
Bu hikaye, yaşanmış olaylardan esinlenilmiş. Daha ilk bölümde ilk tokat karşımıza çıkıyor. Tecavüze uğramış bir kız çocuğu dört farklı kişiye yaşadığı travmayı tüm detaylarıyla anlatmak zorunda kalıyor. Sebep? Her defasında aklına gelmeyen yeni detaylar hatırlar diye! Bu da yetmiyor birde yazılı bir şekilde yazılması isteniyor. Yetmiyor, aradığı herkesten ne dediği sorgulanıyor ve tutarsızlıklar yakalanınca "sen birşeyler uydurdun" deniliyor! O anı yanlış hatırlama ihtimali, yada ciddi anlamda gururuna yediremediği veya utancından söyleyemedikleri olamaz mı? Ayrıca, hastanede numüne alma süreci ise ayrı bir psikolojik travma. Burada yansıtılmamış ama birde birkaç psikoloğun karşısına çıkarılıp akli dengesinin ne durumda olduğunun da sorgulandığı kısım da var tabi. Suçlu yakalandığında bu psikolojik baskıların ne kadarını yaşıyor? adelet olarak bir suç belirleniyor ama bu yaptığının gerçekten karşılığı mı?
Bu dizi tüm bunları sorgulaya dursun ikinci bir perde aralanıyor bu sefer. Bir başka bölümde polisler tarafından yayımlanmış "iz bırakmadan nasıl tecavüz edilir" kitabı çıkıyor karşımıza. Ve tecavüzcümüzün yaptığı her hareket tam bu kitaba göre ilerliyor. Böyle bir kitap neden yazılır ve yayınlanmasının etiği sorgulanıyor mu? Bu sahneyi görünce aklıma seyyah isimli iki ciltlik bir kitap geldi. Bu kitapta hiç iz bırakmadan nasıl cinayet işlenebileceği ile ilgili çok ciddi detaylar mevcut. Bunlardan aklı selim olmayan kişilerin faydalanabileceği düşünülmüyor mu? Yada benzer filmlerden?
Ve son aşamada, kızın aslında uydurmadığı ve gerçekten tecavüze uğradığı, onlarca kadının tecavüz vakasının sorumlusu yakalandıktan sonra ortaya çıkıyor. Peki sonuç? şaka gibi bir 500 dolarlık özür çeki! Tıpkı bizim pardon filmi gibi. Kızın tüm hayatı karardı ve yanında kimse kalmadı karşılığı bumuydu? Burada herkesin yapmayacağı bir hamle yapılarak devlete, sistemin iyi işlemediğine dair dava açılıp uzlaşma yoluna gidiliyor. Evet, kıza yeni bir hayat kurmak için yeterli bir para teklif ediliyor ama o mahkeme salonundaki kadınların söylediği: artık dışarı çıkamıyorum, çiçeklerimi sulayamıyorum, pencere kenarında kitap okuyamıyorum ifadeleri ne olacak? Bu kız 150bin dolay ile kuracağı yeni hayatta tüm bunları atabilecek mi?
Zombiland üzerinde empatik bir konuşma fikri güzeldi. Polisin delil koşturma hırsları ve yeri geldiğinde savcının küçük kural ihlalleri yapması belki ince detaylar olabilir. Dizinin 8 bölüm olması fazla mı? Şahsen tam kıvamında buldum. Dark-desire yada şahsiyet gibi dizilerde de olduğu gibi ölçülü bir anlatımla konu başarılı nakledilmiş durumda. Oyunculukları ortalama buldum malesef. Hiçbirinin vay be harika oynamış diyebileceğim bir oyunculuğu yoktu ama dizinin konusu ve işleyişi sebebiyle bendeki yeri ayrı oldu.