Filme başladım, çok güzel, çok hüzünlü bir film derken, 24ncü dakikada "zınk" diye kaldım. Fellini gibi bir usta böyle büyük bir hatayı nasıl yapar diye inanamayıp biraz geri aldım ve o sahneyi tekrar izledim. Hani duygusuz zorba Zampano’nun kızı sabaha kadar sokakta beklettikten sonra, kızın arabayı bulma ümidiyle kırsala doğru giden yola seğirttiği, (bu eşi benzeri olmayan) arabamsı motoru 300-500 metre öteden görmesi, direkt araca yönelmesi gerekirken, kabak gibi ortada duran, etrafında bir duvar, bir ağaç, çalı benzeri hiç bir görüşü engelleyici nesne olmamasına rağmen, sanki araç bir duvarın arkasındaymış da, kızcağız duvarı geçer geçmez arabayı yeni farketmiş gibi arabanın dibine kadar koşup, birden durarak arabaya yaklaştığı sahne. İnanılmaz büyüklükte bir yönetmen hatası. Etrafındaki asistanlar, ödül veren eleştirmenler nasıl farketmediler bu sahneyi hayret. Torpil dönüyor bu işlerde. Orası kesin. Filmdeki hoyrat, zorba, duygusuz Zampano ve biraz fazlaca saf, vasat IQ’lü Gelsom... Devamı
Filme başladım, çok güzel, çok hüzünlü bir film derken, 24ncü dakikada "zınk" diye kaldım. Fellini gibi bir usta böyle büyük bir hatayı nasıl yapar diye inanamayıp biraz geri aldım ve o sahneyi tekrar izledim. Hani duygusuz zorba Zampano’nun kızı sabaha kadar sokakta beklettikten sonra, kızın arabayı bulma ümidiyle kırsala doğru giden yola seğirttiği, (bu eşi benzeri olmayan) arabamsı motoru 300-500 metre öteden görmesi, direkt araca yönelmesi gerekirken, kabak gibi ortada duran, etrafında bir duvar, bir ağaç, çalı benzeri hiç bir görüşü engelleyici nesne olmamasına rağmen, sanki araç bir duvarın arkasındaymış da, kızcağız duvarı geçer geçmez arabayı yeni farketmiş gibi arabanın dibine kadar koşup, birden durarak arabaya yaklaştığı sahne. İnanılmaz büyüklükte bir yönetmen hatası. Etrafındaki asistanlar, ödül veren eleştirmenler nasıl farketmediler bu sahneyi hayret. Torpil dönüyor bu işlerde. Orası kesin. Filmdeki hoyrat, zorba, duygusuz Zampano ve biraz fazlaca saf, vasat IQ’lü Gelsomina çok güzel vermişler rollerinin hakkını. Gelsomina’nın ağladı ağlayacak hüzünlü gözleri muhteşemdi... Bir sahneye takılıp kalmamı bağışlayın. Filmi mutlaka izleyin. İyi seyirler...
kalmak üzerine bir hikaye. insan gitmeyi düşledikçe daha da kalıyor. Gelsomina nın gelgitleri ile hayatının şekilsizliği öyle bir uyum içinde ki, yüzündeki ifadeler bile yaşayamamakla ilişkili sanki.
tüm sıkıntılarına rağmen kendisine tutunacak bir umut bulması hala varolduğunun kanıtı olacak bir kapı sanki, "çılgın adam"ın söylediklerine hemen inanması ise ona o kapıyı açacak bir anahtar. kapıyı açtığındaysa gördüklerinin umut olduğunu sandı ama sadece birer ilizyondu.
bence filmde çaresizlik ön planda ama sanki iyi ile kötünün bir temsili var gibi, kötülük her ne kadar iyiliğe zarar verse de, iyilik kötülüğün peşini bırakmaz. Gelsomina sanki bir vicdandı ve Zampanoyu hep takip etti ta ki vicdan yükünü kaldıramayana kadar.
Gelsomina karakterini canlandıranGiulietta Masina o kadar güzel canlandırmış ki yüzündeki o ifadeler mimikler sadece bakışlarıyla neler anlattı aslında.
Sanatsal yorum yapayım diye kendimi hiç kasmama gerek yok, olmamış filmdir. Fellini’nin Tatlı Hayat’ı tam benim tarzım bir filmken, La Strada’sı tamamen benim hiç sevmediğim tarzda bir film olmasını anlayamıyorum. İMDB Top 250 listesine Fellini imzası nedeniyle girmiş çok belli. Ama ben o listede en sona koyardım bu filmi.
Nasıl yorum yapsam cidden bilemedim. Söylenecek çok söz var ancak uzun uzadıya anlatmaya üşendim. Sadece şu kısma değinmeden geçemeyeceğim; Giulietta Masina’nın muazzam oyunculuk performansı! Ben mimikleri bu kadar etkin kullanabilen çok az oyuncu gördüm. Mutlaka izleyin içinizi sar(s)acak bir film!
İtalyan Gerçekçiliğinin muhteşem bir örneğini teşkil ediyor film. Fellini yaşadığı dönemin sosyal ilişki biçimlerini perdeye taşımış. (Böyle büyük cümleler kurarak film yorumu yapmak da meeee)
1960 tarihli türk filmi 'aliii' de kadir savun'un canlandırdığı zincirkıran canbaz karakteri ile karşılaşanlar, 'la strada' da anthony Quinn'in canlandırdığına benzer bir karakter ve performans görebilirler...
İtalyan yeni gerçekçiliği döneminin önemli eserlerininin senaristliğini yapan Fellini bu filminde toplumdan çok bireyi irdelemiştir. Bu anlamda yeni gerçekçi akımın içinde mi bulunur yoksa tamamen ayrı bir yerde mi durur bilemiyorum. Ama bir Fellini filmi olduğu her karesinden ve tercihinden bellidir.
*
Film 'Sonsuz Sokaklar' olarak türkçeye çevrilse de La Strada' nın tam türkçe çevrimi 'Yol' dur. Filmde Zampano ve Gelsomina' nın denizin yanında başlayıp, denizin yanında biten yolculuğuna tanık oluruz. Filmin sonunda Zampano' nun denizin yanında yolculuğunu bitirmesini başka gidilecek yolun kalmadığı olarak mı yoksa başladığı yere geri dönmek olarak mı okumalıyız? Gelsomina ile yolculuğuna başladığı deniz kıyısında onun için ağlamasını, Zampano' nun geçmişi geri getirme çabası/isteği olarak algıladım ben.
*
Gelsomina' yı Fellini hep doğayla özdeşleştirir. Zampano tarafından bir kadın için terkedildiğinde gece yarısı bir soka... Devamı
İtalyan yeni gerçekçiliği döneminin önemli eserlerininin senaristliğini yapan Fellini bu filminde toplumdan çok bireyi irdelemiştir. Bu anlamda yeni gerçekçi akımın içinde mi bulunur yoksa tamamen ayrı bir yerde mi durur bilemiyorum. Ama bir Fellini filmi olduğu her karesinden ve tercihinden bellidir.
*
Film 'Sonsuz Sokaklar' olarak türkçeye çevrilse de La Strada' nın tam türkçe çevrimi 'Yol' dur. Filmde Zampano ve Gelsomina' nın denizin yanında başlayıp, denizin yanında biten yolculuğuna tanık oluruz. Filmin sonunda Zampano' nun denizin yanında yolculuğunu bitirmesini başka gidilecek yolun kalmadığı olarak mı yoksa başladığı yere geri dönmek olarak mı okumalıyız? Gelsomina ile yolculuğuna başladığı deniz kıyısında onun için ağlamasını, Zampano' nun geçmişi geri getirme çabası/isteği olarak algıladım ben.
*
Gelsomina' yı Fellini hep doğayla özdeşleştirir. Zampano tarafından bir kadın için terkedildiğinde gece yarısı bir sokakta otururken yanından at geçtiği sahne onun yalnızlığının güzel bir sinemasal anlatımıdır. Yolculuğunun çeşitli anlarında genç bir ağacı vücuduyla taklit etmesi ya da sıradan bir delikteki küçük bir böceği özgürlüğüne kavuşturması onun çocuksu doğallığını ve masumluğunu destekler.
*
Zampano ise gücüyle parasını kazanan, Gelsomina' ya ters bir şekilde bedensel zevk arayışında olan bir kararkter. Ne kadar katı, ruhsuz bir adam olarak gözükse de filmin sonunda ağlarken görürüz. Zampano' daki bu değişimin en önemli nedeninin Gelsomina' da gördüğü bu saflık ve temizlik diyebiliriz. Fellini çamaşır asan kadınla Zampano'yu konuşturduğu sahnede bu saflığın güzel bir sembolize edilişini gösterir. Kadın, Gelsomina' yı anlatırken bütün ekranı bembeyaz, tertemiz çarşavlar kaplar. Zampano ise bu görüntüye, saflığa, temizliğe birkaç dikenli telin arkasından bakar.
*
Bu film için her karesi fotoğraf niteliğinde demek istemiyorum. Daha çok her karesi klasik fotoğraf tekniklerinin gerektirdiklerini yerine getirir. Ortaçağda üretilen tablolardaki gibi her nesne veya karakterin o karede bulunmasının belli bir amacı ve görevi olduğunu hissettirir. Bu dengeyi hareket eden karakter ve nesnelerle Fellini? nin nasıl gerçekleştirdiği de her karede şaşırtıcı, inanılmaz benim için. Vurgu bazı zamanlar karakterlerdeyken bazı zamanlarda da nesnelerdedir.
@basribabam
2 yıl önce
İnanılmaz büyüklükte bir yönetmen hatası. Etrafındaki asistanlar, ödül veren eleştirmenler nasıl farketmediler bu sahneyi hayret. Torpil dönüyor bu işlerde. Orası kesin.
Filmdeki hoyrat, zorba, duygusuz Zampano ve biraz fazlaca saf, vasat IQ’lü Gelsom ... Devamı
İnanılmaz büyüklükte bir yönetmen hatası. Etrafındaki asistanlar, ödül veren eleştirmenler nasıl farketmediler bu sahneyi hayret. Torpil dönüyor bu işlerde. Orası kesin.
Filmdeki hoyrat, zorba, duygusuz Zampano ve biraz fazlaca saf, vasat IQ’lü Gelsomina çok güzel vermişler rollerinin hakkını. Gelsomina’nın ağladı ağlayacak hüzünlü gözleri muhteşemdi...
Bir sahneye takılıp kalmamı bağışlayın. Filmi mutlaka izleyin. İyi seyirler...
@dikkon
4 yıl önce
8.1 / 10
@selmass
7 yıl önce
7.8 / 10
tüm sıkıntılarına rağmen kendisine tutunacak bir umut bulması hala varolduğunun kanıtı olacak bir kapı sanki, "çılgın adam"ın söylediklerine hemen inanması ise ona o kapıyı açacak bir anahtar. kapıyı açtığındaysa gördüklerinin umut olduğunu sandı ama sadece birer ilizyondu.
bence filmde çaresizlik ön planda ama sanki iyi ile kötünün bir temsili var gibi, kötülük her ne kadar iyiliğe zarar verse de, iyilik kötülüğün peşini bırakmaz. Gelsomina sanki bir vicdandı ve Zampanoyu hep takip etti ta ki vicdan yükünü kaldıramayana kadar.
Gelsomina karakterini canlandıranGiulietta Masina o kadar güzel canlandırmış ki yüzündeki o ifadeler mimikler sadece bakışlarıyla neler anlattı aslında.
@sinemapuan
9 yıl önce
@muslumduralmaz
9 yıl önce
7 / 10
ben de.
@thematrixhasyou
10 yıl önce
@gizelda
10 yıl önce
https://www.youtube.com/watch?v=XtD1PVkY-pg
"Sen gerçekten bir kadın mısın? Enginara benziyorsun."
@omer
10 yıl önce
8.5 / 10
@enik_kral
11 yıl önce
@bergmantonioni
11 yıl önce
İtalyan yeni gerçekçiliği döneminin önemli eserlerininin senaristliğini yapan Fellini bu filminde toplumdan çok bireyi irdelemiştir. Bu anlamda yeni gerçekçi akımın içinde mi bulunur yoksa tamamen ayrı bir yerde mi durur bilemiyorum. Ama bir Fellini filmi olduğu her karesinden ve tercihinden bellidir.
*
Film 'Sonsuz Sokaklar' olarak türkçeye çevrilse de La Strada' nın tam türkçe çevrimi 'Yol' dur. Filmde Zampano ve Gelsomina' nın denizin yanında başlayıp, denizin yanında biten yolculuğuna tanık oluruz. Filmin sonunda Zampano' nun denizin yanında yolculuğunu bitirmesini başka gidilecek yolun kalmadığı olarak mı yoksa başladığı yere geri dönmek olarak mı okumalıyız? Gelsomina ile yolculuğuna başladığı deniz kıyısında onun için ağlamasını, Zampano' nun geçmişi geri getirme çabası/isteği olarak algıladım ben.
*
Gelsomina' yı Fellini hep doğayla özdeşleştirir. Zampano tarafından bir kadın için terkedildiğinde gece yarısı bir soka ... Devamı
İtalyan yeni gerçekçiliği döneminin önemli eserlerininin senaristliğini yapan Fellini bu filminde toplumdan çok bireyi irdelemiştir. Bu anlamda yeni gerçekçi akımın içinde mi bulunur yoksa tamamen ayrı bir yerde mi durur bilemiyorum. Ama bir Fellini filmi olduğu her karesinden ve tercihinden bellidir.
*
Film 'Sonsuz Sokaklar' olarak türkçeye çevrilse de La Strada' nın tam türkçe çevrimi 'Yol' dur. Filmde Zampano ve Gelsomina' nın denizin yanında başlayıp, denizin yanında biten yolculuğuna tanık oluruz. Filmin sonunda Zampano' nun denizin yanında yolculuğunu bitirmesini başka gidilecek yolun kalmadığı olarak mı yoksa başladığı yere geri dönmek olarak mı okumalıyız? Gelsomina ile yolculuğuna başladığı deniz kıyısında onun için ağlamasını, Zampano' nun geçmişi geri getirme çabası/isteği olarak algıladım ben.
*
Gelsomina' yı Fellini hep doğayla özdeşleştirir. Zampano tarafından bir kadın için terkedildiğinde gece yarısı bir sokakta otururken yanından at geçtiği sahne onun yalnızlığının güzel bir sinemasal anlatımıdır. Yolculuğunun çeşitli anlarında genç bir ağacı vücuduyla taklit etmesi ya da sıradan bir delikteki küçük bir böceği özgürlüğüne kavuşturması onun çocuksu doğallığını ve masumluğunu destekler.
*
Zampano ise gücüyle parasını kazanan, Gelsomina' ya ters bir şekilde bedensel zevk arayışında olan bir kararkter. Ne kadar katı, ruhsuz bir adam olarak gözükse de filmin sonunda ağlarken görürüz. Zampano' daki bu değişimin en önemli nedeninin Gelsomina' da gördüğü bu saflık ve temizlik diyebiliriz. Fellini çamaşır asan kadınla Zampano'yu konuşturduğu sahnede bu saflığın güzel bir sembolize edilişini gösterir. Kadın, Gelsomina' yı anlatırken bütün ekranı bembeyaz, tertemiz çarşavlar kaplar. Zampano ise bu görüntüye, saflığa, temizliğe birkaç dikenli telin arkasından bakar.
*
Bu film için her karesi fotoğraf niteliğinde demek istemiyorum. Daha çok her karesi klasik fotoğraf tekniklerinin gerektirdiklerini yerine getirir. Ortaçağda üretilen tablolardaki gibi her nesne veya karakterin o karede bulunmasının belli bir amacı ve görevi olduğunu hissettirir. Bu dengeyi hareket eden karakter ve nesnelerle Fellini? nin nasıl gerçekleştirdiği de her karede şaşırtıcı, inanılmaz benim için. Vurgu bazı zamanlar karakterlerdeyken bazı zamanlarda da nesnelerdedir.