Hayallerin Peşinde Yorumları

Hayallerin Peşinde filmi detayları

@stiff

1 yıl önce

7 / 10

Ağır bir film gibi gözükse de; sıkılmadan izledim. Geçtiği dönemi görsel olarak çok iyi aktarıyor. Dönemin dans sahneleri de öyle. Dans sahneleri zaafım, genel olarak çok dikkatle ve keyifle izliyorum. Depresyon ve bunalım havasını çok iyi işliyor. Elbette bunların yanında oyunculuklar çok başarılı. Sahte mutluluklar, zorunluluklar, hayal kırıklıkları, bunalım halleri çok iyi aktarılıyor. Sessizlik içerisinde çığlık barındıran sahneleri de vardı. Nitekim çığlığın ve seslerin yükseldiği kavga sahnesiyle bunu gördük. Genel olarak kavga sahneleri çok gerçekçiydi. Bu tarz filmlerde kendimden bir şeyler bulmak benim için üzücü olabiliyor. O depresif halleri, hayal kırıklıklarını, her iki karakterin de içerisinde boğulduğu ama yaşamaya çalıştığı hayatlarını çok yakından hissettim.

@ege_undag

2 yıl önce

7.8 / 10

Her şeyiyle mükemmel bir film!

Film sadece bir çiftin ilişkisine odaklanmıyor pek çok katmanı olan son derece ince elenip sık dokunmuş bir anlatısı var. İlk bakışta evlilik, ’modern’ aile ve toplumsal yapı, gündelik hayatın kısır ritmi gibi noktaları ele alıyor görünse de aslında bence en temelde bireylerin kendilerine, birbirlerine ve hatta çift olarak başkalarına karşı sergiledikleri, bireysel ve/veya kolektif ikiyüzlülüğü, son derece stilize ve açık bir şekilde ortaya koyuyor. April’ın ölümünden sonra gördüğümüz son iki sahne de (komşu çift ve emlakçı kadının olduğu sahneler) zaten özellikle bunu vurgular nitelikte. Filmdeki hemen herkes (Micheal Shannon’ın oynadığı karakter ve babası hariç) hem içerde hem de dışarı karşı akıl almaz bir ikiyüzlülük içinde.

İşte filmi değerli kılan asıl nokta da bu zaten; seyirci dışardan bakan olarak her karakterin içinde boğulduğu ikiyüzlülüğü açık açık görürken biraz düşününce filmdeki insan ilişkileri
... Devamı
Her şeyiyle mükemmel bir film!

Film sadece bir çiftin ilişkisine odaklanmıyor pek çok katmanı olan son derece ince elenip sık dokunmuş bir anlatısı var. İlk bakışta evlilik, ’modern’ aile ve toplumsal yapı, gündelik hayatın kısır ritmi gibi noktaları ele alıyor görünse de aslında bence en temelde bireylerin kendilerine, birbirlerine ve hatta çift olarak başkalarına karşı sergiledikleri, bireysel ve/veya kolektif ikiyüzlülüğü, son derece stilize ve açık bir şekilde ortaya koyuyor. April’ın ölümünden sonra gördüğümüz son iki sahne de (komşu çift ve emlakçı kadının olduğu sahneler) zaten özellikle bunu vurgular nitelikte. Filmdeki hemen herkes (Micheal Shannon’ın oynadığı karakter ve babası hariç) hem içerde hem de dışarı karşı akıl almaz bir ikiyüzlülük içinde.

İşte filmi değerli kılan asıl nokta da bu zaten; seyirci dışardan bakan olarak her karakterin içinde boğulduğu ikiyüzlülüğü açık açık görürken biraz düşününce filmdeki insan ilişkilerine ait nüansların birçoğunu kendi hayatındaki deneyimlerle de özdeşleştirebiliyor ve farkında olmadan kendisi ve çevresiyle de bir sorgulamaya girişiyor. Bende böyle oldu en azından.


Tüm bunlarla birlikte görüntü ve sanat yönetimiyle, oyunculuklarıyla, diyaloglarıyla dört dörtlük bir seyir zevki sunuyor. Kesinlike underrated.

@ezgibakr

3 yıl önce

7.8 / 10

Yaşamak sadece geniş açıdan yorumlamak ve anı tanımlamak değil. Herkesin farklı ve dar alanlarda, dar anlarda geçen hayatları var. Önce bunu kabul edelim ya da kendimize daha iyi yalanlar söyleyelim.
Evlilik kurumunda sıkışmışlık, toplumun gözünden iyi görünme çabasında sıkışmışlık, çocuklar ve onların sorumluluğu altında sıkışmışlık... Film duyguları çok çok iyi hissettirmiş. Özellikle aynı hisleri taşıyan hayatının sınırlarını istese de aşamayacak kişiler için.
Hadi Paris’e taşınalım dediğimizde bunu yapabilecek kaç kişi var? Hayatını geride bırakıp umutsuzluğun ve mutsuzluğun rahatlığından çıkabilir misin?
O mutsuzluğu öyle iyi hissettiriyor ki Kate W. ben de bu hayatı yaşamak istiyorum diye. Kimin yaşaması gerektiğine gözlemciler olarak siz karar verin.
Daha doğmamış bilinçsiz bir varlık mı, çabalayan ev geçindirmek yükünü sürekli yüzüne tokat gibi çarptıkları adam mı, hayatından nefret eden ve bir erkeği mutlu etmek amacına sıkıştırılmış bir kadın mı?
Size ait olduğunu düşünere
... Devamı
Yaşamak sadece geniş açıdan yorumlamak ve anı tanımlamak değil. Herkesin farklı ve dar alanlarda, dar anlarda geçen hayatları var. Önce bunu kabul edelim ya da kendimize daha iyi yalanlar söyleyelim.
Evlilik kurumunda sıkışmışlık, toplumun gözünden iyi görünme çabasında sıkışmışlık, çocuklar ve onların sorumluluğu altında sıkışmışlık... Film duyguları çok çok iyi hissettirmiş. Özellikle aynı hisleri taşıyan hayatının sınırlarını istese de aşamayacak kişiler için.
Hadi Paris’e taşınalım dediğimizde bunu yapabilecek kaç kişi var? Hayatını geride bırakıp umutsuzluğun ve mutsuzluğun rahatlığından çıkabilir misin?
O mutsuzluğu öyle iyi hissettiriyor ki Kate W. ben de bu hayatı yaşamak istiyorum diye. Kimin yaşaması gerektiğine gözlemciler olarak siz karar verin.
Daha doğmamış bilinçsiz bir varlık mı, çabalayan ev geçindirmek yükünü sürekli yüzüne tokat gibi çarptıkları adam mı, hayatından nefret eden ve bir erkeği mutlu etmek amacına sıkıştırılmış bir kadın mı?
Size ait olduğunu düşünerek bir kadının bir adamın iki çocuğunun kaderini siz tayin edin.

@retaab

3 yıl önce

7.6 / 10

General Zod efendim neler yapıyorsunuz öyle.
D

@dalek

3 yıl önce

1 / 10

patriarkinin aslında daha çok ’erkekler’ için zor bir yaşam tarzı olduğunu göstermiş bir başyapıttır.

regl olmayı deneyimleyemeden, istemeyerek hamile kalmayı deneyimleyemeden, 9 ay hamilelik yaşayamadan, doğum yapmadan kürtaj olup olunmaması hakkında karar vermek durumunda olmak oldukça zor bence.

hayatta sahip olduğu tek şey olan 1 penis ve testis ile, para kazanmak, sadece, sevilmediği bir kadına pipisinin çalıştığını göstermenin (erkek adam olduğunu hissetmek mi desek acaba ya?) yolunun çocuk yapmak olduğu bir cinsel yaşama sahip olmak falan, zor iş be kardeş.

hani şey diyorlar ya, ’bu feminizm erkekler yok olsun diyor, bu hümanizm mi abi?’. e bence değil. e çünkü kadınlar dua etmek için kiliseye girmesin ve ben çükümün bana verdiği yetkiye dayanarak kürtaj cinayettir diyebilirim.

ben böyle dersem 2. dalganın ortaya çıkmaması aşırı mantıksız olurdu ya.

tamam roleplay sona ermiştir; buyrun, 2020 yılındayız ve feminizmi anlayabilecek birçok kaynağınız mevcut! üstelik siz de bir
... Devamı
patriarkinin aslında daha çok ’erkekler’ için zor bir yaşam tarzı olduğunu göstermiş bir başyapıttır.

regl olmayı deneyimleyemeden, istemeyerek hamile kalmayı deneyimleyemeden, 9 ay hamilelik yaşayamadan, doğum yapmadan kürtaj olup olunmaması hakkında karar vermek durumunda olmak oldukça zor bence.

hayatta sahip olduğu tek şey olan 1 penis ve testis ile, para kazanmak, sadece, sevilmediği bir kadına pipisinin çalıştığını göstermenin (erkek adam olduğunu hissetmek mi desek acaba ya?) yolunun çocuk yapmak olduğu bir cinsel yaşama sahip olmak falan, zor iş be kardeş.

hani şey diyorlar ya, ’bu feminizm erkekler yok olsun diyor, bu hümanizm mi abi?’. e bence değil. e çünkü kadınlar dua etmek için kiliseye girmesin ve ben çükümün bana verdiği yetkiye dayanarak kürtaj cinayettir diyebilirim.

ben böyle dersem 2. dalganın ortaya çıkmaması aşırı mantıksız olurdu ya.

tamam roleplay sona ermiştir; buyrun, 2020 yılındayız ve feminizmi anlayabilecek birçok kaynağınız mevcut! üstelik siz de bir feminist olabilirsiniz! ama lütfen ortamımızı yalnızca konuşarak pok kokutmadan önce birazcık cinsel organlarımızı ve vücudumuzdaki kas oranlarını hatta o iğrenç ikili cinsiyet sistemine indirgenen tüm "biyolojik gerçekleri" bir kenara bırakınız.

filmi izlerken sinirden kuduran tüm dostlarıma selam olsun.

@ucurtma07

4 yıl önce

7.9 / 10

her iki başrol de enfes, özellikle Kate’,in soğuk tavırları filmi ilgi çekici yapıyor. İzlenebilecek filmlerden

@karindesenjack

5 yıl önce

"Now you've said it. The hopeless emptiness. Hell, plenty of people are on to the emptiness part; out where I used to work, on the Coast, that's all we ever talked about. We'd sit around talking about emptiness all night. Nobody ever said 'hopeless', though; that's where we'd chicken out. Because maybe it does take a certain amount of guts to see the emptiness, but it takes a whole hell of a lot more to see the hopelessness. And I guess when you do see the hopelessness, that's when there's nothing to do but take off. If you can."/spoiler>

@melissimo

8 yıl önce

7.8 / 10

Beni en cok vuran sondaki sahne. Kapanisi cok iyi yapmislar..
J

@josephwhite

9 yıl önce

7.7 / 10

Sam Mendes in hayatını merak etmeye başladım, American Beauty ve bu film...

- Dram filmi istiyorum, çeşitli lezzetlerde ve ağırlıklı depresif ve karanlık olsun

* 1 şişe Sam Mendes, damarlarınızdan akana kan değil dram diyeceksiniz ve tabii Kate Winslet in o fevkalade kadınsılığı

@mavidirderya

9 yıl önce

9.5 / 10

Bazı filmler vardır, izlemeniz gereken anlar vardır, bu filmi de öyle bir anınızda izlemelisiniz

Komedi filmini mesela keyfiniz yerinde olduğu zaman ya da gülmek istediğinizde.
Macera filmini mesela, coşkulu bir anınızda.
Bilimkurgu mesela, çok meraklı olup uzaya evrene ilgi sardığınızda.
Bunun gibi iki insanın ilişkisini anlatan dramı ise, ilişkinizi düzeltmek
için, ya da ilişkiniz bittiğinde ders almak için,
ya da ilişkinizde biz neyi yanlış yapıyoruz da mutsuz oluyoruz öğrenmek için.

Bazı filmler vardır insanın yaşadığı hayata dokunur, bu öyle bir filmdi.

Mutlu olmak için bu filmi izleyin, karşınızdaki insanı dinlemek için bu filmiizleyin, herşey çok geç olmadan bu filmi izleyen

Üzmeyin, kırmayın bir kadını, dinleyin onları.
Benim için film konusu kurgusu ve oyuncuları ile izlediğim ruh halime göre bir başyapıttı.
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL