Sevgili Parcus:
Öncelikle,sorunu İran-Amerika çizgisine taşımanın bir alemi yok bence. Film kesinlikle,bu kadar sınırlı bir dile sahip değil. Spartalılar ve Persler orada bir algının temsilcisi olarak bulunmaktalar. Bu filmi,kimsenin tarihi gerçeklik çizgisi üzerinden değerlendireceğini sanmıyorum. Zaten,filmin böyle bir çaba içinde olmadığı da aşikar. Senin de fark ettiğin üzere "fantastik" karakterizasyon bunun en büyük kanıtı.( Zaten olsaydı, film için çok komik bir dizi olayın başlaması kaçınılmaz olurdu. Biraz tarih bilgisi yeter sanıyorum,anlamak için)
3 metrelik adam olmaz, o devirde mamut bulunmaz yada 300 kişi 300000 insanla başa çıkamaz. Değil mi? Adamlar zaten masal anlatıyor, niye bu kadar ciddiye alıyoruz ? Genelde filmin temel savunması da bu zaten. Bu bir çizgiroman uyarlaması, bu fantastik bir öykü. Niye ciddiye alalım ? Bunlar eğlence sadece. Niye kafamızı bunlara yoruyoruz ?
Ama Parkus, bu gerçekler neyin kanıtı ? Bunlar, "Oryantalizme" dair bir şey anlatmıyor mu ? Bir filmin, "propaganda" dinamiklerini kazanabilmesi için, belirli bir ciddiyet, tarihi duruş, gerçeklik kurgusuna sahip olması gerektiği nereden çıktı ? Propaganda çok boyutlu bir olgu değil miydi ?
Bu filmi aklayan ne tam olarak ? Harcanan emek mi ? Para mı ? Dökülen sermaye mi ? Kıyılan haftalar mı ,saatler mi ?
Üstelik,bu filmin dili hiç de çok manalı ve katmanlı değil. Gayet yüzeyde.
Sparta, batı medeniyetinin temelleri sayılan Antik Yunan'ın askeri kol ordusu konumunda. Tamamı, fiziksel olarak kusursuz birer heykeli andırıyor. Köleci, kadın düşmanı, zalim, barbar, şekilsiz, çok milletli Persler'in aksine Spartalılar'da tam bir eşitlik hakim. Öyle ki , onlar kadınlarına sormadan iş yapmıyorlar; öyle ki, onlar özgürlük için savaşmaktalar; öyle ki, onlar kölecilerden nefret ediyor; öyle ki, onlar o kadar güzel ve güçlü ki, bir tekinin dahi adı yetiyor. Onlar sapına kadar delikanlı, Pers İmparatoruXerxes'in aksine, Leonidas tam bir erkek.
Olayı madem, tarihi gerçeklik çizgisinden çıkardık. Elimizde, simgeler,öğeler, görüntüler ve imajlar kaldı. Şimdi bunları kafamıza göre dağıtabiliriz. Köleci kim olsun, kadın düşmanı kim olsun, barbar kim olsun, zalim kim olsun ? Kim olsun ? Cevap belli değil mi ? Eğer sen bir film çeker ve elindeki her "iyi" şeyi, neyi temsil ettiği konusunda kimsede herhangi bir şüphe olmayan bir kabileye yaftalarsan, bu her şeyden önce masum bir iş olmaz.Adice olur, biri ses etti mi de ,ama ben "film" yaptım deme hakkın olmaz. Kim olursan ol,ne olursan ol, bu değişmez.
Ben bir "Müslüman" değilim mesela. Ama şu an o coğrafyaya dönük, filmde Persler'e atfedilene benzer bir imaj olduğu gerçeğini görmek için Müslüman olmama da gerek yoktur sanıyorum.
Onu da geçtim, doğrudan homoseksüelliği bir nefret unsuru olarak kullanma fikri bile sence de "basit" sayılmaz mı ?
Aslında, ben daha fazla konuşmak istemiyorum. Gerçekten 300 Spartalı filiminin Oryantalist ve Faşist köklerine dair çok yorum yapıldı. Görünen köyleri görmemek için biraz çabalamak gerekiyor. O yüzden diyebilecek pek bir şeyim de kalmamış durumda.
Elbette filme dair, çok daha eğlenceli okumalar da yapmak mümkün.
Ben birini referans olarak vereyim de ağzımız tatlansın :))
Slovaj Zizek, 300 Solcu Spartalı
Ben okurken çok güldüm, gerçekten olaya dibinden bakmak bu olsa gerek. Ama adam haklı gibi de.
Son olarak, Bruce; elbette, kişisel ilgi ve zevkleri sorgulamak benim işim değil. Neyi istersen başının üstüne koy, karantinaya al. Ben bu tartışma konusunu da anlamsız buluyorum. Yorumum,o filmle ilgili.
Bir de,Hamasi duygularla çekildiği her halinden belli, ucuz ,naif filmlerimizi; profesyonel, slogan ve dezenformasyon sinemasının ağır abileriyle kıyaslamak ne kadar makul? Yani kemiği olan bir sinemamız yok daha bizim,yoksa kime neyle propaganda çeksin ? Çekmeye çalışırsa da anca komedi filmi oluyor zaten.
Neyse,sağlıcakla kal hadi.