2018 filmiymiş ama ben bu güzelliği daha yeni keşfettim. Keşke saçma filmlerin övgüsü yapılana kadar böyle cevherler gün yüzüne çıkartılsa. Aşırı tatlı romantik bir yol hikayesi. Çok fazla yol filmi görmüşsünüzdür ama bu film senaryo itibariyle daha derinlikli. Hiçbir diyalog boş değil. Jule ve Jan tatlı, yollar güzel, sohbet keyifli.. 2 saat 25 dakika sürüyor ama bence az, keşke daha devam etseydi, izlerdim..
güzeldi, yolculuk bir yandan ve diğer yandan yol boyu aralarında geçirdikleri sohbet.. aslında birbirleri hakkında hiçbir şey bilmeyen ve konuşacak konuları olmayan iki kişiye göre oldukça konuştular.
"Neyin öpücüğün kendisinden daha iyi olduğunu biliyor musun?
Önceki üç saniye."
bu filmi o üç saniyeleri hayatının her anında kullanan ve o üç saniyelik sessizliğin yarattığı gerilime tapan bir arkadaşımla izlemiştim. başka koşullarda izleseymişim belki bende daha anlam yüklü kalırmış. filmde geçen o 3 saniyelik sessizlikler.. her biri birçok şey anlatıyor. sessizliğin kelimelerden daha çok şey anlattığı yine de çokça diyalog geçen bir yapım.
Road trip ihtiyaci duyan bunyeye ilac gibi geldi bu film. Euro Truck Simulator oynar gibi bi huzur verdi resmen. Suresi basta beni de korkutmustu ama bir kez bile saate bakmadim izlerken. Diyaloglar, manzaralar, muzikler, karakterlerin iliskisi... Hepsi cok tatliydi. Before serisiyle kiyaslanmaz tabii ama ayni yumusaklik bu filmde de vardi. Bana yer yer bazi diyaloglariyla The Worst Person in the World ve Compartment No. 6’i de animsatti. Iyi ki denk gelmisim bu filme.
Evet seyir keyfi güzel, yol manzaraları, müzikler vs, ama gereğinden fazla uzun tutulmuş, diyaloglar çok klişe, before serisi ile asla kıyaslanamaz, fazla overrated.
Her şeyiyle çok güzel bir film; deniz, orman, diyaloglar vs. Film muhteşem manzaralar barındırıyor, sadece bunun için bile izlenir. çift arasındaki diyaloglar da hiç sıkmadan izletiyor kendini. Başta filmin süresi biraz korkutsa da filme başladıktan sonra ne ara bittiğini anlamıyorsunuz. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim, insanın her şeyi geride bırakıp, bir karavan alıp başını alıp gidesi geliyor ama, ama zor işte.
Anlatmaya nereden başlayacağımı bilemediğim, detaylarında kaybolduğum bir film. Her saniyesi dopdolu. Böyle kısıtlı bir zaman içerisinde anlam ve bütünlükten ödün verilmemesi pek rast gelmez. Kendinizi, karşınızdakini, bulunduğunuz toplumu, insan olmayı ve daha nice kavramı tanımak ve sorgulamak adına size bir pencere açılıyor. Kesinlikle geri dönüp bakacağım bir film. - Patrick Watson _ Into Giants-
Karakterlerin reelde olduğu gibi birbirlerine yavaş yavaş ısınmaları, her bir ayrıntının gerçek hayatta karşılığını bulması ve bu tarz filmlerde izleyicinin de film de üçüncü kişi olduğu hissettirilen sıcak duygu... konuşulan konular sıradan olsa da hep konuştuğumuz şeyler değil miydi? Yolculuk filmleri her zaman nice^^
Her zaman yolculuk filmlerini sevmişimdir zaten. Sıkça önerilen filmler arasında karşıma çıktığı için filmden haberdar oldum ve izledim ve son zamanlarda izlediğim en iyi filmlerden diyebilirim. Diyaloglar muazzam. Üstüne samimi bir senaryo ile huzur verici atmosfer de birleşince derinliği olan çok hoş bir film olmuş neticede. 2s25dk’lık bir film olmasına rağmen 1 dk bile sıkılmadım. Filmi bu zamana kadar ertelediğim için kendi adıma üzüldüm.
@bestowal
2 ay önce
6 / 10
@kiti
2 ay önce
8 / 10
@theotan
1 yıl önce
7.8 / 10
"Neyin öpücüğün kendisinden daha iyi olduğunu biliyor musun?
Önceki üç saniye."
bu filmi o üç saniyeleri hayatının her anında kullanan ve o üç saniyelik sessizliğin yarattığı gerilime tapan bir arkadaşımla izlemiştim. başka koşullarda izleseymişim belki bende daha anlam yüklü kalırmış. filmde geçen o 3 saniyelik sessizlikler.. her biri birçok şey anlatıyor. sessizliğin kelimelerden daha çok şey anlattığı yine de çokça diyalog geçen bir yapım.
@deranged0
1 yıl önce
@zemzem
3 yıl önce
@yuvarlananbirta
3 yıl önce
6.1 / 10
@rambollezi
3 yıl önce
7.8 / 10
@endlessriver
3 yıl önce
9 / 10
@mimozafm
4 yıl önce
7.8 / 10
@vipassana
4 yıl önce
9 / 10