mesajınız var!filmler,içerdikleri mesajlar, göndermeler...

vakti zamanındakifayetsiz-boksorler-copluguisimli film fecir yazımda göndermeler hakkında bende bir şeyler zırvalamıştım..
Öncelikle şunu bilmek lazımki mesaj veren filmleri izledikten sonra asla unutmazsınız ve keyifli bir seyir sunar.

Ama her filmde bir mesaj aramak yalnış,anlam çıkarmak isterseniz zaten çıkarırsınız,ki zaten film mesaj vermek istiyorsa sahnelerinden,dialoglarından bunu gözünüze gözünüze sokar..Bence sinema filmlerinde asıl önemli olan hikayedir,gerisi size kalır.
rocky filmi meselam :) erkek gözüyle kadıncık yaratlır...
bakan ve bakılan, erkek ve kadın ya da geçmişten günümüze kadının resimdeki öneminin esas nedeni;erkek tekelindeki bakma,izleme eylemi...yine kitapta uzunca anlatılan bir bölüm olmakta kendileri...okunması şiddetle tavsiye edilen kitap...
ne demek görevimiz :) kitap önerin için ben de teşekkür ederim gerçi ben zaten bu öneriyi dikkate almıştım diğer yazında :)
birkafkahikayesindegodoyubekle teşekkür ediyorum okuma önerilerin için, yeni okumalara türlere her zaman açığım ve açım :) evet bu konu uzun süre meşgul edecek hafzalamızı, iyi olmuş cidden.
Görme Biçimleri, John Berger, Metis Yay.

tabiiki her görüntüyü herkes aynı algılamak zorunda değil ve zaten farklı çevrelerden, farklı yetiştirlme tarzlarından, farklı eğitimlerden ve de farklı kişiliklerden dolayı sonsuz bakış açıları ile algınalılabilir bir görüngü...Bir ağaç görüngüsü örneğin bir oduncu adam için farklı bir duyulanım yaratırken; kırlarda hoplayıp zıplayan çiftlik sahibinin kızı içinse bambaşka duyulanımlara yol açar...(bununla ilgili bir okuma da Çağdaş Söylenceler Roland Barthes)

Berger'in bu kitabını önerme nedenim ise daha önce baktığımız şeylere bir de bu kitabı okuduktan sonra bakmak ilginç ve eğlenceli oluyor..

http://www.radikal.com.tr/ek_haber.php?ek=ktp&haberno=116

http://tr.wikipedia.org/wiki/John_Berger

http://www.biyografi.info/kisi/john-berger

NOT: başlığı açtığın için teşekkürler hatice kardeş
hayır kesinlikle değil. yani bunu biri anında anlar biri aylar sonra düşünür aa der; ama bu birinin salak olduğu anlamına filan da gelmez; çünkü diğeri benzer filmi çok izlemiş ve aşina olmuş da olabilir. daha önce konuştuk mesela filmde nelere dikkat ediyoruz diye, herkes farklı şeyleri için izliyor, başka şeylere dikkat ediyor. pan'ın labirenti çok kişiyi farklı şeyler açısından cebzeder. ben masalımsı bir şeyler izlemek için, biraz macera biraz sonunda ne olacak fikriyle bakmıştım o filme mesela.
amerikan gençlik komedileri meclisin dışında zaten. demek istediğim şey şu ki; örnek veriyorum panın labirenti çok güzel film. filmde kızın ağacın içindeki kurbağayı öldürüp anahtarı alması ile komutanı öldürüp ambarın anahtarını alması. kurbağa ağacı kurutuyor, komutan da köyü. sence bu filmi seyrederken bunu anlamamış biri filmi seyretmemeli midir?

filmi seyretmekteki ana gaye bu mesajı almak mıdır?
sinema da sanatın bir dalı olduğuna göre sanatçı ile sanatı arasına giren her kişi farklı algılar bulacaktır. yönetmenin anlatmak istediği tek bir şeyse ona zaten sinema değil bilgilendirici içerikli film filan denmesi lazım; ama sinema başlı başına bir büyü benim için. elinizde harika bir araç tutuyorsunuz ve bunu çok farklı yollardan gerçekleştirebilen yönetmenler de var. ama bazı filmlere gönderme yapmak her ne kadar gereksiz ve yaratıcılıktan uzak da olsa; üstü örtük bir şekilde bazılarını ti'ye almak alkışlanmalıdır. her şeyin suyunu çıkaran amerikan gençlik komedileri gibi filmlerdeki göndermelerinse lafı bile edilmez...
Bir mesaja cevap veriyorsunuz.
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL