filmin orjinali Steven Pressfield'in yazdığı "ateş geçitleri" aslında.kitabı okuduktan sonra bu filmi izlemek midenizi bulandırıyor.. kitap ise tam da size zorla kendini okutturack cinsten.şiddetle tavsiye ederim...
Belliki film Kültür endüstrisine yönelik yapılmış; alt tarafı eğlence derken kendi hakikatını meşrulaştırırken şüphesiz bunu bir ideoloji olarak kullanır..Filmdeki ana karakteri savaş öncesi kendi putlarından savaş için izin almaya giderken savaş başlamadan önce dünyada miti yıkmak için diye bağrırken bizler de bunu ALT TARAFI EĞLENCE diye izlerken şu oluverir; "O KİMDİR BENİM PUTLARIMA İNANMAYANVE BENİM PUTLARIMA İNANMADIĞI İÇİNDE DÜNYAYA ZULMEDECEK OLAN?" cevap "TABİİKİ DE BİZDEN OLMAYAN BARBARLAR".. İşte alt tarafı o eğlence bir an böyle birşey oluverir
Arada bir oryantalizm nedir diye düşünüpkitap okumaya vakit bulamayanlar için güzel bir örnekleme oluşturuyor
Oryantalist bir Faşizm güzellemesi olarak son derece başarılı film. İzlediğim en terbiyesiz,en kötü niyetli,en saldırgan,en bozuk filmlerden biri idi. Film boyunca,her biri kadın düşmanı,köle tüccarı,katil,barbar Perslerle; bir tanesi 300 Perse bedel,kusursuz Spartalılar arasındaki özgürlük mücadelesini izliyoruz.
Tarihi gerçeklik bakımından film yerlerde sürünmekte. Ancak Frank Miller'ın tarihi yansıtmak gibi bir derdi yok,olmasın da zaten. Filmin esas problemi bence bu da değil. Film,Doğu coğrafyasına ilişkin Batı'da kalıplaşmış tüm önyargıları gözümüze gözümüze sokmakta. Bunu yaparken,bir taraftan da mükemmelcilik anlayışını fiziksel bütünlük üzerine kurmuş,tarihin bilinen en eski Faşist kabilesine övgüler düzmekte. Biri olmasaydı en azından diyor insan. Gerçekten rahatsız edici bir film. Bu tür filmleri mümkünse, "Sosyoloji 201" dersinde görmek isterim.
frank miller\'ın mizahı olması gerektiği gibi olduğu için türkiyede veyahut yurtdışında içeriği ile ilgili gürültü çıkarmaması doğal. çünkü kendisi çizgi roman ve özellikle frank miller tarzına göre bunun çizgi roman olarak durması her şeyiyle doğal.
ama sinemaya geçerken, belirli süzgeçlerden geçmek gerekiyor. bu nasılsa çizgi roman normal bir filmden beklediklerimizi beklemeyelim diye bir şey yok. fakat bence zaten, filmin çekilmiş hali çizgi roman gibi, dolayısıyla, başarılıdır. olması gerektiği gibi olmuştur. ama dönüp bir daha izler miyim, izlemem.
frank miller üretimi bir çizgi romandan uyarlandığı unutulmamalıdır. bir çizgi roman uyarlaması için gayet başarılı bir filmdir. özellikle miller\'in üslubunu beyaz perdede hissedebilmek hayli memnun etti beni.
çizgi romanda gerçeklik aramak ise nasıl bir haldir anlamadım. miller\'in eseri piyasada iken bu kadar ses getirmemişken ondan neredese ise birebir uyarlanan bu filmin böyle tepki alması ise garibime gider..
doğulular her zamanki gibi vahşi gösterilir. oysa spartalı abilerimiz, abdominal sahibi, ultra güçlü, cesaretli savaşçılardır. çevremden edindiğim yorumlara göre de, insanların dikkatini çeken filmin kendisi değil, oyuncuların karın kasları olmuştur.
Türkçe\'ye \"Katıksız 300 Yalan\" olarak çevrilseymiş yakışırmış filme. Sezen Aksu belgeselinde serçe oynatmak gibi bir şey olmuş bu. Leş filmler koleksiyonunun nadide parçalarından.
@dassmurf
15 yıl önce
4 / 10
@birkafkahikayes
15 yıl önce
YANKILANAN: "DÜNYADA MİTİ YIKMAK İÇİN"
!--SPOILER--!!--SPOILER--!!--SPOILER--!
Belliki film Kültür endüstrisine yönelik yapılmış; alt tarafı eğlence derken kendi hakikatını meşrulaştırırken şüphesiz bunu bir ideoloji olarak kullanır..Filmdeki ana karakteri savaş öncesi kendi putlarından savaş için izin almaya giderken savaş başlamadan önce dünyada miti yıkmak için diye bağrırken bizler de bunu ALT TARAFI EĞLENCE diye izlerken şu oluverir; "O KİMDİR BENİM PUTLARIMA İNANMAYANVE BENİM PUTLARIMA İNANMADIĞI İÇİNDE DÜNYAYA ZULMEDECEK OLAN?" cevap "TABİİKİ DE BİZDEN OLMAYAN BARBARLAR".. İşte alt tarafı o eğlence bir an böyle birşey oluverir
Arada bir oryantalizm nedir diye düşünüpkitap okumaya vakit bulamayanlar için güzel bir örnekleme oluşturuyor
@havlayankuzu
15 yıl önce
6.1 / 10
Tarihi gerçeklik bakımından film yerlerde sürünmekte. Ancak Frank Miller'ın tarihi yansıtmak gibi bir derdi yok,olmasın da zaten. Filmin esas problemi bence bu da değil. Film,Doğu coğrafyasına ilişkin Batı'da kalıplaşmış tüm önyargıları gözümüze gözümüze sokmakta. Bunu yaparken,bir taraftan da mükemmelcilik anlayışını fiziksel bütünlük üzerine kurmuş,tarihin bilinen en eski Faşist kabilesine övgüler düzmekte. Biri olmasaydı en azından diyor insan. Gerçekten rahatsız edici bir film. Bu tür filmleri mümkünse, "Sosyoloji 201" dersinde görmek isterim.
@siboreta
16 yıl önce
ama sinemaya geçerken, belirli süzgeçlerden geçmek gerekiyor. bu nasılsa çizgi roman normal bir filmden beklediklerimizi beklemeyelim diye bir şey yok. fakat bence zaten, filmin çekilmiş hali çizgi roman gibi, dolayısıyla, başarılıdır. olması gerektiği gibi olmuştur. ama dönüp bir daha izler miyim, izlemem.
@ikarosun_kanatl
16 yıl önce
çizgi romanda gerçeklik aramak ise nasıl bir haldir anlamadım. miller\'in eseri piyasada iken bu kadar ses getirmemişken ondan neredese ise birebir uyarlanan bu filmin böyle tepki alması ise garibime gider..
@rogue
16 yıl önce
@fade
16 yıl önce