11 yıl önce
8
498 OYPUAN VER
5
Imdb: 7.7 (98.924 OY)
KONUSU
Henry Barthes, öğrencileriyle birebir ilişkiler kurabilen, oldukça yetenekli bir eğitimcidir; fakat bu yeteneğini arka plana atarak, geçici öğretmenlik yapmaktadır. Okula kadrolu öğretmen gelinceye kadar yedek öğretmenlik yapan Henry, hiçbir okulda öğrencilerle ya da iş arkadaşlarıyla duygusal bağ k
... Devamı
Henry Barthes, öğrencileriyle birebir ilişkiler kurabilen, oldukça yetenekli bir eğitimcidir; fakat bu yeteneğini arka plana atarak, geçici öğretmenlik yapmaktadır. Okula kadrolu öğretmen gelinceye kadar yedek öğretmenlik yapan Henry, hiçbir okulda öğrencilerle ya da iş arkadaşlarıyla duygusal bağ kuracak kadar uzun süreli kalamaz. Görevlendirildiği son devlet okulunda ise öğrencilerin ve hatta öğretmenlerin de bir şekilde içlerine kapanık olduğunu, karamsar tavırlar sergilediğini fark eder. Öğrencilerle ummadığı bir bağ yakalayan Henry, okuldan kaçan bir öğrenciyi de sokaklardan ailesine geri dönmesini sağlar. Umutsuzluk açısından hayatta yalnız değildir ama bu karamsar dünyada hala sevilebilecek şeyler de vardır...
OYUNCULAR
Tüm Oyuncular ve Teknik Ekip
Henry Barthes
Erica
Ms. Sarah ...
Grampa
Meredith
Mr. Charle...
Dr. Parker
Principal ...
YORUM YAZ
POPÜLER YORUMLAR
bu filmin başrolü için adrien brody’den daha iyisi bulunamazdı diye düşünüyorum. hüzün dolu yüzü filme o kadar yakışmış ki...son sahne, darma duman okul ve poe... gerçekten sarsıcı olmuş.
"Siz hiç hissetmekten yoruldunuz mu?" yanlış anlaşılmaktan, sürekli görünüşünüze göre yargılanmaktan , veya önyargılardan. sürekli hayata karşı savaş vermek ne zordur bilir misiniz. geçmişinizden kopamamanın bütün o olan kötü seylerı bazen hiç yaşanmamış gibi düşünmediz mi? Hayatta sizi ayakta tutan şeyin hep bir umut olduğunu ama en ufak bir hayal kırıklığında yıkılacak gibi hissettiğinizi anımsadınız mı? "hayat sadece çocukken mi bu kadar zor yoksa her zaman mı" hayat ergenlikte de zor büyüyünce de zor yaşlanınca da ! ağlayacak biriniz olmadığı zaman hayat sizi koskoca bir adama çevirir öyle değil mi? adrien brody den harika oyunculuk. 7.7/10 iyi seyirler.
Adrien Brody'nin yüzüne sabitlenmiş kamerayla bir film çekilse, konuşmasını geçtim, sadece bakışlarıyla ve mimikleriyle inanılmaz şeyler anlatabilir. Sırf bu yüzden bile film, Adrien'ın anlatım gücünden nasıl faydalanacağını bilen ve takdirle karşılanabilecek bir yapım.
Ağır ilerleyen bir yapım fakat okul-öğretmen filmleri deyince aklımıza gelen Dangerous Minds klasmanında da değil. Öğrencilerin iyi yola döndürülmesinden ziyade neden en başta kötü yola saptıklarını, ebeveyn ilişkilerini ve hocaların bireysel problemlerini bir arada kotaran bir film.
Eğer ilk önce otobüste gördüğü ve sonradan sokakta tanıştığı Erica ile aşktan ziyade abi-kardeş temasının yani sorumluluk sahibi ebeveyn ihtiyacının gösterilmesi filmi benzerlerinden sıyırıyor. (Benzer ama farklı konulu bir film mesela Noce Blanche)
Zaten tüm film çocuklarının hayatlarıyla ilgili hiçbir sorumluluk almayan özensiz ebeveynlerin yara ... Devamı
Ağır ilerleyen bir yapım fakat okul-öğretmen filmleri deyince aklımıza gelen Dangerous Minds klasmanında da değil. Öğrencilerin iyi yola döndürülmesinden ziyade neden en başta kötü yola saptıklarını, ebeveyn ilişkilerini ve hocaların bireysel problemlerini bir arada kotaran bir film.
Eğer ilk önce otobüste gördüğü ve sonradan sokakta tanıştığı Erica ile aşktan ziyade abi-kardeş temasının yani sorumluluk sahibi ebeveyn ihtiyacının gösterilmesi filmi benzerlerinden sıyırıyor. (Benzer ama farklı konulu bir film mesela Noce Blanche)
Zaten tüm film çocuklarının hayatlarıyla ilgili hiçbir sorumluluk almayan özensiz ebeveynlerin yara ... Devamı
Adrien Brody'nin yüzüne sabitlenmiş kamerayla bir film çekilse, konuşmasını geçtim, sadece bakışlarıyla ve mimikleriyle inanılmaz şeyler anlatabilir. Sırf bu yüzden bile film, Adrien'ın anlatım gücünden nasıl faydalanacağını bilen ve takdirle karşılanabilecek bir yapım.
Ağır ilerleyen bir yapım fakat okul-öğretmen filmleri deyince aklımıza gelen Dangerous Minds klasmanında da değil. Öğrencilerin iyi yola döndürülmesinden ziyade neden en başta kötü yola saptıklarını, ebeveyn ilişkilerini ve hocaların bireysel problemlerini bir arada kotaran bir film.
Eğer ilk önce otobüste gördüğü ve sonradan sokakta tanıştığı Erica ile aşktan ziyade abi-kardeş temasının yani sorumluluk sahibi ebeveyn ihtiyacının gösterilmesi filmi benzerlerinden sıyırıyor. (Benzer ama farklı konulu bir film mesela Noce Blanche)
Zaten tüm film çocuklarının hayatlarıyla ilgili hiçbir sorumluluk almayan özensiz ebeveynlerin yarattığı sorunlu nesili bize gösteriyor. Bununla da kalmayıp öğretmenlerin de kendi hayatlarının muazzam sıkıntılarla dolu olabileceğini de ifade ediyor:
James Caan, haşarı çocuklar ve laflarıyla idare etmek için ilaç kullanıyor.
Lucy Liu, bezmiş, vermek istediklerini inatla almayan çocuklar karşısında duygusal boşalmalar yaşıyor.
Adrien Brody, annesini kaybetmesine yol açan Alzheimer hastası dedesiyle ilgileniyor.
Christina Hendricks, çok güzel fakat yalnız bir insan olarak hayatına devam ediyor.
Detachment, öğrenciler de dahil filmde görülen herkesin bu takıntılarından arınmasının çabasını aktarıyor. Bazı insanlar bu geçici sorunları sonsuz bir çözüm olan ölümle sonlandırıyor, bazısında ise hayat sadece yolunu buluyor.
İzleyenler olarak biz ise umutlandığımız kadar utanıyoruz da. En doğrusu Henry gibi hissiz olmak mı acaba? Gerçi, öyle bakabilen birinin hissiz olduğunu söylemek yanlış. Hissetmekten yorulmuş şeklinde ifade etsek daha iyi.
Siz hiç hissetmekten yoruldunuz mu?
Ağır ilerleyen bir yapım fakat okul-öğretmen filmleri deyince aklımıza gelen Dangerous Minds klasmanında da değil. Öğrencilerin iyi yola döndürülmesinden ziyade neden en başta kötü yola saptıklarını, ebeveyn ilişkilerini ve hocaların bireysel problemlerini bir arada kotaran bir film.
Eğer ilk önce otobüste gördüğü ve sonradan sokakta tanıştığı Erica ile aşktan ziyade abi-kardeş temasının yani sorumluluk sahibi ebeveyn ihtiyacının gösterilmesi filmi benzerlerinden sıyırıyor. (Benzer ama farklı konulu bir film mesela Noce Blanche)
Zaten tüm film çocuklarının hayatlarıyla ilgili hiçbir sorumluluk almayan özensiz ebeveynlerin yarattığı sorunlu nesili bize gösteriyor. Bununla da kalmayıp öğretmenlerin de kendi hayatlarının muazzam sıkıntılarla dolu olabileceğini de ifade ediyor:
James Caan, haşarı çocuklar ve laflarıyla idare etmek için ilaç kullanıyor.
Lucy Liu, bezmiş, vermek istediklerini inatla almayan çocuklar karşısında duygusal boşalmalar yaşıyor.
Adrien Brody, annesini kaybetmesine yol açan Alzheimer hastası dedesiyle ilgileniyor.
Christina Hendricks, çok güzel fakat yalnız bir insan olarak hayatına devam ediyor.
Detachment, öğrenciler de dahil filmde görülen herkesin bu takıntılarından arınmasının çabasını aktarıyor. Bazı insanlar bu geçici sorunları sonsuz bir çözüm olan ölümle sonlandırıyor, bazısında ise hayat sadece yolunu buluyor.
İzleyenler olarak biz ise umutlandığımız kadar utanıyoruz da. En doğrusu Henry gibi hissiz olmak mı acaba? Gerçi, öyle bakabilen birinin hissiz olduğunu söylemek yanlış. Hissetmekten yorulmuş şeklinde ifade etsek daha iyi.
Siz hiç hissetmekten yoruldunuz mu?
YENİ YORUMLAR
Tüm Yorumlar
Oldukça defresif, sarsırıcı, ağır bir dram filmi. Değindiği noktalar çok yerinde ve bir o kadar da acı! Etkisinden uzun süre çıkamayacaksınız. Fena sarsıldım! Adrien Brody rolünün hakkını fazlasıyla vermiş. Büyük oynamış. İzlenilmesi, dersler çıkarılması gereken filmlerden biri.
Çok çarpıcı bir film gerçekten bu kadar geç izlediğim için çok üzgünüm. Adrien Brody bu filmin başrolü için gerçekten mükemmel bir seçim olmuş.
Yer yer Kuleshov tekniği gördüğümüz eğitimcinin gözünden eğitim eleştirisi. Aralardaki animasyonlar filme ayrı bir tat katmış. En kapital ülkedeki eğitimin sonunu görüyoruz. Karakter anlatılmadan sadece hikayeye odaklanan klasik Hollywood filmi. Şimdi bu filmi izleyip uyuşturularak hazzımızı yaşadıktan sonra gerçek hayata ve aynı sisteme döneceğiz.
Adrien Brody nin oyunculuğu çok iyi ve rolü kendisine yakışmış.Film de ,önyargılı olmanın insanı daha bir çıkmaza soktuğunu ve hoşgörünün dünyayı daha yaşanır hale getirdiğini çok güzel anlatan bir film. Bununla kalmayıp iyi insan olmanın gerekliliğide vurgulanmış...hani bir söz var ’dünyayı iyilik kurtaracak’ diye...film de bunu görüyorsunuz...
Her şeyi eleştiren film. Eğitim sistemini, kapitalizmi, toplumu, günümüzdeki aile yapılarını, gençlerin durumunu, ön yargıyı ve sayamadığım bir çok olumsuz şeyi. Film tamamen trajik bir şekilde başlıyor ve bitiyor. Hiç bir zaman umutlanmanıza izin vermiyor. Tam bir şeyler iyi olacak derken, başka problemler çıkıyor. Kimse, hayatını, yaşadıklarını seçemiyor. insanlar bir hayatın içine düşüyor ve bunu etkileriyle yaşamak zorunda kalıyor. Sistemi, hayatı çözmüş farkındalık sahibi birisi olsanız bile yaşadıklarınız sizin bu konuda etkin olmanızı engelliyor, elden bir şey gelmiyor. Hayat mücadelesi aslında psikolojik bir savaş. Bu savaşı gerçekten kazanabilirsiniz yada kendinizi kandırabilirsiniz.
Film, bir arada görmeyi hayal edemeyeceğim bir oyuncu kadrosuna sahip. Oyuncular zaten kendi kanıtlamış, performanslarına şahit olduğumuz isimler ama bir kişi inanılmaz derece de dikkatimi çekti. Sami Gayle.. inanılmaz bir performansla sergilemiş ... Devamı
Film, bir arada görmeyi hayal edemeyeceğim bir oyuncu kadrosuna sahip. Oyuncular zaten kendi kanıtlamış, performanslarına şahit olduğumuz isimler ama bir kişi inanılmaz derece de dikkatimi çekti. Sami Gayle.. inanılmaz bir performansla sergilemiş ... Devamı
Her şeyi eleştiren film. Eğitim sistemini, kapitalizmi, toplumu, günümüzdeki aile yapılarını, gençlerin durumunu, ön yargıyı ve sayamadığım bir çok olumsuz şeyi. Film tamamen trajik bir şekilde başlıyor ve bitiyor. Hiç bir zaman umutlanmanıza izin vermiyor. Tam bir şeyler iyi olacak derken, başka problemler çıkıyor. Kimse, hayatını, yaşadıklarını seçemiyor. insanlar bir hayatın içine düşüyor ve bunu etkileriyle yaşamak zorunda kalıyor. Sistemi, hayatı çözmüş farkındalık sahibi birisi olsanız bile yaşadıklarınız sizin bu konuda etkin olmanızı engelliyor, elden bir şey gelmiyor. Hayat mücadelesi aslında psikolojik bir savaş. Bu savaşı gerçekten kazanabilirsiniz yada kendinizi kandırabilirsiniz.
Film, bir arada görmeyi hayal edemeyeceğim bir oyuncu kadrosuna sahip. Oyuncular zaten kendi kanıtlamış, performanslarına şahit olduğumuz isimler ama bir kişi inanılmaz derece de dikkatimi çekti. Sami Gayle.. inanılmaz bir performansla sergilemiş. Kendisini tanımadığım için filmden sonra ufak bir araştırma yaptım, başka nelerde oynamış, hangi ödülleri almış diye. Karşıma neredeyse hiç bir şey çıkmadı. Neden her yerde duymuyoruz bu ismi anlayamadım. Kesinlikle inanılmaz yetenekli bir oyuncu ve anladığım kadarıyla kendine zaman ayırıyor. Kendisinden hala söz ettirmemiş olması garip.
Film, bir arada görmeyi hayal edemeyeceğim bir oyuncu kadrosuna sahip. Oyuncular zaten kendi kanıtlamış, performanslarına şahit olduğumuz isimler ama bir kişi inanılmaz derece de dikkatimi çekti. Sami Gayle.. inanılmaz bir performansla sergilemiş. Kendisini tanımadığım için filmden sonra ufak bir araştırma yaptım, başka nelerde oynamış, hangi ödülleri almış diye. Karşıma neredeyse hiç bir şey çıkmadı. Neden her yerde duymuyoruz bu ismi anlayamadım. Kesinlikle inanılmaz yetenekli bir oyuncu ve anladığım kadarıyla kendine zaman ayırıyor. Kendisinden hala söz ettirmemiş olması garip.
Açıkcası bu filmi bunca zamandır izlemememin en büyük nedeni bir "Ölü Ozanlar Derneği" vakasıyla karşılaşma korkusuydu. Ters köşe bir film oldu benim için. Sonundaki o virane okulla ve bir karesinde yere düşmüş kitap sayfalarıyla sistemin çürümüşlüğüne, köhnemişliğine ya da yıkılmışlığına yapılan gönderme gerçekten çok zekice ve çok iyi bir finaldi
Bir çocuğun anlayışlı kalbi en karanlık yerlerin gizemlerini kavrayabilir fakat hayatta koptuğu o hassas anı kavrayabilir mi?
Bir çocuğun anlayışlı kalbi en karanlık yerlerin gizemlerini kavrayabilir fakat hayatta koptuğu o hassas anı kavrayabilir mi?
acı, sade ve tamamen bizden. kısacası ifade edilmesi zor bir o kadar sert.
albert camus alıntısıyla başlayan film poe’nun hikayesinden şöyle bir kesitle süsleniyor da aynı zamanda...
"o yıl güz mevsiminde sıkıcı, kasvetli ve sessiz günde, bulutlar bunaltıcı şekilde yere yakın halde havada süzülürken, at sırtında tek başıma, tuhaf bir şekilde hüzün veren kırsal alanda ilerliyordum.
nihayet akşam karanlığı çöktüğü sırada usher’ın evi’nin hüzünlü manzarasıyla karşılaştım.
nasıl göründüğünü biliyordum.
ama yine de binaya ilk baktığımda ruhumu dayanılmaz bir sıkıntı sardı.
malikanenin basit manzarasına, çıplak duvarlarına ve çürümüş ağaçların beyaz gövdelerine baktım.
tam bir ruh buhranı içinde kalbimde bir soğukluk, bir çöküş, bir tiksinti hissettim."
durdurup not almak, kaydetmek, kafa yormak istediğim çok fazla sahne vardı ama filmi hiç bölmedim. bir bütün olarak izledim ve sindirdim. kasvetli bir film evet, filmin yüzümüze ısrarla çarptığı gerçekler sarsıyor. çoğumuzun bilip de bilmezden geldiği yığınla ş ... Devamı
"o yıl güz mevsiminde sıkıcı, kasvetli ve sessiz günde, bulutlar bunaltıcı şekilde yere yakın halde havada süzülürken, at sırtında tek başıma, tuhaf bir şekilde hüzün veren kırsal alanda ilerliyordum.
nihayet akşam karanlığı çöktüğü sırada usher’ın evi’nin hüzünlü manzarasıyla karşılaştım.
nasıl göründüğünü biliyordum.
ama yine de binaya ilk baktığımda ruhumu dayanılmaz bir sıkıntı sardı.
malikanenin basit manzarasına, çıplak duvarlarına ve çürümüş ağaçların beyaz gövdelerine baktım.
tam bir ruh buhranı içinde kalbimde bir soğukluk, bir çöküş, bir tiksinti hissettim."
durdurup not almak, kaydetmek, kafa yormak istediğim çok fazla sahne vardı ama filmi hiç bölmedim. bir bütün olarak izledim ve sindirdim. kasvetli bir film evet, filmin yüzümüze ısrarla çarptığı gerçekler sarsıyor. çoğumuzun bilip de bilmezden geldiği yığınla ş ... Devamı
albert camus alıntısıyla başlayan film poe’nun hikayesinden şöyle bir kesitle süsleniyor da aynı zamanda...
"o yıl güz mevsiminde sıkıcı, kasvetli ve sessiz günde, bulutlar bunaltıcı şekilde yere yakın halde havada süzülürken, at sırtında tek başıma, tuhaf bir şekilde hüzün veren kırsal alanda ilerliyordum.
nihayet akşam karanlığı çöktüğü sırada usher’ın evi’nin hüzünlü manzarasıyla karşılaştım.
nasıl göründüğünü biliyordum.
ama yine de binaya ilk baktığımda ruhumu dayanılmaz bir sıkıntı sardı.
malikanenin basit manzarasına, çıplak duvarlarına ve çürümüş ağaçların beyaz gövdelerine baktım.
tam bir ruh buhranı içinde kalbimde bir soğukluk, bir çöküş, bir tiksinti hissettim."
durdurup not almak, kaydetmek, kafa yormak istediğim çok fazla sahne vardı ama filmi hiç bölmedim. bir bütün olarak izledim ve sindirdim. kasvetli bir film evet, filmin yüzümüze ısrarla çarptığı gerçekler sarsıyor. çoğumuzun bilip de bilmezden geldiği yığınla şey var. filmi de özellikle bu yüzden, fark ettirmek istediklerinden dolayı sevdim ve tabi ki adrien brody.. hüznü bu kadar güzel taşıyabilen kaç oyuncu var acaba?
bir sürü replik bırakmak istiyorum buraya ama repliklerin çoğu sahnelerine özgüydü bence. o yüzden izleyin ve tadını alın. yalnızca şunu bırakıyorum;
"doğru olmadığını bildiğimiz halde yalanlara kasten inanmak... günlük hayatımızdan örnekler: mutlu olmak için güzel olmam lazım, güzel olmak için estetik yaptırmam lazım, zayıf olmam, ünlü olmam, şık olmam lazım... kadınlar bir pazarlama kurbanı. her gün 24 saat, hayatımız boyunca, bazı güçler ölene dek bizi aptallaştırmak için sürekli çalışacak. bu yüzden kendimizi savunmak ve bu saçmalığı beynimize sokma girişimleriyle mücadele etmek için hayal gücümüzü canlandıracak, vicdanımızı ve inanç sistemimizi geliştirecek tarzdan okumayı öğrenmeliyiz. zihnimizi savunmak ve korumak için, okuma alışkanlığı kazanmalıyız."
"o yıl güz mevsiminde sıkıcı, kasvetli ve sessiz günde, bulutlar bunaltıcı şekilde yere yakın halde havada süzülürken, at sırtında tek başıma, tuhaf bir şekilde hüzün veren kırsal alanda ilerliyordum.
nihayet akşam karanlığı çöktüğü sırada usher’ın evi’nin hüzünlü manzarasıyla karşılaştım.
nasıl göründüğünü biliyordum.
ama yine de binaya ilk baktığımda ruhumu dayanılmaz bir sıkıntı sardı.
malikanenin basit manzarasına, çıplak duvarlarına ve çürümüş ağaçların beyaz gövdelerine baktım.
tam bir ruh buhranı içinde kalbimde bir soğukluk, bir çöküş, bir tiksinti hissettim."
durdurup not almak, kaydetmek, kafa yormak istediğim çok fazla sahne vardı ama filmi hiç bölmedim. bir bütün olarak izledim ve sindirdim. kasvetli bir film evet, filmin yüzümüze ısrarla çarptığı gerçekler sarsıyor. çoğumuzun bilip de bilmezden geldiği yığınla şey var. filmi de özellikle bu yüzden, fark ettirmek istediklerinden dolayı sevdim ve tabi ki adrien brody.. hüznü bu kadar güzel taşıyabilen kaç oyuncu var acaba?
bir sürü replik bırakmak istiyorum buraya ama repliklerin çoğu sahnelerine özgüydü bence. o yüzden izleyin ve tadını alın. yalnızca şunu bırakıyorum;
"doğru olmadığını bildiğimiz halde yalanlara kasten inanmak... günlük hayatımızdan örnekler: mutlu olmak için güzel olmam lazım, güzel olmak için estetik yaptırmam lazım, zayıf olmam, ünlü olmam, şık olmam lazım... kadınlar bir pazarlama kurbanı. her gün 24 saat, hayatımız boyunca, bazı güçler ölene dek bizi aptallaştırmak için sürekli çalışacak. bu yüzden kendimizi savunmak ve bu saçmalığı beynimize sokma girişimleriyle mücadele etmek için hayal gücümüzü canlandıracak, vicdanımızı ve inanç sistemimizi geliştirecek tarzdan okumayı öğrenmeliyiz. zihnimizi savunmak ve korumak için, okuma alışkanlığı kazanmalıyız."
Film defterimin DETACHMENT sayfası dolup taştı.Filmi durdurup durdurup yazmaktan keyif aldım.En önemli düşüncelerimi aydınlığa getiren bir filimdi.Özellikle şu kısmı.Bir ailenin aile olabilmesi için,...Nasıl ki araba almak istediğimizde ehliyet sınavına tabi tutuyorsak bir aileninde geleceğe güzel bir miras bırakmak için bir eğitimden geçmesini tasdiklediği güzel bir senaryoydu.
Filmin can alici noktasi, kopusu, ozeti, arka fonu, herseyi A.Brody nin 58.ci dakikasinda 'Hic sabrinin tukendigi oldu mu ?' sozu ile basliyor ve efsane sahne F,F,F,F notlari alan bir ogrenci ile devam ediyor.
Tam bir hayat dersi.
"Asgari bir is gucu ile calisan insanlarin %80 i ile yarisacaksin ta ki yerini bir bilgisayar alana kadar"
Gercekten harika..
Tam bir hayat dersi.
"Asgari bir is gucu ile calisan insanlarin %80 i ile yarisacaksin ta ki yerini bir bilgisayar alana kadar"
Gercekten harika..
bir öğretmen olarak ilk söyleyeceğm şey; okuldan beklenilen ve okula gönderilen mal arasında büyük bir fark var. eğitimin ailede başladığını çok da güzel göstermiş. ne güzel filmsin sen
Ne diyebilirim ki? yüzüm yanıyor. Üst üste attığı tokatlarla fena salladı. Halil Cibran'ın ''hayatımızın her döneminde hem öğrenci hem öğretmeniz sözünü hatırlattı.
öyle bir film ki
içimde kocaman bir boşluk açtığı için sinirleniyorum
sonra fark ediyorum
aslında sadece içimdeki boşluğu yüzüme çarpıyor.
boğazımda bir düğüm,
boşluktayım.
içimde kocaman bir boşluk açtığı için sinirleniyorum
sonra fark ediyorum
aslında sadece içimdeki boşluğu yüzüme çarpıyor.
boğazımda bir düğüm,
boşluktayım.
Her şeyin okulda kazanıldığını sanan, ailenin ve ebeveynliğin ne olduğunu unutmuş insanların çoçuk sahibi olarak masum çoçukların kendini nasıl mahvettiğine tanık oluyoruz.Filmin en önemli vurgularından biri de meslek seçiminin insanın kendi karakterine nasıl yansıdığını görüyoruz. Adrien Brody'nin oyunculuğuna diyecek hiçbir söz yok kendisine bütün rollerin yakıştığını düşünürüm. Adam dramdan ve kaştan ibaret değil. Mimiklerini ve bakışlarını güzel kullanan yetenekli bir oyuncu.
Filmdeki en güzel kısımda,Henry'nin gidip tellerin arkasında duran öğretmene; iyi misin? diye sorması zaten filmdeki her şeyi anlatır nitelikteydi. Her sorunun bir çözümü olabileceği,insanların birbirileriyle konuşmanın ve birbirini dinlemenin yeterli olabileceğini.
Filmdeki en güzel kısımda,Henry'nin gidip tellerin arkasında duran öğretmene; iyi misin? diye sorması zaten filmdeki her şeyi anlatır nitelikteydi. Her sorunun bir çözümü olabileceği,insanların birbirileriyle konuşmanın ve birbirini dinlemenin yeterli olabileceğini.
adrien brody, dünyanın en güzel çirkin adamı. oyunculuğu da her filmini izlettiriyo
Kopma filmine Benzer Film ekliyorsun.
Kopma filmini Kategorize ediyorsun.
Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.
Kopma filmine Konu ekliyorsun.
FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
Arama sonuçları
Bu filmi izleyen 20 kişi
Kullanıcı Bulunamadı...
ÜYE OL