Şölen Yorumları

Şölen filmi detayları

@tiamath

5 ay önce

6 / 10

Dogma 95 denilen yöntemi oldum olası sevememişimdir. Bana daha çok, yeterli bütçesi olmayan yönetmenler birliğinin, kalitesiz görüntü ve ışık kullanımı ile yapmış oldukları filmlere bir akım havası katmışlar gibi gelir. Film öyle bir çekilmiş ki sanki gözlerini hep 1-2 numara bozukmuş gibi gelir. Bu kısmı kenara atar konusuna değinirsek, 60.yıldönümündeki bir babanın, o zamana kadar çocuklarıyla olan ilişkilerden doğan günahların bir patlaması olan filmdir. Ölmüş olan kızlarının gerçekliğiyle bağdaşık bir çok itiraf-sorgu ve dram beraberinde gelir. Böyle durumların tetiklenmesi için bir tane fitilin yeterli olduğunu film başarılı bir şekilde aktarır. Anlatım ve oyunculuklar güzeldir. Son kimini tatmin edebilir kimini etmeyebilir, tam ortalarda bir yerde olmuştur. Bu bağlamda güzel film ama nazarımda öyle bir başyapıt değildir.

@enik_kral

7 yıl önce

Kameranın elde taşınarak oyuncuları takip ediyor olması filme hareket ve hız kazandırmış. Ama bu durumun filme yansıyan olumsuz tarafları var. Çekim anında kadraja giren konu ve oyuncular ilk planda net bir şekilde görüntülenememiş. Genel plan çekimlerde de durum aynı çoğu zaman flu görüntülerle karşılaşıyoruz.

Filmin tamamında doğal ışık kullanılmış. Işığın sertliğinden doğan parlama ya da oluşan aşırı gölgelerin oluşturduğu kusurlar düzeltilmeye çalışılmamış, ne çekildiyse seyirciye öylece sunulmuş. Gün ışığının olmadığı sahnelerde ise yalnızca ortamda bulunan aydınlatma araçlarının kullanıldığını görüyoruz. Bu ışık desteklenmediğinden görüntülerin kalitesinin gün ışığında olduğu gibi oldukça kötü ve özensiz olduğunu görüyoruz. Filmin tamamında müzik yok, sadece bir sahnede mekanda bulunan piyanonun çalınması ile oluşan müziği dinleyebiliyoruz.

Tüm bu özellikler filmi seyirci için takibi zor ve yorucu bir hale getiriyor. Amatörce çekilmiş gibi duran bu görüntüler yüzünden seyirci,
... Devamı
Kameranın elde taşınarak oyuncuları takip ediyor olması filme hareket ve hız kazandırmış. Ama bu durumun filme yansıyan olumsuz tarafları var. Çekim anında kadraja giren konu ve oyuncular ilk planda net bir şekilde görüntülenememiş. Genel plan çekimlerde de durum aynı çoğu zaman flu görüntülerle karşılaşıyoruz.

Filmin tamamında doğal ışık kullanılmış. Işığın sertliğinden doğan parlama ya da oluşan aşırı gölgelerin oluşturduğu kusurlar düzeltilmeye çalışılmamış, ne çekildiyse seyirciye öylece sunulmuş. Gün ışığının olmadığı sahnelerde ise yalnızca ortamda bulunan aydınlatma araçlarının kullanıldığını görüyoruz. Bu ışık desteklenmediğinden görüntülerin kalitesinin gün ışığında olduğu gibi oldukça kötü ve özensiz olduğunu görüyoruz. Filmin tamamında müzik yok, sadece bir sahnede mekanda bulunan piyanonun çalınması ile oluşan müziği dinleyebiliyoruz.

Tüm bu özellikler filmi seyirci için takibi zor ve yorucu bir hale getiriyor. Amatörce çekilmiş gibi duran bu görüntüler yüzünden seyirci, filmi tam olarak hissetmek ve empati kurmakta zorlandığından yabancılaşmasına sebep oluyor. Yine de görüntülere müdahale edilmemiş olunması, filmin çekildiği haliyle ve kusurlarıyla sunulmuş olmasından dolayı farklı bir gerçekliğe ulaştığı da söylenebilir. Tabi ki bu gerçeklik hissinin oluşmasında en büyük pay güçlü performansları sayesinde oyuncular aittir.

@ustilago

8 yıl önce

bir uyumuşum bir uyumuşum

@parfenrogojin

10 yıl önce

Şölen'i izlemeye doyamadım. Dogma ve Trier'i pek sevmesem de bu film beni çok etkiledi. Bütün gücünü kelimelerden, oyunculuklardan alan Şölen eminim Michael Haneke'nin de en sevdiği filmlerden birisidir; zira onun etik tarzına çok uyan bir üslupla ilerleyerek son buluyor. Konusuyla ilgili bilgi edinmeden izlemenizi öneririm. Ayrıca imdb'de bir yorumda "hayatımda hiç bir oyuncuya sarılarak onu teselli etme isteği duymamıştım" deniyor. Christian'ı tanıdıkça bu hissi duymamak imkansız. Oyuncuların muhteşem olduğunu düşünüyorum. En azından benim için izlediğim en iyi filmler arasında ilk 20'de artık.

@fermina

10 yıl önce

adalet, adalet hani? bu nasıl hesaplaşma filmi? baba gitti, peki anne? anneye de o kahvaltı sofrasını terk et demesi gerekmez miydi? iki saat önce nasıl canhıraş savunuyordu ya kocasını, oğluna deli yaftası yapıştırıyordu hani!! olayı görmezden gelene, olayı yapandan daha acımasız davranılması gerekmez mi? nefret doluyum şu an.

bi de olayın gizli kahramanı aşçı var tabii. o olmasa yemekle tatlı arasındaki birtakım şakalaşmalar olarak kalacaktı her şey. kafası çalışan bir partner, intikam planının esas öğesidir, hep söylerim.

ps: o değil de, sarı zarfta ne vardı acaba?

@vegidemiyorum

11 yıl önce

İzlediğim ilk dogma 95 filmiydi.

?Sen başka işe yaramazdın.?

repliğiyle bana küçük çapta bir sinir krizi yaşattı. Sanırım filmlerinde bi tek cümleyle kafaları alt üst etme yöntemi Thomas Vinterberg?in adeti. Büyük bir heyecanla açmama rağmen itiraf etmeliyim ki ilk başlarda biraz sıkıldım ama film bi süre sonra neler olacağını merak ettiriyor ve izlemeden edemiyorsunuz.

Danimarka sinemasını seviyorum, bu film ile de dogma 95 akımını da sevdim ve diğer örnekleri de izlemek için sabırsızlanıyorum. Bana büyük prodüksiyonlarda olmadan babalar gibi bi uzun metraj filmi nasıl çekilir, üstüne de cannes da da nasıl ödül alır bunu hatırlattı. Gerçek bir şaheser desek abartmış olmam çünkü dogma 95 kurallarıyla böyle bi film çok büyük başarı, danimarkalı çılgın yönetmenlerin boşa kafa patlatmadığı çok açık. Filmi izlerken yine dogma 95 yönetmenlerinden Lars von Trier?ın Melancholia filmindeki düğün sahneleri sık sık gözümün önüne geldi. Gerçekten sıkı adamlar.

Filmin konusuna gelirsek, bir ba
... Devamı
İzlediğim ilk dogma 95 filmiydi.

?Sen başka işe yaramazdın.?

repliğiyle bana küçük çapta bir sinir krizi yaşattı. Sanırım filmlerinde bi tek cümleyle kafaları alt üst etme yöntemi Thomas Vinterberg?in adeti. Büyük bir heyecanla açmama rağmen itiraf etmeliyim ki ilk başlarda biraz sıkıldım ama film bi süre sonra neler olacağını merak ettiriyor ve izlemeden edemiyorsunuz.

Danimarka sinemasını seviyorum, bu film ile de dogma 95 akımını da sevdim ve diğer örnekleri de izlemek için sabırsızlanıyorum. Bana büyük prodüksiyonlarda olmadan babalar gibi bi uzun metraj filmi nasıl çekilir, üstüne de cannes da da nasıl ödül alır bunu hatırlattı. Gerçek bir şaheser desek abartmış olmam çünkü dogma 95 kurallarıyla böyle bi film çok büyük başarı, danimarkalı çılgın yönetmenlerin boşa kafa patlatmadığı çok açık. Filmi izlerken yine dogma 95 yönetmenlerinden Lars von Trier?ın Melancholia filmindeki düğün sahneleri sık sık gözümün önüne geldi. Gerçekten sıkı adamlar.

Filmin konusuna gelirsek, bir batı avrupa burjuva ailesinin doğum günü kutlamasında yaşananları izliyoruz. Babasının 60. yaş günü partisinde en büyük çocukları Christian?danölen kız kardeşleri Linda için bir konuşma yapması istenir.Christian?ın elinde iki tane kağıt var birisinde büyük bir itiraf, diğerinde sıradan bir konuşma. Seçimi babasına bırakır, babası ve diğer konuklar olacaklardan bi habersizChristian?ın konuşmasını dinlemeye başlarlar.

Bu şaşırtıcı filmin size hissettireceklerine hazır olun. İyi seyirler?

@omer

12 yıl önce

8 / 10

Her filmi izlemek ve onunla ilgili yorum yapmak zorunda olduğunu hisseden insanlara yönelik bir film değil. Ana akım film izleyicileri için kesinlikle uzak durulması gereken bir film. Çünkü o ana akım film endüstrisinden pek az öge barındırıyor içinde ancak bu filmi boş bir film kılmıyor tabi ki.

Aile içi sırlarının, onun kendine özgü ahlak yapısının yerden yere vurulduğu, çarpıcı bir film. Kamera kullanımı, sahne planlaması, yakın ve çok uzak (tavan seviyesinden) yapılan çekimler ile her sahnesini daha anlamlı kılmış yönetmen. Oyuncular sanki bir film setinde değil de gerçekten ailesinin yanında babalarının, amcalarının, oğullarının doğum günü vesilesiyle toplanmışlar gibi doğal olmuş. Rahatsız edici efektlerin kullanılmasından kaçınılmış. Dogme 95 akımının ilke kararları ışığındaki ilk film olması nedeniyle manifestonun tüm şartlarını sağlıyor, gereksiz hiç bir sahnenin kullanılmamasına, sonradan eklenme hiç bir ses kullanılmamasına dikkat edilmiş. Bu nedenle de doğallığını hiç bozm
... Devamı
Her filmi izlemek ve onunla ilgili yorum yapmak zorunda olduğunu hisseden insanlara yönelik bir film değil. Ana akım film izleyicileri için kesinlikle uzak durulması gereken bir film. Çünkü o ana akım film endüstrisinden pek az öge barındırıyor içinde ancak bu filmi boş bir film kılmıyor tabi ki.

Aile içi sırlarının, onun kendine özgü ahlak yapısının yerden yere vurulduğu, çarpıcı bir film. Kamera kullanımı, sahne planlaması, yakın ve çok uzak (tavan seviyesinden) yapılan çekimler ile her sahnesini daha anlamlı kılmış yönetmen. Oyuncular sanki bir film setinde değil de gerçekten ailesinin yanında babalarının, amcalarının, oğullarının doğum günü vesilesiyle toplanmışlar gibi doğal olmuş. Rahatsız edici efektlerin kullanılmasından kaçınılmış. Dogme 95 akımının ilke kararları ışığındaki ilk film olması nedeniyle manifestonun tüm şartlarını sağlıyor, gereksiz hiç bir sahnenin kullanılmamasına, sonradan eklenme hiç bir ses kullanılmamasına dikkat edilmiş. Bu nedenle de doğallığını hiç bozmuyor ve belgesel tadında bir aile dramı sunuyor bize.

Tekrar söylemek isterim ki filmi holywood beklentileri ile izlemek ya da cannes ödülü almış film diye başlamak bünyenizde tatminsizlik yaratabilir.

@ibodirector

12 yıl önce

Festen... Thomas Vinterberg'ten -dogme95- akımının ilk filmi. Lars Von Trier -dogme- tarzinin tek ustasi olarak gorulurken, Vinterberg'in pek esamesinin okunmamasina üzülürüm. Bir babanin dogum gunu kutlamasi icin şölende biraraya gelen aile uyelerinin ic hesaplasmalarla gunu kabusa cevirmesi. Dogme basyapiti...
Z

@zbzvadie_glalon

13 yıl önce

7.4 / 10

her ne kadar özgün eleştiriyor gözükse de `roy andersson`'un özgün eleştiren filmlerinin yarısı kadar bile etkileyici değil. elbette bu filmin özelliği çekim tekniğidir hikayesi değil. oyunculuklar doğal ötesi, kurgu çok iyi, senaryo da iyi sayılır, ironi de var fakat neden sarsmıyor? bu yönden biraz yüzeysel buldum. yönetmen tekniğe ağırlık vermiş evet hatta filmin çekiliş amacı da bu teknik. ama hikaye sığ olunca ne olursa olsun böyle filmler benim hafızamda kalmıyor.

@sfksmsk

14 yıl önce

7.5 / 10

film amatör kamerayla çekilmiş gibi.(bu arada bu tekniğin adı dogma95 tekniğiymiş öğrenmiş oldum).sanki aile bireyleri toplanmışlar içlerinden biri de kamerayla olan biteni çekiyormuş gibi.

filmin ilk 30 35 dk sı yavaş başlıyor.sıkıcı olabilir izleyen için ama bu bölüm hem ilerde olacak olayların altyapısını hazırlıyor hem de karakterleri tanıtıyor bize.daha sonra film hızlanmaya başlıyor.filmdeki christian ilk bombayı patlatıyor ve olaylar gelişmeye başlıyor

konu nispeten orjinal oyunculuk vasatın üstü çekim tekniğini ben beğenmesemde beğenenler olabilir.ancak sanki birşeyler eksik kalmış.film tam içine çekemiyor sizi belki hollywood daki abiler remakeini yapsalar daha güzel olur gibi.zaten izlediğim avrupa filmlerinin remakeleri (bkz:13 tzameti-13 abre los ojos-vanilla sky...)orjinallerinden daha güzel.dogma95 tekniğiyle film yapmak zordur.bu tekniğin altından kalkabildiği için film için başarılıdır diyebiliriz ancak son tahlilde ortalama bir filmdir ve imdb de 227. sırada olması
... Devamı
film amatör kamerayla çekilmiş gibi.(bu arada bu tekniğin adı dogma95 tekniğiymiş öğrenmiş oldum).sanki aile bireyleri toplanmışlar içlerinden biri de kamerayla olan biteni çekiyormuş gibi.

filmin ilk 30 35 dk sı yavaş başlıyor.sıkıcı olabilir izleyen için ama bu bölüm hem ilerde olacak olayların altyapısını hazırlıyor hem de karakterleri tanıtıyor bize.daha sonra film hızlanmaya başlıyor.filmdeki christian ilk bombayı patlatıyor ve olaylar gelişmeye başlıyor

konu nispeten orjinal oyunculuk vasatın üstü çekim tekniğini ben beğenmesemde beğenenler olabilir.ancak sanki birşeyler eksik kalmış.film tam içine çekemiyor sizi belki hollywood daki abiler remakeini yapsalar daha güzel olur gibi.zaten izlediğim avrupa filmlerinin remakeleri (bkz:13 tzameti-13 abre los ojos-vanilla sky...)orjinallerinden daha güzel.dogma95 tekniğiyle film yapmak zordur.bu tekniğin altından kalkabildiği için film için başarılıdır diyebiliriz ancak son tahlilde ortalama bir filmdir ve imdb de 227. sırada olması abartıdır
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL