2920 entry daha
  • s4e3'ü beğenmeyenlere burada neden sövülüyor anlam veremedim ama herhalde kendi payıma düşeni alacağım ben de. yazmak istediklerimin çoğu yazılmış olduğu için çok tekrara düşmemeye çalışarak anlatayım neden beğenmediğimi. sevdiğimiz bir şeyin daha içine ettiler. bölüm boyu durdurup durdurup saydırdım, inanılmaz sinirlendim, bitirmekte zorlandım bölümü. şöyle ki:

    --- spoiler ---

    1- eurus holmes karakteri bu kısacık zamana sıkıştırılıp "işte bu da böyle biri" denilecek bir karakter miydi gerçekten? yok efendim tüm dizide bunu örmüşler yok göndermelerle anlatmışlar yok kendi zihin sarayında tutsakmış falan geçiniz bunları lütfen. basbaya oldu bittiye getirmişler karakteri.

    2-kardeşinin sevgisi için tüm bunları yapan dünyanın en birinci zekisi bu sosyopat nasıl olur da kardeşinin evine bomba gönderir? o kadar mı emin kaçabileceğinden? ulan hadi ayağı takılsa adamın?

    3-moriarty'le yaptığı bir 5 dakikalık görüşmede mi hem beynini programlayıp hem bunca planı anlatmış? maaşallah. zamanı yavaşlatıp gerçek anlamda göreceli işletebilecek kadar über zeki demek ki bu arkadaş. hani hakikaten istese nesneleri zihin gücüyle falan hareket ettirir o derece. belki camı da öyle yok etmiştir alında. "herkesi etkisi altına almış o yüzden moriarty daha sonra da görüşmeye gelmiştir" diyeceklere şimdiden cevap vereyim: o zaman bunu anlatacaklardı bize. şaka gibi bir buçuk saate sıkıştırmayacaklardı bu hikayeyi. o tesistekiler ne kadar zamandır kontrolünde, moriarty'le buluştuğu zaman tam olarak hangi zamana denk geliyor bunlar belirsiz.
    kaldı ki moriarty bir "gerçek kötü". onu başka bir kötünün yardakçısı hatta maşası gibi göstermeleri güzel olmamış. üstelik moriarty sherlock ölsün istiyor. en azından bir holmes ölsün istiyor ancak görünen o ki eurus sherlock'un ölmesini istemiyor o zaman niye moriarty ile iş bilriği içinde? ya şansı yaver gidip bir noktada öldürseydi sherlock'u?

    4-nükleer bombadan daha tehlikeli bir zekanın eline interneti verip, bir de üstüne moriarty'i hediye olarak getirip, tüm dürüstlüğüyle o beş dakikayı bir şekilde izlemek yerine karanlıkta bırakan ingiltere'nin her şeyi mycroft'u da ayakta alkışlıyoruz.

    5-kadın bu kadar yüksek güvenlikli, varlığı bile bilinmeyen bir tesisten kaçmış ve mycroft'a bu konuda hiçbir bilgi verilmemişken (tesistekilerin kadının kaçtığından habersiz olması imkansız zira kamerayla sürekli izleniyor ve hiçbir şey olmasa günlük olarak yemek veriliyor...) bizim ekibin hiçbir şeyden şüphelenmeyip elini kolunu sallayarak tedbirsiz şekilde tesise gelmesi...

    6-mycrofyt'u da sherlock'u da yerin dibine sokmaları ayrı bir rezalet. tamam onlar da insan onlar da duygusal mesajı vermeye çalışmışsın da baya adamların sosyopat yanlarını tedavi ettiler resmen bu ne saçmalık? nerede o serin kanlılık nerede analitik düşünme falan? cam olmadığını bile fark edemedi adam nasıl bir tutulmaysa artık...

    7-ayrıca yahu uçağın gerçek olmadığını nasıl anlamazsın? hadi hiç anlamadın molly'nin evine bombayı bile koymamış koca uçağı mı düşürecek allasen? bir de saatler saatlerce konuştun kızla sonra sen uyudun kız hep telefonda... yok daha fazla tahammül edemiyorum bu kısmı yazmaya.
    ha bir de o kızı kim seslendirdi onca saat? cidden? sherlock'un kuracağı her cümle öngörülerek bir ses kaydı hazırlanmış olamaz. kadından mı çıkıyor yani o ses? hıııığğğ!!!

    8-"doğaüstü bir şey yok kız konuşarak ikna ediyor işte" diyenlere de bir çift lafım var. sherlock odaya girince fazladan bir adım atıp yaklaştığını anlıyor arkası dönük olmasına rağmen mesela. nasıl ya nasıl? böyle saçma sapan şeylerle doluydu bölüm.

    9-molly bunca bölümdür -daha önceki bölüm watson'ın evinde kapıya çıkıp sherlock'la konuştuğunda bile- gayet normal giderken bir anda bu ruhsal çöküntüsü ve sherlock'a köpek çekmesinin sebebi nedir? hadi diyelim o okey, peki finalde gayet şen şakrak sherlock'la normal iletişim halinde görmemiz nasıl izah edilecek?

    10-watson'ın kuyudan sarkıtılan halatla birlikte bir anda zincirlerinden kurtulup çıkarılmasına ise bir şey demek bile istemiyorum. yok efendim otomatik sistem varmış klik diye açılmış diyenlere de hee hee demek istiyorum.

    11-kadının nasıl onca düzeneği kurup (sherlock'u içine koyduğu evin önündeki dandik barakanın hazırlanması ve watson'ın epey derin bir kuyuya zincirlenmesi dahil) o insanları oraya getirdiği de ayrı muamma. yok insanları etkiliyormuş işte öylece helikopterle getirtmiş. ha oldu ya o zaman. mind programing mi hipnoz mu belli değil artık saçmalığın daniskası.

    12-o kuyu nerede allah aşkına? evin yakınında bir yer herhalde... peki bir çocuk kaybolunca ilk bakılması gereken yerlerden biri değil mi evin yakınındaki kuyu? nasıl çok arayıp bulamamışlar anlayamadım gerçekten. bulmacayı çözmeye çalışmak yerine arama ekibi kursalar belki bulurlardı garibanı.
    kuyu eve yakınsa o zaman watson "kuyudayım" dediğinde sherlock niye direk oraya gitmek yerine haaaala bulmacayla uğraşıyor? yok evden uzak bilinmeyen bir yerse kız orayı nasıl bulmuş ve o çocuğu oraya nasıl götürmüş? ha küçücük kız o çocuğu nasıl kuyuya indirmiş o da var. itse sakatlanıp ne bileyim kafasını falan çarpıp etmez miydi çocuk?

    13-mycroft kız kardeşiyle iletişim kurarken ne yaptığını bildiğini söylüyor, yani etkisi altına girmeyeceğini düşünüyor ve göründüğü kadarıyla da girmemiş. peki sherlock bu kadar mı basitmiş (başka bir tabir bulamadım) ki çocukluk arkadaşını köpek sanıp kız kardeşinin varlığını unutacak kadar iyi programlanmış? ayrıca aralarında 7 yaş var mycroft sherlock'u ne ara programlamış?

    14-bir de mycroft'un "watson'ı vur watson'ı sen zaten ailenin en aptalısın" kışkırtması çok bariz ama mycroft'un şahsına inanılmaz tersti. yine analitik düşünme siffir siffir siffir siffir. duygusallık paçalardan damlıyor. hayır bu blöfü biz görmüşken watson göremiyor, sherlock, gerçekten yanında taşıdığına değmeyecek kadar salak o zaman bu adam.

    15-üç hafta önceden neyin ne olacağını kimin nerede duracağını bile bilen sherlock bir anda akıl tutulmasına geliyor bölüm boyunca başına gelen hiçbir şeyi öngöremiyor nasıl oluyorsa.

    16-son olarak ne oldu onca çocukluk travması yılların kini falan? bir sarılmayla geçti mi şimdi? "onun artık kimseyle konuşacağını sanmıyorum"muş. çünkü kadın bunu da "oynayabilecek" kadar zeki değil. birden tüm yaraları sarıldı, yıllardır izole şekilde yaşamasını falan telafi etti bir anda.

    --- spoiler ---

    velhasılkelam sherlock'a yakışmayacak bir bölümdü. alelacele yabıştırmışlar resmen her şeyi. sırf sherlock diye bok sürdürmeyenleri de anlamıyorum, bir de diğerlerine küfür ediyorlar, "siz anlamamışsınız gerizekalılar" falan diyorlar, ilginç. biz de yıllardır izliyoruz, seviyoruz, bekliyoruz bu diziyi kardeşim ve yıllardır izlediğimiz sherlock titizliğinde hazırlanmamış bölüm. "nasılsa yerler" diye sıkıştırmışlar işte. bari bu sezonu 4 bölüm yapsaydınız da daha tutarlı anlatsaydınız olayları.

    spoiler editi:
    --- spoiler ---
    watson'ın kuyudan çıkışını eleştirmemize laf edenler "geri zekalılar, iqsu bilmemkaç olmayan yorumlamasın, kurguyu tamamlama kapasiteniz de mi yok sarkan iple biri inip alıyor falan" demiş hayır güzel kardeşim baya watson doğrudan sarkıtılan ipe tutundu, kimsenin aşağı indiği yok yani. insanların pantolon kırışıklıklarının bile detaylandırılıp anlatıldığı dizide bu göz tırmalıyor, evet.
    --- spoiler ---

    bir şeyleri beğenmeyen insana da saygı göstermeyi öğrenin artık. ben tüm diziyi severek izledim ancak final bölümü resmen bok gibiydi. kaldı ki diziyi büsbütün de sevmeyebilirdim. bu ne salak olduğumu gösterir ne zevksiz olduğumu ne başka bir şey. bir de "çok biliyorsan sen yap" tayfa var. ulan dizi çekmeyince diziyi beğenmeme hakkımız olmuyor mu? mesela vedat milor'a bunu diyebiliyorlar mı acaba "çok biliyosan kendin bişir lan ibiş" diye? izleyici olarak da zevklerimiz var, zekalar fazlasıyla yerinde ki hepimiz bu diziyi severek izlemişiz, değilse eleştirmek için bile bi bok anlamamış olurduk. yetti sözlüğün bu hakaret ve linç kültürü.
    uzun edit için özür dilerim.
577 entry daha
hesabın var mı? giriş yap