Sweet Dreams Yorumları

Sweet Dreams filmi detayları

@hamhumsaralop

2 hafta önce

Film, derin bir film, bir roman gibi, nazik bir hikaye.

Şu sıralar bir kitap bölümü yazıyorum, neredeyse her bölüm sonuna "her şey sınıfsal" yazmak istiyorum, teknolojiye erişim, sınıfsal, eğitime erişim, sınıfsal, sağlık bakım hizmetleri, sınıfsal, otel - turizm, sınıfsal (bkz. milliyet farkı)

İş bu dünya üzerinde, yine geçmişin acımasız sınıfsallığından bahseden bir telmih çıkışı, bir iç hesaplaşma, bir yanlışlıklar dramı. Resmen, ismiyle cismiyle sömürgeci bir güruhun, kendinden aşağı gördüğü insanları bir masa, sandalye gibi görmesi ile başlıyor film. Çamura bulanmış terlikler ve çıplak ayaklar karşısında, uzak diyarlardan getirilmiş rengarenk mermerlerde sefa süren hamile şımarıklığı, bir tarafta zil ile çağırılan bir köle, diğer yanda şımarık yeni neslin her şeyi satıp yiyeyim abi umarsızlığı.

Filmi izlerken zihnimde milyon tane şey uçuştu, 12 Yıllık Esaret, Şemsiye Akademisi, The Painted Veil, Bülbül'ü Öldürmek, Agatha Christin
... Devamı
Film, derin bir film, bir roman gibi, nazik bir hikaye.

Şu sıralar bir kitap bölümü yazıyorum, neredeyse her bölüm sonuna "her şey sınıfsal" yazmak istiyorum, teknolojiye erişim, sınıfsal, eğitime erişim, sınıfsal, sağlık bakım hizmetleri, sınıfsal, otel - turizm, sınıfsal (bkz. milliyet farkı)

İş bu dünya üzerinde, yine geçmişin acımasız sınıfsallığından bahseden bir telmih çıkışı, bir iç hesaplaşma, bir yanlışlıklar dramı. Resmen, ismiyle cismiyle sömürgeci bir güruhun, kendinden aşağı gördüğü insanları bir masa, sandalye gibi görmesi ile başlıyor film. Çamura bulanmış terlikler ve çıplak ayaklar karşısında, uzak diyarlardan getirilmiş rengarenk mermerlerde sefa süren hamile şımarıklığı, bir tarafta zil ile çağırılan bir köle, diğer yanda şımarık yeni neslin her şeyi satıp yiyeyim abi umarsızlığı.

Filmi izlerken zihnimde milyon tane şey uçuştu, 12 Yıllık Esaret, Şemsiye Akademisi, The Painted Veil, Bülbül'ü Öldürmek, Agatha Christine, Işıl Yücesoy, Çemberimde Gül Oya, Nazım Hikmet, Sixteen Tons durduramadım, kölelik, ten rengi, pahalı kumaşlar, insan faytonlar, sömürgecilik, batı, para, umut, avcılık, kan hakkı, özlük üveylik, babalık annelik, banliyö hayatlar, üstten bakmacılık, sınıflar, kast ve daha nice kavram filmde ete kemiğe bürünmüş.


Dün neyse bugün de aynısı dostlarım, sadece şekil değiştirmiş birazcık, ama aynı. Hiç farkı yok yarının dünden.

Sakin bir akşamüstü izlenebilecek, birkaç kitap okumuş gibi zihni dolduracak bir anlatı. İzleyelim.
SPOILER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL