Belirsiz Gece Suare No: 57 - Mimi wo sumaseba

Animeyi izledim. Hikayesi belki öyle şahşalı değil ama hayata dair umut ve huzur veren bir yapısı var. Whisper Of Heart ta ki kedi heykelinin hikayesi The Cat Returns

ile bağlantısını olduğunu fark ettim. İzlemeyenler varsa o animeyi de izleyebilir. O daha fantastik.
Aslında Kore de olur ya. :D Çok ucuz olduğunu ben de duymuştum. Türklere olan müthiş ilgi de garip bir şekilde gerçekmiş. Tamam ben ikna oldum.Kore de olur :D
Ultrahobo uçak bileti baya baya pahalı, uçak biletini geçtim oradaki bir haftalık tatil daha da pahalı ^^ ben seneye gitmeyi düşünüyordum ama arkadaşlar beni kandırdı ve tekrar Kore'ye gideceğiz Japonya'ya göre daha ucuz kalıyor. Ama bir gün mutlaka gideceğim mutlaka ^^
Pazarın son saatlerine anca sıkıştırabildim ben de. Ardından bi bölüm Walking Dead çakıp yazıyorum,o yüzden keyfim yerinde :D Ben de itiraf ediyorum,zaman zaman sıkıldım ve dikkatim dağıldı. İlk yarım saat hikayeyi tam kestiremedim,nereye gideceğini anlayamadım. Film de pek toparlamaya çalışmadı zaten. Sonra dedim ki demekki bu Shizuku'nun hayatından bir kesit,bir durum hikayesi belkide. Ama ardından yaşanan olaylar,gereksiz tesadüfler bu ihtimali de kaldırdı. Sanırım bu tesadüfleri anime olmasına ve Miyazaki eli değmesine yormalıyım diye geçiştirdim kendimce. O noktada bariz bir kararsızlık var filmde. Bazı sahnelerin inanılmaz gereksiz olması, Shizuku'nun sürekli bir yerden bir yere nedensizce yürümesi filmden zaman zaman uzaklaşmama neden oldu. Hikayeye de anlam veremedim zaman zaman ama onu bir olumsuzluk olarak öne süremeyeceğimi düşünüyorum,zira Japonların yaşamları bizlere kıyasla cidden çok farklı. Tam manasıyla çözümlemeye çalışmayı çoktan bıraktım. Bunlar nahoş taraflarıydı bana göre. Ancak film görsel açıdan o kadar harika bir yapımdı ki bu olumsuz yönleri kolaylıkla göz ardı edebildim. Şimdi bile gözümün önüne geliyor da,vay anasını diyorum. Film Tokyo banliyösünü öylesine güzel resmetmiş ki gidip gezsem bu kadar etkilenmezdim ve aklıma kazınmazdı sanırım. Bakınız: Son sahnede şehrin yüksek bir yerine çıkıp gündoğumunda Tokyo'yu izledikleri sahne.Neden Anime sorusuna cevap olarak "işte"diye gönül rahatlığıyla izlenir.O yüzden İstanbulda geçen anime rica ediyorum. Belki o şekil görürsem bir şeye benzer İstanbul. Aynı şeyi müzik açısından da söylemek mümkündü kesinlikle.Kısacası yönetmenlik yapmasa da sanırım Miyazaki işi diyebileceğimiz bu yapım uçan domuzlar, gudik yaratıklar olmadığı için üstadın eserleri arasında farklı bir yerde galiba. O nedenle izlediğime memnunum. Anime güzel şey.

Yazıdan taşanlar

1- Porco Rosso markalı saat gözlerden kaçmadı

2-Country Roads şarkısının sözleri olarak dilimizde en iyi karşılığı bence "Beni köyümün yağmurlarında yıkasınlar" şarkısıdır,net! :D

3- Ayakları yere basan anime dedik ama yine dayanamamış araya hayal meyal sekansı diye fantastik uçmalı şeyler eklemiş üstad. Eklesin de gerçi,bence sorun yok.

4-Kaldırımı olmayan,yamaç üstündeki yolda gece yürürlerken sürekli nedensiz gerildim. Ters şeritte yürüyorlarmış hissi hep vardı üstümde. Halbuki direksiyon sağda ama işte can sıkıyo farlar falan

4- Kaç para lan bir uçak bileti Japonya'ya
hahhaahah :)

hiç o acıdan dusunmedım tabi Yeşil :)

mantıklı :P
Hülya pek şekersin(: müzk olarak benzediklerini söyleyebilirim güzel yakalamışsın. bu arada şarkının orijinali de pek güzeldir. what a feeling... bazen dinlerim de(: aranjman olarak da güzel olmuş şarkı nilüfer de iyidir.

ben sözlerini düşünmüştüm azcık(: Country roads take me home falan derken gurbet eller diye düşündüm iyice:P erkan oğur'dan pek sevdiğim türkü düştü aklıma işte. gurbette de sayılmam ya.
Miyazaki yi izler begenirim, iyidir hostur AMA anime gibi degil de renkli bir film izler gibi olurum hep. Benim anime tarzima pek uymuyor yani -.- bu yuzden, benim filmim secilmeliydi, en guzel benim filmimdi(:
Tatlı bir hikaye ama anime olunca insan daha farklı şeyler bekliyor bazen :) Sonlarına doğru biraz sıkıldım ben, hikaye yazma kısımlarında falan. En ufak bir olayda yüzlerinin kızarması çok komik ya, saflar :D
kocaman agızları gozlerı; kocaman tepkileri ve sevımlılıklerıyle resmen bayıldımmmmmm bu hikayeye ve içindeki herseye :)

ortalıkta dolaşan oukala kediye ragmen :)

shizuku ve seiji nın saf askına ve umut dolu hıkayelerıne...

o kadar ıyı geldi ki ruh halime...sürekli yüzümde bir tebessümle izledim:)

-----spoiler-----

seiji bisikletle sabahın korunde camın onune geldiği sahnede aaaaaaaaaa işte geldi diye bagırdım resmen :)

anime secmemizi ve izlememizi saglayan herkese tesekkurler...

başta Kürşat'cığım ve Sisifos olmak uzere :)

bunun devamını mutlaka getireceğim...

vetabiki Countyr Road'a ayrıca bayıldım :)

Yeşil, Nilüfer'in "varsa soyle" sarkısının girişine benzettim ben :)

buyrun bakalım :)

http://www.dailymotion.com/video/xu2wrk_olivia-newton-john-take-me-home-country-roads-1972_music

http://www.dailymotion.com/video/x10dci6_nilufer-varsa-soyle_music
çok sevimli bi filmdi, ben daha fantastik sanmıştım mesela kedi ve heykelciği bağdaştırıp durdum ama sakin bi hikayesi varmış. müziklerini özellikle keman kısmını çok sevdim, yavaş ilerleyip umut dolu bitti :)

---spoiler---

sonuna çok güldüm, seiji baya sevimliydi :)

-shizuku benimle evlenir misin?

-ımh

-yattaa :)))

---spoiler---
Bir mesaja cevap veriyorsunuz.
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL