6.2

156 OY
PUAN VER
5

Imdb: 6.8 (268.488 OY)

KONUSU
Jay, yaşıtları gibi günlerini yakın arkadaşları ve ailesiyle geçiren sıradan bir gençtir. Bir gün hoşlandığı gençle birlikte şehir dışındaki bir harabeye gider ve sonrasında kendini baygın vaziyette bulur. Jay’in sıradan hayatı bu an itibarıyla deneyimlemeye başladığı tuhaf sanrılarla kabusa dönüşür ... Devamı
Jay, yaşıtları gibi günlerini yakın arkadaşları ve ailesiyle geçiren sıradan bir gençtir. Bir gün hoşlandığı gençle birlikte şehir dışındaki bir harabeye gider ve sonrasında kendini baygın vaziyette bulur. Jay’in sıradan hayatı bu an itibarıyla deneyimlemeye başladığı tuhaf sanrılarla kabusa dönüşür. Peşinde birileri ya da bir şeyler tarafından izlendiğine emindir ve arkadaşlarıyla bir araya gelip kendini izleyen ürkütücü şeyden kurtulmanın bir yolunu bulmak zorundadır.

YORUM YAZ

SPOILER

POPÜLER YORUMLAR

YENİ YORUMLAR

Tüm Yorumlar

@comeche

3 yıl önce

Müzikler falan gözler tabi Micheal’ı aramadı değil. Heyhat!..

@satanfactor

4 yıl önce

Gecemi mahveden filmdir. Nerden eklemişim nerden yoluma çıkmış fikrim yok. Bi' vampir filmi izleseydim en azından keyif alırdım.

@no_one

6 yıl önce

7 / 10

Biraz uzun bir yazı olacak her ne kadar kısa tutmaya çalışsam da.Bir de yazdığım zaman izleyeceklerden çok izleyenler için yazdığımdan spoilerlar yazıya düzensiz dağıldı, ayıklayamadan yazacağım :)

Yönetmen David Mictchell’ in çocukluk kabuslarından esinlenerek yazıp yönettiği film Türkçe’ ye "Peşimdeki Şeytan" olarak çevrilip daha izlemeye başlamadan spoiler atışı yapsa da filmin işleyişi ve hikayesi izleyeni benzer kategorideki filmlerle yüzleşme endişesinden kurtarıyor.

Film; standart bir "teen slasher" film çağrışımı yapacak bir sekansla başlıyor. Ardındaki sekansta da "gore" filmi akıllara getirecek bir kareyle ana öyküye geçiyor. Tabi filmi izlemeden önce veya izledikten sonra film hakkındaki eleştiri, incelemeler vs.de bolca hangi filmlere veya akımlara göndermelerde bulunduğunu okuyabilirsiniz fakat bendeki ilk tepki John Carpenter diyarına bir selam gönderme isteğiydi. Film bittikten sonra müziklerin bestecisinin Rich Vreelan
... Devamı
Biraz uzun bir yazı olacak her ne kadar kısa tutmaya çalışsam da.Bir de yazdığım zaman izleyeceklerden çok izleyenler için yazdığımdan spoilerlar yazıya düzensiz dağıldı, ayıklayamadan yazacağım :)

Yönetmen David Mictchell’ in çocukluk kabuslarından esinlenerek yazıp yönettiği film Türkçe’ ye "Peşimdeki Şeytan" olarak çevrilip daha izlemeye başlamadan spoiler atışı yapsa da filmin işleyişi ve hikayesi izleyeni benzer kategorideki filmlerle yüzleşme endişesinden kurtarıyor.

Film; standart bir "teen slasher" film çağrışımı yapacak bir sekansla başlıyor. Ardındaki sekansta da "gore" filmi akıllara getirecek bir kareyle ana öyküye geçiyor. Tabi filmi izlemeden önce veya izledikten sonra film hakkındaki eleştiri, incelemeler vs.de bolca hangi filmlere veya akımlara göndermelerde bulunduğunu okuyabilirsiniz fakat bendeki ilk tepki John Carpenter diyarına bir selam gönderme isteğiydi. Film bittikten sonra müziklerin bestecisinin Rich Vreeland olduğunu öğrenmesem John Carpenter derdim gözüm kapalı olarak. ( Kapalı olsa okuyamazdım, kulakalrım kapalı olarak desem bu sefer de müzik gidecek... Neyse işte kapalı olarak derdim) Diğer aklıma gelen ise Richard Gale’ nin tüm korku klişelerini tiye aldığı "The Horribly Slow Murderer With The Extremely Inefficient Weapon" kısa filmi ki ismi bile alay dolu, bir kısa film için filmden uzun bir okuma süresine sahip olarak. Zaten filmi izledikten sonra bu kısa filme de göz atarsanız neyi kastettiğimi anlayacaksınız :)

Filmin ana hatlarından bahsetmeden direk bendeki karmakarışık izdüşümlere geçeceğim, aslında yorumdan ziyade inceleme gibi oldu başka bir ortam için hazırladığım bir yazı olduğundan dolayı da orda paylaşmaya daha çok süre olduğundan burda da paylaşmak istedim :) Filmle ilgili çok farklı görüşlerle karşılaştım. Overrated diyen de var, aldığı ödülleri hakettiğini düşünenler de. Korku filmi geleneklerini tiye aldığını söyleyen de var, alaya almaya çalıştığı filmlerin ötesine geçememiş, klişe olmaktan kurtulamamış bir yapım olduğunu düşünenler de. Konu olarak da muhafazakarlığa göndermelerde bulunduğunu söyleyen çoğunlukta. Cinselliğin bir tabu haline geldiği toplumlarda çocukluktan korkularla, dogmalarla yetiştirilen insanların sonraki dönemlerine karşılaştıkları sorunlara farklı bir bakış açısı getirdiği gibi bir ilk izlenim verse de çok farklı bir pencereden dalış yapmak durumunda kaldım bittiğinde. Seri katil temalı filmlerde genelde karakter, geçmiş acılarından beslenen ve kurbanlarını çocukluğunda beynine kazınmış şemalara uygun seçen bir tip olur, kendince haklıdır karşısındakinii kötü görme konusunda. Ama bu filmde -literatüre yeni bir terim getireceğim şimdi, hazır olun- "seri katil ruh" insanları kötülüğe sevk eden bir karakter. Ne zaman ortaya çıktığının, bu kötülüğü yapmadaki-yaymadaki sebebinin, gerekçesinin bir izahı yapılmaz film boyunca. Ya da yapıldı da bir türlü ana metin odağından sıyrılıp diplerdekini görmekte mi zorlandı izleyici? Tabi ışık kırılıyor derin sularda :) Kötülüğün kişiden kişiye sıçradığı bir silsile ve iki seçenek; ya yaymak zorunda kalmak-bırakılmak ya da zincirin tüm halkalarından kırılma fedakarlığı beklemek. İlkinde lanetin etkisinden kurtulma imkanının olup olmadığı da tam bilinememekte, fakat ikincisi nihai bir kurtuluş gibi gözükmekte. Peki kağıt üzerinde yazılı reçeteyi uygulamak yazıldığı ve düşünüldüğü kadar kolay mı? İşte filmi benim için şekillendiren tohum burda atıldı ve filmde geçen bu kritik söylemle; " Küçük bir kızken, ailem 8 Mil’ in güneyine gitmeme izin vermezdi ve bunun ne anlama geldiğini bilmiyordum ta ki biraz büyüyene kadar. Oranın, şehrin başladığı ve banliyölerin bittiği yer olduğunu fark ettim. Ve bunun ne kadar boktan ve garip olduğunu düşünürdüm. Yani, en iyi arkadaşımla ve ailesiyle şehre gitmem için izin istemek zorundaydım. Sınırın birkaç blok ötesinde olduğu içindi." Bu cümleleri kuran kız, ayna tasarımlı bir e-book kullanır. Bu da aslında güzel bir ipucu yazının sonraki kısımları için, neden ayna ve kendini değil bir başkasının düşüncelerini görme ihtiyacı duyarsın? gibi mesela. Film boyunca uzun sekanslarla harabe evler ve Detroit’ in banliyölerine vurgu yapılır. Bir diğer kısım ise Jay’ in çocukluk arkadaşlarının gönüllü olması onu lanetten kurtarmak için daha sonra başkalarına nakletme planları. Döngüsel bir sistem içine hapsoluş, hiyerarşi veya sınıf ayrımı, etik değerlerin sorgulanması üzerine üç farklı durum çıkarır bu bahsettiğim kısımlar. Seri katil ruhumuzun:) profili de şekillenmeye başlar. Cinsel yolla bulaşan bir lanet ve kurtulma yolu aynı yöntem ve soy ağacı gibi dallanan lanetliler seceresinin hiyerarşisi neyi çağrıştırır? Muhafazakarlığa bir taşlama ihtimalini? Bence içinde evrildiği düzenin, sistemin, normların, ailenin, tabuların gereğini yerine getirme dışında bir şansı olmayan insanların katili, başka bir dünyanın, şıkkın mümkün olmadığa inandıran sistemin kendisidir, yaşamak için oyuna ortak olmak zorunda bırakılan insanlara ikinci ihtimalin olası kötü sonuçlarını korkunç enformasyon bombardımanlarıya ruhlara kazıyan konformizmin kendisidir. Bir sebep, amaç veya kişisel çıkar uğruna laneti yayma konusunda kararsız görünse de emin adımlar atarak önündeki yolları meşru gösterme çabasına giren ruhları zehirlemiş, evrensel etik ütopyasını sarsan " amaca giden her yol mübahtır." sorunsalını çözüm olarak gösteren dış güdülerin( dış mihraklar :) ) , kuklacıların kendisidir. Gençler banliyölerini film boyunca terk etmediler onlara müdahale edecek bir dış güç görünürde olmamasına rağmen; kendilerine öğretilen coğrafyanın dışına çıkmadılar ailelerinin koruyucu tutumunun bir dışa vurumu misali. Ve de lanetten kurtulma adına kendilerine sunulan iki yol dışında alternatif bir çözüm getirmediler, " getiremediler" yüklemini kullanabilmek adına o yeterlilik kipini bize kullandırtmama sebepleri var mıydı görünürde? Görünürde yoktu, tıpkı seri katil ruhumuzun:) profili gibi. Kendilerine eklenen protezlerinden ibaret olmadıklarının, kendilerine çizilen sınırların ötesinde bir dünyanın var olma ihtimalini bilmediklerinin, farkında olmayan insan benliğinin çaresizliğini "gore", "teen slasher" filmleri tiye alarak, başlangıçtaki izlenimini başarılı çürütme teorileriyle tersine çevirerek, cinsellik üzerinden oluşturulan hiyerarşiyi yok edip devirmek yerine bir nevi karşı-devrim modeli çizerek sisteme hizmet eden insanları alegorik bir dille anlatan başarılı bir film. Bu arada soundtrackları da dinlenmeye değer.
O

@onrfilm

7 yıl önce

6.2 / 10

Aslında fikir güzel. Ama güzel işlenememiş, sıkıcı, mantıksızlığın gerilimin önüne geçtiği bir film olmuş. O kadar mantık dışı olay vardı ki bu da filmin içine girmesini engelliyor insanın. Seksin konu açısından çok önemli olduğu bir film aslında; yani kaynak o ama o sahneler de yavandı, berbat çekilmiş. Cesur olamayacaksanız hiç girmeyin böyle konulara o zaman... Ayrıca başı sonu kıçı da belirsizdi. Neden böyle? Nasıl başlamış? Nasıl bitecek? Hiçbir sorunun cevabı yok... Birde kulaklıkla izledim durmadan sub baslı distortion müzik kafamı şey etti yani..

Filmde kim kime geçirirse işte :))

@gamazashi

8 yıl önce

6.9 / 10

Yalnız başınıza, geceleyin ve kulaklıkla izlerseniz, ben bile gerildiysem ki gerçekten hiç gerilmem;gerilebilirsiniz. Enteresan bir konusu vardı, yönetmen de hoşuma gitti.

Atıf: Öl gitsin böyle yaşanır mı? Gerçeğe vuruyorum olayı, bana gelse başta boğuşur, sonra da kaçmaz ölürdüm. Kolay pes ediyorum demek ki

@serkanaydemir

8 yıl önce

5 / 10

Tuhaflıklar şakalar komiklkler...

Genel anlamda film kendini çekmeyi başaran bir kurguya sahip olsa da senaryo olayı bayağı aşağıya çekiyor. Başlarda dikkatli bir şekilde filme yoğunlaşıyorsunuz ama sonra kademeli bir şekilde filmden uzaklaşıyorsunuz. Zaten müzikleri sayesinde hafif bir durgunluk havasından çıkamayacaksınız. Her dakika daha ileriye gitmesi gereken korku ve gerilim ters işliyor yani filmde. Çok kötü değil oturup izleyebilirsiniz. Sadece kurguyu heba etmişler.

İyi seyirler.

P: 5

@kahramansmt

8 yıl önce

7.1 / 10

Güzel film vasat falan diyenlere aldırmayın . Zor korkan birisi olarak gerilim notum 7/10

@ekopyen

9 yıl önce

Tanımadığınız kişilerle korunmadan sevişmeyin mesajına sahip supernatural STD filmi.

bkz. Korunmalı seksin önemi.

@stiff

9 yıl önce

7 / 10

Gerilmedim dersem yalan olur ama yine de korku filmlerinin tipik saçmalıklarını içerdiği de gerçek. Atmosferi etkiliyor. Öyle ses efektleriyle korkutan bir film olmasa da kulaklıkla izlendiğinde yine de bir etki bırakabiliyor. Çekimleri ve müzik kullanımları da başarılı. Maika Monroe Guest'ten sonra It Follows'ta da beğenimi kazandı. Yine pek çok korku filmi gibi tatmin etmeyici bir sonla bitmesi olumsuz yanlarından. 7/10

@spike

9 yıl önce

6.5 / 10

çıkış noktası, konuyu sunuş şekli ve sınırları, yatatmaya çabaladığı atmosfer filmin artıları. ancak karakterlerin çok tutarsız, tahammül edilemeyecek kadar aptal davranmaları filmin tadını kaçırıyor. çok daha korkunç, hatta gerçek bir kült olabilecekken mazemesini boşuna harcıyor. biraz daha uğraşılsaydı keşke. yine de bu tarz korku filmlerini daha fazla görmek isteriz.

@gundula

9 yıl önce

Her ne kadar cinsel yoldan bulaşan bir şeytan vakamız olsada, hem konusu bakımındanfarklı yakalanmış,hem degerilim dozu yerinde bir film olmuş. Havada kalan noktalar açısından söylenenleri desteklesem de, benkeyif aldım. Bazı anlar sesli bile ürktüm...

@rinustalarin

9 yıl önce

6.5 / 10

Anlaşılan, dini hede hödölere ya da eskilerden kalma şehir efsanelerine gönderme yapılmadan ya da 4th kind tadındaki uzaylı kaçırma bilmemneleri olmadan çekilen korku filmleri beni fazla etkileyemiyor.

Filmde muhtemelen en göze çarpan şey "old-school" çekimlerdi. Gerek kullanılan müzikler, gerekse atmosfer bana çoook eski korku filmlerini hatırlattı. Film içerisindeki bir takım bariz detaylar da yönetmenin bu hususta özel bir çaba göstermiş olduğunu kanıtlıyor zaten.

Aslında filmin en sevdiğim yanı, özgün senaryosuydu. Acaba ne olacak diye gerdi tüm film, ancak metascore'u 83/100 olan ve korku/gerilim klasmanında yarışan bir filmden beklediğim etkiden yoksundu...

65/100

Saygılar.

@vfv

9 yıl önce

8 / 10

Son yıllarda izlediğim en iyi gerilim filmidir. Olumsuz yorumların aksine fazlasıyla begendim. Filmin felsefesi Son durak serisine benziyor. Burda da ölüm yada o şey insanların peşinde ve biri öldükten sonra sıra diğerine gelecek. Son durak kadar iyi olamaz çünkü orda akıllıca tasarlanmış ölüm sahneleri vardı. Bu filmde ise Ölümün farkındayız. Bir şekilde ondan kaçabiliyorsun ama hiçbir zaman peşini bırakmıyor. Bu noktada filmin her anı gerilim dolu geçiyor. Hatta ikinci bölümüyle temposu yğkseliyor filmin. İlk bölümleri sadece biraz sıkıcıydı. Ayrıca filmin müzikleri sahnelere büyük gerilim katıyor. Hallowen serisinin müziğine benzer müzikler akla direk John Carpenteri getiriyor. Onun hallowen serisinde yaşatııgı gerilimi açıkcası bu filmde yaşıyoruz. Film festivallerde olumlu eşeltiriler almış. Ayrıca son yıllarda kısırlaşan senaryo döngüsünde sıradanlaşan korku gerilim sinemasına göre gayet iy
... Devamı
Son yıllarda izlediğim en iyi gerilim filmidir. Olumsuz yorumların aksine fazlasıyla begendim. Filmin felsefesi Son durak serisine benziyor. Burda da ölüm yada o şey insanların peşinde ve biri öldükten sonra sıra diğerine gelecek. Son durak kadar iyi olamaz çünkü orda akıllıca tasarlanmış ölüm sahneleri vardı. Bu filmde ise Ölümün farkındayız. Bir şekilde ondan kaçabiliyorsun ama hiçbir zaman peşini bırakmıyor. Bu noktada filmin her anı gerilim dolu geçiyor. Hatta ikinci bölümüyle temposu yğkseliyor filmin. İlk bölümleri sadece biraz sıkıcıydı. Ayrıca filmin müzikleri sahnelere büyük gerilim katıyor. Hallowen serisinin müziğine benzer müzikler akla direk John Carpenteri getiriyor. Onun hallowen serisinde yaşatııgı gerilimi açıkcası bu filmde yaşıyoruz. Film festivallerde olumlu eşeltiriler almış. Ayrıca son yıllarda kısırlaşan senaryo döngüsünde sıradanlaşan korku gerilim sinemasına göre gayet iyi bir filmdir diye düşünüyorum. Kopan kollar ve kafalar bol bol kan göremeyeceksiniz. Bir korku filminde arayacagınız bir çok şey yok ama film tamamen ürkütücü. Tek eksik noktası açıkta kalan son bölümü. Daha iyi bir son düşünülebilirdi. 10/ 8.0
M

@mustafaemir

9 yıl önce

Farklı farklı farklı.. Bu filmin en büyük artısı bu bana göre.Konuyu ustaca işleyişi, sağlam müzikleri ve o belirsiz havası ile aman ne korktum demesenizde hep bir diken üstü olma durumu var.Sürekli aynı konulardan, ani çıkan değişik tipli varlıklar ile korkmaktan bunalanlar için birebir.
SPOILER

Peşimdeki Şeytan filmine Benzer Film ekliyorsun.

Arama Sonuçları

Peşimdeki Şeytan filmini Kategorize ediyorsun.

Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.

Arama Sonuçları

Peşimdeki Şeytan filmine Konu ekliyorsun.

Arama Sonuçları

FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL