O
15 yıl önce
Yeraltı filmine yorum yazdı:
Çılgın Kalp filmine yorum yazdı:
johnny cash sevdiğimden, belki de wrestler filmini sevdiğimden, belki de bukowski sevdiğimden, bu filmi de sevdim.Country müziği(beyazlaırn blues\’u) içinde barındıran her ne kadar senaryosu vasat olsa da müthiş oyunculuk performansıyla \’\’saate bakmadan\’\’ izelenebilecek bir film.
Ölümcül Tuzak filmine yorum yazdı:
Klişelerle dolu bir film olmasına rağmen(ağızda sigara,adrenalin meraklısı amerikan askeri) iyi oyunculuklar ve müthiş yönetmelikle çok güzel bir film.Filmin düşük bütçeli olmasının senaryoya etkisi çok büyük ve senaryonun bahsedildiği üzere psikloji içermediği ortada.Oskara 9 dalda aday olmasına şaşırdım açıkçası çünkü bu film olsa olsa en iyi yönetmen dalında aday olabilir.(ki kazanamaz)
Filmde losttan kate'i görmek de ayrıca zevkliydi.Yine de güzel bir Irak-Amerikan savaşı filmi olmuş,izlemeye değer.
Yumurta filmine yorum yazdı:
Sıkıcı filmleri kötüleyen insanlara hak verdiren ama ''iyi film az konuşan filmdir'' düstürünü kesinlikle kanıtlayan filmdir.
Semih Kaplanoğlu'nun nasıl Altın ayı'ya ulaştığının yoludur aynı zamanda.Fakat sabredilip üçlemeyi baştan sona (bal-süt-yumurta) şeklinde izlemek daha bir keyifli olabilir aslında.
Bal'ı henüz görmedik bilmiyoruz fakat Süt filminde ''neden'' sorularına cevabını az çok vemişti Semih Kaplanoğlu.Bal filmi de büyük ihtimalle bu nedenlerin nasıl ortaya çıktığını anlatacak bizlere.Yine yumurta için konuşursak Nejat İşler'İn iyi performansının haricinde derin ''kasaba-şehir'' ikilemleri ve genç bir adamın dünya ile bağlarının kopuşunun son noktasını anlatan bir film.
İklimler filmine yorum yazdı:
Biraz mizah ve biraz da absürd durumlar eklenseydi kuşkusuz bu kadar derinlemesine kadın-erkek ilişkileri inceleyen bu film türkiyenin woody allien'ı yapardı NBC'yi.
İklimler aslında tanıtımın aksine bende her mevsimin veya doğa koşullarının insan üzerinde ki etkilerinden ziyade, iklimleri ''kullanan'' insanları anlatan bir film.
Her izleyenin ''hakkaten lan bu böyle'' diyeceği ve nbc'nin kamera karşısında çok iyi durmadığı yine de Ebru Ceylan ile durumu fazlasıyla kurtardığı bir film.
İklimler klasik NBC filmi yani her bir karesi fotoğraf özelliği taşıyor (özellikle ilk 10 dakika müthiş)
Pandora'nın Kutusu filmine yorum yazdı:
Tsilla Chelton'un müthiş oyunculuğunu -ki Türkiye topraklarında yetişip karedenizli bir kadını oynayabilecek kaç tane aktrist tanıyorsunuz? öve öve sayfalar bitirebileceğim bir film.Filmin içerisinde ki '' kahrolsun edison'' dan herşeyi düzenlemeye çalışan fakat hiçbirşeyi yoluna koyamayan ablalardan hayatı akışına bırakmış genç adamlara kadar kusursuz bir film.Tabi karadeniz'in tabiat harikasını da içinde barındırmasıyla bir o kadar anlamlı gelmiştir gözüme bu film.''Pandora'nın kutusu açılmıştır içerisinden de olsa olsa böyle bir şey çıkar işte'' dedirten filmdir ayrıca.
Yeşim Ustaoğlu'nun Türk sineması için ''en yetenekli yönetmen'' olduğunun bir kez daha kanıtıdır bu film.Karadenizli olduğunu da bir kez daha kanıtlamıştır ayrıca.
Moral Bozukluğu ve 31 filmine yorum yazdı:
indirdim izledim 2 gün oluyor.Başkalarına da izlettim her izleyen beğendi,toplam da 18.30 saat süren bağımsız sinema değil reklam ajansının işi olan ama pek eglenceli çerezlik film.4 yönetmeni vardır ve senaryo yoktur.Bu arada adamlar zaten biz öle müthiş film yaptık derdinde değiller o yüzden yok efendim bu sinemamı yok efendim bu sanat mı demeye gerek yoktur.Kasmayın rahat olun izleyin.
Ciddi Bir Adam filmine yorum yazdı:
ne desem diye bilemediğim, coen kardeşler yine yaptı yapacakalrını diyebileceğim, herkese ''olum izleyin lan'' dediğim coen filmi.Bir adamın dünya saçmalarken ortalıkta ''sadece duran'' adamuın hikayesi.Coen kardeşlerin en kişisel filmleri olarka tanımlanıyor(yahudilik ve okul maceraları) ve keşke avatar olmasa da bu film oskar alsa dediğim filmdir.
Akademi adamsan bu filme verirsin oskarı!
Aşk Dersi filmine yorum yazdı:
''oskar'a giden yol'' şeklinde tasvirlediğim evde oskar filmleri izlerken mecburen bunu da izlediğim, ne kadar güzel olsa da akademinin oskarı kesinlikle vermeyeceği ve tabi ''neden aday lan bu film'' dediğim filmdir.Oyunculuklar ve konusu güzel olsa da, bir mesaj vermek isteyipte verememiş havasında olması ve özellikle kamera açısından herhangi bir yenilik sunmayan film.Benim öncelikli tercihim oskar için ''a serious man'' olmaya devam etmekte.Her ne kadar akademinin oskarı avatara vereceği kesin olsa da.
Dexter dizisine yorum yazdı:
bir katil ancak bu kadar sevilebilir.4 sezonun sonu itibariyle junior katilimizi sabırsızlıkla bekliyoruz.O gece bu gece
Savaşın içine çekilen ve aslında bundan büyük keyif alan iki dost karakter Marko ve Blacky bütün umursamazlıklarıyla savaşın içine girerler ve filmin başından beri iki zıt dişi karakter olan Natalia ve Markonun karısı (birisi iktidarı diğeri çocuğunu doğururken ölen azize olarak anavatanı temsil eder) filmin üçlü bir döngüye girmesine neden olur.
Marko dostunun teklifiyle komünist partiye üye olur ve bir yaralanmadan sonra Marko ve Blackynin kurduğu undergroundda savaşın bitmesini bekler.Sinema sektörünün en iyi platolarından bi ... Devamı
Savaşın içine çekilen ve aslında bundan büyük keyif alan iki dost karakter Marko ve Blacky bütün umursamazlıklarıyla savaşın içine girerler ve filmin başından beri iki zıt dişi karakter olan Natalia ve Markonun karısı (birisi iktidarı diğeri çocuğunu doğururken ölen azize olarak anavatanı temsil eder) filmin üçlü bir döngüye girmesine neden olur.
Marko dostunun teklifiyle komünist partiye üye olur ve bir yaralanmadan sonra Marko ve Blackynin kurduğu undergroundda savaşın bitmesini bekler.Sinema sektörünün en iyi platolarından birinin oluşturulduğu yer altı sahneleri ve yer altında gün geçtikçe yer üstünde ki yaşama benzeyen bir yaşam kurulması ( ağaç dikilmesi v.b ayrıntılar) üstte ve altta bir hayatın kurulmasına neden olur.
Savaşın bitmiş olmasına rağmen, çıkarcı ve iktidarı elinde bulunduran(natalie artık Blackly ile beraberdir) Balackly yer altında ki hayatı devam ettirmeye çalışır,Markoya faşist köpekler hala yurdumuzda diyerek yer altının silah üretimini ülkesinde ki iç savaşta satar.
Politik göndermelere çok sık rastladığımız bir filmdir underground örneğin Blakclynin milletvekili olması fakat her fırsatta aslında yaşattığı fakat ölümünden nemalanıp büstler yaptırdığı ve adına marşlar söyleyip halkı uyuttuğu Markoyu kullanarak ve iktidarın gücü karşısında ezildiği bazı sahneler soğuk savaş döneminin sadece sınırlar arasında değil, sınırlar içerisinde de yaşandığını göstermektedir.
İvan karakteri filmin en sembolik karakteri diyebiliriz çünkü bu karakter film boyunca küçük işlerle uğraşıp(kürdandan klise yapmak, maymunun peşinden koşmak) aslında savaşın içerisinde ki tarafsız sivili canlandırmaktadır ve filmin sonuna doğru intihar sahnesi aslında savaşın sadece sivillere yönelik bir zulüm olduğunu göstermektedir.
Filmin sonuna gelecek olursak, Kusturica filmin başında belirttiği üzere bir zamanlar bir ülke vardır sözünün sonunu getirmektedir.Maymununu arayan İvanın Yugoslavyayı bulamaması ve dışarı çıkan makro ve oğlunun ülkenin tamamen değişmiş olduğunu fark etmelerinin hayli zaman alması yer altında zamanın dışarıdan gerçekten farklı geçtiğinin kanıtıdır.Filmin absürt detaylarından biriside doğan güneşi ay zanneden Markonun çocuğunun 10-15 dakikalık şaşkınlığıdır.
Undergroun filminin önüne geçmek için muhteşem bir müziğe imza atmak gerekir ve bunu Goran Bregovic başarmıştır.Filmin özellikle son sahnesinde(kusturicanın hemen hemen her filminde var olan düğün ve ölüm sahnelerinden birisi) ve ilk sahnelerinde ki hareketli balkan müziği savaşın akıcılığına eşlik etmiştir.
Undergroun tarihte ki pulp fiction,8 mile,godfather ,kill bill vol 2 gibi filmlerle birlikte soundtrackı filmin önüne geçen filmlerden birisidir.İki müthiş adamın (goran bregoviç ve kusturica) ortaklaşa kardeşin kardeşi öldürmediği savaş savaş değildir gerçeğini çok güzel anlattıkları ve Yugoslavya gibi muhteşem bir ülkenin el birliği ile nasıl parçalandığının filmidir.