyaseti yerine getiriyor. Filmde serüvenini anlatan da bir paramiliter olan Anwar Congo.
Anwar Congo yaptıklarını eğlenerek anlatmaya başlıyor. İçinde yer aldığı cinayetler, bunlara getirdiği yeni formlar, ülkede geldiği konum. İçinde yer aldığı paramiliter örgüt dindar. Belgeselde bir toplantılarını gösteriyor. Örgütün önde gelenleri etraftaki kadınlar için belden aşağı birçok şey anlatıyor. Sahne geçişinden hemen sonra aynı masada ellerini açıp dua ederken görülüyorlar. Dindarların birlik olma hissini ve motivasyonlarını açıkça gösteriyordu.
Belgesel devam ettikçe Anwar Congo da yaptıklarının farkına varmaya başlıyor. Belgesel için bir senaryo diyen olsa da ps
... Devamı
Şiddetin doğasını gösteren belgesellerin en iyisi olabilir. Seçilen ülke, dönem, kişiler hepsi çok vurucu. Üçüncü dünya ülkeleri ve kolonyal ülkelerin hepsinde uygulanan bir politika ile başlıyor belgesel. Batının darbeyle iç siyasete müdahalesi ve dindarlara komünistleri öldürtmesi. Darbeyle gelen devletin maşası mafya da siyaseti yerine getiriyor. Filmde serüvenini anlatan da bir paramiliter olan Anwar Congo.
Anwar Congo yaptıklarını eğlenerek anlatmaya başlıyor. İçinde yer aldığı cinayetler, bunlara getirdiği yeni formlar, ülkede geldiği konum. İçinde yer aldığı paramiliter örgüt dindar. Belgeselde bir toplantılarını gösteriyor. Örgütün önde gelenleri etraftaki kadınlar için belden aşağı birçok şey anlatıyor. Sahne geçişinden hemen sonra aynı masada ellerini açıp dua ederken görülüyorlar. Dindarların birlik olma hissini ve motivasyonlarını açıkça gösteriyordu.
Belgesel devam ettikçe Anwar Congo da yaptıklarının farkına varmaya başlıyor. Belgesel için bir senaryo diyen olsa da psikolojik dönüşüm yaşadığını düşünüyorum. Katliamlar, cinayetler filmlerde gösterildiği gibi sosyopati ya da delilik ürünü değil. Büyük bir çoğunluğu kitlelerin nasıl kötülüğe motive olduğuyla ilgili. Zimbardo, Asch, Milgram gibi birçok psikolog kötülüğün kitleselliğini gösteren deneyler yaptı. Anwar o deneylerin sonucu gibiydi. Devletin gazladığı komünistler kötüdür propagandasıyla nasıl kötülüklere imza attığını ancak seneler sonra kendisini kayıttan izlerken fark etti. Çünkü toplu halde ve bir görev olarak yapılan kötülüklerin üzerine düşünülmez. Stanford hapishane deneyinde bir haftada kendi arkadaşlarına işkenceden hallice cezalar verecek psikolojiye gelen öğrenciler vardı. Bu yüzden Anwar’ın belgeselin başında ve sonunda aynı yerde aynı hissetmemesinin nedeni görevin ağırlığını ve kötülüğünü yeni fark etmesiydi.
Belgesel çok fazla şey anlatıyor. Onlarca sosyolojik, psikolojik teorilerle açıklanacak sahne vardı.

@dead_blue

2 yıl önce

İnsan hesabını vermeyeceğini bilsin neler yapabiliyor açın görün. Hatta yapabildiklerini kahramancasına nasıl anlatıyor. Ufacık dahi vicdan kırıntısı olmaz mı? Olmuyormuş demek ki. İnsan olmaktan utandırır öyle bir şey.

@mgkgunay

4 yıl önce

Bu film bana ülkemizdeki faili meçhul cinayetleri ve katliamları; o pis işleri yapanlara hayranlıkla bakan ve yeri geldiğinde üç maymunu oynayan iğrenç insanları hatırlattı. Kötülük her yerde.

@fishguts

9 yıl önce

8.5 / 10

"Öldürmek yasaktır, dolayısıyla tüm katiller cezalandırılır; tabii kitle halinde ve trampet sesleri eşliğinde öldürmedikleri sürece." sözüyle başlıyor belgesel ve siz yaşanılan bu insanlık suçuna katillerin gözünden tanık oluyorsunuz. Anwar ve arkadaşlarının aldığı canları anlatırken ya da canlandırırken bu kadar soğukkanlı tavrı ise şaşırtmıyor çünkü yaptığı darbeyi, acıları, aldığı canları yıllar sonra vicdanı sızlamadan sanki bir fıkraymış gibi anlatan biri vardı bir zamanlar bizim ülkemizde de netekim.

Belgeselde tek şaşırtan ve inandırıcılıktan uzak olan sahne ise, sonlara doğru Anwar'ın insanları vahşice öldürdüğü terasta (keyifli bir şekilde kendine özgü dansını yaptığını da gördük başlarda), akıtmaya başladığı timsah gözyaşları ve kusma tiyatrosuydu. Belgesel boyunca var olan tiksinme hissi bu sahnede acımaya dönüşmedi.

@aliceliddell

9 yıl önce

Mutlaka izlenmeli ve arkasından yönetmenin şu röportajı okunmalı:

http://guernica.tv/hepimiz-yamyamlarin-ziyafetinde-misafiriz/

@mickey3d

12 yıl önce

9 / 10

İf kapsamında izledim filmi. İlk dakikasından son dakikasına kadar etkisi altına alan bir film. Üzerine bir kaç gün de ara ara aklıma geldi ve düşündürdü tekrar. 1965 yılında Endonezya'da askeri darbe sırasında milyonlarca insanı katleden paramiliter örgütü anlatıyor. Bir yandan bu örgütün oluşumunu ve o zamanlardaki olayları bizlere bizzat örgütün en etkili isimleri anlatırken bir yandan da yine aynı isimlerin o zamanları anlatan kendi filmlerinden parçalar görüyoruz. Bu filmin en ilgi çekici noktası ise bütün bunları yapan insaların düşünce yapılarını tamamen gözler önüne sermesiydi bence. Tavsiye ediyorum, iyi seyirler...
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL