Metropolis Yorumları

Metropolis filmi detayları

A

@aytug_kutuk

3 yıl önce

3.7 / 10

Hikâyeyi bir türü anlayamadım , olaylar sürekli kopup duruyor , hiç akıcı değil , tüm eski filmlere olumlama yapan tayfayı ciddiye alıp da izleme hatasına düşmeyin

@furkandgn9

3 yıl önce

9 / 10

1927 yılında sinema sektörünü temelden değiştirmiş, bütçesiyle de ilk süper sinema projesi olma özelliğini ve bilim-kurgunun temellerinden olma özelliğini taşıyor Metropolis.
Filmin orijinal kopyaları zamanla kaybolmuş ve çok uzun saatlerine 2008 yılına kadar ulaşılamamış. 2008 yılında ise Brezilya’da epey yıpranmış bir şekilde bulunmuş. Birçok sahne zarar görmüş, çözünürlük boyutları yamulmuş. Ama bir şekilde kaybolan ara yazıları ve sahneleri açıklamalarla, kayan çözünürlüğü kırparak, bozulan görüntüleri ellerinden geldiği kadar netleştirerek hayatta tutmayı başarmışlar. Sırf bu öyküsü için bile, tarihe tanıklık etmek için izleyebilirsiniz.
Film işçi sınıfına karşı bakış açısını ve toplumun ayrıklığını mitoloji ve tarihi birikimi kullanarak anlatıyor. Tüm bu mesajları hakkıyla verirken de şok edici bir görsel dil kullanıyor. Setler öylesine iyi inşa edilmiş ki, birisi çıkıp, "filmdeki Metropolis şehri modern mimariye yön verdi" dese inanırım. Sürekli olarak zihnimde, "1927 yılında
... Devamı
1927 yılında sinema sektörünü temelden değiştirmiş, bütçesiyle de ilk süper sinema projesi olma özelliğini ve bilim-kurgunun temellerinden olma özelliğini taşıyor Metropolis.
Filmin orijinal kopyaları zamanla kaybolmuş ve çok uzun saatlerine 2008 yılına kadar ulaşılamamış. 2008 yılında ise Brezilya’da epey yıpranmış bir şekilde bulunmuş. Birçok sahne zarar görmüş, çözünürlük boyutları yamulmuş. Ama bir şekilde kaybolan ara yazıları ve sahneleri açıklamalarla, kayan çözünürlüğü kırparak, bozulan görüntüleri ellerinden geldiği kadar netleştirerek hayatta tutmayı başarmışlar. Sırf bu öyküsü için bile, tarihe tanıklık etmek için izleyebilirsiniz.
Film işçi sınıfına karşı bakış açısını ve toplumun ayrıklığını mitoloji ve tarihi birikimi kullanarak anlatıyor. Tüm bu mesajları hakkıyla verirken de şok edici bir görsel dil kullanıyor. Setler öylesine iyi inşa edilmiş ki, birisi çıkıp, "filmdeki Metropolis şehri modern mimariye yön verdi" dese inanırım. Sürekli olarak zihnimde, "1927 yılında çekilmiş olamaz" yankısı oldu. Sırf film için önemli sanatçılardan etkilenilip, heykeller inşa edilmiş. Kostümleri ise bugün bile beceremeyen bolca yüksek bütçeli film var.
Film anlatısında işçinin sorunlarının çözümünü ise devlet olarak gösteriyor. Yaklaşık 5-6 kez, "eller ile beynin aracısı kalp olmalıdır" sloganına rastlamamız da anlam kazanıyor. Ama gelgelelim 1927 yılında bir filmde bahsedilen bu problem 2021 yılına büyüyerek gelmiş.
Cyberpunk temasını sevenler için de ilk cyberpunk filmi Metropolis denebilir belki de.
Filmde 2 zıt rolü canlandıran Brigitte Helm’i de övmeden geçemeyeceğim ve aşağıya bir de makale linki bırakıp, yorumlara filmden acayip görseller ekleyeceğim.
S

@smeron

10 yıl önce

7.6 / 10

Nedendir bilmiyorum ama önyargılı olarak 2 saat gecmez diyerek başladığım fakat filmin sonunda bu 2 saatin nasıl geçtiğini anlamadigimı söylemek istiyorum. Filmi izlerken 1927 yapımı olduğunu akılda tutmak faydalı oluyor. Dönemine göre müthiş bir film yapmışlar. Yüzlerce kişi aynı sahnelerde defalarca başarıyla kullanılmış. Verdiği mesajlar da cabası. İzlerseniz pişman olmazsınız.

@camerman

10 yıl önce

8.3 / 10

İzlemek için 1926-27 yılı yapımı olması bile yeterli..bol bol değişik açı kullanımı,hareketli ve sürükleyici ilerleyişi,oyuncuların performansı gayet iyi.tabi eleştirilecek yönü de vardır ama onu da bugünün şartlarını gören birisi olarak yapmayalım..

@otlu_kek

10 yıl önce

oha oha nidalarıyla izlediğim film oldu kendisi.Süresi biraz uzun kaçsa ve sonlara doğru azıcık kopsa da konu gayet cillop.Merakla izlettiriyor kendini.Ayrıca maria'nın mimiklerinden tırsan olmuş.Beni de tam aksine bir gülme aldı.Hele o göz hareketleri fln.Sessiz film oyuncularının abartılı mimik kullanmasına veriyorum bu durumu.Öyle sahneler varki sırf onlar için bile 3 saat izlenir.

@firfirella

12 yıl önce

zaten bilim kurgudan çok zevk almayan biri olarak bilim kurgunun atası sayılan bu filmi niye izlediğimi gerçekten bilmiyorum. neyse, bu benim kişisel sorunum. çok klişe olacak ama birçok ilke imza atan bu film, malesef beni deli gibi korkutmaktan öteye gidemedi. cadı maria’nın jest ve mimikleri aklıma geldikçe ürperiyorum. filmde kullanılan efektler, ilk insana benzer robotun kullanılmış olması, makina tasarımları vb şeyler zaten pek iligimi çekmez. ilgimi ilk çeken şeyler, filmin başlarındaki emek sömürüsü, işçilerin sistematik ve ruhsuz bir şekilde çalışması gibi eleştirilerdi. modern times’ın bilim kurguyla harmanlanmış versiyonunu izleyeceğimi düşündüm.

ama sonra bir baktım, bi yerlerden haçlar çıkmaya başladı, dini vaazlar verilmeye başlandı. akılları sıra devrim yapmaya çalışan işçiler kafası kesilmiş tavuk gibi oradan oraya koşarak, çılgınca şehri talan etmeye başladılar. sonra bir baktım, "arabulucu"nun biri çıkmış işçiyle patronu el sı
... Devamı
zaten bilim kurgudan çok zevk almayan biri olarak bilim kurgunun atası sayılan bu filmi niye izlediğimi gerçekten bilmiyorum. neyse, bu benim kişisel sorunum. çok klişe olacak ama birçok ilke imza atan bu film, malesef beni deli gibi korkutmaktan öteye gidemedi. cadı maria’nın jest ve mimikleri aklıma geldikçe ürperiyorum. filmde kullanılan efektler, ilk insana benzer robotun kullanılmış olması, makina tasarımları vb şeyler zaten pek iligimi çekmez. ilgimi ilk çeken şeyler, filmin başlarındaki emek sömürüsü, işçilerin sistematik ve ruhsuz bir şekilde çalışması gibi eleştirilerdi. modern times’ın bilim kurguyla harmanlanmış versiyonunu izleyeceğimi düşündüm.

ama sonra bir baktım, bi yerlerden haçlar çıkmaya başladı, dini vaazlar verilmeye başlandı. akılları sıra devrim yapmaya çalışan işçiler kafası kesilmiş tavuk gibi oradan oraya koşarak, çılgınca şehri talan etmeye başladılar. sonra bir baktım, "arabulucu"nun biri çıkmış işçiyle patronu el sıkıştırıyor. vallahi korkutucu! keşke filmin künyesine bir de "romantik komedi" ekleselermiş.

sanırım ben başka bi gözle izledim bu filmi. ya da histerik maria’yı görmemek için gözlerimi kapadığım anlarda önemli şeyler kaçırmış olabilirm. ama filmi "doğru" anlayabilmek için de bir daha izleyecek değilim.

neyse gençler, sevenleri alınmasın. ben zaten anlamıyorum bu bilim kurgu işinden.

@yorgun_nihilist

13 yıl önce

8.9 / 10

filmde çok bariz bir şey var o daJoh Fredersen'in feci şekilde Mustafa Kemal Atatürk'e benzeyişi.bu kadar nasıl anlamış değilim.

Joh Fredersen

http://pivarski.watson.org/metropolis/People/Fredersen.JPG

Atatürk

http://img.webme.com/pic/s/senailesi/ataturk08.jpg
O

@oksal

14 yıl önce

O zamanın sessiz sinema oyunculuğunun, şu an bize garip gelmesi haricinde başarısına kimsenin laf edemiyeceği film. Bir yandan pek çok ideolojik fikri anlatırken bir yandan da çok başarılı bir bilim kurgu.
B

@birkafkahikayes

15 yıl önce

Öncelikle: Korporatizm

http://en.wikipedia.org/wiki/Corporatism okunup izlenmeli ; dikkatlice..

Sonra izlemeden ya da izledikten sonra şu tıklanmalı

Filmin senaristi için tıklayınız : http://en.wikipedia.org/wiki/Thea_von_Harbou

film için:

http://en.wikipedia.org/wiki/Metropolis_(film)

Filmin anlamları farklı farklı oluyor bu bilgilerle, iyi seyirler..

@havlayankuzu

15 yıl önce

8.4 / 10

Henüz ortada mutfak robotları bile yokken,"android" kavramı ile bizi tanıştırmış olması bakımından,bilimkurgu dünyası için büyük bir adım olsa gerek. Bunun dışında kusursuz bir sosyolojik taşlama örneği,Tabakalar arasındaki uçuruma dair hiç de sembolik olamayan aksine haykıran bir dili var. Aba altından değil göstere göstere vurmakta. Aynı zamanda dönemi dahil tüm zamanların en çok canlı figür kullanılan çalışmasıdır.
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL