Bir Zamanlar Anadolu'da Yorumları

Bir Zamanlar Anadolu'da filmi detayları

@erdemtekin

4 yıl önce

Bu filmi bu kadar iyi yapan ne biri bana anlatsın. Evet, bir şeyler çok güzel ama ne? Lütfen... :D

@ecegurbuz

3 yıl önce

yorumunuz sinemaya hakaret resmen.

@ganimeunsal

4 yıl önce

8.2 / 10

Görünmez bir kamera, tüm olan biteni kaydetmiş gibi doğal ve çarpıcı

"şimdi sıkılırsın edersin de, bir gün gelir belki burada yaşadığın şeyler hoşuna bile gidebilir. çoluk çocuk sahibi olunca anlatacağın bir hikayen olur, fena mı?
bir zamanlar anadolu’da dersin"
A

@asimgunaydin

4 yıl önce

8.4 / 10

Sinema sanatından,kameradan,kurgudan,senaryodan vs anlamayan sinema izleyicisi biri sonradan eleştirmek için değil sadece film tutkusuyla izlediği bir film hakkında yorum yaparsa ne olur? Kanımca bu filme dair en gerçekçi değerlendirmeyi yapmış olur.Zira çok defa şahit oldum ki ne yönetmenin şöhretini,ne filmin prodüksiyonu,ne oyuncuları,ne sinema tekniklerini bilen birileriyle seyrettiğimiz çoğu film eğer onların beğenisini almışsa sonrasında hep büyük filmler olarak karşıma çıkmıştır.Bir misal olarak Babam ve Oğlum bizden,Children of Men dışarıdan verebilirim.Children of Men'deki araba sahnesini hepsi neden olduğunu izah edemeden çok beğenmişler;ben ise önceden kurgusuz çekilen oldukça uzun sahnenin zor ama etkileyeci,farklı bir teknik içerdiğinden öyle olduğunu ifade etmiştim.Babam ve Oğul'da en katı arkadaşımı bile ağlatan dramatik yapı , güçlü senaryo ve başarılı oyunculuklar tüm film eleştirmenlerinin üstünde bir yorumdur kanımca.Bu bağlamda Bir Zamanlar Anadolu'da filmi için en
... Devamı
Sinema sanatından,kameradan,kurgudan,senaryodan vs anlamayan sinema izleyicisi biri sonradan eleştirmek için değil sadece film tutkusuyla izlediği bir film hakkında yorum yaparsa ne olur? Kanımca bu filme dair en gerçekçi değerlendirmeyi yapmış olur.Zira çok defa şahit oldum ki ne yönetmenin şöhretini,ne filmin prodüksiyonu,ne oyuncuları,ne sinema tekniklerini bilen birileriyle seyrettiğimiz çoğu film eğer onların beğenisini almışsa sonrasında hep büyük filmler olarak karşıma çıkmıştır.Bir misal olarak Babam ve Oğlum bizden,Children of Men dışarıdan verebilirim.Children of Men'deki araba sahnesini hepsi neden olduğunu izah edemeden çok beğenmişler;ben ise önceden kurgusuz çekilen oldukça uzun sahnenin zor ama etkileyeci,farklı bir teknik içerdiğinden öyle olduğunu ifade etmiştim.Babam ve Oğul'da en katı arkadaşımı bile ağlatan dramatik yapı , güçlü senaryo ve başarılı oyunculuklar tüm film eleştirmenlerinin üstünde bir yorumdur kanımca.Bu bağlamda Bir Zamanlar Anadolu'da filmi için en büyük handikap kazandığı ödüller,yükselen değer/ başarılı bir yönetmen,yüksek medya desteği gibi yan unsurlardan bağımsız bir değerlendirmeye tutulmaması olabilir.Sonuçta bunlardan bağımsız bakarak diyorum ki bir baş yapıt ,bir şaheser değil ama çok iyi bir film olmuş.(Doktor Cemal) Muhammet Uzuner'in yıldızlaştığı bir film olarak oyunculuklara alkış tutuyor Nuri Bilge Ceylan'ın ileride yapacağı çok daha iyi filmlerle bu filminin sıradan bir film olarak anılmasını umut ediyorum.
M

@mg28

5 yıl önce

8.5 / 10

Yeni izlemiş olmam tam bir şaçmalık,izlemek için daha fazla geç kalınmaması gereken yapımlardan

@asevilk

5 yıl önce

8.6 / 10

Nuri Bilge Ceylan müthiş bir gözlemci. Türk halkını çok iyi gözlemlemiş, kimin nerde ne şekilde tepki verebileceğini sinema sahnesine mükemmel şekilde yansıtıp seyiriciye de bunu hissettiren bir yönetmen.

