---spoiler---"Şunlara bak Marat! Nasıl da faydalanıyorlar dünya nimetlerinden ve nasıl da biliyorlar yenilgilerini zafer diye yutturmayı...Yozluğun alası değil midir bu?"---spoiler---
Total insana seslenen total tiyatronun gereği olarak kurulan laboratuvarın tüm nimetlerinden yararlanıp tiyatro adına bir çok birikimi bizlere sunmuşlar. Seyirci dışarda düşünülmediğinden; bizzat yerinde parçası olarak izlemek ve tam anlamıyla hissetmek daha doğru olacaktır aslında. Artaud'un yanısıra Brecht'den de izler bulmak mümkün. Oyun içinde oyun yoluyla ve dolaysız bir şekilde belgesel tiyatronun başarılı bir örneği olarak kendini belli ediyor.
Bireysellik ve toplumsallık olmak üzere iki karşıtlığa aynı çatı altında yer verilerek taraf tutmaksızın bir eleştiri ortamı yaratılıyor ve bu sayede izleyiciye de sorgulama için fazlaca malzeme çıkartılıyor. Her ne kadar 1793-1808 arası döneme episodlar halinde yaklaşsa da her dönem(eski-yazıldığı veya günümüz) geçerli yabancılaşmayı rahat görebileceğimiz... Devamı
---spoiler---"Şunlara bak Marat! Nasıl da faydalanıyorlar dünya nimetlerinden ve nasıl da biliyorlar yenilgilerini zafer diye yutturmayı...Yozluğun alası değil midir bu?"---spoiler---
Total insana seslenen total tiyatronun gereği olarak kurulan laboratuvarın tüm nimetlerinden yararlanıp tiyatro adına bir çok birikimi bizlere sunmuşlar. Seyirci dışarda düşünülmediğinden; bizzat yerinde parçası olarak izlemek ve tam anlamıyla hissetmek daha doğru olacaktır aslında. Artaud'un yanısıra Brecht'den de izler bulmak mümkün. Oyun içinde oyun yoluyla ve dolaysız bir şekilde belgesel tiyatronun başarılı bir örneği olarak kendini belli ediyor.
Bireysellik ve toplumsallık olmak üzere iki karşıtlığa aynı çatı altında yer verilerek taraf tutmaksızın bir eleştiri ortamı yaratılıyor ve bu sayede izleyiciye de sorgulama için fazlaca malzeme çıkartılıyor. Her ne kadar 1793-1808 arası döneme episodlar halinde yaklaşsa da her dönem(eski-yazıldığı veya günümüz) geçerli yabancılaşmayı rahat görebileceğimiz-yabancılık çekmeyeceğimiz- konusu bulunuyor.
Neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar vermeden önce kendimizin ne olduğunu keşfetmemiz gerekir. Ben kendimi tanımıyorum. Bir şeyi daha keşfeder keşfetmez ondan şüphe duymaya başlıyorum ve onu yine yok etmek zorunda kalıyorum. Yaptıklarımız yapmak istediklerimizin birer gölgesi sadece, gösterebileceğimiz başlıca gerçeklerse kendi yaşamlarımızın daima değişen gerçekleri. Ben acaba cellat mıyım yoksa kurban mı? En korkunç işkenceleri hayal ediyorum çünkü onları anlatırken kendim acı çekiyorum onlardan. Yapamayacağım hiçbir şey yok ama her şey içimi korkuyla dolduruyor. Ve görüyorum ki diğer insanlar da kendilerini yabancılaştırıyorlar ve beklenmedik eylemlere müsaitler.
@ustilago
1 yıl önce
@ecosphere
9 yıl önce
8.1 / 10
Total insana seslenen total tiyatronun gereği olarak kurulan laboratuvarın tüm nimetlerinden yararlanıp tiyatro adına bir çok birikimi bizlere sunmuşlar. Seyirci dışarda düşünülmediğinden; bizzat yerinde parçası olarak izlemek ve tam anlamıyla hissetmek daha doğru olacaktır aslında. Artaud'un yanısıra Brecht'den de izler bulmak mümkün. Oyun içinde oyun yoluyla ve dolaysız bir şekilde belgesel tiyatronun başarılı bir örneği olarak kendini belli ediyor.
Bireysellik ve toplumsallık olmak üzere iki karşıtlığa aynı çatı altında yer verilerek taraf tutmaksızın bir eleştiri ortamı yaratılıyor ve bu sayede izleyiciye de sorgulama için fazlaca malzeme çıkartılıyor. Her ne kadar 1793-1808 arası döneme episodlar halinde yaklaşsa da her dönem(eski-yazıldığı veya günümüz) geçerli yabancılaşmayı rahat görebileceğimiz ... Devamı
Total insana seslenen total tiyatronun gereği olarak kurulan laboratuvarın tüm nimetlerinden yararlanıp tiyatro adına bir çok birikimi bizlere sunmuşlar. Seyirci dışarda düşünülmediğinden; bizzat yerinde parçası olarak izlemek ve tam anlamıyla hissetmek daha doğru olacaktır aslında. Artaud'un yanısıra Brecht'den de izler bulmak mümkün. Oyun içinde oyun yoluyla ve dolaysız bir şekilde belgesel tiyatronun başarılı bir örneği olarak kendini belli ediyor.
Bireysellik ve toplumsallık olmak üzere iki karşıtlığa aynı çatı altında yer verilerek taraf tutmaksızın bir eleştiri ortamı yaratılıyor ve bu sayede izleyiciye de sorgulama için fazlaca malzeme çıkartılıyor. Her ne kadar 1793-1808 arası döneme episodlar halinde yaklaşsa da her dönem(eski-yazıldığı veya günümüz) geçerli yabancılaşmayı rahat görebileceğimiz-yabancılık çekmeyeceğimiz- konusu bulunuyor.
@mer
11 yıl önce