yönetmen hafızası çok iyi olmayan biri olarak, her kısafilm başlangıcında durdurup yönetmeninin hangi filmleri çektiğine, tanıdık filmi yoksa da tarzına hızlı bir göz attım. "evet koş lola koş'u çeken yönetmen paris'te bu hikeyeyi olsa olsa böyle çekerdi" şeklinde heyecanlar yaşadım. bazı hikayeler bir süre kafamda yaşamaya devam edecek. alexander payne'in bölümündeki aynı anda hem hüzün hem mutluluk yaşayan kadınla bir süre şehri dinleyeceğim. pandomimcilerin oğluyle bir süre okula gideceğim. karısına yeniden aşık olan adamla bir süre avare gezeceğim.
son olarak; "..seni gördüğümde konuşmaya ihtiyacım var gibi hissettim."
20 yönetmenin yönettiği kısa filmlerden oluşuyor kendisi.Ne kadar kısa filmler arasında ilgi kuramasanız da aslında hepsinin anlattığı şey şu: Paris dünyanın en güzel şehridir.(Benzer ya da daha iyisi Woody Allen'in 'Pariste Gece Yarısı' filmidir)
20 farklı yönetmenin çektiği kısa bölümlerden oluşan 'paris i love you' da favorim, oliver schmitz'in yönettiği place des fetes isimli hikaye... emin olun alt yazı veya tercümeye ihtiyacınız yok. sadece seydou boro'nun katoucha adlı parçası eşliğinde olduğu gibi izleyin...
Bazen bu hayatı paylaşacak birinin olması iyi olurdu diye düşünüyorum. Mesela, bir gökdelenden aşağı Paris' e bakarken, birilerine "Ne kadar güzel, değil mi?" demek istiyorum. Ama kimse yok.
---
Francine dinle. Öyle zamanlar olur ki, hayat bizi değişime çağırır. Bu bir geçiştir. Mevsimler gibi. İlkbaharımız harikaydı ama yaz bitti. Sonbaharı da kaçırdık. Ve şimdi her şey soğuk. Her şey soğuk ve donmaya başladı. Aşkımız uykuya daldı ve kar, amansızca üzerimize çullandı. Karların içinde uyursan, ardından ölüm gelir. Kendine iyi bak.
ben beğenmedim açıkçası.. hatta ne zaman bitecek diye bekledim sürekli.. farklı yönetmenler,farklı hikayeleri işlemiş ancak akıcılık sıfır. konular alakasız.. eğer paris i anlatan,orada geçen filmse Midnight in Paris'i tek geçerim ve tabii ki Woody Allen'i
Filmi alalı bir yıldan fazla oldu arşivimde öyle duruyordu ve dedim ki bugün bunu izleyeyim yaa kaldırabilirim dedim ve izledikten sonra kendime "Olm bir yıldır hangi akla hizmet bu filmi izlemedin" yani büyük kayıp oldu geç izlemek =)
yorumlarda da dendiği gibi filmin "faubourg saint denis" kısmı çok iyi. bunun dışında pandomimin geçtiği hikaye de dikkatimi çekenlerden biri oldu. 20 hikayeden oluşması biraz yorucu. gene de izlenesi film. iyidir iyi.
once new york i love you, ertesi gun paris je t'aime seyrettim. ortak kani paris'in daha iyi olduguydu. paris biraz daha iyi ama oyle abartildigi kadar da degil bence.
sonucta ikisi de hosuma gitti. hatta paris beni biraz hayal kirikligina ugratti bile diyebilirim. ben daha guzel olacagini dusunmustum. keske fatih akin, yasamin kiyisinda filmine ara verip burada da olsaymis :)
ama yine de birbirinden farkli hikayeler izlemek isteyenler kacirmasin diyelim.
en begendigim hikayeler;
-oglunu kaybeden anne -kahve icme temali, otoparkta calisan adam
Sonunda hayır bitmesin hani başka hikaye yok mu ya dediğim o mükemmel film.. Pandomimcilerin hikayesive natalie portman ile kör çocuğun hikayesi beni benden aldı diyebilirim.
@aysovski
2 yıl önce
8 / 10
son olarak; "..seni gördüğümde konuşmaya ihtiyacım var gibi hissettim."
@az87
10 yıl önce
7.5 / 10
@enik_kral
11 yıl önce
7.4 / 10
20 farklı yönetmenin çektiği kısa bölümlerden oluşan 'paris i love you' da favorim, oliver schmitz'in yönettiği place des fetes isimli hikaye... emin olun alt yazı veya tercümeye ihtiyacınız yok. sadece seydou boro'nun katoucha adlı parçası eşliğinde olduğu gibi izleyin...
@sebo
11 yıl önce
Bazen bu hayatı paylaşacak birinin olması iyi olurdu diye düşünüyorum. Mesela, bir gökdelenden aşağı Paris' e bakarken, birilerine "Ne kadar güzel, değil mi?" demek istiyorum. Ama kimse yok.
---
Francine dinle. Öyle zamanlar olur ki, hayat bizi değişime çağırır. Bu bir geçiştir. Mevsimler gibi. İlkbaharımız harikaydı ama yaz bitti. Sonbaharı da kaçırdık. Ve şimdi her şey soğuk. Her şey soğuk ve donmaya başladı. Aşkımız uykuya daldı ve kar, amansızca üzerimize çullandı. Karların içinde uyursan, ardından ölüm gelir. Kendine iyi bak.
@smh_sarp
11 yıl önce
5 / 10
diyeceğim odur ki ı ıhh olmamış
@bay_orcun
12 yıl önce
@babanneminkaoti
13 yıl önce
8.3 / 10
@ustunkoru
14 yıl önce
7.5 / 10
@1925
15 yıl önce
sonucta ikisi de hosuma gitti. hatta paris beni biraz hayal kirikligina ugratti bile diyebilirim. ben daha guzel olacagini dusunmustum. keske fatih akin, yasamin kiyisinda filmine ara verip burada da olsaymis :)
ama yine de birbirinden farkli hikayeler izlemek isteyenler kacirmasin diyelim.
en begendigim hikayeler;
-oglunu kaybeden anne
-kahve icme temali, otoparkta calisan adam
-kor genc ile kizin aski
-cohen biraderlerin metro'da gecen filmi.
@lavieenrose
15 yıl önce