https://www.youtube.com/watch?v=YzbLvxa8MwQ

Hakkımda

{。^◕‿◕^。} ☜☄

Üyelik Tarihi: 2020-09-01 19:46:40
Son Giriş: 17 Mart 2024 11:25:20

Film Yorumları (109)

Adamlar

Adamlar

4 Ağustos 2022, 16:20

YA BENİMSİN YA DA VİCDAN AZABIN OLURUM…Film, bir kadının(Harper) eşinden(James) ayrılma kararı aldıktan sonra eşinin(James) intihar etmesi üzerine yaşadığı psikolojik değişimi ve suçluluk duygusunu gözler önüne seriyordu sermesine ama bu bana hiç inandırıcı gelmediği gibi mantık dışı geldi ayrıca.. Hepimizin çevresinde ayrılık kararı sonucu bir erkeğin, eşinin veya sevgilisinin yaşamına rahatlıkla son verebildiğine sahit oluyoruzdur ve o insanların değil psikolojik değişim,suçluluk duygusu bile yaşadıklarını zannetmiyorum!.. Belki de filmdeki bu sahne, erkek çok kutsadığı soyunu devam ettirebilmek için evlendiğini, bir ayrılık olduğunda soyunun da bir nevi kurumuş olacağından ötürü intihar etmesi onu simgeliyor olabilir.. Ne olursa olsun filmdeki karakterlerden Harper’ın davranışları beni çok rahatsız etti özellikle de eşinin intiharından dolayı suçluluk duygusu hissettiği anlar..Başka bir sahnede çıplak bir erkeğin Harper’ı takip ettiğini görüyoruz ama Harper onu taciz etmiyor burada da sanki, eğer çıplak bir kadın bir erkeği takip etseydi erkek çıplak kadını taciz edermiydi? Sorusu, cevabını bildiğim acı bir gerçeği hatırlatıyordu..Film bazı sahneleriyle Harper’ın bir cinsel kimlik arayışında olduğunu(tabi bu psikolojik değişimlere bağlanılarak sunulmuştu) ve bunun boşuna olduğunu gösteren saçma sapan sembollerle dolup taşıyordu canınız cehenneme! keşke aynı şeyi kimlik arayışında olan erkekler için de yapabilseydiniz.. Ayrıca Harper’ın arkadaşı Riley, Harper’ın psikolojik değişimleri olduğunu biliyordu ve bir doktora danışma gereği bile duymadı yazık!.. Filmin sonunda Riley Harper’ın yanına geliyor bu iyi haber ama kötü haber umarım Harper’ın anlık psikolojik değişimleri geçmiştir yoksa sonu trajik.. Kimi filmler vardır Edvard Munch çığlık tablosunda olduğu gibi çığlık atarak, kimi filmler vardır nü sanatını sergileyerek, kimi filmler vardır sonu gelir ve biter ama beyinlerde yeniden başlar bu film ise bunların hepsini içeriyor.

Yoruma Git

The Night House

The Night House

1 Ağustos 2022, 00:28

ASIL KORKUTUCU OLAN ŞEY HİÇLİĞİN GERÇEK OLMASI DEĞİL Mİ?.. Korku kategorisinde yer almasından ötürü Rebecca Hall(Beth) dışında şuan bu filmi yerden yere vurmalıydım ama sürekli aynı şeyi yapmaktan çok sıkıldım(beni takip eden biriyseniz bir açıklama yapmak istedim hepsi bu)..Beth eşini(Owen) kaybettikten sonra çaresizliğe düşmüş ve bir arayışa girmiş..Dünyanın en kötü şeyleri sırasında kaçıncı sıradadır bilmem ama bu filme göre birilerinin yaşamına son vermek aldatılmaktan daha az kötüydü ama yinede Beth’e üzüldüm o Owen’ı tanımaya ve anlamlandırmaya çalışıyordu fakat sonunda fark etti ki tanımaya,anlamlandırmaya çalıştığı şey Owen değildi hiçlikti.. Aldatılma hissi iğrenç bir şey evet ama filmi izlerken keşke Beth aldatılsaydı dedim kendi kendime böylelikle anlamını bilmediği ve tanımadığı hiçliği terk edebilirdi belki mutlu olabilirdi ya da filmde açık bir şekilde gösterilmese de Owen’ın Beth’i tekrar diriltmesi karşılığında ruhunu hiçliğe sattığı gerçeğini öğrenmezdi(En acı veren şeyde buydu)..Hiçliği görebilirsiniz ama onu anlamlandıramazsınız tıpkı bu film gibi..

Yoruma Git

Umma

Umma

27 Nisan 2022, 13:27

KİM KİME DUM DUMA, BU DA UMMA.. Hurafelere inandırılıp onlarla büyütülenlerin bir gün ebeveyn olmak isteyeceği kimsenin mi aklına gelmez?(belki de aklı olmayanlar için vardır hurafeler bırakın inansınlar bırakın görsünler) Tanrım..Ben *** gibi bir hayat yaşamış olabilirim ama çocuğum ve onun çocukları asla benim yaşadığım o *** hayatı yaşamayacak denilerek Kore’den fırsatlar ülkesi(ya da rüyalar ülkesi) Amerika’ya yapılan göçün aslında asıl mesele göç değil sen anlamadın mı dedirten bir film korku değil olsa olsa dram/trajedi olur benim gözümde ,Neden mi? (okumaya devam et)..Filmin açılış sahnesi o kadar iyiydi ki geliyor gelmekte olan yaslan arkana keyfine bak diye düşündüğümü hatırlıyorum ama hayır hayır bu bir aldatmacaydı.. Filmde bir anne(Amanda) ve kızının(Chris) ilişkisine(belki de en korkuncu da budur, o yüzden korku kategorisindedir) ve aynı zamanda kuşaklar boyu gelen saçma sapan hurafe hayata tanıklık oluyoruz fakat bu ilişki teknolojiden ve sosyallikten uzaktı abartmıyorum.. Bilge bir insan tanıdım ve o hep şunu derdi ‘’Her insan yaşadığı sürece vermek isteyeceği mesajlar vardır’’..Bu filmin ki ise yalnız ölmekten korkularak ve çeşitli hurafelere inanarak ebeveyn olanların unuttuğu bir şeyi hatırlatıyordu.. Dünyaya gelme kararı bir çocuğun elinde değil ve dünya hiç de iyi bir yer sayılmaz(bunu biliyorsunuz) kötü insanların varlığını aklınızdan silmediğiniz sürece.. Onları baskılamanız ve istedikleri hayatı kendilerinin şekillendirmesine izin vermediğiniz sürece sizden bir farklı olmayacak ve belki de sizin yaşadığınız sıkıntıların *** aynısı yaşayacaktır(bunu da bildiğinizi zannediyorum) o zaman onlara kişisel bir eşyanız gibi davranmayı bırakın hemen!! Benim bildiğim daha doğrusu sevdiğim korku filmi frekansı yüksek, soluk soluğa tabiri caizse izleyeni oturduğu şeye yapıştıran(benimki yataktı ama yastığa yapıştırdı ve uyumamak için kendimi zor alıkoydum) ve sonunda ise adeta bir tokat hissi veren bir şey, bu izlediğim şey ise bundan çok uzak bir şey..Amanda’nın annesinin bana göre daha önce hiç görmediğim şeytandan farkı yoktu(belki bu da hurafedir, ya da görmüş de olabilirim ama yüzünü tarif edemiyorum maskeliydiler) ama sonunda Amanda onun gibi olmadı ve onurlu davrandı..Bu filmi izlerken annemle olan bir anım aklıma geldi, 8 yaşındaydım dışarıda bulutlar bir birbirleriyle çarpışıyordu ve geceyi gündüze çeviriyordu adeta, çok korkmuştum annemin yanına gittiğimde bana şöyle bir tepki vermişti’’ Yat zıbar yarın erken kalkacağız’’..O zamanlar bunun ne demek olduğunu anlamamıştım ama şuan bu bana çok komik geliyor:))..Nasıl hatırlayacağımı bilmiyordum ama bu çok komikti ve evet bunu bana hatırlatan şey Korku/Doğaüstü türünde olan UMMA filmiydi gerisini siz biraz düşünmelisiniz…Film vardır iyidir ve övgüyü hak ediyordur, film vardır ona çok fazla kredi verilmiştir işte o film tam da bu film…

Yoruma Git

Eternals

Eternals

15 Ocak 2022, 20:07

TANRI'NIN ARABALARI.Gerçek gücü Eternals’dan ziyade kulaklarımda çalan Iron Man Driving With The Top Down müziğinde hissedebiliyordum. Amerika Kıtası 1942 yılında Christopher Columb tarafından şans eseri keşfeldiğini biliyordum demek ki şans değilmiş:) Filmde böyle bir sahne yok ama kafasına elma düşen fizikçi Isaac Newton’un başına gelen bu olayın şans eseri olmadığını anlıyoruz. Filmdeki Sersi karakterinin Isaac Newton heykeline selam vermesi ve sonraki sahnelerde ise Sersi’nin bir Deviant’ı ağaca çevirmesine resmen kahkaha attım ve bundan daha da fazlası var. Arkadaşlar ben elma ağacının altında çokça vakit geçiririm tabi ki de yan gelip yatmaktan bahsetmiyorum ama kendi alanımda bir çığır açamadım anlaşılan yanlış ağacı seçmiş olmalıyım:)) İnsanın birbiriyle savaşmadan yaşaması ve niyeyse yeni nesil oluşturmasını cezbetmek için Kapitalizm araç olarak hala daha kullanılıyor. Günümüzde kapitalizmin çökmesiyle savaşların başlayacağı gibi insanların değer atfettiği şeylerin tabiri caizse pul haline gelmesi de iç savaşları tetikleyecektir. Kapitalizm dinlerden farklı olduğunu sanmıyorum çünkü kapitalizm de yeni nesillerin oluşması için bir cazibe yaratıyor niyeyse. Burada yanlış anlaşılmak istemem yeni nesillerin oluşumu kötü bir şey değildir, kötü ve adaletsiz olan şey; ne şekilde olursa olsun kendi onayı olmayan yeni yaşamları oluşturmak. Dünyaya gelme kararı bana ait olsaydı asla kabul etmezdim fakat hayat Marvel filmleri için bile yaşamaya değer. Eternals filmini izlerken Marvel evrenindeki daha önce yaşanılan olayları aklıma getirerek çok rahatsızlık duydum keşke bir anlık hafızamı silebilseydim yani Natasha Romanoff ve Tony Stark’ın ölümüne,Steve Rogers’ın yaşlanmasına göz yuman Eternals’ı kabullenmek istemedim. Belirttiğim gibi kabullenemiyoruz aslında Eternals şunu anlatıyor:İçimizde niyeti farklı olanlar da olsa sonuç olarak biz olmasaydık Thor hariç Avengers olmazdı. Biz Thanos’la olan savaşta Avengers’a doğrudan yardım etmedik doğru ama yedi bin yıldır insanlığın gelişimine katkı sağlayarak dünya dışından gelecek bir tehlikede insanların kendilerini savunacak duruma gelmesini sağladık böylelikle Avengers’a dolaylı da olsa yardım etmiş olduk. Hepsinden öte filmdeki karakterlerden Ikaris(Richard Madden) neden Bucky’e(Sebastian Stan) bu kadar çok benziyor babası olduğu için olabilir mi ya da Ikaris’ın dünyadaki kopyası mıydı eğer öyleyse Romanoff,Stark,Rogers’ın da bir Eternals versiyonu olacak mı:) Yeni bekleyiş içine girdik

Yoruma Git

Ölmek İçin Zaman Yok

Ölmek İçin Zaman Yok

27 Kasım 2021, 20:44

ARTIK JAMES BOND’UN DÜNYAYI KURTARMASINA GEREK YOK AVENGERS O İŞE BAKIYOR:)).Tam tamına 25 film çekilmiş, dönemin en üst teknolojisi sonuna kadar kullanılmış ,adı Jane Bond ile başlayan biri olmamış ve şuanda da sıradaki 007 için yalnızca 2 cinsiyet konuşuluyor niyeyse. Ayrıca bir 007 filminde bu kadar üzüleceğim aklıma bile gelmezdi burası şaşırtıcıydı evet ama ilk filmdeki o haşin erkekten eser kalmamış:)) duygusallaşmış,komikleşmiş biri vardı artık, bana Roger Moore’u hatırlattı 007 serisinin drama ihtiyacı yok tanrım!bu da nesi.Filmde Rami Malek’den tam yararlanamadılar License to Kill filmindeki Benicio Del Toro baş kötü karakter olmamasına rağmen bu filmdeki baş kötü karakter olan Rami Malek’den çok çok üstündü. Gerçi çok kötü bir karakteri kariye bitmiş biri nasıl önleyebilirdi orası ? veya bir kadına önlettirebilirler miydi elbette hayır .Filmin sonunda ’James Bond geri dönecek’’ yazıyordu bence dönüp dönmeyeceğinden çok ne şekilde döneceği merak konusuydu.

Yoruma Git

Bütün Yorumları Gör
Listeleri

Henüz liste oluşturmamış

İzlediği Diziler

Henüz izlediği dizi bulunmuyor

Favori Filmleri

Henüz favori filmi bulunmuyor

Favori Dizileri

Henüz favori dizisi bulunmuyor

Tüm Favori Sanatçıları
Tüm Favori Sanatçıları (3)
Takip Ettiği Diziler

Henüz takip ettiği dizi bulunmuyor

Görüşleriniz