... Devamı Suriye. Savaş. Şiddet. Yıkıntıların ardında, binlerce Suriyelinin yaşadığı bir hüzün ve korku anı var: Kendi evlerini terk etmek durumunda kaldıkları o sonsuz an. Ya kuşatma altındaki kentlerini henüz terk etmemiş, ya Suriyenin başka bir yerine kaçmış, ya da Lübnanda mülteci olarak bekleyen insanlarla tanışıyoruz. Sürekli bir güvensizlik hissi, köksüzlük, rüzgarda titreyen bir yapraktan farksız olduğunu bilmenin insanı yıpratan ağırlığı. Ortaya sorular düşüyor: Giderken yanında ne götürürsün? Geride bıraktıklarını nereye saklarsın? Giderken kimsindir artık sen? Kimin kendine ait bir alana sahip olma hakkı vardır? Evini terk ettiğinde gücün nereye gider? Gitmek için hazır olmak mümkün müdür? Tekrar yerleşmek mümkün müdür? Bavul yapma, eşyaları kutulara yerleştirme, en sevilen eşyalar, eski fotoğraflar ve kapalı perdeler kalıcı bir acının içindeki yerlerini alıyor.