... Devamı Sinemaya en çok uyarlanan eserlerden biri olan Operadaki Hayaletin Argento yorumu. Paris, 1877. Ailesi tarafından istenmeyen bir çocuk, sepet içerisinde nehre bırakılır. Akıntıyla sürüklenen sepet, opera binasının altındaki kanalizasyon kanallarına ve tünellere sürüklenir. Burada fareler sepete ve içindeki bebeye sahip çıkarlar. Sonradan Operadaki Hayalet olarak nam salacak olan Julian Sands, fareler tarafından bu kanallarda büyütülür. Önceki yorumların ve romanın aksine bir ucube olmayıp dalyan gibi bir delikanlı olan Hayalet, ailesi olarak gördüğü farelere karşı yapılan haksızlıklar karşısında çıplak elleriyle insanları parçalayacak kadar iddalıdır. Buna karşılık hayaletin opera binasının havasından ve atık suyundan gelen ince bir ruhu da vardır. Operanın karanlık koridorlarının prensi gibi, kimselere görünmeden yıllarca dolanan Hayalet, Opera kariyerinin başlangıcında taze bir şarkıcı olan güzel Christine Daaenin kendisini görmesine izin verir. Hayalet ve Christine arasında bir aşk başlamıştır. Diğer yandan zengin bir aristokrat olan Baron Raoul De Chagny (Andrea Di Stefano) de Christinee karşı ilgi duymaktadır. Başka bir yandan ise Paris Fare ve Haşere Kırım Ekibinin lideri Ignaceın (Istvan Bubik) akılalmaz işgüzarlığı söz konusudur. Ignace, fareleri parçalayarak imha eden, belediyenin sokak süpürgeleri gibi bir makina ile opera binasının altındaki tünellerde dehşet saçmaktadır. Bunlar yetmezmiş gibi bazı serseriler Hayaletin hazinelerinin peşindedir. Hayaletin giderek daralan bu çember karşısındaki cinnet-i şinas reaksiyonu kanlı olacaktır.