21. yüzyılın en iyi korku filmi seçilmiş olduğunu gördüğümden bugüne kadar erteledim ve izlemiş bulundum.
En iyi korku demek yanlış olabilir , en iyi psikolojik gerilim diye düzeltirlerse daha doğru olabilirmiş. Çok gerim gerim gerildiğiniz bir film olmasada türünün az örneği diyebileceğimiz , tarikat ve zenci ırkçılığını harmanlayarak filmin başından sizi gereceği spoilerini veriyorlar. Filmin sonunu biraz daha fark yaratarak klişelikten çıksaydı muazzam diyebileceğimiz bir film izlemiş olurdum , herşeye rağmen iyiydi.
Sürükleyici ve özgün senaryolara hasret kaldığım bir zamanda ilaç gibi geldi. Tekrar tekrar izlenecek bir film değil ama tadında bir akışı var. Irkçılığa başka bir bakış açısı getirmiş diyebilirim. Öyle beklediğim gibi klasik siyahi ırkçılığı çıkmadı. Hatta galeri sahibi karakterin Walter'la yaptığı son konuşmada "rengin hiç umrumda değil ben senin gözünü istiyorum" minvalindeki diyalog filmin ırkçılıkla çok da alakası olmadığını gösterdi bence.
Yorumlar tabi ki önemlidir ama çoğu zaman yorumların beni etkilemesine izin vermem. Bu filmde -açık konuşmak gerekirse- yorumlar beni bayağı etkiledi doğrusu. Filmi izlemeden önce vay be hazırlan bakalım güzel bir film izleyeceksin dedim kendime. Peki, bu dediklerimi buldum mu?
Film başından itibaren denildiği gibi bir farklılık hissettiriyor izleyiciye. Oyunculuğun verdiği gerilim de eklenince izlemek daha da keyifli hale geliyor ama açık konuşmak gerekirse en fazla 7 puanlık bir senaryo var. O da belki hani bu kadar övgü aldı diye bilinçsiz yükselen notum. Filmin güzel birçok yanı var. Siyahi dramından bahsediyor olması aslında ters beyin fırtınası yapılarak oluşturulmuş. Yani millet film siyahi tarihinin acısını anlatırken aslında bu dramın sebeplerini sayıp siyahi ırkı yüceltme yoluna gidiyor. Subliminal tam da bu. Beyazın acizliği hep gözler önüne seriliyor. Bu çok zekice bir yaklaşım doğrusu. Filmin siyahi birinden çıkıyor olmasına bu nedenle şaşırmama... Devamı
Hani farklı tamam da.
Yorumlar tabi ki önemlidir ama çoğu zaman yorumların beni etkilemesine izin vermem. Bu filmde -açık konuşmak gerekirse- yorumlar beni bayağı etkiledi doğrusu. Filmi izlemeden önce vay be hazırlan bakalım güzel bir film izleyeceksin dedim kendime. Peki, bu dediklerimi buldum mu?
Film başından itibaren denildiği gibi bir farklılık hissettiriyor izleyiciye. Oyunculuğun verdiği gerilim de eklenince izlemek daha da keyifli hale geliyor ama açık konuşmak gerekirse en fazla 7 puanlık bir senaryo var. O da belki hani bu kadar övgü aldı diye bilinçsiz yükselen notum. Filmin güzel birçok yanı var. Siyahi dramından bahsediyor olması aslında ters beyin fırtınası yapılarak oluşturulmuş. Yani millet film siyahi tarihinin acısını anlatırken aslında bu dramın sebeplerini sayıp siyahi ırkı yüceltme yoluna gidiyor. Subliminal tam da bu. Beyazın acizliği hep gözler önüne seriliyor. Bu çok zekice bir yaklaşım doğrusu. Filmin siyahi birinden çıkıyor olmasına bu nedenle şaşırmamalıyız. Zamanla artan -korku filmde yok- gerilim filme ilgili yükseltse de çok daha açık konuşuyorum. En yüksek yerinden aniden dibe vuran bir senaryoyla karşı karşıyayız. Hatta bana sorarsanız berbat bir devam edişi var filmin. Bu mu yani diyorsunuz.
Siyahi insanların ya da işte tarihte hep az oldukları için ya da farklı dine, dile, renge sahip oldukları için yok edilmeye çalışılan her insan adına filmi beğendim. Öncelikle her zaman filmin anlatmak istediği daha önemli olmuştur benim için. Toplum için sanat anlayışını savunmanın birçok akademik boyutu bile var. Bu filmin bakış açısı yönüyle iyi ama film akışı yönüyle kötü diyorum. Bunu bilerek izleyin. Ne az şey bekleyin ne de çok şey.
Aman tanrım. Filmden beklediğim şey ırkçı bir aileye zenciye işkence yapacaklar falan filandı. Size şunun garantisini veriyorum kesinlikle olay o değil. Muhteşem bir gerilim filmi. Film akıyor resmen
Ömer Kavur’un Yatık Emine filmi için yazdığım yorumumun, bu filmi ilgilendiren kısmını buraya yapıştırıyorum. Eğer gelecekte filmle alakalı daha uzun bir yorum yapacak olursam, bu gönderiyi düzenlerim:
Ötekinin Hiçliği! Üç filmde de dışardan gelen bir yabancı var, üçüne de cinsel bir obje olarak bakıyorlar. Karşılarındaki insanın vücutlarına istedikleri gibi dokunabiliyorlar. Kendilerinden alt sınıfta olarak gördükleri için onlara istedikleri şeyleri yapabileceklerini sanıyorlar ve Almanya, Türkiye ve Amerika’dan üç farklı zamanda gelen üç farklı kare, insanlığın bu tutumuna karşı bir eleştiride bulunuyor.
@delahoya
2 ay önce
6.8 / 10
En iyi korku demek yanlış olabilir , en iyi psikolojik gerilim diye düzeltirlerse daha doğru olabilirmiş. Çok gerim gerim gerildiğiniz bir film olmasada türünün az örneği diyebileceğimiz , tarikat ve zenci ırkçılığını harmanlayarak filmin başından sizi gereceği spoilerini veriyorlar. Filmin sonunu biraz daha fark yaratarak klişelikten çıksaydı muazzam diyebileceğimiz bir film izlemiş olurdum , herşeye rağmen iyiydi.
@serifayaz
7 ay önce
@athelstan
8 ay önce
6.8 / 10
@asim_2
1 yıl önce
8.6 / 10
@poormf
1 yıl önce
6.2 / 10
@jeremythesnail
1 yıl önce
7.5 / 10
@serkanaydemir
1 yıl önce
7 / 10
Yorumlar tabi ki önemlidir ama çoğu zaman yorumların beni etkilemesine izin vermem. Bu filmde -açık konuşmak gerekirse- yorumlar beni bayağı etkiledi doğrusu. Filmi izlemeden önce vay be hazırlan bakalım güzel bir film izleyeceksin dedim kendime. Peki, bu dediklerimi buldum mu?
Film başından itibaren denildiği gibi bir farklılık hissettiriyor izleyiciye. Oyunculuğun verdiği gerilim de eklenince izlemek daha da keyifli hale geliyor ama açık konuşmak gerekirse en fazla 7 puanlık bir senaryo var. O da belki hani bu kadar övgü aldı diye bilinçsiz yükselen notum. Filmin güzel birçok yanı var. Siyahi dramından bahsediyor olması aslında ters beyin fırtınası yapılarak oluşturulmuş. Yani millet film siyahi tarihinin acısını anlatırken aslında bu dramın sebeplerini sayıp siyahi ırkı yüceltme yoluna gidiyor. Subliminal tam da bu. Beyazın acizliği hep gözler önüne seriliyor. Bu çok zekice bir yaklaşım doğrusu. Filmin siyahi birinden çıkıyor olmasına bu nedenle şaşırmama ... Devamı
Yorumlar tabi ki önemlidir ama çoğu zaman yorumların beni etkilemesine izin vermem. Bu filmde -açık konuşmak gerekirse- yorumlar beni bayağı etkiledi doğrusu. Filmi izlemeden önce vay be hazırlan bakalım güzel bir film izleyeceksin dedim kendime. Peki, bu dediklerimi buldum mu?
Film başından itibaren denildiği gibi bir farklılık hissettiriyor izleyiciye. Oyunculuğun verdiği gerilim de eklenince izlemek daha da keyifli hale geliyor ama açık konuşmak gerekirse en fazla 7 puanlık bir senaryo var. O da belki hani bu kadar övgü aldı diye bilinçsiz yükselen notum. Filmin güzel birçok yanı var. Siyahi dramından bahsediyor olması aslında ters beyin fırtınası yapılarak oluşturulmuş. Yani millet film siyahi tarihinin acısını anlatırken aslında bu dramın sebeplerini sayıp siyahi ırkı yüceltme yoluna gidiyor. Subliminal tam da bu. Beyazın acizliği hep gözler önüne seriliyor. Bu çok zekice bir yaklaşım doğrusu. Filmin siyahi birinden çıkıyor olmasına bu nedenle şaşırmamalıyız. Zamanla artan -korku filmde yok- gerilim filme ilgili yükseltse de çok daha açık konuşuyorum. En yüksek yerinden aniden dibe vuran bir senaryoyla karşı karşıyayız. Hatta bana sorarsanız berbat bir devam edişi var filmin. Bu mu yani diyorsunuz.
Siyahi insanların ya da işte tarihte hep az oldukları için ya da farklı dine, dile, renge sahip oldukları için yok edilmeye çalışılan her insan adına filmi beğendim. Öncelikle her zaman filmin anlatmak istediği daha önemli olmuştur benim için. Toplum için sanat anlayışını savunmanın birçok akademik boyutu bile var. Bu filmin bakış açısı yönüyle iyi ama film akışı yönüyle kötü diyorum. Bunu bilerek izleyin. Ne az şey bekleyin ne de çok şey.
İyi seyirler.
@ilaydagog
2 yıl önce
@samsaara
3 yıl önce
8.5 / 10
@burak_senel
3 yıl önce
https://i.hizliresim.com/jz4qGz.jpg Rainer Werner Fassbinder, Ali Korku Ruhu Kemirmek (1974)
https://hizliresim.com/7xvY8w Ömer Kavur, Yatık Emine (1975)
https://hizliresim.com/frzjEe Jordan Peele, Get Out (2017)
Ötekinin Hiçliği! Üç filmde de dışardan gelen bir yabancı var, üçüne de cinsel bir obje olarak bakıyorlar. Karşılarındaki insanın vücutlarına istedikleri gibi dokunabiliyorlar. Kendilerinden alt sınıfta olarak gördükleri için onlara istedikleri şeyleri yapabileceklerini sanıyorlar ve Almanya, Türkiye ve Amerika’dan üç farklı zamanda gelen üç farklı kare, insanlığın bu tutumuna karşı bir eleştiride bulunuyor.