Rastgele Balthazar Yorumları

Rastgele Balthazar filmi detayları

@kuzgunadam

2 yıl önce

7.5 / 10

sömürüsüz dram hem de en gerçeğinden

@princhard

9 yıl önce

9.8 / 10

Tuhaf bir filmin nihayetinde bilinç akışı :

Artık böyle filmler yok eskiden var mıydı sanki yoo eski filmleri de gördüm ama bunun gibi yoktu öyle ise özgün bir film herhalde peki nerden aklına gelmiş herifin bildiğin eşek sonuçta yav eşek de rol yapmıyor ki nasıl yapsın neyle yönetebilirsin eşeği eşek eşektir bi de kız koyarsın film olur diye duymuştum zamanında godard mı ne demişti ondan seyrettim zaten yoksa ne seyredecem ne işim olur başkası koysa böyle olmaz hayır kesin olmaz adamsan bi eşek bi de kızla film çekersin deseler gaza gelsen gece gündüz düşünsen kıçını yırtsan gene olmaaz olmaz adamlar para harcıyor da hayvanat cinsi rol yapıyor vay be diyorsun ki ben görmedim eşeğe para verip de yatırım yapıp film çekeni masrafını kurtarmaz yediği otu kurtarmaz hayvanın demek para pul değil derdi şan şöhret hiç değil hatta yapılmamışı yapayım da namım yürüsün arş-ı ala'ya yazılsın adım göktaşı falan bulurlarsa başıboş isim bulacaz diye yırtınıyor garipler benim adımı koyarlar da taş ü
... Devamı
Tuhaf bir filmin nihayetinde bilinç akışı :

Artık böyle filmler yok eskiden var mıydı sanki yoo eski filmleri de gördüm ama bunun gibi yoktu öyle ise özgün bir film herhalde peki nerden aklına gelmiş herifin bildiğin eşek sonuçta yav eşek de rol yapmıyor ki nasıl yapsın neyle yönetebilirsin eşeği eşek eşektir bi de kız koyarsın film olur diye duymuştum zamanında godard mı ne demişti ondan seyrettim zaten yoksa ne seyredecem ne işim olur başkası koysa böyle olmaz hayır kesin olmaz adamsan bi eşek bi de kızla film çekersin deseler gaza gelsen gece gündüz düşünsen kıçını yırtsan gene olmaaz olmaz adamlar para harcıyor da hayvanat cinsi rol yapıyor vay be diyorsun ki ben görmedim eşeğe para verip de yatırım yapıp film çekeni masrafını kurtarmaz yediği otu kurtarmaz hayvanın demek para pul değil derdi şan şöhret hiç değil hatta yapılmamışı yapayım da namım yürüsün arş-ı ala'ya yazılsın adım göktaşı falan bulurlarsa başıboş isim bulacaz diye yırtınıyor garipler benim adımı koyarlar da taş üstüne taş koymuş zamanında ki taşa ismini vermişler der insanlar vay be ne adammış rahmetli büyük adamdı rahmetli derler diye yapmış desem başıma gökten taş yağar yıldırımlar paratoner diye tepeme iner bastığın yeri toprak diye geçersin toprak seni tanımaz düşer kırarsın kafayı gözü o zaman neymiş derdi adamın deli mi kovaladı birine mi kızdı para istedi de vermediler mi ben de o zaman kuşlarla film çekerim diyen bir adam vardı alfred ona mı özendi hayır hiç alakası yok alfred de ondan çekmemişti o filmi esasen öyle dediyse bile o yüzden çekmemişti ciddi adamlar böyle motive olmaz yine ciddi bi kasıntı amca vardı bergman diye o da anlamamış bu filmi zaten ulan ben bi defa seyrettim içime oturdu daş gibi dayı diyor ki bana kamuoyuna diyor tabi ki beni görse tanımaz selam vermez diyor ki yani bana ne eşeğin ızdırabından sen koy sarışın hatunları boy pos İskandinav podyum film diye tiyatro çek sonra sinemanın şaftını kaydıran ustama çemkir kendi çekmedi ya beğenmez muhterem yedirmem efendi sana sen de iyisin hoşsun ama senin filmin senin derdin senin derdin seni ilgilendirir beni ırgalamaz beyaz beyaz dertler tasalar ben onbeş dakka sonra ne olacam bilmiyorum buralarda akdeniz burası sen biraz uyuz kaçarsın ha bu diyarda eşeğin derdi yok eşek eşeklik içinde doğar yaşar ölür varoluşmuş da sıkıntıymış da daralmışmış yok onda mutlu da olmaz o mutsuz da kızı da görmezsin sen efendi kız figüran zaten insan değil bi defa da piyon gibi görme şu insancıkları gönül gözü mü dalak kulağı mı nedir bi işit bi duy duyarlı ol biraz isveçde norveçde niye film çekerler anlamadım anlatsın biri para pul zebil ziyan ben olsam yerim içerim yaban çilekleri iyiydi ama bak bizde yalan yok sjöström tüyo mu verdi sakal mı attı sana başrol verdin diye güzel çekmişsin sonra bozdun sen bak hacı ben böyle film görmedim herhalde bi daha da böylesini çekmez kimse yaşam kendi halinde bir yaşam yuvarlanır gider ne olacaksa olur sonra da biter gider canım hayat zaten zor robert bey sorsaydı önceden millete bakın böyle bir film çekeceğim ama hayatınız nasıl ise öyle olacak film seyrettiğinizi bile anlamayacaksınız ama yalan söylemeyeceğim kimseye bu filmden önceki her film yalandı bundan sonra sonsuza kadar çekilecek her film de yalan şarlatanların soytarıların palavraları olacak deseydi istiyorsanız çekeceğim yoksa çekmem ne dersiniz deseydi abi çekme sana mı düştü hayatın nabzını tutmak sen misin bu alemin delisi kim istedi senden böyle bişey yaa git rahat bırak bizi biz yalanlarımızla illüzyonlarımızla mutluyuz biz sirke gidecez eğlenecez madem baştan soruyorsun çeksen de seyretmeyeceğiz ne halin varsa hayrını gör bizden uzak ol derdi ahali yeminlen bu nedenle kimseye sormadı zaten çekti filmini soktu gösterime hayatını kararttı milletin ne güzel rüya görüyorduk la naaptın sen?

Çay yok mu çay?

@koprudekikiz

10 yıl önce

film hakkında zaten yeterince yorum yapılmış ve izlenmesi gerektiği ortak bir kanaat.

ancak bu afiş nedir yahu, o kadar yakışmamış ki filme. bazen filmleri afişlerine bakarak değerlendirir ve ona göre de izleriz. nadiren de olsa bu böyledir. ancak siyah beyaz son derece buruk ve hüzünlü bir filme böyle bir afiş olmamış, olmamış, olmamış.

şöylesiler varken:

@parfenrogojin

10 yıl önce

İnsan ve hayvan, masumiyetiyle istismar edilip sömürülen; hisleri duyguları, varlıkları, vücutları bu dünyanın kötüleri tarafından suistimal edilen bütün Marie ve Balthazar’ları bize iyi ve kötü arasındaki savaşın bitmediğini anlatıyor. Bütün Marieler bir yandan da hayvanları sömürüyor, bilerek ya da bilmeyerek. O yüzden çok daha mazlumlar hayvanlar. Sesleri çıksa da duyan az. Sessiz sessiz ya da çığlıklarla, ağlayarak, acı çekerek, akla hayale gelmedik yığınlar halinde öldürülüyorlar, her gün.

Robert Bresson film üzerine kendisiyle yapılan bir röportajda şu sözleri söylemiş:

"Bu film, tamamen kutsal, mütevazi ve eşek cinsinden olan bir canlıyla karşı karşıya kaldığımızda bizde oluşan endişe ve arzularla ilgili bir film. Balthazar hem ruhsal hem de hristiyanlıkla ilgili bir mistisizm taşıyan bir canlı, çünkü Eski ve Yeni Ahit’te önemli bir canlı, eşek.

Ayrıca film birbirine karışan ve temas eden, bazen paralel giden iki ayrı çizgiyle ilgili:

Birinci çizgi: bir eşeğin yaşamında bir
... Devamı
İnsan ve hayvan, masumiyetiyle istismar edilip sömürülen; hisleri duyguları, varlıkları, vücutları bu dünyanın kötüleri tarafından suistimal edilen bütün Marie ve Balthazar’ları bize iyi ve kötü arasındaki savaşın bitmediğini anlatıyor. Bütün Marieler bir yandan da hayvanları sömürüyor, bilerek ya da bilmeyerek. O yüzden çok daha mazlumlar hayvanlar. Sesleri çıksa da duyan az. Sessiz sessiz ya da çığlıklarla, ağlayarak, acı çekerek, akla hayale gelmedik yığınlar halinde öldürülüyorlar, her gün.

Robert Bresson film üzerine kendisiyle yapılan bir röportajda şu sözleri söylemiş:

"Bu film, tamamen kutsal, mütevazi ve eşek cinsinden olan bir canlıyla karşı karşıya kaldığımızda bizde oluşan endişe ve arzularla ilgili bir film. Balthazar hem ruhsal hem de hristiyanlıkla ilgili bir mistisizm taşıyan bir canlı, çünkü Eski ve Yeni Ahit’te önemli bir canlı, eşek.

Ayrıca film birbirine karışan ve temas eden, bazen paralel giden iki ayrı çizgiyle ilgili:

Birinci çizgi: bir eşeğin yaşamında bir insan yaşamındaki aynı safhaları görürüz: narin sevmelerle dolu bir çocukluk; çalışarak geçen yetişkinlik. Ardından deha ve yetenek dönemi ve son olarak da ölümden hemen önce gelen mistisizm dönemi.

İkinci çizgi: kendisine bir takım kötülükler yaparak onun acı çekmesine ve ölmesine sebep olan farklı sahiplerinin merhametine kalmış olan eşeğin kendisi.

Bu filmi yaparken benim için önemli olan bir diğer nokta daha vardı. O da sürekli görünmeyen ama daima bir şekilde hikayenin akışında orada olan, arada bir göz kırparak varlığını belli eden ana karakter eşek. Eşeğin ana hikaye ve esas karakter olduğu açık açık belli olmalıydı."

https://www.youtube.com/watch?v=FRAztry-ZoI

Balthazar’ın Haneke’nin en sevdiği 10 film listesinde olması herhalde raslantı olamaz.

@benkendimveben

11 yıl önce

filme gerçek haraketi verenin kişilerin iç dünyası olduğunu öne süren bresson buradan yola çıkıldığında sanat filmi diyerek kimilerince yaftalanıp hakir görülen kimilerince el üstünde tutulan filmler için bize öyle güzel bir ipucu vermiş ki işte tam da buradan yola çıktığımızda balthazar da marie karakterinin gençliğin verdiği soyutlanma isteği , kaçma isteği ve haraketli bir yaşam isteği doğrultusunda yaptığı seçimleri görebiliyoruz. dostoyevski esinlenmesini görmemiz mümkün. marie nin içinde bulunduğu ailesi ve çevresindeki insanların marie nin seçimlerini etkilemesi bakımından yön bulması bakımından ne derece önemli olduğunu görüyoruz.
B

@budha

11 yıl önce

10 / 10

"Filmini, kendine yarattığın imkanların haricinde düşünme"

Robert BRESSON

**

Bresson sineması hakkında

Michael HANEKE şöyle diyor:

*Duygusal özdeşleşime imkan tanımamıştır..

*Toplumsal ve psikolojik bağlam filme dahil edilmemiştir.

Parçalı bir olay yapısının tesadüfliği ve tutarsızlığı bizim günlük tecrübelerimizdeki gibi dikkatimizi talep eder..

*Herhangi bir bütünlük olduğu gibi aktarılır.

Bu, insanın yansıtılışına kadar varır..

Gövde ve uzantılar sadece gelişigüzel anlar için birleştirilir, ayrıştırılır; yüz, kimlik kaybının melankolisinin hareketsiz, ifadesiz ikonasıdır.

*Olağanüstü olan, filme dahil edilmemiştir, çünkü gündelik hayatta olan olayların önemini yok eder..

*En son olarak da, mutluluk dahil edilmemiştir, çünkü acının ve kederin anlatımını zedeler..

**

Baltazarın hayatı milyonlarca insanın yaşadığı üzüntü verici sadeliğinde akan bir hayat..

Küçük mutlulukların ve büyük sıkıntıların olduğu, sansasyondan uzak, sıradan ve iç karartıcı rutininden dolayı da dü
... Devamı
"Filmini, kendine yarattığın imkanların haricinde düşünme"

Robert BRESSON

**

Bresson sineması hakkında

Michael HANEKE şöyle diyor:

*Duygusal özdeşleşime imkan tanımamıştır..

*Toplumsal ve psikolojik bağlam filme dahil edilmemiştir.

Parçalı bir olay yapısının tesadüfliği ve tutarsızlığı bizim günlük tecrübelerimizdeki gibi dikkatimizi talep eder..

*Herhangi bir bütünlük olduğu gibi aktarılır.

Bu, insanın yansıtılışına kadar varır..

Gövde ve uzantılar sadece gelişigüzel anlar için birleştirilir, ayrıştırılır; yüz, kimlik kaybının melankolisinin hareketsiz, ifadesiz ikonasıdır.

*Olağanüstü olan, filme dahil edilmemiştir, çünkü gündelik hayatta olan olayların önemini yok eder..

*En son olarak da, mutluluk dahil edilmemiştir, çünkü acının ve kederin anlatımını zedeler..

**

Baltazarın hayatı milyonlarca insanın yaşadığı üzüntü verici sadeliğinde akan bir hayat..

Küçük mutlulukların ve büyük sıkıntıların olduğu, sansasyondan uzak, sıradan ve iç karartıcı rutininden dolayı da düşüneleceği üzere beyaz perdeye pek uygun değil.

"bir eşeğin psikolojisi olmaz; sadece bir kaderi vardır.."

Michael HANEKE

**

Yukarıda alıntıladıklarım birçok şeyi anlatıyor..

Bressonun 1983deki cannes film festivalinde ödül için sahneye çıkınca seyirciler tarafından yuhalandığını biliyor muydunuz?

Sanırım filmlerinin değerini çok az kişi bilecek ve Bressonun sayısız yönetmene ilham kaynağı olduğunu ve birçok sinemacıya kapı açtığı gerçeğini kimse inkar edemeyecek..

Bresson şöyle diyor

kendisine karamsarlıkla yaftalayanlara:

"karamsarlığı açıklıkla karıştırıyorsunuz.Yunan tragedyası nihilizm midir?"
B

@birkafkahikayes

15 yıl önce

Fransa’nın bir* şehrinde, pazarda
Bir eşek anırıverdi
Charles de Gaulle **in kulağının ardında
Tüm eşeklere bir hal oluverdi
Bundan bir adam, Bresson***
Büyük bir yapıt çıkardı diye
Sonra çok eşek anırdı
Yollarda, çarşıda, pazarda
Sanki bir Charles de Gaulle aranırdı.
Şimdi ne kadar eşek varsa
(ne kadar da çok varmış)
Ortalarda anırmakta.
Oysa iş ne Charles de Gaulle’deydi
Ne eşeklerde, ne de pazarda
Bütün iş o adamdaydı, o adamda.

Şiirin orjinalindeki adları değiştirdim:
*Basel -İsviçre
**Prens Mişkin
***Dostoyevski

Bana bu şiiri hatırlatan flim olmuştur Balthazar ve Balthazar’ı ne kadar da çok eşek varmş satırından ayrı tutarak ve flim boyunca ne kadar da çok eşeklere tanıklık ettirmiştir; (bütün iş o adamdaydı o adamdı olan) Robert Bresson.

Önemli NOT: Flimin çekim yılına

De Gaulle düşmektedir, ondan yazdım ve (Dostoyevski’nin Budala’sını okumadım ama bildiğim kadarıyla) ne yazıkki romandaki Mişkin’ le alakası yoktur ki zaten De Gaulle’den de iyilik timsali olamaz.
ŞİİRse Ö. Asa
... Devamı
Fransa’nın bir* şehrinde, pazarda
Bir eşek anırıverdi
Charles de Gaulle **in kulağının ardında
Tüm eşeklere bir hal oluverdi
Bundan bir adam, Bresson***
Büyük bir yapıt çıkardı diye
Sonra çok eşek anırdı
Yollarda, çarşıda, pazarda
Sanki bir Charles de Gaulle aranırdı.
Şimdi ne kadar eşek varsa
(ne kadar da çok varmış)
Ortalarda anırmakta.
Oysa iş ne Charles de Gaulle’deydi
Ne eşeklerde, ne de pazarda
Bütün iş o adamdaydı, o adamda.

Şiirin orjinalindeki adları değiştirdim:
*Basel -İsviçre
**Prens Mişkin
***Dostoyevski

Bana bu şiiri hatırlatan flim olmuştur Balthazar ve Balthazar’ı ne kadar da çok eşek varmş satırından ayrı tutarak ve flim boyunca ne kadar da çok eşeklere tanıklık ettirmiştir; (bütün iş o adamdaydı o adamdı olan) Robert Bresson.

Önemli NOT: Flimin çekim yılına

De Gaulle düşmektedir, ondan yazdım ve (Dostoyevski’nin Budala’sını okumadım ama bildiğim kadarıyla) ne yazıkki romandaki Mişkin’ le alakası yoktur ki zaten De Gaulle’den de iyilik timsali olamaz.
ŞİİRse Ö. Asaf’a aittir..
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL