Bu aralar ne/neler okuyorsun, bize de önersene! :)

http://www.nadirkitap.com/buyuk-satranc-tahtasi-zbigniew-brzezinski-kitap2545691.html

BÜYÜK SATRANÇ TAHTASI - BRZEZİNSKİ

Öncelikli şunu söylemek gerekir:

bu kitap 1991 sonrası (tek kutuplu dünyaya giriş) Amerikan politikİlarının ve stratejilerinin ne yönde ve nasıl olması gerektiği hakkında bilgileri içermektedir..

Brzezinsnki, dünya siyasetinde "etkin ve rolü olabilicek olan her ülke"yi tek tek, bütün boyutlarıyla incelemiştir..

Ancak şu var ki yazar bu kitabı 11 (11 eylül 2001) vakasından önce yazdığı için burda yazılan ve çizilen stratejik ve siyasal hesaplamaların, projelerin, yorumların çoğu geçerliliğini kaybetmiştir..

Amerika 11olayındaN önce başka hedefler peşindeydi, 11 olayından sonra başka rotalar ve mekanlar üzerindeydi..

O yüzden kitabı okuyun ama başucu muamelesi yapmayın ve teoriler üzerinde fazla durmayın; gerek de yok zaten..

11 OLAYINDAN ÖNCE ILIMLI, İÇİNE KAPANIK VE DÜNYAYA BARIŞÇIL BİR İMAJ ÇİZEN AMERİKA;

11 OLAYINDAN SONRA YAYILMACI VE SÖMÜRGECİ VE KÖLELEŞTİRİCİ BİR AMERİKA..

..

murat uyurkulak-tol

Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi -Peter Handke

http://www.idefix.com/kitap/kalecinin-penalti-anindaki-endisesi-peter-handke/tanim.asp?sid=SGAFUMW3XK4NSYGX3T83

Hasan Ali Toptaş - Harfler ve Notalar

Şeffaf Mavi - Ryu Murakami

http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=116289

-->kıvılcımlar ateşi alevlendirecek kadar etkili değil..

okuyun ve geçin..

**

Afrika, Latin Amerika, İspanya, Arap Yarımaradısı ve Çinden "nitelikli" "yumruk gibi" bir kitap neden çıkmıyor acaba?

İspanyollar yatmaya alışmışlar..yakında Yunanistanlaşacaklar..

Latin Amerikanın kaderi zaten hep aynı.."Yolsuzlukla geçinmek"

Araplar desen bırak edebi, insan oldukları bile şüpheli..Ayrıca bunlarda "adam satma ve yardakçılık da popüler meslekler."

Çinlilerden bahsetmeye gerek bile yok..Full Kölelik..

Afrikalıların da anlatacak bir şeyi yok..

1-2 yazar var ama onların da güçlü hikayesi yok..

..

Masoch ..Vaoov...Daha önceden karşıma çıkacaktın..

Muhteşem bir başyapıt..kadın erkek ilişkilerine dair bir tez,

bir manifesto..

Kitabı bitirdim ve Masochun kadın-erkek ilişkilerinde benim savunduğum tezi (yani kanunu) savunması hoşuma gitti..

Ya çekiç olacaksın ya örs..

veya benim tabirimle:

"BAŞKALARINI YOK EDEMEYENLER; KENDİLERİNİ YOK EDERLER"

Doğanın en sarsılmaz kanunu budur..

...

ve Masochla oldukça çok benzer yanlarımız varmış, bunu öğrendim..

........

"Doğanın yoğururken kattığı mayayla ve erkeğe attığı albeni kancasıyla, kadın erkeğin düşmanıdır..

Düşmanı olduğu için de onun kölesi olur, ya da onun başına zorba kesilir; asla ona arkadaş olamaz..

Ama sosyal koşullar değişir de, erkekle eşit haklara sahip olursa ve yetenekleriyle, çalışkanlığıyla bu halkara layık olduğunu gösterirse, işte o zaman, erkeğin hayat arkadaşı olabilir kadın..

Bu gün için, kadın-erkek ilişkilerinde ancak ik alternatif var:

YA ÇEKİÇ OLACAKSIN, YA DA ÖRS..

Ben eşeklik ettim, bir kadının kölesi oldum.Anlıyorsun değil mi?

Özün özü olarak kıssadan hisse çıkarmamızı istiyorsan al sana:

BOYNUNU BÜKEN KIRBAÇLANIR..

Fakat, görüyorsun, şükür, ben dayanıklıymışım; postu kurtardım..

Hayal gücümün pembe sisleri dağıldı..

ARTIK HİÇ KİMSE BANA BANARESİN MAYMUNLARINI YA DA EFLATUNUN HOROZUNU TANRI SİMGESİ DİYE YUTTURAMAZ..

SACHER MASOCH

(Schopenhauer, kadınlardan "Banares Maymunları" diye söz ederdi..

Diyojen, bir gün Eflatunun okul avlusuna yolunmuş bir horoz atmış, "İŞTE EFLATUNUN ERKEĞİ" demişti..

**

-->Hitlerin "Kavgam"ı yasaklılar listesinde..

Ama piyasada az da olsa var..Edinin ve okuyun..

Kürklü Venüs / Mazoşist Edebiyatın Başyapıtı

Sacher * Masoch

Doğanın yarattığı gibi olan ve erkeği şimdi olduğu gibi kendine çeken kadın, erkeğin düşmanı ve sadece erkeğin kölesi ya da erkeğin despotu olabilir, ama hiçbir zaman yol arkadaşı olamaz. Yol arkadaşı, ancak erkeğe hakları ile eşit olduğunda, eğitimde ve işte erkek gibi olduğunda, olabilir.

http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=7161&sa=154048212

Bende diyorum Mazoşizm kelimesi nerden geldi diye?

Bu adamın kitabına dün internette dolaşırken tesadüf ettim..

Hiçkimsenin bu kitabı ve yazarı -ismini dahi- zikretmemesi şaşıralacak bir şey.

.....

Baskısı olmayan önemli bir kitabı bulmak, keyiflendirdi beni..

Sadizmin kurucusu Sade ve Mazoşimin kurucusu Masoch..

Arka arkaya okumak lazım..ve ikisi de erkek..

Kitap, feministlerin baştacı yapacağı bir eser mi bilmiyorum.

Tamamını okuyunca anlayacağım..

**

Şöyle bir göz attım kitaba, önemli iki yer gözüme çarptı:

"Sevgilim kölem benim, Severenim..

Seni nasıl seviyorum, nasıl tapıyorum sana..

Bu kılığınla öyle sevimli, öyle zarifsin ki....

Korkarım yukarıdaki o buz gibi odanda bu gece soğuk alacaksın..

Sana büyük kürkümü vereyim olur mu şekerim?"

Syf 128

**

"Bir zamanlar güzel bir kadının kölesi, oyuncağı olmayı düşlemiştin..

Şimdi de kendini özgür bir adam sanıyorsun, sevgilim sanıyorsun..

Budala..Elimi şöyle bir kımıldatmam yeniden köle olmana yeter de artar bile..

Çabuk diz çök bakayım.."

Syf 158

Fidel Castro Konuşuyor

-->Castro, Batista rejimini nasıl deviridklerini ve devrim süreciyle ilgili önemli detayları değiniyor..

Sorulara oldukça samimi cevaplar veren Castro, ülkesindeki insanları "sosyalist zihniyetle yetiştirdiklerini, hemen herkesin okuma ve yazma bildiğini dile getiriyor.."

Amerikanın yaklaşık 200e yakın sukikast düzenlediği ama her seferinde başarısız olduğu, halktan bir adam Castro..

Ama bu, bir diktatör olduğunu değiştirmiyor..

Devrim için bütün zeminlerin ve şartların hazır olduğu bir ülkede konuşmak ve iktidarda bulunmak tabiki kolay..

Castro, Batista rejim taraftarlarının ve amerikan uşaklarının ülkedeki sistemi yıkmak istediğini ama bunda başarısız olduklarını ve başarısız olacaklarını dile getiriyor..

Batista rejiminde ülke kaynaklarının ve mallarının çoğunun yabancılarda olduğunu, kendisinin başa geçtiğinde ülkedeki her toprağın ve malın yabancılardan alındığını söylüyor..

Ülkede mal-mülk delisi egoist bireyler değil, sisteme uyacak ve sisteme entegre olabilecek vefakar insanlar olmasını gerektiğini ve bu kafa yapısıyla ülkenin yönetilmesi gerektiğini söylüyor..

..

"Ülkenizde sistemi eleştirecek bir kitap yazılsa yayınlar mısınız?" Sorusuna ise "Hayır" diyor..

"..

Ve Tony Montana ne diyordu:

"sEN de günde 12 saat çalışırsın ama hibçirşeyin olmaz hiçbirşey..Devamlı arkanda adam olması nasıl bir şey bilir misin SEN?

Her hareketini izlerler; her söylediğini dinlerler....".

...

kÜBA NASIL Bir yer bilmiyorum ama nüfusun az olduğu, ülkedeki iktisadi kaynakların her vatandaşa adil dağıtıldığı ve insanların suç işlemek için nedenler aramadığı bir yerse hemen oraya gitmeye hazırım..

ama "Fidelin yüzünden" filminde gördüklerimden sonra bunun doğru olabiliceğini sanmıyorum..

..

Bakalım Tarih Fideli Beraat ettirecek mi?

''sinemayı anlamak'' warren buckland

her ne kadar bazı bölümleri teknik detaylarla sıkıcı bir hal alıyorsa da, bu bölümleri bazı filmlerlerden örnekler vererek katlanılabilir kılıyor....

"Arabasına bindiğiniz ilk taksiciye "Aslında satacaksın her şeyini, yerleşeceksin köye ya da ne bileyim bir adaya..." deyin, size muhtemelen hak verecektir. 30 yaş üstü çoğu insanın aklına bu fikir gelir zaman zaman. Fakat uygulamaya konulma oranı binde bir bile değildir, emin ol. İnsanlar "Nereye gitsek, n'apsak" diye birbirlerinin gözlerinin içine bakan, birinin bir şey yapmasını, bir teklif sunmasını bekleyen kararsız arkadaş grubu gibiler. Fakat öyle iğrenç bir arkadaş grubu ki bu, değişik veya yeni bir teklifle karşılarına çıkarsan seni susturmak isterler. Zira insanların bu hayatta diğerlerine karşı bakış açısı şudur: "Ben yapamıyorum, öyleyse sen de yapamazsın. Yapabilecek olsan dahi benim kendimi daha iyi hissetmem için yapmamalısın, çünkü ben yapamadım." İnsanlar sandığımızdan daha zavallı."

"Piyon" s.36 -Michael Sikkofield

Daha nete düşmemiş, kopi-peyst değil, el emeği, göz nuru.. Alıntılamak istediğim o kadar çok yer var ki kitaptan.. Yormayın beni, alın okuyun, okutturun :)