Çok övüldüğü için güzel bir film bekliyordum aslında ama bir yandan da hayal kırıklığı yaşar mıyım diye düşünmüyor değildim. Övüldüğü kadar varmış. Şaşırttıkça şaşırtıyor ve merakla izlettiriyor kendini. Hala izlemediyseniz siz de daha fazla ertelemeyin derim.
Ukala yahut neşe kaçıran biri olarak görünmek istemem ama bu filmde bu kadar ilgi çekici/kafa karıştırıcı/zekice -Schilling'e de Bizim de Anamız Babamız Var'dan -Unsere Mütter, Unsere Vaeter- dolayı sempati beslememe rağmen- bulunan şey neydi bir türlü anlayamıyorum. Filmi izlerken sıkıldım, boğuldum, bunaldım vs. de demiyorum ancak gerçekten en overrated filmler arasında üst sıralara girer.
Oyunculuk hakkında layığıyla yorum yapılabilecek bir sahne yok, senaryoda sıradışı bir şey yok, camerawork bildiğin normal, klişe şizofreni -çoklu kişilik bozukluğu ile arada ince bir çizgisi var sanırım, pek bilgim yok bu konuda ama şizofreni denilebilir sanırım- mevzusundan yararlanılmış ve sırf filmin sonundaki sahnede kadraja yansıyan CLAY maskeli elemandan ve vasat bir plot twistten dolayı hırgür çıkıyor.
Potansiyelinin çok daha azını ortaya koymasına rağmen birinci sınıf bir film olmuş. Hikayenin kötü kahramanı Ruslar değilde halkı fişleyen ülkeler olsa ve daha evrensel bir sisteme gönderme yapılsa film bir tık daha üste taşırdı kendini.
Bu haliyle de şu sıralar piyasadaki en güzel filmlerden. Ayrıca filmdeki Fight Club posteri gözümden kaçmadı.
Sonlara doğru arabanın içinde küp şeker numarasından bahsedilen sahnede, Benjamin eğildiği anda arka plana dikkat edin:
Fight Club'taki 25.kare muhabbeti gibi bir şey olabilir. Ne anlama geldiğinden emin değilim. Muhtemelen Benjamin bunları yaparken onu izleyen arkadaşlarını temsil ediyor. Filmde daha başka bunlardan olup olmadığını bilmiyorum. Tekrar izlemek gerek.
Ek olarak filmindeki en mantıksız sahne halk kütüphanesi sahnesiydi. Çünkü: İçinde kamera olmayan halka açık bina mı kaldı? O sahnede kimlikleri açığa çıkmalıydı.
@idekm
3 yıl önce
@hanimbarman
4 yıl önce
@hamdicakir
6 yıl önce
5.5 / 10
@gourcuff72
7 yıl önce
@alpervikernes
7 yıl önce
5.4 / 10
Oyunculuk hakkında layığıyla yorum yapılabilecek bir sahne yok, senaryoda sıradışı bir şey yok, camerawork bildiğin normal, klişe şizofreni -çoklu kişilik bozukluğu ile arada ince bir çizgisi var sanırım, pek bilgim yok bu konuda ama şizofreni denilebilir sanırım- mevzusundan yararlanılmış ve sırf filmin sonundaki sahnede kadraja yansıyan CLAY maskeli elemandan ve vasat bir plot twistten dolayı hırgür çıkıyor.
@martineden2
7 yıl önce
8 / 10
@asdf_13
7 yıl önce
7.2 / 10
Bu haliyle de şu sıralar piyasadaki en güzel filmlerden. Ayrıca filmdeki Fight Club posteri gözümden kaçmadı.
Sonlara doğru arabanın içinde küp şeker numarasından bahsedilen sahnede, Benjamin eğildiği anda arka plana dikkat edin:
Fight Club'taki 25.kare muhabbeti gibi bir şey olabilir. Ne anlama geldiğinden emin değilim. Muhtemelen Benjamin bunları yaparken onu izleyen arkadaşlarını temsil ediyor. Filmde daha başka bunlardan olup olmadığını bilmiyorum. Tekrar izlemek gerek.
Ek olarak filmindeki en mantıksız sahne halk kütüphanesi sahnesiydi. Çünkü: İçinde kamera olmayan halka açık bina mı kaldı? O sahnede kimlikleri açığa çıkmalıydı.
@zangocyus
7 yıl önce
@pokemonkamil
7 yıl önce
8 / 10
öff yine mi fight club derken ters köşe yaptığında gerçekten garip hissetmiştim :D
@soysuz
7 yıl önce