Belirsiz Gece Suare 33 - Pieta

Izlemedim ama fikre aşinayım :-) benim arkadaşlarımdan benim gibi olan çok. kesin yapan olmuştur özgürce tarihte :-)
oğuzhan kadavra(pathology) diye bir film izledin mi?(eğer izlediysen) gerçek hayatta doktorların bunu yapma olasılıkları var mıdır?(izlemediysen)boşver,sormadım farzet :)
Şaşırmadık :) neşter varken doktora yaklaşmayın :))
Benim için filmi güzel yapan unsurlardan biri şiddet sahneleriydi diyebilirim ve buna şaşırmazsınız :D
Sevgili miss pace,

ben korku filmi de izleyemem hep bu sebeplerden hayır bu filmin arkasına oldboy u izledim bi de allam işkencede çığır açıyorlar :S (: ama o filmi beğenmedim diyemem çarpılırım:P güzeldi.
özellikle ilk yarıda çok zorlandığımı söylememe gerek yok sanırım :) resmen psikolojim bozuldu.çocuğun psikopatlığı, annenin onu destekler halleri, tecavüz ve malum uyku sahnesi sinirlerimi bozdu.'lütfen beni sakat bırak' diyecek aşamaya gelmiş insanlar da cabası...işkence sahnelerine ben de bakamadım tabi ( yanız olmadığımı bilmek güzel yeşilimtrak :)) çok kasvetli ve karanlıktı herşey.bunlara rağmen beğendim ben filmi.içinde merhameti de barındıran güzel bir intikam hikayesiydi.oğlunun ölümüne sebep olan insandan intikam alma yolunda ilerleyen bir kadının aynı zamanda ona acımaya da başlaması çarpıcıydı.mezar sahnesine bende bayıldım.çocuğun kazağı giydiğini görmek içimi burkmadı değil.filmin tamamında oyunculuklar çok çok güçlüydü.

doktorum aynı sorular benimde kafamda uçuştu ama bunların net bir cevabı var mı bilemiyorum.birinci sorunun cevabı yok mesela benim için.çünkü ne denirse densin anlayabileceğim bişey değildi o yüzden fazla düşünmemeye çalışıcam :) ikinci sorundaki sahneyi bende anlamadım bir anda sandalyeye oturması uyudumu kendinden mi geçti belli değilken ağlamaya başlaması çelişkiliydi.sonra kadın kinini kusunca duydumu duymadımı duyduysa niye bişey yapmadı anlamış değilim. of yani sorular sorular :)

kendi adıma zor ama güzel bir deneyim oldu özgürceye öneri için teşekkürler. uzun süredir elimdeydi bu film ama izlemeye cesaret edememiştim ne yalan söyliyeyim.ha izledim rahatladım da diyemiyorum o ayrı konu o kasvet hala gözlerimin önünde çünkü.iki gün içinde iki kim ki-duk filmi izlemiş olmamdan gururluyum benim için büyük başarı hani. tabi bu kendimi uzunnnca bir süre romantik komedilere vurmayacağım anlamına gelmez :))
ben bu duk abimizi ne zaman izlesem içimi ufunetler basıyor,vallahi içim daralıyor! ama garip bir şekilde keyif de alıyorum,aklımı bulandırıyor kısaca...

ilk başta filmi beğendiğimi söylemeliyim.bütün o şiddet ve karanlık içimi doldursa da ve hatta bunun bir intikam filmi olduğunu idrak edip daha da karamsarlaşsam da sonuna doğru "artık yalnız değilsin!" cümlesinin verdiği iyi niyet tomurcukları beni filme daha çok bağladı.. herkes gibi ben de mezar sahnesini çok çok beğendim,görsel olarak da çok çok tatlı bir sahneydi.

okgciğimin sorularına katılmakla birlikte;rahatlatma sahnesi bence filmin en ilginç sahnelerinden biriydi.haa acıdığı için mi yaptı bunu?onu bilemem,hiç böyle bir acıma şekli görmedim duymadım :)

ikinci olarak kadının çocukla konuştuğu sahnede "uyuyor muymuş o yaa?" gibi saçma sapan sonuçlara varmaya çalıştım ama yine de bir mana bulamadım,tamam iyi güzel kadın ilk ve son kez kinini kustu ama çocuk duydu mu,anlamadı mı,o zaman niye ağladı soruları hep havada kaldı...

aman ne bileyim,güzel filmdi işte :P
okgokg yahu başka ne diyebiliriz brain storming yapalım arkadaşlar. açıklığa kavuşturalım durumu:P
"Pieta"...

Duk sinemasına ilk defa yakınlaşacak seyirciler için doğru bir tercih olmayabilir "Pieta". Zira yönetmenin filmografisinde belki biçimsel anlamda değil ama öykü anlatımı anlamında ufak tefek farklılıkar barındıran bir film oldu izlediğim.

Sert bir intikam öyküsü sunuyor "Pieta". Sindirilmesi aman aman kolay değil. Duk'un hemen hiçbir filmi rahat sindirilmez zaten. Sizinle uzunca bir müddet yürür gelir. Yönetmenin Fransa'da sinema (ya da güzel sanatlar) okumasının uzantılarını görsel anlamda görmek mevcut. "Pieta" dışında çoğunlukla bu izlenime kapılmıştım. Fakat bu filmde böyle bir izlenim edinmedim.

"Acı" filmi Kore Sineması'nın vazgeçilmez tematiği intikam olgusu nedeniyle pek çok filmle karşılaştırılabilir, benzeşlik kurulabilir. Fakat ayrıldığı noktalar filmin alttan alta işlediği, yalnızlık, sevgisizlik, iletişimsizlik, kapital yerleşim kültürü, sanayi toplumu gibi olgular göz ardı edilmemelidir. Sanırım Duk'un şiddetle alakalı seçimlerinin iş makinelerinde (çoğunlukla) olması bilinçli bir seçimdir. Ayrıca, kıyısından köşesinden, çevresel, bireysel gelişim faktörleri, suç nedenleri de tartışmaya açılır. Böylece film estetik veya stilize bir şiddet gösterisi vaad etmez.

Ayrıca, filmi basit bir intikam öyküsü olarak da görmedim. Tam tersine, bir merhamet hikayesi anlatıyor. Konusunu sömürmüyor, izleyiciye saygı duyuyor.

Duk atmosferine alışık olanların kesinlikle izlemesi gereken bir yapım. Diğerleri içinse bir Duk filmi izledikten sonra "Pieta"nın seyredilmesi tavsiyedir...

Film sayfasından kopyaladım yorumumu :)

Suallere ne cevap vermiştim ben de unuttum :))
Acıma duygusuyla öyle bir şey yapmak ve kadının oğlunun katiline öyle bir rahatlatma sunması benim beynimi patlatıyor :)
Bir mesaja cevap veriyorsunuz.
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL