12 yıl önce
Serseri Aşıklar Yorumları
A Bout de Souffle, dünya sinemasının dönüm noktası sayılan filmlerden biridir. Bir nevi sinemada döneminin anarşit faaliyeti sayılabilecek `yeni dalga` akımının temsilcisi olan Jean-Luc Godard'ın en beğenilen yapıtı olan Serseri Aşıklar, dünya sinemasına yeni bir soluk kazandırmıştır.
Uzun bir dönem diğer tüm alanlarda olduğu gibi Amerika var olmayan kültürüyle ve parasıyla dünya sinemasını elinde tutuyordu. Tüm yönetmenler Amerikalılara benzer filmler çekiyor, konu bütünlüğüne son derece önem veriliyor, kuralların dışına çıkmaktan korkuyorlardı. Ve elbette tüm bu Amerikan tarzı filmlerin hüküm sürdüğü dünya sinemasından sonra Godar ve Truffaut'un önderliğinde ipler yeniden Avrupa'nın eline geçmiştir.
Elbette Hollywood'un varlığı göz ardı edilemez ancak zamanın ötesine taşan la Nouvelle Vague'nun sinemayla ilgilnen her insana gerek teknik gerek içerik itibariyle ciddi bir bakış açısı kattığı da yadsınamaz bir gerçektir. Artık sinemada özgürlük ve anarşi dönemi başlamıştır.
Film izle ... Devamı
Uzun bir dönem diğer tüm alanlarda olduğu gibi Amerika var olmayan kültürüyle ve parasıyla dünya sinemasını elinde tutuyordu. Tüm yönetmenler Amerikalılara benzer filmler çekiyor, konu bütünlüğüne son derece önem veriliyor, kuralların dışına çıkmaktan korkuyorlardı. Ve elbette tüm bu Amerikan tarzı filmlerin hüküm sürdüğü dünya sinemasından sonra Godar ve Truffaut'un önderliğinde ipler yeniden Avrupa'nın eline geçmiştir.
Elbette Hollywood'un varlığı göz ardı edilemez ancak zamanın ötesine taşan la Nouvelle Vague'nun sinemayla ilgilnen her insana gerek teknik gerek içerik itibariyle ciddi bir bakış açısı kattığı da yadsınamaz bir gerçektir. Artık sinemada özgürlük ve anarşi dönemi başlamıştır.
Film izle ... Devamı
A Bout de Souffle, dünya sinemasının dönüm noktası sayılan filmlerden biridir. Bir nevi sinemada döneminin anarşit faaliyeti sayılabilecek `yeni dalga` akımının temsilcisi olan Jean-Luc Godard'ın en beğenilen yapıtı olan Serseri Aşıklar, dünya sinemasına yeni bir soluk kazandırmıştır.
Uzun bir dönem diğer tüm alanlarda olduğu gibi Amerika var olmayan kültürüyle ve parasıyla dünya sinemasını elinde tutuyordu. Tüm yönetmenler Amerikalılara benzer filmler çekiyor, konu bütünlüğüne son derece önem veriliyor, kuralların dışına çıkmaktan korkuyorlardı. Ve elbette tüm bu Amerikan tarzı filmlerin hüküm sürdüğü dünya sinemasından sonra Godar ve Truffaut'un önderliğinde ipler yeniden Avrupa'nın eline geçmiştir.
Elbette Hollywood'un varlığı göz ardı edilemez ancak zamanın ötesine taşan la Nouvelle Vague'nun sinemayla ilgilnen her insana gerek teknik gerek içerik itibariyle ciddi bir bakış açısı kattığı da yadsınamaz bir gerçektir. Artık sinemada özgürlük ve anarşi dönemi başlamıştır.
Film izlenirken dikkat edilmesi gereken noktalardan biri Godard'ın kullandığı açıların büyüsüdür. Filmde Godar size bir noktayı gösterirken gariptir siz sanki arkada neler dönüyor onları da görürsünüz (anlatamadım tabi böyle ancak izleyince hak vereceksiniz).
'' -Neden mutsuzsun?
-Çünkü mutsuzum.''
Bir not olarak: 1960 yapımlı olan bu filmin aynı zamanda teoman'ın papatya isimli şarkısındaki gizli özne olduğu rivayet edilir. -hani çok sevdiğin o filmi gördükten sonra-.
Uzun bir dönem diğer tüm alanlarda olduğu gibi Amerika var olmayan kültürüyle ve parasıyla dünya sinemasını elinde tutuyordu. Tüm yönetmenler Amerikalılara benzer filmler çekiyor, konu bütünlüğüne son derece önem veriliyor, kuralların dışına çıkmaktan korkuyorlardı. Ve elbette tüm bu Amerikan tarzı filmlerin hüküm sürdüğü dünya sinemasından sonra Godar ve Truffaut'un önderliğinde ipler yeniden Avrupa'nın eline geçmiştir.
Elbette Hollywood'un varlığı göz ardı edilemez ancak zamanın ötesine taşan la Nouvelle Vague'nun sinemayla ilgilnen her insana gerek teknik gerek içerik itibariyle ciddi bir bakış açısı kattığı da yadsınamaz bir gerçektir. Artık sinemada özgürlük ve anarşi dönemi başlamıştır.
Film izlenirken dikkat edilmesi gereken noktalardan biri Godard'ın kullandığı açıların büyüsüdür. Filmde Godar size bir noktayı gösterirken gariptir siz sanki arkada neler dönüyor onları da görürsünüz (anlatamadım tabi böyle ancak izleyince hak vereceksiniz).
'' -Neden mutsuzsun?
-Çünkü mutsuzum.''
Bir not olarak: 1960 yapımlı olan bu filmin aynı zamanda teoman'ın papatya isimli şarkısındaki gizli özne olduğu rivayet edilir. -hani çok sevdiğin o filmi gördükten sonra-.
Godard'ın ince espri anlayışı,Jean Seberg'in kadın doğasını kusursuz yansıtması,Jean Paul Belmondo'nun bir çok kadının hayalindeki serseri aşık performansı.Bu film üzerine çok şey söylenir ya da bu film üzerine saygıyla susulur ve ayda bir izlenir.Zamanların ötesinde eskimeyecek bir sinema eseri.
@superhans
3 yıl önce
10 / 10
@geceleridolasan
8 yıl önce
8 / 10
Tam bir kadın-erkek ilişkisini anlatıyor... eski ilişkilerinizde ki anılarınızı hatırlayıp gülümseyebilirsiniz.
Filmde kadının da erkeğin de kendine ait sorunlarıvardı. Sanırım buradaki kopukluk, erkeğin, kadını çantada keklik olarak görüp yanında çanta misali taşımaya kalkışmasıydı. Zaten bunu başaramadığını gördükten sonra da artık bir umudu kalmamıştı.. sanırım yalnızlık hepimizin omuzlarında bir yük ve bunu kimseyle paylaşamayacağımızı kabullenmeliyiz.
@alone
10 yıl önce
8.5 / 10
- Bu çok kötü
- Ne kötü?
- İnsanları ele vermek.
- Hayır bu normal. İhbarcılar ihbar eder, soyguncular soyar, katiller öldürür, sevgililer sever.
@meyziyade
11 yıl önce
@donna_giovanni
11 yıl önce
2. Filmin yönetmeni Jean-Luc Godard, yakın arkadaşıFrançois Truffaut'a -Jules and Jim- afişiyle ilk filminden selam çakar.
3. soundtrack: http://www.youtube.com/watch?v=y8YmTh8TZ38
@hakanderin
11 yıl önce
@carpathia
12 yıl önce
8.1 / 10
Filmde gevşek bir olay örgüsü olduğu gibi; güçlü de bir durumlar tablosu var. Yeni dalganın önemli özelliklerinden biri senaryonun doğaçlama ani gelişen türde olmasıydı ve Serseri Aşıklar filminde de bunu sıkça görebiliyoruz. Diyalogların uzunluğuyla hareketten çok bence bir düşünce akışı mevcut. Serseri Aşıklar aslında kara filmdir, ama aydınlık bir kentte, yaz ortasında geçer. Daha kesin bir şekilde bu kara filmler üzerine bir filmdir. Bu türün kurallarını tersine çevirerek bu tür hakkında bir şeyleri açıklamayı umar. Filmin odak noktası kovalayan ile kovalanan arasındaki mücadele değil, bana göre durumun görüntüsü üzerinedir.
Filmde gevşek bir olay örgüsü olduğu gibi; güçlü de bir durumlar tablosu var. Yeni dalganın önemli özelliklerinden biri senaryonun doğaçlama ani gelişen türde olmasıydı ve Serseri Aşıklar filminde de bunu sıkça görebiliyoruz. Diyalogların uzunluğuyla hareketten çok bence bir düşünce akışı mevcut. Serseri Aşıklar aslında kara filmdir, ama aydınlık bir kentte, yaz ortasında geçer. Daha kesin bir şekilde bu kara filmler üzerine bir filmdir. Bu türün kurallarını tersine çevirerek bu tür hakkında bir şeyleri açıklamayı umar. Filmin odak noktası kovalayan ile kovalanan arasındaki mücadele değil, bana göre durumun görüntüsü üzerinedir.
---spoiler---