Belirsiz Gece Suare - 28. Hafta: Ne le dis à personne

film oyunculukları ve senaryosuyla şapka çıkartılacak bir yapım..Cluzetin sıkı takipçisi olmuştum bu yapım sonrası.izleyeli çok oldu...Guillaume sana veryasın edeceğim hiç aklıma gelmezdi,Jeux d'enfants sonrası:P selvi ne hoş demiş gerçek hayat böyle polyana değil maalesef..:)
eee bu filmi çoğunluk izlemiş zaten,niye izlemediğimiz bir film seçmedik ki :) eski suarelerin birinde daha önerilmişti ve ben de o zaman izlemiştim... film hafızamda çok fazla yer etmese de (ki izlediğim filmleri aklımda tutamama gibi bir problemim var) filmi beğendiğimi çok net hatırlayabiliyorum,haa bir de içinde u2 vardı daha ne olsun:)
ben beğendim filmi, baştan sonuna kadar merakla izlettirdi kendini. bu açıdan çok başarılı bence. adam/kadın pisliğin teki çıktı diye diye bitirdim filmi.

selvinaz'ın 8 tespitine katılıyorum. yorumlardan birinde de olaya fantastik bi hava katmış bu aşk hikayesi demiş, o da haklı:]
İzleyeli çok olduğu için tekrardan bir bakayım dedim ama film hafızamda hiç yer etmemiş, oturdum baştan izledim.Aksiyon ve suç filmleri bana pek tat vermiyor artık ama finale kadar süren gizem eşlik ettimi film cazipleşiyor.Bu film de özellikle F.Cluzet nin doğal oyunculuğu ve gizemli senaryosuyla sonuna dek sıkılmadan izlettiriyor kendini.Bazen gizem çözümlemesi insanı tatmin etmese de çözüme kadar olan merak film tatmini için yetiyor.

Final sahnesindeki performans gerçekten izlemeye değer.Bir de şunu söylemeden geçemeyeceğim, bir erkeğin sevdiği kadının matemini tutması 8 sene değil de, 8 den gidersek 8 saat ile maksimum 8 ay arası sürmesi daha gerçekçi kesinlikle:) 6,5 dan 7 veriyorum filme.

http://www.youtube.com/watch?v=tDY_c0SN7ew
Yaklaşık bir yıl önce izledim filmi. Benim adıma, bu film için en büyük talihsizlik '' The secret in Their eyes'' filmi ile aynı gün izlemiş olmamdı. Birazcık bu filmin gölgesinde kalmıştı.

Ne le dis a personne, kurgusu ve kaliteli senaryosu ile modern Avrupa sinemasının güzel bir örneğidir.
izleyeli çok uzun zaman oldu ama film büyük bir bölümüyle hafızamdaki tazeliğini korur. filmede 8 puan vermişim. sonuç olarak karşımızda (bence) gayet sürükleyici, iyi oyunculuklarla bezeli ve iyi bir senaryo ile işlenmiş gayet güzel bir seyirlik var. izlememiş olanlar içinde gayet güzel bir seçenek olduğunu düşünüyorum.
Dedim doktor yoğun, sınavları var. Forumu açayım. Baktım açmış bile. Adam tam teşekküllü sinema sevdalısı... "Kimseye Söyleme" vasatın biraz üstü bir gerilim sunuyor. Oyunculuk performansıyla öne çıkıyor. Kitap uyarlaması. Renkleri filan da pek güzeldir. Neticede ben de kimseye söylemedim :)
Yıllar once; bu filmi -niye aldığımı bile bilmeden- oturup izlediğimde, klasik bir fransız filmi ve sıkıcı olabileceği düşüncesiyle önyargıyla başlayıp, büyük bir heyecanla soluksuz izleyip bitirdiğimi hatırlıyorum. film 6-7 yaşlarında göl kenarındaki oyunları ile başlayanküçük saf aşıkların, yetişkinlik dönemlerinde hala devam eden bu büyük aşkla hayatlarını birleştirmiş tatlı bir çift olarak karşımıza çıkar. Başta herşey normal gibi görünse de yine bir gün göl kenarında yüzerlerken Margot'unaniden kaybolması ve ölüm haberinin gelmesi ile Alex yıkılmıştır. Aradan 8 yıl geçer, Alexe bir mail gelir. Maildeki videoya tıkladığında bir kalabalık içerisinde ölen eşini görür. Bu mailler sürekli gelmeye başlar, soruşturma tekrar açılır. Margot gizli gizli eşiyle bağlantı kurma çabasındadır . Alex eşinin yaşadığını düşünmeye başlar . Ama Margotun istediği bir şey vardır. Kimseye Söyleme . der. Bunca yıldır niye ortadan kaybolmuştur ? Neden öldüğü söylenmiştir ? Bu noktadan sonra film durağanlıktan çıkarak gerilim, süphe, ve aksiyon üçlemesiyle seyirciyi başbaşa bırakır.

Guillaume Canetin ilk yönetmenlik denemesi olan, Harlan Cobenin,dünya çapında 27 ayrı dile tercüme edilen ve 6 milyondan fazla satan aynı adlı çok satan kitabından uyarlanan Kimseye Söyleme Fransız Oscarları olarak görülen Cesar Ödüllerinde en iyi yönetmen ve en iyi erkek oyuncu dahil dört dalda ödül kazanmıştır.

Sıradan bir film olarak aldığım ama izlediğimde hem oyunculukları, hem görüntülerin gerçek kadar güzelliği ve müzikleriyle beni etkileyen bir film olmuştu. Final sahnesinde François Cluzetin muhteşem oyunculuk performansına hayran kalmıştım ve bu sahnede çalan müzik beynime kazınmıştı...
Bir mesaja cevap veriyorsunuz.
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL