Dram filmi diye belirtilmesine rağmen bence hiçbir türe girmeyen salt bir sanat filmi.
Hollanda'nın Mona Lisa'sının nasıl yaratıldığı anlatılmakta.Sanat filminin gereği olarak da çok durağan bir yapım.
Scarlet Johansson'un tüm filmlerini izlemişimdir, en bayık filmi buydu sanırım, fakat belki ilginç olan en başarılı oyunculuğunu da bu filmde çıkarmış olduğunu söyleyebiliriz.
DVD'sini edinirseniz kamera arkasına muhakkak bakın derim. Filmdeki evin, sonradan inşa edilen bir stüdyo olduğunu görünce şaşırmıştım.
İyi iş çıkarmışlar gerçekten. Zaten yaratılmak istenen atmosfer açısından film başarılıydı.
Genel anlamda çok iyi bulduğumu söyleyemem, bu tarz sanatsal biyografik filmlerden hoşlanan için ideal bir seçim olabilir.
Çoğu sayfası betimlemeyle dolu olan bir kitabın bazı kısımlarını iyi, bazılarını da kötü yansıtmışlar.
Sayfalarca tasvir okuduğunuz için, ister istemez kafanızda bir portre oluşuyor, gerek ortam gerekse karakterlerle ilgili. Kamera Jan'ın-askerlik arkadaşım olur- stüdyosunu gösterdiğinde aklıma gelen ilk şey "oha adamın çizdiği portredekilerdeki mekanın aynısı olmuş." oldu. Sadece stüdyo değil, ev vs de mükemmeldi, bu yönden tebrik etmek lazım. Jan kitapta "tuğla rengi saçlı ve gri gözlü" olarak gösteriliyor ama bu rol için Colin Firth'den daha iyisini bulamazlardı diye düşünüyorum. Tabii ki Sıkarlıt ablamızı da es geçmemek lazım zira en son sahnede "inci küpeli kız" tablosunu ve onu gösterdiklerinde ufak çaplı bir şok geçirebilirsiniz-evet benziyorlar-. Bunlar filmin iyi yönleri, gelelim eksilerime;
Dediğim gibi çoğunluğu tasvirden oluşan bir kitabın geri kalan kısmını keşke eksiksiz çekselermiş. Mesela bir sahnede Pieter sokağın ortasında Gr... Devamı
Çoğu sayfası betimlemeyle dolu olan bir kitabın bazı kısımlarını iyi, bazılarını da kötü yansıtmışlar.
Sayfalarca tasvir okuduğunuz için, ister istemez kafanızda bir portre oluşuyor, gerek ortam gerekse karakterlerle ilgili. Kamera Jan'ın-askerlik arkadaşım olur- stüdyosunu gösterdiğinde aklıma gelen ilk şey "oha adamın çizdiği portredekilerdeki mekanın aynısı olmuş." oldu. Sadece stüdyo değil, ev vs de mükemmeldi, bu yönden tebrik etmek lazım. Jan kitapta "tuğla rengi saçlı ve gri gözlü" olarak gösteriliyor ama bu rol için Colin Firth'den daha iyisini bulamazlardı diye düşünüyorum. Tabii ki Sıkarlıt ablamızı da es geçmemek lazım zira en son sahnede "inci küpeli kız" tablosunu ve onu gösterdiklerinde ufak çaplı bir şok geçirebilirsiniz-evet benziyorlar-. Bunlar filmin iyi yönleri, gelelim eksilerime;
Dediğim gibi çoğunluğu tasvirden oluşan bir kitabın geri kalan kısmını keşke eksiksiz çekselermiş. Mesela bir sahnede Pieter sokağın ortasında Griet'e "evlen benle gız" diyordu, Jan bunu duyup Griet'e "demek onunla evleneceksin" deyip içerliyordu... Ayrıca Griet'in saçlarının göründüğü sahnede mal gibi bakıp bir şey söylemeden gitmemesi lazımdı. Bu ve bunun gibi birkaç şey.
Sonuç olarak Boleyn Kızı fiyaskosundan sonra bana ilaç gibi geldi. Kimsenin Boleyn Kızı kadar kötü bir kitap uyarlaması çekebileceğini düşünmüyorum zaten.
@mskfilm
11 yıl önce
@onur_turan
12 yıl önce
5 / 10
Hollanda'nın Mona Lisa'sının nasıl yaratıldığı anlatılmakta.Sanat filminin gereği olarak da çok durağan bir yapım.
Scarlet Johansson'un tüm filmlerini izlemişimdir, en bayık filmi buydu sanırım, fakat belki ilginç olan en başarılı oyunculuğunu da bu filmde çıkarmış olduğunu söyleyebiliriz.
DVD'sini edinirseniz kamera arkasına muhakkak bakın derim. Filmdeki evin, sonradan inşa edilen bir stüdyo olduğunu görünce şaşırmıştım.
İyi iş çıkarmışlar gerçekten. Zaten yaratılmak istenen atmosfer açısından film başarılıydı.
Genel anlamda çok iyi bulduğumu söyleyemem, bu tarz sanatsal biyografik filmlerden hoşlanan için ideal bir seçim olabilir.
@tnetennba
14 yıl önce
7 / 10
Sayfalarca tasvir okuduğunuz için, ister istemez kafanızda bir portre oluşuyor, gerek ortam gerekse karakterlerle ilgili. Kamera Jan'ın-askerlik arkadaşım olur- stüdyosunu gösterdiğinde aklıma gelen ilk şey "oha adamın çizdiği portredekilerdeki mekanın aynısı olmuş." oldu. Sadece stüdyo değil, ev vs de mükemmeldi, bu yönden tebrik etmek lazım. Jan kitapta "tuğla rengi saçlı ve gri gözlü" olarak gösteriliyor ama bu rol için Colin Firth'den daha iyisini bulamazlardı diye düşünüyorum. Tabii ki Sıkarlıt ablamızı da es geçmemek lazım zira en son sahnede "inci küpeli kız" tablosunu ve onu gösterdiklerinde ufak çaplı bir şok geçirebilirsiniz-evet benziyorlar-. Bunlar filmin iyi yönleri, gelelim eksilerime;
Dediğim gibi çoğunluğu tasvirden oluşan bir kitabın geri kalan kısmını keşke eksiksiz çekselermiş. Mesela bir sahnede Pieter sokağın ortasında Gr ... Devamı
Sayfalarca tasvir okuduğunuz için, ister istemez kafanızda bir portre oluşuyor, gerek ortam gerekse karakterlerle ilgili. Kamera Jan'ın-askerlik arkadaşım olur- stüdyosunu gösterdiğinde aklıma gelen ilk şey "oha adamın çizdiği portredekilerdeki mekanın aynısı olmuş." oldu. Sadece stüdyo değil, ev vs de mükemmeldi, bu yönden tebrik etmek lazım. Jan kitapta "tuğla rengi saçlı ve gri gözlü" olarak gösteriliyor ama bu rol için Colin Firth'den daha iyisini bulamazlardı diye düşünüyorum. Tabii ki Sıkarlıt ablamızı da es geçmemek lazım zira en son sahnede "inci küpeli kız" tablosunu ve onu gösterdiklerinde ufak çaplı bir şok geçirebilirsiniz-evet benziyorlar-. Bunlar filmin iyi yönleri, gelelim eksilerime;
Dediğim gibi çoğunluğu tasvirden oluşan bir kitabın geri kalan kısmını keşke eksiksiz çekselermiş. Mesela bir sahnede Pieter sokağın ortasında Griet'e "evlen benle gız" diyordu, Jan bunu duyup Griet'e "demek onunla evleneceksin" deyip içerliyordu... Ayrıca Griet'in saçlarının göründüğü sahnede mal gibi bakıp bir şey söylemeden gitmemesi lazımdı. Bu ve bunun gibi birkaç şey.
Sonuç olarak Boleyn Kızı fiyaskosundan sonra bana ilaç gibi geldi. Kimsenin Boleyn Kızı kadar kötü bir kitap uyarlaması çekebileceğini düşünmüyorum zaten.
@ustunkoru
15 yıl önce
4.5 / 10