Ben hiçbir köy muhtarının, ilçenin ileri gelenlerinin de içinde yer aldığı, evindeki yer sofrasında bulunmadım. Ancak şunu söylemeliyim ki filmde bu sahneyi izlerken evet ancak bu şekilde olabilir o ortam dedim.

Bu sahne Bir Zamanlar Anadoluda filminin kültleşmiş sahnesi, ki bu noktada Ercan Kesalın oyunculuğunun altını çizmekte de fayda var, ancak Nuri Bilge Ceylan bunu her filminde yapıyor. İliğinize kadar o gerçekliği hissettiriyor. Bu gerçekçiliğin yanı sıra o dakikalarca izlenecek fotoğraf karesi minvalindeki görüntülerle filmlerini izlemek bir duygusal şölen halini alıyor. Türk sineması adına Nuri Bilge Ceylan iyi kidir.

@godot

5 yıl önce

8.5 / 10

bir bilgi verelim. bu filmde doktorun giydiği kıyafetlerin aynılarını kış uykusu filminde Aydın giymiştir.

@rorschachv1

6 yıl önce

9 / 10

Nuri Bilge Ceylan'ın mükemmel bir filmi daha, karakterlerin iç dünyasını ustaca bizlere gösterebilen nadir yönetmenlerden. Seyirciye gösterirken de daha çok filmin çekildiği alanlardan yararlanması onu diğer yönetmenlerden ayrı bir yerde tutuyor ki Bir Zamanlar Anadolu'da filminde de bunu görebilirsiniz. Sanatsal filmlere ilgisi olanlara tavsiye ederim, 9/10.
R

@rectangularr

7 yıl önce

Yine yıllar geçecek

Ve geride benden bir iz kalmayacak

Yorgun ruhumu

Karanlık ve soğuk kuşatacak.

Filmde, neredeyse hiç kadın karakter yok gibi görünmesine rağmen kadınların aslında erkeklerin her anına nasıl nüfuz edebildiğini, onlarsız pek de bir şey başaramadıklarını ve fakat onları çevremize göstermekten utandıklarını, onlarla konuşurken sıkıldıklarını, onlarla ilgili gerçekleri açık edemediklerini, etmek istemediklerini öne çıkarılmış.

Örneğin; muhtarın evinde yemek yenilirken o yemeği hazırlayan, o kalabalığa gece vakti sunan kadındır. Kimse görmez o esnada ilk etapta, biz izleyiciler dahil. Bu noktada, kadın o çevredeki insanların düşüncesine göre ikinci plana atılmış görünüyor. Ama gelgelelim sofrada olan ve aslında belki oradaki en değersiz (!) görünen erkeğin ve kadına göre "herhangi" bir erkeğin, belki hiç önem verilmemesi gereken birinin kola isteğini, uzakta da olsa duyuyor ve onun bu belki özgür olarak geçireceği son vakitlerindeki son isteğini gece yarısı usulca kar
... Devamı
Yine yıllar geçecek

Ve geride benden bir iz kalmayacak

Yorgun ruhumu

Karanlık ve soğuk kuşatacak.

Filmde, neredeyse hiç kadın karakter yok gibi görünmesine rağmen kadınların aslında erkeklerin her anına nasıl nüfuz edebildiğini, onlarsız pek de bir şey başaramadıklarını ve fakat onları çevremize göstermekten utandıklarını, onlarla konuşurken sıkıldıklarını, onlarla ilgili gerçekleri açık edemediklerini, etmek istemediklerini öne çıkarılmış.

Örneğin; muhtarın evinde yemek yenilirken o yemeği hazırlayan, o kalabalığa gece vakti sunan kadındır. Kimse görmez o esnada ilk etapta, biz izleyiciler dahil. Bu noktada, kadın o çevredeki insanların düşüncesine göre ikinci plana atılmış görünüyor. Ama gelgelelim sofrada olan ve aslında belki oradaki en değersiz (!) görünen erkeğin ve kadına göre "herhangi" bir erkeğin, belki hiç önem verilmemesi gereken birinin kola isteğini, uzakta da olsa duyuyor ve onun bu belki özgür olarak geçireceği son vakitlerindeki son isteğini gece yarısı usulca karşılıyor. Bunu yaparken diğer yorgun, üşümüş, çökmüş, bezmiş tüm erkeklere o saf güzelliğiyle çay sunarak, hatta sadece varlığıyla onların içini ısıtmayı başarıyor. O kadar geri plana atılmasına karşın, bunları başaran yine kadın deniliyor filmde neredeyse hiç gösterilmeyerek yapılıyor bu üstelik.

Ve bunun yanında Savcı Nusret’in karısının ölümüyle ilgili gerçeği yavaş yavaş öğrenmesi, çözmesi ile söylediği laf şu; "kadınlar ne kadar acımasız olabiliyor." hatta önce karım diye kaçırıveriyor ağzından; ama o kişinin karısı olduğu gerçeğini, aslında bence doktor tarafından anlaşılmış olsa dahi, açıklayamıyor. Ve karısının ölmesinin büyük ihtimalle tek sebebi kendisi, kendi yaptığı hata olmasına rağmen yine kendi gururuna yediremiyor ve ölen karısını suçlayabiliyor kendini öldürmesinden ötürü. Bu noktada konuyu kendi açısından çözüme kavuşturduğu bölümlerde son bölümlerde savcının durup durup doktora bakarak gülmesi, bence; "olaya bak, ben savcıyım, benim gibi üst düzey birisi burnunun dibindeki böylesi basit çözümü olan bir olayı çözemiyor ve doktorun iki kelamı ile gerçekler açığa çıkıyor." diye düşünmesinden kaynaklanıyor.

Ayrıca bazlama yapan teyzemizden tok olmasına rağmen alan Arap Ali karakteri de mesela kendi karısının köyünü beğenmiyor ama oradaki kadınlar sayesinde karnını doyurabiliyor. Yoksa sadece ağaçtan topladığı elmayla ve topraktan çaldığı kavunla ayakta durabilir. Kaldı ki o kavunları bagajındaki ölünün dibine bile koyabiliyor kendisi.

Naci’nin her şeyi biliyor tavırlarına rağmen telefon melodisinin "love story" film müziği olması ve telefondayken, diğer atıp tuttuğu bütün "erkekler" arasında son derece rahatsız konuşması ve karısından fırça yemesi, hatta telefonun yüzüne kapanması da aslında kadın-erkek ilişkilerinde yaşanan gerçeklerden bir tanesi.

Yani kadın-erkek birbirine bağlı ve iki taraf da onlarsız yapamıyor. Hatta Naci’nin Antep’teki cinayet masasında çalıştığı günlerde amirininin kendisine söylediği "bütün cinayetler dönüp dolaşıp kadına varıyor. Konunun altında hep kadın olayı yatıyor demişti ve hep haklı çıktı." diye anlattığı durumda da hayatta her olayda kadın ve erkek gerekli, birbirine bağlı anlamı çıkarılabilir.

@sercanakgul

7 yıl önce

Gerçekçiliğiyle memleketinizi gözünüze sokan, cinayete kurban gitmiş Anadolu’yu arayan, bulan ve tahlil eden bir Nuri Bilge Ceylan filmi. Diğer bir alegorik film Sarmaşık gibi.

Buradaki Doktor Cemal’i ve anlatılan Anadolu atmosferini Yakup Kadri romanı Yaban ve görevi nedeniyle Anadolu’da olup bir arkadaşına mektupla Anadolu’yu anlatan Ahmet Cemal’e benzettim.

Alegoriyi çok seviyorum.

Filmde en önemli karakter olmasa da bu hikayeyi tıpkı şoför Arap’ın dediği gibi "Bir Zamanlar Anadolu’da" diyerek bize Doktor Cemal anlatıyor.

Maktul, otopsi masasına yatırılan, domuz bağıyla bağlanarak diri diri gömülmüş Anadolu insanıdır. Faili ise yine Anadolu insanı.

Fail, Kenan. Ama suçlu değil. Asıl suçlular suçluyu arayan diğer kahramanlarımız, ya da Komiser Naci’nin dediği gibi, anneler babalar.

Doktor, bilimin temsilcisidir Anadolu’da. Doğrularından ödün vermez, önyargıları yoktur fakat Anadolu insanı bunları saflık olarak görür, onu benimsemez. O d
... Devamı
Gerçekçiliğiyle memleketinizi gözünüze sokan, cinayete kurban gitmiş Anadolu’yu arayan, bulan ve tahlil eden bir Nuri Bilge Ceylan filmi. Diğer bir alegorik film Sarmaşık gibi.

Buradaki Doktor Cemal’i ve anlatılan Anadolu atmosferini Yakup Kadri romanı Yaban ve görevi nedeniyle Anadolu’da olup bir arkadaşına mektupla Anadolu’yu anlatan Ahmet Cemal’e benzettim.

Alegoriyi çok seviyorum.

Filmde en önemli karakter olmasa da bu hikayeyi tıpkı şoför Arap’ın dediği gibi "Bir Zamanlar Anadolu’da" diyerek bize Doktor Cemal anlatıyor.

Maktul, otopsi masasına yatırılan, domuz bağıyla bağlanarak diri diri gömülmüş Anadolu insanıdır. Faili ise yine Anadolu insanı.

Fail, Kenan. Ama suçlu değil. Asıl suçlular suçluyu arayan diğer kahramanlarımız, ya da Komiser Naci’nin dediği gibi, anneler babalar.

Doktor, bilimin temsilcisidir Anadolu’da. Doğrularından ödün vermez, önyargıları yoktur fakat Anadolu insanı bunları saflık olarak görür, onu benimsemez. O da benimsenmek için görmezden gelmeye başlayacaktır.

Savcı, kibir ve vicdan azabı ile anlatılmaktadır. Görevlerini başından savıp polisin halletmesini bekler, sadece zorunluluklarını yerine getirip uzaklaşır.

Komiser, Anadolu insanına en yakın, en dirsek temasındaki mevki sahibidir. İşini yapmak için elini taşın altına koyar, sorumluluktan kaçmaz. Suçluların anladığı dili bilir(!), onlara insan olarak bakmaz. Fakat ne yaparsa yapsın aşağılanmaktan kaçamaz.

Muhtarın evi sahnesi filmin en önemli sahnesiydi gözümde. O gerçekçilik bizi sarsıyor. Muhtarın kızının ışık getirmesi de önemli bir metafor olarak memlekette ne kadar ışık varsa onu da kadınlarımızın getirdiği mesajını vuruyor bize. Çünkü film boyunca erkekleri, huysuz ve saldırgan olarak görüyoruz. Doktor ve Savcı muhtarın kızı hakkında konuşurken "Böyle bir muhtardan böyle kız nasıl çıkar? Nasıl böyle bir güzellik böyle bir yerde kuruyup gider?" diyorlar. Muhtar, çocuklarını sayarken kızı Cemile’yi saymıyor, yarım ağızla söylüyor fakat elektrikler kesildiğinde evi aydınlatması için Cemile’yi çağırıyor. Kadınlarımızı kapatıyoruz, görmezden geliyoruz. Ancak ihtiyaç duyduğumuzda görüyoruz onları.

Mevki sahibi insanımıza, muhtarımıza kalırsa, ölüm yolumuz karanlıkta kalmamızdan daha önemli.

Şoför Arap, yaşayan, yoluna bakan Anadolu insanıdır. Çevresindeki güzelliklere gereken alakayı göstermez. Muhtarın masasına oturamaz. Muhtarın ona yaklaşımı Kibar Feyzo’da Faşo Ağa’nın, Ankara’dan gelen memur yanındaki yaklaşımı gibidir.

Film boyunca doğrularından ödün vermeyen doktorun, otopsi sahnesinde ilk defa görmezden geldiğini, gerçeği sakladığını görürüz ve yüzüne Anadolu insanının kanı bulaşır. Yardımcısı Seyit, "uzak dur hocam, sana da bulaşacak" der. Tıpkı Komiser Naci’nin ilaçları yazdırmaya geldiği sahnede uyardığı gibi. Fakat o sahnede anlıyoruz ki Doktor da Anadolu’ya bulaşmaya karar vermiştir.

Savcı, adaletin emanet edildiği adam ise daha kendi karısıyla ilgili bir gerçeği bile kabullenememekte, kibri ile Anadolu’ya aslında hiç bulaşmak istememektedir. Ayrıca kendini Clark Gable’a benzetmesi ise üniversitede Batılı hukuk sistemlerine hayran olarak teorik bilgilerle yetişen ülkemiz hukukçusunun, Anadolu’da pratikteki düzende kaybolmasını ve arada sırada ideallerini hatırlaması gibi bir benzetmeydi bence. Ya da ben benzetmede aşırıya kaçtım.

@themnp

8 yıl önce

******************************spoiler**************************************

filmin sonundaki cesedin kesilme seslerinin çocuk seslerine karışma anısanırım filmin tamamındaki hayattaki içiçeliğe atfen genelde filmin sonundaki alışıldık müziklerin yerine bizlere dinletildi uzun uzun.sahi filmde hiç müzik yoktu değil mi? Çok bilmem Nuri Bilge Ceylan’ın tarzını ama hep mi böyle filmleri müziksiz ve sade?
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL