7.9

296 OY
PUAN VER
5

Imdb: 8 (250.102 OY)

KONUSU
Gerçek ve sıradışı bir hikayeden uyarlanan Lion; beş yaşındaki Hintli bir çocuğun tren garında abisini beklerken uyuyakalması ve ardından Calcuttaya kadar seyahat etmesini konu alıyor. Bu inanılmaz öykü; kendi vatanından, ailesinden yüzlerce kilometre uzakta yaşama tutunması ve Avustralyalı bir çift ... Devamı
Gerçek ve sıradışı bir hikayeden uyarlanan Lion; beş yaşındaki Hintli bir çocuğun tren garında abisini beklerken uyuyakalması ve ardından Calcuttaya kadar seyahat etmesini konu alıyor. Bu inanılmaz öykü; kendi vatanından, ailesinden yüzlerce kilometre uzakta yaşama tutunması ve Avustralyalı bir çiftin onu evlat edinmesinin ardından yetişkin bir yaşa geldiğinde ailesini arama serüvenini konu alıyor.

YORUM YAZ

SPOILER

POPÜLER YORUMLAR

YENİ YORUMLAR

Tüm Yorumlar

@volkk

1 yıl önce

10 / 10

Muhteşem.
S

@sseymayldz

3 yıl önce

Yaşanmış bir hikayeden uyarlama olduğu için ortalama bir beklentiyle izlemiştim tahmin ettiğim gibi ilerledi genel anlamda güzel bir film diyebilirim. Konusunun dışında Saroo’yu gerçek hayatta evlatlık edinen aileye inanılmaz derecede saygı duyuyorum. Çünkü filmde dahi beni en çok etkileyen sahnelerden biri ’babanı sevme sebeplerimden biri de buydu.. Çünkü ikimiz de dünyada yeterince insan olduğunu biliyorduk.’ cümlesinin geçtiği sahnedir. Aile planlaması hâlâ tüm dünyada önü alınamayan bir problem ona ufak da olsa değinilmesi çok yerinde ve güzel olmuş. İzlenir.

@sbnmv

3 yıl önce

İzleyin, izlettirin arkadaşlar

@irmm

4 yıl önce

7 / 10

İnsanın içini ısıtan bir hikaye..İzlerken hem kendinizi hem de o yaşlarda tanıdığınız birilerini koyuyorsunuz karakterlerin yerine.. Her karakter için zorlu süreçler olduğunu görüyorsunuz. En ağır yük kimin? Tartışılır..
O

@omerkaratasch

4 yıl önce

9 / 10

bu filmi çok geç izlediğim için pişmanım. Annesiyle buluştuğunda ve Guddu'nun öldüğünü öğrendiğimde ağladım. Bu arada filmin sonunda çalan şarkı sia-never give up çok güzeldi

@dondurma

4 yıl önce

10 / 10

Kesinlikle izlenmesi gereken film. Ne kadar ağlanabilirse o kadar ağladım.
Saroo’nun küçüklüğünü canlandıran Sunny Pawar’a hayran kaldım. Yanakları, Guddu derkenki ses tonu içimizi sızım sızım sızlattı.

Filmde, daha doğrusu biyografide kafamdan asla çıkmayan soru Guddu Saroo’yu ararken mi öldü yoksa işi almaya giderken mi? Şunu da düşünmeden edemiyorum; Guddu gibi kardeşini seven bir abi Saroo’yu kaybedip geri dönse o 25 yılı o vicdanla nasıl geçirirdi ki?
Ayrıca çocuk sezgisi inanılmaz bir şey. Saroo’nun filmde kaçırılmaya çalıştığı sahnelerde bunları hissedip gidebilmeyi başarması gerçekten hislerin, sezgilerin ne kadar insanüstü olduğunu gösteriyor.
Ayrıca Saroo’nun annesinin adını anne bilmesi, kendi adını bile doğru telaffuz edememesi, oturduğu yerin ismini birleşik bilmesi... O çocuk saflığı beni çok duygulandırdı mahvoldum valla
M

@m_pinar

5 yıl önce

9.5 / 10

izlemek için neden bu kadar beklemişim diye sorguladığım etkileyici konusuyla harika bir filmdi.

@iamgzde

5 yıl önce

Başlarda o kadar üzüldüm ki, kaybolma duygusu benim de içimi kapladı ve o yaşta bir çocuğun yaşayabileceklerini düşünmek ve film boyunca buna şahit olmak beni çok üzdü. Ama Sue’nun savunduğu görüşün tam anlamıyla arkasındayım. Kendimize benzemesini istediğimiz , bizden bir parça olmasını istediğimiz için veya arzuya yenik düşerek dünyaya getirdiğimiz çocuklardansa, gerçekten aileye ihtiyacı olan çocukları büyütmek, bence aile kavramının en güzel ve iyi açıklanabilen tanımı. Film çok güzel. Her sahnesi birbirinden güzeldi.

@bird_one

5 yıl önce

Çok etkilendiğimi söylemeden geçemeyeceğim.

@blue_velvet

6 yıl önce

7.5 / 10

Hindistan’daki kayıp çocuklara farkındalık oluşturmayı amaçlamış harika bir film. Film baştan sona duygularımı esir etti. Bittiğinde ise hikayeyi yaşayan gerçek ailenin buluşma anının kısa videosunu görünce göz yaşlarıma hakim olamadım.

Bence filmdeki en etkileyici sahnelerden birisi ise, Saroo’yu yetiştiren annenin aslında çocuk doğurmasına bir engelinin olmadığını ve neden evlat edinmeyi seçtiğini açıkladığı sahneydi.
B

@beng

6 yıl önce

9.1 / 10

Etkileyici ve güzel bir filmdi.. Hindistan gerçeğine açıkça yaklaşmıştı izlemek isteyenlere tavsiye ederim.

@baris82

6 yıl önce

Müthiş bir hikaye gerçekten.Evlatlık alan aile'nin yeri cennet diye bir yer varsa kesinlikle orasıdır diye düşünüyorum.Ve Saroo'nun başına gelenler,yaşadıkları.İnsan kendi çocuğunu düşünüyor.Ya Saroo kadar şanslı olmayanlar o iğrenç insanların çaldığı küçük hayatlar...

@eski_takvim

7 yıl önce

7 / 10

Bir baş yapıt değil ama izlenmesi ve ders çıkarılması gereken güzel bir hikayesi var, izleyin derim.

Gerçek hayattan uyarlanmış bir film, Saroonun annesiyle arasında geçen diyalog çok etkileyici, açıkcası ben de çocukları olmadığı için evlatlık aldıklarını zannetmiştim, o yüzden kendimden utandım. Özellikle ikinci çocuğu iade ederler diye de düşünmüştüm, ama her şeye rağmen devam etmiş olmaları elleri öpülesi cinsten. dünya dönüyorsa böyle güzel insanların hatrına dönüyordur bence.

@erutururu

7 yıl önce

Lion

Sinemaseverler için 2016 oldukça tartışmalı geçen bir yıl oldu. 89. Oscar töreninde En iyi film ödülünü alarak hatırı sayılır bir kesimin nefretini üzerine çeken Moonlight, izleyicileri ikiye bölen Star Wars: Rogue One ve Civil War 2016nın ses getiren yapımlarından birkaçıydı. Saydığım bu filmlerin hiçbirinden tatmin ayrılmamış bir sinefil olarak, kişisel favorim olan Lion hakkında bir iki kelam etmek istedim.

Avustralyalı yönetmen Garth Davisin ilk uzun metraj film denemesi olan Lion, senaryosunu A Long Way Home isimli romandan alıyor. Saroo Brierleyin hayatını anlatan bu otobiyografik romanı önceden okuduğum için filmi de büyük bir heyecanla bekliyordum. Nicole Kidman ve Dev Patel gibi önemli oyuncuların da kadroya katılmasıyla filme karşı duyduğum beklenti haliyle tavan yaptı. Peki, film bu beklentilerimi karşılayabildi mi?

Senaryomuz şöyle; 5 yaşındaki Saroo, Hindistanın Khandwa köyün
... Devamı
Lion

Sinemaseverler için 2016 oldukça tartışmalı geçen bir yıl oldu. 89. Oscar töreninde En iyi film ödülünü alarak hatırı sayılır bir kesimin nefretini üzerine çeken Moonlight, izleyicileri ikiye bölen Star Wars: Rogue One ve Civil War 2016nın ses getiren yapımlarından birkaçıydı. Saydığım bu filmlerin hiçbirinden tatmin ayrılmamış bir sinefil olarak, kişisel favorim olan Lion hakkında bir iki kelam etmek istedim.

Avustralyalı yönetmen Garth Davisin ilk uzun metraj film denemesi olan Lion, senaryosunu A Long Way Home isimli romandan alıyor. Saroo Brierleyin hayatını anlatan bu otobiyografik romanı önceden okuduğum için filmi de büyük bir heyecanla bekliyordum. Nicole Kidman ve Dev Patel gibi önemli oyuncuların da kadroya katılmasıyla filme karşı duyduğum beklenti haliyle tavan yaptı. Peki, film bu beklentilerimi karşılayabildi mi?

Senaryomuz şöyle; 5 yaşındaki Saroo, Hindistanın Khandwa köyünde yaşamaktadır. Bir gün abisiyle birlikte tren istasyonuna giden Saroo, orada uyuya kalır. Uyandığında abisinin gitmiş olduğunu görür ve onu bulma umuduyla gördüğü ilk trene biner. Bu tren Sarooyu yeni hayatının başlayacağı yere, evinden 1500 mil uzaktaki Calcuttaya götürür. Küçük Saroo Hindistanın en büyük şehirlerinden biri olan Calcuttada yaşam mücadelesi verir, sokaklarda uyur, dilenir, tanımadığı insanların evinde kalır. Neyse ki Saroonun şansı yaver gider ve bir yetimhane tarafından alınır. Bu sayede Hindistan sokaklarında ölüp giden binlerce çocukla aynı kaderi paylaşmaktan şans eseri kurtulur. Saroo bir süre sonra Avusturalyadaki bir aileye evlatlık olarak verilir. Hikayenin Hindistanda geçen kısmı bu şekilde biter.

Filmin ikinci yarısı Avusturalyanın Tasmanya adasında başlıyor. Saroo artık 30una gelmiş bir yetişkindir. Eski hayatını hayal meyal hatırlamasına karşın geçmişinin hayaletlerinden hala kurtulamamıştır. Evine dönüp eski ailesine kavuşma isteğini hiçbir zaman yitirmemiş olan Saroo, Hindistana dönüş planı yapmaktadır. Saroo harita üzerinde Calcuttayla Khandwa arasındaki tren istasyonlarını etraflıca araştırır ve dönemin en ünlü yazılımı olan Google Earth yardımıyla yola çıkar. Başarılı bir sinematografi ve muhteşem görsellerle süslenmiş bu macerada Sarooyu hem iyi hem kötü sürprizler beklemektedir.

Lion birbirinden bağımsız iki filmi iç içe geçirmiş bir yapım gibi hissettiriyor. Kıyaslama yaparsak Hindistanda geçen bölümler daha başarılı bir şekilde işlenmiş. En kalabalık ülkelerden biri olan Hindistanın düşük yaşam standartları ve keşmekeşi rahatsız edici bir yalınlıkla betimlenmiş. Öte yandan filmin Avusturalyada geçen kısımları adeta akademi ödülüne oynamak istermişçesine rafine ve tozpembe bir atmosfere sahip. Bu kısımlarda tempo bir hayli düşse de güzel bir finalle durumu toparlamışlar. Bitiş jeneriğinde çalan Sia Never Give Up içinse diyecek sözüm yok, filmle uyumlu, olağanüstü bir şarkı deyip geçelim.

Lionun harika bir oyuncu kadrosuna sahip olduğunu belirtmek lazım. Nicole Kidman, Dev Patel, Rooney Mara ve David Wenham gibi oyuncular ister istemez filme dair merak uyandırıyorlar. Öncelikle Saroo rolündeki Dave Patel beni bu konuda hayal kırıklığına uğrattı. Slumdog Millionairedeki başarılı oyunculuğu ile tanıyıp sevdiğim Patel, bu filmde ortalama bir performans göstermiş. Keza Saroonun üvey babası rolündeki David Wenham da rolü gereği çok silik kalmış. Saroonun kız arkadaşı Lucy ise tamamen gereksiz bir karakter. Devamlı sızlanıp Sarooya dert olmaktan başka bir işlevi yok kendisinin. Bu yüzden Lucyi oynayan Rooney Mara hakkında yorum yapmayacağım. Anne rolündeki Nicole Kidman ise karakterinin hakkını vermiş. Zaten bu tip ağır rollerin altından başarıyla kalkabilen bir aktris Kidman. Nitekim bu filmdeki performansını izlerken de yer yer gözlerim doldu. Küçük Sarooyu canlandıran Sunny Pawar ise filmin parlayan yıldızı olmuş. Şirin siması bir yana oyunculuğuyla da rolüne cuk oturmuş Pawar.

Lion şüphesiz ki 2016da çıkan en iyi filmler arasında yer alıyor. Etkileyici hikayesi, insanı kendine hayran bırakan görselleri ve sıcacık atmosferiyle tam bir aile filmi Lion. Mamafih kusurları da yok değil elbet. Filmin ilk yarısına kıyasla durağan geçen ikinci yarısı ve amaçsız bir karakter olan Lucy filme dair negatif eleştiri yapabileceğim unsurlardan bazıları. Tabi zor beğenen bir izleyici değilseniz bunlar göz ardı edebileceğiniz eksiler. Eleştirel bir bakış açısıyla baktığımızda Lion mükemmel bir film değil. Söz gelişi aynı sene çıkan ve bilim kurgu türüne farklı bir bakış getiren Arrival, her açıdan daha kıymetli bir film. Yine de Lion, duygusal yoğunluğu ve samimi anlatımıyla 2016nın devleri arasından bir şekilde sıyrılmayı başarıyor. Siz en iyisi tavsiyeme kulak verin ve bu seferlik eleştirmen şapkanızı çıkarın. Bırakın Lion sizi hazırlıksız yakalasın.

@quijote

7 yıl önce

Benim gibi bir adamı doğumuna 10 gün kalan anneler gibi ağlatan filmdir. Işın içinde çocuk oldu mu dayanamıyorum. Kesinlikle izleyin ve izleyin.
SPOILER

Lion filmine Benzer Film ekliyorsun.

Arama Sonuçları

Lion filmini Kategorize ediyorsun.

Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.

Arama Sonuçları

Lion filmine Konu ekliyorsun.

Arama Sonuçları

FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL