bugünlerde seyrettiğim en güzel filmlerden biriydi. ilk kez bir uzaylı filini bu kadar güzel görüyorum. ilk kez uzaylıları insanlardan aciz görüyorum. bilim kurgu üzerine biraz belgesel eklenmesi çok güzel olmuş. filme 10 puan veriyorum.
1-) O ekipman benim elimin altında olacak, Johanesburg'dan girer Washinton'dan çıkarım. O muameleye katlanan uzaylı kardeşlerimde peygamber sabrı olsa gerek. Arkadaşım, o robotlardan on tane yeter be, gezegeni işgal etmek için. Ne barışseverlikmiş, ne Gandhicilikmiş, ne Satyagrahacılıkmış.
2-) Film ayrımcılık üstüne kurulu. Sanırım bu sebeple gemi gelmiş tam da Johanesburg'un üstünde pili bitmiş. Daha gerçekçi bir senaryoda, dünyada gelip park etmiş 1.8 milyon uzaylıya taş atıp sürmeye çalışacak ilk insanlar, yıllar yılı apartheit zulmünden çekmiş siyah çoğunluk olmayacaktır. Benim daha sağlıklı tahminlerim var ama neyse.
3-) Filmin en güzel tarafı, içinde "kahraman" olmaması. Van de Merwe'nin kahramanlaşma süreci, insanlığını kaybetme hızıyla doğru orantılı. Merwe, insanlığını yitirdikçe karakterinde dramatik değişimler gözlüyoruz. Hele finale doğru 2 tonluk (kaç kg çeker ki o alet ?) robotuyla hanım evladı adımları atarak kaçarken sergilediği tavır epey eğlendirdi beni :)) So... Devamı
1-) O ekipman benim elimin altında olacak, Johanesburg'dan girer Washinton'dan çıkarım. O muameleye katlanan uzaylı kardeşlerimde peygamber sabrı olsa gerek. Arkadaşım, o robotlardan on tane yeter be, gezegeni işgal etmek için. Ne barışseverlikmiş, ne Gandhicilikmiş, ne Satyagrahacılıkmış.
2-) Film ayrımcılık üstüne kurulu. Sanırım bu sebeple gemi gelmiş tam da Johanesburg'un üstünde pili bitmiş. Daha gerçekçi bir senaryoda, dünyada gelip park etmiş 1.8 milyon uzaylıya taş atıp sürmeye çalışacak ilk insanlar, yıllar yılı apartheit zulmünden çekmiş siyah çoğunluk olmayacaktır. Benim daha sağlıklı tahminlerim var ama neyse.
3-) Filmin en güzel tarafı, içinde "kahraman" olmaması. Van de Merwe'nin kahramanlaşma süreci, insanlığını kaybetme hızıyla doğru orantılı. Merwe, insanlığını yitirdikçe karakterinde dramatik değişimler gözlüyoruz. Hele finale doğru 2 tonluk (kaç kg çeker ki o alet ?) robotuyla hanım evladı adımları atarak kaçarken sergilediği tavır epey eğlendirdi beni :)) Son anda yeter lan artık nidası sanırım "küçük beyaz adam" ile ilgili çok şey söylüyor.
4-) Film aynı zamanda sembolik altmetinlere sahip ki, okumak çok zevkli.
-Bu yaratıkların mülkiyet algısının olmadığını duyuyoruz,akebinde bir lastiği bile paylaşamayan uzaylıcıkların görüntüsü gözümüze sokuluyor
-Bu yaratıklar, birer lidere,kraliçeye muhtaçlar. O olmayınca 1.8 milyon çekirgeden farkları yok. Bu da demokrasi ile ilgili olsa gerek.
-Bu yaratıklar, fiziksel olarak birbirlerinden ayırt edilemiyorlar neredeyse. Aile kavramları yok. Ekonomi anlayışları yok. Birey değiller. Bütün bunlar da Komünizme dair kalıplaşmış önyargılarla ilgili değilse nedir bunlar bilmiyorum.
Tabi aşırı yorumlamıyorsam. (Umberto Eco'nun bir yerleri çınlasın)
5-) Üç yıl sonra çok kötü şeyler bekliyor bence bizi :)
6-) Teknik bakımdan yetkin bir film. CGI çok oturaklı, sırıtan çatışma sahneleri yok. Ne izlediğinizi görebiliyorsunuz diyeyim. Film bu bakımdan, şöyle kol bacak,kafa,kol,göz,dalak parçaları göreyim, mermiye doyayım diyen, kanlı aksiyon severleri de memnun edebilir. Mecha kavramına dair fetiş boyutunda takıntınız varsa, bir iki yıl içinde çıkması muhtemel "mechwarrior serisine dair umut vaadedici bir gelişme.
dünya dışı varlık-insan ilişkilerine özgün bir bakış açısı getirmiş film.. ilk defa bu kadar sosyolojik bir yaklaşım izledim ben şahsen.. "öteki" söz konusu olduğunda, yıllarca "ötekiler" muamelesi görmüş toplulukların bile ne kadar yıkıcı bir tavır sergileyebileceğinin bambaşka bir örneği de olmuş aynı zamanda, nijeryalılar konusunda ırkçılık yapılmış deniliyor ama.. çekimler de kesinlikle devrim yaratacak nitelikte.. ama filmin içine tam olarak giremedim ben, nedenini de bilemedim.. "müziksizlik" olabilir bir ihtimal.. ama bu haliyle daha gerçekçi olmuş tabii..
son dönemlerde izlediğim en başarılı bilim-kurgu filmi,muhteşem bir oyunculuk sergilenmiş,klişe bir konu inanılmaz heyecanlı bir sürekleyici bir şekilde izleyiciye sunulmuş.
Apartheidi konu alıyor göndermelerle.. Şahene mazlumların yüceltilmesi, sonuçta, onları mazlumlaştıran şahane sistemin yüceltilmesinin Güney Afrikalıların da uzaylılara apartheid uygulamasında bunu görürken hatta ne kadar da ırkçılık karşıtı falan tam diyorken şöyle bir sosyolog bozuntusu çıkıyor ve diyorki: Nijeryalılar ailen eti yiyince kendilerine onların gücü geçtiğini düşünüyorlar ve filmdeki sahnelerle ailen yiyen YAMYAM Nijeryalılar görüyoruz
Aman ne güzel bilim kurgu biz buna 10 üzerinden 8 üstü falan verelim önemli değil Nijeryalılar yamyam olsun..Bu dünyada tuvalet kağıdı reklamı bittiğinde TVyi kapatınca da Irak savaşı bitti sanan insanlar var işte bu öyle bir sanrı olsa gerek:Uzaylılara ırkçılık yapılmayınca , Obama başkan olunca sanki ırkçılık kalktı sen ilk önce Nijeryalıları yamyam yapan gözlerini düzelt!!
izleyici yorumlarindan birinde 30 milyon dolarlik cuzi bir butceyle bu kadar iyi film cektikleri icin "this movie is basically giving the middle finger to hollywood" diye bir yorum okudum ki sonuna kadar hak vermekteyim.
Bu film olmamis maalesef. Imdb puani biraz saka gibi. Herhalde etrafinda koparilan firtinalar ve seyircilerin galeyana gelmesi durulunca filmin neden olmadigi anlasilacak. Peter Jackson’un kefil oldugu yonetmen kendince orjinal bir proje yapmaya girismis, ama maalesef ortaya kopuk bir tema, basarisiz oyunculuk ve senaryonun neden oldugu kotu bir film cikmis. Yaratiklarin gercekci olup olmamasi onemli degil, filmin hikayesi olmayinca bunlarin onemi yok. En kotusu ise filmin inandiriciligi yok, bir turlu filme dahil olup suruklenip gidemiyorsunuz.
"Uzaylı da olsa insan insandır" düsturu ile yola çıkarak dünyalıların insani durumlarını sorgulamıştır. Pek de iyi etmiştir. Peter Jackson'ın parasını sonunda iyi bir yere harcamış olduğunu görmek de duygulandırmıştır bendenizi.
Özellikle Johannesburg'un uzaylıların geldiği yer olarak seçilmesi çok manidar olmuş. Güney Afrika'da yıllarca süren apartheid düzeni uzaylılarında yaşayacağı tecrübelerin neler olabileceği hakkında fikir vermiştir. Birbiriyle geçinemeyen insanlar gerçekten uzaylıları ne kadar anlayabilir ki sorusunu çok gerçekçi bir şekilde hepimize sorarak yakın zamanlar da çıkan en güzel bilim kurgu filmlerinden biri olmayı başarmıştır.
@dullgrey
15 yıl önce
10 / 10
@havlayankuzu
15 yıl önce
8.6 / 10
2-) Film ayrımcılık üstüne kurulu. Sanırım bu sebeple gemi gelmiş tam da Johanesburg'un üstünde pili bitmiş. Daha gerçekçi bir senaryoda, dünyada gelip park etmiş 1.8 milyon uzaylıya taş atıp sürmeye çalışacak ilk insanlar, yıllar yılı apartheit zulmünden çekmiş siyah çoğunluk olmayacaktır. Benim daha sağlıklı tahminlerim var ama neyse.
3-) Filmin en güzel tarafı, içinde "kahraman" olmaması. Van de Merwe'nin kahramanlaşma süreci, insanlığını kaybetme hızıyla doğru orantılı. Merwe, insanlığını yitirdikçe karakterinde dramatik değişimler gözlüyoruz. Hele finale doğru 2 tonluk (kaç kg çeker ki o alet ?) robotuyla hanım evladı adımları atarak kaçarken sergilediği tavır epey eğlendirdi beni :)) So ... Devamı
2-) Film ayrımcılık üstüne kurulu. Sanırım bu sebeple gemi gelmiş tam da Johanesburg'un üstünde pili bitmiş. Daha gerçekçi bir senaryoda, dünyada gelip park etmiş 1.8 milyon uzaylıya taş atıp sürmeye çalışacak ilk insanlar, yıllar yılı apartheit zulmünden çekmiş siyah çoğunluk olmayacaktır. Benim daha sağlıklı tahminlerim var ama neyse.
3-) Filmin en güzel tarafı, içinde "kahraman" olmaması. Van de Merwe'nin kahramanlaşma süreci, insanlığını kaybetme hızıyla doğru orantılı. Merwe, insanlığını yitirdikçe karakterinde dramatik değişimler gözlüyoruz. Hele finale doğru 2 tonluk (kaç kg çeker ki o alet ?) robotuyla hanım evladı adımları atarak kaçarken sergilediği tavır epey eğlendirdi beni :)) Son anda yeter lan artık nidası sanırım "küçük beyaz adam" ile ilgili çok şey söylüyor.
4-) Film aynı zamanda sembolik altmetinlere sahip ki, okumak çok zevkli.
-Bu yaratıkların mülkiyet algısının olmadığını duyuyoruz,akebinde bir lastiği bile paylaşamayan uzaylıcıkların görüntüsü gözümüze sokuluyor
-Bu yaratıklar, birer lidere,kraliçeye muhtaçlar. O olmayınca 1.8 milyon çekirgeden farkları yok. Bu da demokrasi ile ilgili olsa gerek.
-Bu yaratıklar, fiziksel olarak birbirlerinden ayırt edilemiyorlar neredeyse. Aile kavramları yok. Ekonomi anlayışları yok. Birey değiller. Bütün bunlar da Komünizme dair kalıplaşmış önyargılarla ilgili değilse nedir bunlar bilmiyorum.
Tabi aşırı yorumlamıyorsam. (Umberto Eco'nun bir yerleri çınlasın)
5-) Üç yıl sonra çok kötü şeyler bekliyor bence bizi :)
6-) Teknik bakımdan yetkin bir film. CGI çok oturaklı, sırıtan çatışma sahneleri yok. Ne izlediğinizi görebiliyorsunuz diyeyim. Film bu bakımdan, şöyle kol bacak,kafa,kol,göz,dalak parçaları göreyim, mermiye doyayım diyen, kanlı aksiyon severleri de memnun edebilir. Mecha kavramına dair fetiş boyutunda takıntınız varsa, bir iki yıl içinde çıkması muhtemel "mechwarrior serisine dair umut vaadedici bir gelişme.
@babelfish
15 yıl önce
8.8 / 10
@yorgun_nihilist
15 yıl önce
9.2 / 10
@birkafkahikayes
15 yıl önce
Aman ne güzel bilim kurgu biz buna 10 üzerinden 8 üstü falan verelim önemli değil Nijeryalılar yamyam olsun..Bu dünyada tuvalet kağıdı reklamı bittiğinde TVyi kapatınca da Irak savaşı bitti sanan insanlar var işte bu öyle bir sanrı olsa gerek:Uzaylılara ırkçılık yapılmayınca , Obama başkan olunca sanki ırkçılık kalktı sen ilk önce Nijeryalıları yamyam yapan gözlerini düzelt!!
@dwtd
15 yıl önce
7.8 / 10
@timucins
15 yıl önce
2.3 / 10
@bestreaction
15 yıl önce
9 / 10
Farklı ve izlenmesi gereken bir uzaylı filmi:)
@tarux
15 yıl önce
@babelfish
15 yıl önce
8.8 / 10
http://www.d-9.com/
ama filmi izlemeden çok kurcalamamak lazım sanırım..