'öz-hakiki' Belirsiz Gece Suare No:71 :) The rocket & Le tableau

the rocket:

bana biraz yüzeysel geldi. kötü film değil tabiki ve beğendim de ama daha derin olabilirmiş sanki. hayatı suçluluk duygusu üzerine kurulu bir çocuk var ortada. böyle bir şeyi çocuğun omuzlarına nasıl yüklerler anlamış değilim. biraz da o yüzden daha dramatik bir film bekledim sanırım ama bulamadım. bu arada o nineden nefret ettim resmen.
Le Tableau:

Müzikleriyle, basit çizimleriyle, verilen mesajlarla brilikte bana huzurlu 1 saat yaşatan bir film oldu. Bittiğinde yüzümde bir gülümseme kaldı. Çizilmiş birkaç tabloyu seyredip hayalimde canlandırmışım gibi oldum.

çok animasyon izleyen bir insan olmamakla birlikte bu animasyon bana sanatla bağlantılı olmasından dolayı tat verdi.

Bu öneri içinde emreye teşekkürler.
Le tableau

Resim öğretmeni bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine izlemiştim.Şiir tadında mükemmel bir sanat filmi.Tamamlanmış,tamamlanmamış ve taslaklar arasındaki sınıfsal farklılıkların işlenişi yaşadığımız dünyada hiç yabancı değil.Özellikle tamamlanmış resimlerin kendilerini üstün görmeleri,kibirleri,zayıfı ezmeye çalışmaları güzel bir şekilde resmedilmiş.Tamamlanmış erkek ile tamamlanmamış kadın arasındaki aşkı da zengin erkek-fakir kız aşkına benzetebiliriz.Hani bazı filmler için anlatılmaz,izlemek lazım derler ya.işte bu filmi mutlaka izlemek gerek.filmde birçok mesajı rahatlıkla görebilirsiniz.Özellikle savaşan askerlerin bulunduğu sahnelere dikkatinizi çekmek isterim.
an itibariyle rocket filmini bitirdim.

bana nolur izletmeyin böle filmler hele böle kasvetli yagmurlu havalarda fln:( annesinin ölümüne ayrı ağladım, çocuğun sürekli ezilmesine ayrı ağladım sonundaki sevincinde artık kendimi tutamadım.

dram seven biri olarak bu filmi de çok beğendim işleniş açısından tatmin ediciydi.

morlu amca idolüm filmde ilk gördüğüm andan itibaren bayıldım adama:) o dans edişini de hiç unutmıycam:)

arzuya teşekkürlerimi sunarım.

bu arada hidroelektrik santrallerinin doğayı nasıl katlettiğini insanların yaşam alanlarını ellerinden aldığını bizden çok uzak bi kültürde de görmüş olduk.
deli misin nesin çocuk yaa :) neyseki bizim yazacaklarımız var :)) öncelikle son anda iki film izlememizi sağlayan crow arkadaşımızı tebrik etmek isterim. filmlerin birini izlemiştim o nedenle çok sorun olmadı benim için :))

mutluluğa boya beni:

bu filmi eski sitede özgürce hocamın önerisiyle izlemiştim, beğenmiştim de. çok fazla ayrıntı hatırlamıyorum şu an ama fikre hayran kalmıştım. tamamlanmışlar, yarım kalmışlar ve eskizler, bunların arasındaki uçurum,tablodan tabloya gezmek... bütün bunlar çok hoşuma gitmişti. daha iyi olabilir miydi? kesinlikle ama farklı bir animasyon izlemek isteyenlere önerilebilir.
emre alemsin yaa :D

sonraaaa....

şansıma iki filmi de izledim ikisi de seçildi güzel oldu :)

öncelikle roket i oldukça sevdim,farklı kültürlerin filmleri beni her zaman çekmiştir zaten. filmdeki küçük çocuklar çok tatlıydı,içinde sempatik çocukların olduğu filmler daha bir güzel oluyor zaten :) filmin sonu biraz hızlı derlenip toparlanmış ve mesaj verme kaygısı taşıyormuş gibi gelse de yine de sevdim,SPOOOOOİLEEEEEEEEEEEEEEEEER filmin gidişatı boyunca kötü bir şey olacak diye beklenti yaratılsa da sonunun öyle bağlanması hoşuma gitti.

bir de renkler ve görüntüler/manzaralar çok hoştu,dikkatli izlenince belgesel gibiydi :) kısacası ben roket i bayağı bayağı beğendim(özellikle filme önyargılı yaklaşan yiğenime duyurulur)

mutluluğa boya beni ise daha önceki suarelerin birinde önerilmişti ama o zaman online izleme seçeneği bulamadığımdan izleyememiştim,şimdi tekrar önerilince bu bir işaret dedim hemen izledim. öncelikle pek aradığımı bulamadım. fazla mesaj kaygısı içeriyor gibi geldi,evet fikir çok iyi ama o kadar da verimli bir şey çıkamamış malesef. belki de ben çizimleri çok beğenmediğim için filmin içine giremedim bilmiyorum. haa kötü müydü? hayır değildi ama insan daha iyisi olabilecekken niye böyle olmuş demekten kendini alamıyor... izlediğimiz şu zaman dilimi düşünülürse filmin ana fikri çok vurucu ama ötesi yok malesef..
her yere yazmışsın nadide, ben de buyurayım dedim. filmler için şu an yazacağım bir şey yok :)
The Rocket - Roket



Ahlo, doğduğundan beri lanetlidir. En azından diğerleri böyle düşünmekte ve onun kötü şans getirdiğine inanmaktadır. Babası ve büyükannesiyle bir mülteci kampına gönderilir fakat buradan da kovulurlar. Evlerini kaybedip taşınmak zorunda kaldıklarında Ahlo, kimsesiz Kia ve onun James Brown hayranı uçuk amcası Purple ile tanışır. Yeni bir ev bulmak kaygısıyla hep birlikte yola çıkarlar. Savaşın izlerini hala taşıyan ülkeyi boydan boya geçen Ahlo, lanetli olmadığını kanıtlamak için son bir çabayla, yılın en tehlikeli yarışması olan Roket Festivaline katılmak için devasa bir füze yapar.

Le tableau - Mutluluğa Boya Beni



Bitmemiş bir resim üzerindeki bir şato ve çiçeklerle dolu bir bahçedeyiz. Bu tabloda resmedilip renklendirilmiş Toupinler gücü ele geçirmiştir. Toupinler, çizimleri yarım kalan Pafinileri devre dışı bırakmış ve yalnızca taslak halindeki Reufları da esir almışlardır. Şimdi Ramo, Lola ve Plume düzeni yeniden sağlamak ve arkadaşlarını kurtarmak için ressamı bulmak üzere yollara düşecek, bir dolu macera yaşayacak, şatodan ve çiçekli bahçeden geçecek, hatta başka resimlere gideceklerdir.
Bir mesaja cevap veriyorsunuz.
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL