Belirsiz Gece Suare No:46 - Reconstruction

Bir gece vakti izledim ve bu filmle kesin uykuya dalarım dedim. Ancak belli bir süre sonra gizemiyle beni içine çekti. Metro sahnesi mesela hoşuma gitti. Bir erkeğin ve bir kadının aşkı algılayış biçimleri ne kadar farklı olduğunu görebiliyoruz. Kadın aşık olmayı seçiyor, erkekse ilk başta kadının güzelliğinden etkilenmektedir. Alex'in kız arkadaşı varken farklı bir rüyaya dalıp gitmesi öyle hiçte uzak bir ihtimal değil ya da Aimee'nin kendisiyle ilgilenecek bir erkek hayal etmesi. Kim kimin rüyasında, rüyanın yalnızlıkla sonuçlanmasıysa yinede acı. Filmin flu bir göruntü kalitesi vardı, daha iyi olabilirdi ve bir de bazı yerlerde yapmacık oyunculuklar kendini hissettirdi yoksa hoş bir seyirlikti.
neydi bu şimdi? film bittiğinde sorduğum soru.simon mu alexi tanıyor.yok yok yoksa aime mi alexi tanıyor.alex kime aşık,simonla barda neden öpüştü.kimin eli kimin cebindee:)

bu arada barmenin ısrarla sarışın bayanı görmedim demesi çok saçmaydı üstelik tamda sarışın afet hesabı öderken!!

uzun aradan sonra seyre dahil olduğum suare filminden cook ama çook sıkıldım.seyretme fırsatını bulabildiğin diğer suarelerde buluşmak üzere canlar:))
Ordan oraya savrulan filmi de hikayeyi de sevmedim. En fazla bir filmin içinde anlatılacak kısa bir hikaye olabilir bu film, fazlası değil.
bir tek ben mibeğendim filmi :)
filmi bu kadar kötü bir görüntüyle izlememiş olsam her şey daha başka olabilirdi belki :)

filmin ilk yarısında hiç içine giremedim,kim kimmiş ne olmuş kim kimi dürtmüş çözmeye çalıştım... orta kısımlar biraz merak uyandırmayı başardı ama sonuna doğru bütün o görüntü ve diyalog kalabalığı beni yormaya başlayınca bitsin diye bakmaya başladım. aslında çok daha iyi bir film çıkabilirmiş ama fazla karmaşık olmuş,yorucu olmuş. yiğenime de katılıyorum bu tarz filmler daha önce görmüştük,çok daha iyilerini görmüştük :)

aman ne bileyim öyle aman aman da beğenmedim filmi,eksi almamak için izledim işte :)
sevseydi şüphe duymazdı,

sevseydi arkasına donup bakmazdı,

sevseydi Simon'u opmezdi,

sevseydi geç kalmazdı,

sevseydi kafası karısmazdı,

sevseydi beklerdi bekletmezdi...

(aptal Alex)
günaydın iyi haftalar herkese :)

ben bu filmi yarıda bırakırdım ya sırf eksi alıp birilerini kendime güldürmemek için katlandım ( saygılar lowen müdürüm ). hiç sevmedim filmi hemde hiç. bi o kadın bi bu kadın arasında gelip gitmekten başka bişey yoktu bana göre. anlamsız dialoglarda cabası.kurgu çok yorucuydu. film sayfasındaki yorumlara baktım da çok beğenilmiş.demekki bende bi sorun var.çok sanatsal mesajlar içeriyodu da ben anlamadım sanırım.o da benim cahilliğim olsun.tek güzel yanı müzikleriydi. bi de kadın hakikaten çok güzeldi hiç çamur atamıcam şimdi...artımı alayım lütfen :)
Dun gece kocaman bır bas agrısıyla ve yarı uykulu oldugum halde gozumu kırpmadan izleyip bitirdim ve yattım hatta ruyamda gorecegımı dusundum. Ruyalardakı atmosferler gıbıydı,hep karanlık sanki birazdan uyanacakmıssınız gibi..

filmin başında Alex ve arkadaşı arasında gecen diyalog:

"Geçen gün ruyamda Simon'dan başk bir kız arkadaşım oldugunu gordum. Sanki biraz aptalca bir kırılganlığı vardı. Tuhaf bir şekilde içime onu inciteceğim korkusu yerleşti. Ertesi sabah korkunc bır panıkle uyandım onu ıncıtmıs mıydım? Hiçbir zaman bir başkasını incitmekten bu kadar çok korkmamıştım.."

burdaki konuşmayı Alex'in sevdiğini sandığı kadın için yaptıgı hatanın yani güvensizliğinin yüzleşmesi olarak yorumladım.

Etkileyici bir aşk hikayesi. Çok kafa karıstırıcı, başlarda anlamakta zorlanıyorsunuz, sonradan filmin içine giriyorsunuz, izlemekten cok yaşıyosunuz. Tıpkı tren garı sahnesınde "lutfen arkana donme" dıye ıcımden sayıklamam gibi :) ya da Alex barı telefonla aradığında Aimee'nin barda oldugunu soylemeyen barmen e bir kafa cakmak isteyişim gibi :)

ama bir anda püfffff bir toz bulutu, hersey başladığı yere geri donerr ve bütün sihir uçup giderr... (aptal Alex)

Film; sevenden kacarsın, kacanı seversin misali.. Alex, Aimee, Simon ve August nin kesişen hayatları ve 1 gün boyunca yaşadıkları paradokslar olarak ta anlatabiliriz. Muhtesem replikleri ve müzikleri yuzunden yazıyı yazarken filmi bir kere daha izledim :)

malum tren garı sahnesi de Orphe ve Eurydice'nin mitolojik hikayesine güzel bir göndermeydi.

bir adam güzel bir kadın ve aşk...

en baştan başlayalım, önce bir adam. hayır hayır yanlız değil, henüz değil..bu ilk adım; adam, sonra kahkaha geliyor, kadın aşk...

biz böyle başlıyoruz ama başlangıç bu değil..

bir adam bir bar gelir çok güzel bir kadın görür.

birbirlerini tanıyorlarmı ?

pek öyle görünmüyor

ama yine de birbirlerini tanır gibi gorunuyorlar

kim kimi tanıyor ?

bu bir başlangıç mı yoksa son mu?

işte biz de bunu öğreneceğiz

başlangıç ve son...

aşk ve veda...

bunu soylememe gerek yoktu biliyorum ama yine de hatırlayın..bunların hepsi bir film bir kurgu ama yine de acı veriyor.

sen benim hayalimsen, ben de senin hayalinim...

ve sonra Alex der ki: elveda Amiee ...

(çok şey yazmak isteyip te başka şeyler yazıp yazıyı mahvetmemişimdir umarım )
Öncelikle filmi online izlediğim için Türkçe dublajlı izlemek zorunda kaldım ve maalesef görüntü kalitesi de öyle pek muhteşem değildi belirtmek isterim:(

Film kurgu olarak farklı geldi bana. Basit gibi değil gibi... Tıpkı içinde barındırdığı sigara ilüzyonu sahnesi gibi geldi bana. Basit bir o kadar da sihirli. Hayal ya da değil. Filmdeki o sahneyi filmin geneliyle bağdaştırdım aynı zamanda anlatıcının da dediği gibi: bu sadece kurgu ama yine de acı veriyor. İzlediklerimizle değil de hissetiklerimizle acısını hissettik sanırım bir parça da olsa.

Metro istasyonu sahnesi çok güzel bir mitolojik göndermeydi. Fimin en anlamlı yeriydi bana kalırsa. Aşk şüphe götürmemeliydi burada verdi dersini(:

Biraz yorucu geldi kurgudan dolayı ama bilindik bir ilerleyişi de yoktu. Sardı film. Hiç sıkmadı. Anlatımın güzelliği vardı. Film müziklerini ben de beğendim. Avrupalı adamlar başka(:

Alex Aimee'yi bardan arıyor allam illa bir yeşilçam havası katmak neden çok da kalabalık değil hadi kabalık olmasın diye burada Aimeee diye biri var mı diye soramayabilirsin ama para aldığın kadına da sormamak neden? Filmde bu sahneye çok uyuz oldum(:

------------

+ne oldu orada?

-gencin biri işte...

+seni tanıdığını mı sanmış?

-hayır, beni sevdiğini sanmış...

-------------

Metro istasyonundaki sahneyi tamamlıyor bence bu diyalog.

Filmle çok da alakalı olmayan şeylere değinirsek; başroldeki adam Gökhan Özoğuz' u andırıyordu sanki, mekanlar google earth ile belirtilmiş, bir de beyaz çizme kötü bir seçim bence(:
Yahu bekledim şu filmi izleyin de hevesinizi kırmayayım diye :) Niiye kimse izlemedi anlamadım valla. Halbuki çok rahat sevilebilecek bir film.

Şimdi filmdeki replikler, çekimler falan çok kaliteli gerçekten. Üzerinde çok düşünülmüş belli ki. Biraz karışık gibi geliyor ama basit düşününce filmi bir yerlere oturtmayı başarıyoruz. Filmdeki müzikler mükemmeldi özellikle. Yine de filmi uygulamaya geçirirken hatalar vardı bence. Gereksiz sayılabilecek sekanslar, filmi gizemli kılmak için gereksiz bir şekilde, açıklama yapmamalar ki ben buna seyirciyi kandırmak derim genellikle. Oyunculuklar da pek başarılı değildi bence. Özellikle Alex çok gözüme battı. Aimee'de güzelliği ile beni mahvettiği için, pek odaklanamadım oyunculuğuna :D Filmin senaryosu da ordan burdan çalma çırpma olarak geldi, hangi filmler deseniz hemen sayamam ama bir sıradanlık vardı. Neyse sonuç olarak filmi ben çok sevmedim ama çoğu insanın kendinden bir şeyler bulabileceği, kadın aşkından çok erkek aşkını anlatan bir film.

Not: Mitolojiye çok düşkün biri olarak, istasyon sahnesi direk dikkatimi çekti ve çoğu kişinin bu sahneyi çok sevdiğini gördüm ama mitolojinin güzelliği bence, filmden dolayı değil :)
Bir mesaja cevap veriyorsunuz.
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL