Kırmızı Değirmen

’’Hayatta öğrenebileceğin en harika şey yalnızca sevmek, ve karşılığında sevilmek olacaktır.’’

sözleriyle beni ağlatan filmdir. Ağladım dediğime de bakmayın filmin inanılmaz etkileyici bir havası var, kendimizi kaptırmamak elde değil. Benim ağlamam tamamen yalnızlıktan. Yalnızlık çok güzel şey, ama sevmek ve karşılığında sevilmek kadar değil. Filme geri dönersek, harika bir aşk ve müzikal filmi! Dolayısıyla soundtrack albümde müthiş. Bunca zaman bekletmekle hata etmişim. Her ne kadar Ewan McGregor’un Nicole Kidman yanında biraz çocuk kaldığını düşünsem de, filmde inanılmaz bir emek var. O kadar insan nasıl bir araya gelmiş hadi insanı geçtim o kadar insanı bir araya getirecek para nasıl bir araya gelmiş hadi onu da geçtim nasıl bu kadar kusursuz bir iş çıkmış! Eğer gerçekten sağlam bir Hollywood sineması varsa, zira pek sanmıyorum, bu film o sinemanın yapı taşlarından olabilecek kadar başarılı.

Oysa konu o kadar klasik ki; esas kız fahişe, esas oğlan fakir ve birde çok zengin bir dük var. Aşk filmleri için aranan üçlü. Ama işin içine dans, müzik ve sanat üçlüsü girince çok daha güzel olmuş bu hikaye. Hele öyle bir sahne var ki, filmin en güzel sahnelerinden;

http://www.youtube.com/watch?v=s12XiAOtjcg

Eğer sevgili koynunda izlemelik film istiyorsanız daha kusursuzu olamaz. İyi seyirler dilerim efenim.

Hayat boyu öğreneceğin en büyük şey sadece sevmek ve karşıLığında seviLmektir. FiLm sadece bu cümLeyLe biLe özetLenebiLir.. ÖyLe görkemLi bir yapım ki, fiLm başLarken ne kadar da aşkın öyküsü desede o görkem gözLerimi kamaştırdı. FiLm, müzik ve dansın muhteşem uyumu iLe eğLencenin son noktasına getiriyor izLeyiciyi ve fiLmin müzikaLitesinin eğLence amaçLı oLduğunu düşündürüyor.. Ama finaLe doğru, içindeki dramı ortaya çıkarıyor zira finaLde gözLerimin doLmasına engeL oLamadım..

BaşLıbaşına sanat kabuL edebiLeceğimiz aşk, müzik iLe dans iLe oyuncuLuk iLe ve bunLarın muhteşem uyumu iLe birLeşince gerçekten tadından yenmez oLmuş... MüzikaL performansLarın ihtişamını bir kenera bırakırsak, fiLmin hiç bir repLiği boş değiL... Chirstian'ın şiirseL aşkı, Satine'in güzeLLiği ve performansı iLe tam bir uyum içinde.. Burada oyuncu performansLarını payı büyük oLmakLa birLikte yaratıLan karakterLerin kendi içindeki çeLişkiLeri de çok önemLi.. Bunu yansıtabiLmek için ise güçLü bir senaryoya gerek var ve bu fiLmde o senaryo var :) Konu kLişe ama senaryo iyi bence :)

TemeL oLarak kLasik diyebiLeceğimiz bir hikayeyLe aşkı ve paranın gücünü sorguLayan bu yapım, mükaLitesinin iyiLiğinden mi yoksa performansLarın kaLiteLi oLuşundan mı biLinmez izLeyiciyi fazLasıyLa etkiLiyor bence.. "adamLar yapıyo ya" dedirten sahneLeri ve "işte budur" dedirten finaLi iLe fazLasıyLa görüLmeye değer bir yapım oLmuş..

Yukarıda da bahsettiğim gibi performansLar şahane.. NichoL Kidman on numara performans sergiLemiş.. Kadına hayran kaLmamak imkansız :) GüzeLLiğinin yanı sıra karakterinden kaynakLanan yer yer hafif meşrep yer yer de aşık, çaresiz, arzuLu kadın tavırLarını başarıyLa yerine getiriyor ve işin garip yanı bu röL ona çok yakışmış.. Başında şapkası iLe saLıncakLa sahneye indiği o iLk anı hafızaLardan siLinecek gibi değiL :) Ewan Mcgreager ise aşık ve şaşkın haLLeriyLe kendine hayran bırakıyor.. Zaten aşık oLduğum adama bu fiLmdeki performansından sonra birkez daha aşık oLdum desem abartmış oLmam herhaLde :)

SözüyLe, müziğiyLe, showLarıyLa ve performansLarıyLa 4/4Lük bir yapım oLmuş.. KaçırıLmaması gereken, arşivLik fiLmLerden.. İMDB puanını sonuna kadar hak eden bir yapım oLmuş ;)