Çok Güzel Hareketler Bunlar

halkın kültürü, folklorumuzdan bahsetmiyorum zaten, o kısmı farketmişsindir. halkımızın şimdiki kültür seviyesi ve bunun giderek düşürülmesi benim sinirimi bozan ve üzen... benim o programda tek takdir ettiğim, yılmaz erdoğan'ın her oyun sonrası -sanki daha önce provalarda şurda burda hiç izlememiş gibi- tek tek hareket, tiyatro açısından filan fişmekan açıklama yapması. Ama onu da o yapıyor diye pek dayanamıyorum :S yine de kendini kişisel olarak baya geliştirmiş biri olmasını takdir ediyorum.
Çok Güzel Hareketler Bunlar bir tiyatro oyunu değil, haftalık yazılan skeçlerin sahnelendiği bir tv programıdır. Programın formatı, skeç sonlarında izleyicilerin beğenisi, tepkisini, carını, curtunu.. sormak üzerinedir bu yüzden bir tiyatro salonunda çekimler yapılır ve sanırı bilet alınır ve para verilir. İstersek tiyatro oyunu muamelesi yapabiliriz tabii ama değildir.

Çok Film Hareketler Bunlar mevzuu çok başka tabii.

Ve diğer rol aldıkları projeler.
gel gor ki bu ülke aynı zamanda, her köşesinde ince zeka ürünü mizahın da en absürd örneklerinin çıktığı yer! gelenek var. köy seyirlik oyunlarından orta oyununa, karagözden meddaha çok sağlam bir görme kabiliyeti var. okumayla da alakalı değil. gündelik hayatın sözlü aktarımı az şey değil. dinamik bir kültür yaşanmış. modern sanat batı kültürünün bir deneyiydi. oydu buydu ona girmiyim şimdionunla ölçmeye hiç kalkmıyorum bakın.ama bizdeki görme, kavrama kabiliyetinin yerlerde sürünmesi, vasata inmesi dikkate şayandır.

ülkeyi, insanları hafife almadığımı söylemem gereksiz.üniformacılara pabucu ne çabuk bıraktık yahut bırakmak zorunda kaldık, mesele bu.

elbette şimdi çok geniş bir bağlama geldi mevzu şimdi yoksa tek tek güzel şeyler hiç olmuyor değil, bir tek erdoğana bok atıyor da değilim fakat genel bir vasata mahkum olma ve oldurma sorunu var. derken piyango erdoğan'a çıktı ! yazık, o kadar da fena bir adam değil halbuki.
öncelikle gel gör ki, yazına bayıldım, bu ne engin düşünüşler çağlayanıdır,feyz almamak elde değil:) ek yapmak gerekirse, bu çocukların tiyatro yapmadığı, yapamadığı ortadadır; fakat Türk izleyicisinin tiyatroya gitmeyi bırakın tiyatro görmüşlük seviyesi %1 bile değildir. Okuma yazma oranının resmi sayı olarak %80'in üzerinde göründüğü; ama üniversite mezunu oranının %6-7'lerde kaldığı; kitap okuma oranının 10binde 1 kişi olduğu ülkemiz, elbette şuan hala karnını doyurabilme savaşımını vermektedir. 70'lerden beri ekonomik olarak gitgide iyice gerilere giden, kültürel seviyesi televole, evlendirme programları ve yemekteyizle orantılı giden bir ülkedeyiz. işin özüne dönersek, bu çocukların popülerliğinin sebebi ortadadır, kalıcı olacaklarını düşünmek abesle iştigaldir.
Programın formatına uygun şekilde ara sıra "çok güzel hareket"ler çıkıyor. Skeç sonlarında çok mu güzel, sadece güzel mi, berbat mı, olmamış mı olduğunun konuşulduğu düşünülecek olursa her skecin güzel olması beklenemez. Yılın ilk programında-ya da geçen yılın son programı mı demeliyim bilemedim- bir testere skeci vardı, gülmekten gözümden yaş gelmişti, klişe mılişe, komikti işte. Bir tane de oskar lı bir skeç vardı "sonuçta o benimmm arkadaşımmmm" diye bir şarkı söyleniyordu, o da "çok güzel bir hareket"ti.
yılmaz erdoğan bir pipo pardon bir papa değildir.

şov işindedir ve bu işin "vasat" departmanında çalışır ve o çizgiyi korumakla mükelleftir. üniforma işindedir bir nevi.

"vasat"ın teveccühü bundandır. üniforma bedavadır çünkü.

şair ezelden beridir ne diye çığırır:uyuma, mallaşma!üstüne üniforma giymiyceen!

tüm bunlardan sebep, vasat niye bir pipo değil?

sarma sigara misal, bu bir postvasattır. atalarımız bu hususta bizi uyarmıştır. salak olmasak sigara yerine doğal tütün içerdik. pipon yok, çubuk al. ama salağız. (sözüm meclisten dışarı tabi!)

özlü bir sözle bitiriyorum kendimi:

vasat doğulmaz vasat olunur!

hatta,

herkes mal doğar bazıları mal kalır

ve hatta,

herkes çıplak doğar bazıları çıplak kalır

hatta ve hatta,

herkes şair doğar bazıları kiremitçi kalır

sağlıcakla. (alınma gocunma serbest :)
Bu programın bu kadar çok izleyicisi olmasını anlayamıyorum. İnsanlar bilet bulamıyorlarmış ve kombine bilet istiyorlarmış! Bir kaç kez izlemeye çalıştım ama gülmekten geçtim, gülümseyemedim bile. Hiç bir zeka pırıltısı olmayan ucuz ve basit espriler, sıradan cümleler...

Açıkçası tiyatro sahnesine hakaretten başka bir şey olmadığını düşünüyorum.
açıkcası ben de sömürüldüklerini düşünüyorum. kemal sunal filmleri gibi oldu, yaratıcı yetenkleri olan kişi/kişiler, ünlü olup sokakta bile rahat gezemeyecek hale geldikleri zaman hayattan onlara lazım olan üretkenliği alamayacak hale geldiler ve yıldızları sönmeye mahkum oldu. gibi... alemlere aktılar, magazin ünlüsü oldular, reklam yıldızı ya da bilmemne olacak bunlar da. biara boş mukaveleye imza atıp atmadıklarını bile düşündüğüm oldu. sürekli aynı kişinin peşindeyseniz, onun kanatları altındaysanız ya başkalarıyla çalışmak için yetersizsinizdir ya dabirgün posa halinde bir kenara atılırsınız o kanatlar tarafından. yılmaz erdoğan bu çocukları dilediğince kullanıyor bence.
ÇGHB ilk başladığı zamanlarda Yılmaz Erdoğan kişisi; -her hafta farklı genç amatör oyuncuların skeçlerini izleyeceksiniz- dememiş miydi? bu oyuncular yapıştı kaldı. emekli olacaklar neredeyse. y da ben mi yanlış hatırlıyorum? nedir yani?!
Buarada Eser benim liseden arkadaşım, bi üst sınıftan. Pek muhabbetimiz yoktu gerçi... Sölim dedim. Ünlülerden tanıdığım çok kişi var ayaana yatiim :P Pek bi önemi de yok zaten, mesela bu programı izlemiyorum ya da Yılmaz Erdoğan'dan pek hazzetmem. Neyse...
Bir mesaja cevap veriyorsunuz.
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL