insanın şiddete ihtiyacı var tespiti bana biraz korkunç geliyor, bunun ucu şiddeti meşru görmeye kadar gider. elbet bir çok kötülük gibi içinde vardır da bunu terbiye etmekle yükümlüdür. bir ihtiyaçtan ziyade ya da bastırılan bir duygudan ziyade terbiye edilebilir bir şey. sonuçta insanın kendi canı tehlikeye girince arkadaşlarını sırtını dönüp canavarlaşmasına normal bakmıyoruz (bakmıyoruz di mi?)
bu ihtiyaç mevzuuna kurban kesmeyi örnek getiriliyor mesela, insanın kan ihtiyacını giderici bir ibadet olarak sunuluyor, pek katılmıyorum yani.
sinema yahut pc oyunlarının bu şiddeti bastırdığını ya da beslediğini ben de düşünmüyorum. normalleştirme kısmı da şüpheli benim nazarımda.
haneke'nin funny games'i günümüzde dayatılan şiddet arzusunun içinin ne kadar boş olduğunu söyleyen filmlerinden sadece biri.