Öldürme Üzerine Kısa Bir Film

(1988)

A Short Film About Killing a.k.a Krótki film o zabijaniu

Film 1 Saat 24 Dk. Polisiye, Dram Polonya 25 Aralık 1992

7.8

163 OY
PUAN VER
5

Imdb: 8 (22.383 OY)

KONUSU
Toplumdan son derece kopuk bir hayat süren Jacek, insanlarla iletişim kurmakta zorlanan bir insandır. Bir gün bindiği bir taksinin şoförünü öldürür ve yakalanarak mahkemeye çıkartılır.

Görünüşte, cinayeti tamamen sebepsiz yere işlemiştir. Lehine olabilecek de tek bir delil dahi yoktur. Avukatlık be
... Devamı
Toplumdan son derece kopuk bir hayat süren Jacek, insanlarla iletişim kurmakta zorlanan bir insandır. Bir gün bindiği bir taksinin şoförünü öldürür ve yakalanarak mahkemeye çıkartılır.

Görünüşte, cinayeti tamamen sebepsiz yere işlemiştir. Lehine olabilecek de tek bir delil dahi yoktur. Avukatlık belgesini yeni kazanmış idealist avukat Piotr, bütün bu alehte durumlara rağmen Jacek’in savunmasını üstlenir. İdealizm mi gerçekler mi galip gelecektir? Tüm yaşananlar sonucunda, ’soğukkanlı bir şekilde idam emri veren sistemin de, sıradan katillerden bir farkı var mı?’ sorusu tüm ağırlığı ile ortada durmaktadır.

Polonya’nın ve dünya sinema tarihinin en usta sinemacılarından olan Krzysztof Kieslowski’nin en unutulmaz filmlerinden olan A Short Film About Killing, aşk üzerine olan çalışması A Short Film About Love ile arka arkaya çekildi. On Emir’den hareketle yola çıktığı on kısa filminden ikisini bu şekilde uzun metrajlı olarak filmleştiren yönetmen, bu filmi ile sadece ölümü değil, toplumsal değerleri de sorguluyor.

YORUM YAZ

SPOILER

POPÜLER YORUMLAR

Daha fazla yanıt göster

YENİ YORUMLAR

Tüm Yorumlar

@kaaniml

2 yıl önce

10 / 10

Her şeyiyle 10/10'luk bir film. Kieslowski'nin açık ara en iyi filmi bence. Özellikle görüntü yönetmenliğine hayran kaldım. Kullanılan filtre ve kontrast Varşova'ya farklı bir hava katmış. Film genel olarak aşırı gerçekçi ve çarpıcı. Filmin başında gözüken asılmış bir kedi görüntüsü filmin devamıyla ilgili ufak bir bilgi veriyor zaten. Ölüm ve öldürme duygularını tam anlamıyla izleyiciye yaşatıyor Kieslowski.

@emrormn

2 yıl önce

8.8 / 10

En son Dostoyevski'nin Kumarbaz'ında bir şeyi bu kadar hissetmiştim.
Kumar, kaçılmaz bir bataktır!
Öldürmek, her hâlükârda zordur!

Film sizi klasik romanlardan fırlamış gibi soğuk ve gaddar karakterlerle karşılıyor. Herkes bir hayat mücadelesi içinde ve kimsenin kimseye müsamahası yoktur. Zaten filmin isminden kaynaklı bir cinayet beklentisiyle izliyorsunuz. Haliyle herkes şüpheli geliyor gözünüze. Jack'in sürekli ipi eline dolaması, taksicinin hayvanlara karşı sapkınlığı vb. gibi detaylarla cinayet işlenecek diye bağırıyor film.

Daha sonra taksi yolculuğunda beklediğimiz gerçekleşiyor. Cinayet değilmiş ne var ki olay. Öldürmek konu edilen burada. Bu ilk cinayette apaçık anlaşılıyor. Çünkü neden öldürüyor bilmeden daha doğrusu ilgilenmeden öldürme eylemine kitlenip kalıyoruz. Öldürmek zor diyoruz.

Sonra yargılayıp, idam hükmüne karar veriyoruz katilin. Biz öldüreceğiz bu kez! Birini
... Devamı
En son Dostoyevski'nin Kumarbaz'ında bir şeyi bu kadar hissetmiştim.
Kumar, kaçılmaz bir bataktır!
Öldürmek, her hâlükârda zordur!

Film sizi klasik romanlardan fırlamış gibi soğuk ve gaddar karakterlerle karşılıyor. Herkes bir hayat mücadelesi içinde ve kimsenin kimseye müsamahası yoktur. Zaten filmin isminden kaynaklı bir cinayet beklentisiyle izliyorsunuz. Haliyle herkes şüpheli geliyor gözünüze. Jack'in sürekli ipi eline dolaması, taksicinin hayvanlara karşı sapkınlığı vb. gibi detaylarla cinayet işlenecek diye bağırıyor film.

Daha sonra taksi yolculuğunda beklediğimiz gerçekleşiyor. Cinayet değilmiş ne var ki olay. Öldürmek konu edilen burada. Bu ilk cinayette apaçık anlaşılıyor. Çünkü neden öldürüyor bilmeden daha doğrusu ilgilenmeden öldürme eylemine kitlenip kalıyoruz. Öldürmek zor diyoruz.

Sonra yargılayıp, idam hükmüne karar veriyoruz katilin. Biz öldüreceğiz bu kez! Birini öldürmüş birini öldüreceğiz! Çok zor yine de. Sanırım öldürmek bu dünyanın en zor işi. Haklı haksız bütün nedenlerden bağımsız, iradenizin gücünden, kişiliğinizden bağımsız, öldürmek zor...

@kuzgunadam

4 yıl önce

7.8 / 10

çok güzel anlamlı replikler ve farklı çekim teknikleri. Sonuç güzel film

@poeticnorth

6 yıl önce

kader ve iradenin ötesinde en gerçek şeye, soluk renklerle bir gölge oluşturuyor film, ölüme.

jacek, kendi içsel sorunlarıyla boğuşan, bu boğuşmanın sonucu kaybolan ve bu kayboluşa tepki olarak anormal hareketlerde bulunan asi bir genç. sokaklarda kendine sade ve amaçsız anlamlar yaratmaktadır. waldemar, burjuvazinin ötesinde, normal bir mahallede oturan taksi şöförüdür. bütün içsel karmaşıklıklardan uzak, para kazanma derdindedir. bu dert, bazen isyana dönüşür ve kendi iradesiyle, duraklardan hıphızlı geçer. ardına bile bakmadan. piotr, idealist, burjuva ve halk arasında sıkışıp kalmış, aşık bir avukattır. o gün o çok hayal ettiği mesleğe ulaşır. günün belki de tek kazananı o dur. fakat hayat hiçbir zaman o kadar beyaz veya siyah değildir. tıpkı biz insanlar ve filmde ki karakterler gibi.

waldemar taksisiyle durağa yanaşır. jacek ise durakta, artık gününü anlamlandırma kararını çoktan vermiştir bile. kader, bu iki kişiyi bir
... Devamı
kader ve iradenin ötesinde en gerçek şeye, soluk renklerle bir gölge oluşturuyor film, ölüme.

jacek, kendi içsel sorunlarıyla boğuşan, bu boğuşmanın sonucu kaybolan ve bu kayboluşa tepki olarak anormal hareketlerde bulunan asi bir genç. sokaklarda kendine sade ve amaçsız anlamlar yaratmaktadır. waldemar, burjuvazinin ötesinde, normal bir mahallede oturan taksi şöförüdür. bütün içsel karmaşıklıklardan uzak, para kazanma derdindedir. bu dert, bazen isyana dönüşür ve kendi iradesiyle, duraklardan hıphızlı geçer. ardına bile bakmadan. piotr, idealist, burjuva ve halk arasında sıkışıp kalmış, aşık bir avukattır. o gün o çok hayal ettiği mesleğe ulaşır. günün belki de tek kazananı o dur. fakat hayat hiçbir zaman o kadar beyaz veya siyah değildir. tıpkı biz insanlar ve filmde ki karakterler gibi.

waldemar taksisiyle durağa yanaşır. jacek ise durakta, artık gününü anlamlandırma kararını çoktan vermiştir bile. kader, bu iki kişiyi bir şekilde bir araya getirmiştir. jacek, arka koltukta elinde ki iple beraber beklemeye başlar. o an gelmiştir. jacek elinde ki iple beraber, waldermar’ın boğazına yapışır ve onu boğmaya başlar. o an jacek için bu an bir masturbasyondan, hatta su içmekten bile farksızdır. o an yapması gereken şey o dur. waldemar direnir, direnişi bu sefer para kazanmak için değil, nefes almak için. zaten çoğumuz parayı nefes almak için kazanmıyor muyuz? jacek, waldemar’ı en son kafasını taşla ezerek öldürür. sonra taksiye biner ve yemeğinden son bir parça alır. içsel doyumundan sonra, sıra midesine gelmiştir.

jacek kısa bir süre içinde yakalanır. avukatı ise piotr’dır. siyasi iktidarlar tanrı rolü yapıyordur. jacek, idam cezasına çarptırılır. on emirden birisi olan ’’öldürmeyeceksin.’’ emrine karşı gelen jacek, sistem tarafından öldürülen olacaktır. gerçek, jacek’in suratına bir yumruk indirir. piotr ise çaresizdir. idealistliğin ve hukukun ötesinde ki gerçek, onu da etkiler. ölüm kaçınılmaz sondur.

bir sene geçer ve o gün gelir. ölüm bütün yalınlığıyla sahne alacaktır. jacek piotr’a son gününde vasiyetini söyler. hapishane memurları ölümün geldiğini söylese de, piotr ve jacek bunu aldırmadan konuşmaya devam eder. bir dakika, bir dakikadır. sonsuz bir sessizliğe az kalmıştır sonuçta. bu sırada cellat idam odasını muazzam bir titizlikle ve soğukkanlılıkla hazırlar. bu onun mesleğidir ve ölüm cellat için sıradanlaşmıştır. ölen o değildir çünkü. en son jacek bu rahatlığı waldemar’ı öldürürken hissetmiştir.

memurlar jacek’ı alır ve idam odasına götürür. oda da bir çok kişi bulunsa da aslında oda çok sessizdir. ölümün sessizliği sarmıştır her yeri. jacek’in yüzü bembeyaz kesilmiştir. son bir sigara yakıp jacek’e verir memur. piotr ise jacek’e kitlenip, her şeyi sorgular şekilde bakmaktadır. memurlar jacek’in kafasına siyah bir çuval geçirirler. ve jacek’in waldemar’ı öldürürken ki o ip, bu sefer boynundadır ve jacek asılarak öldürülür.

çoğu filmde iyi veya kötü karakterlerin ölümü ile, acı dramatize edilir. duygu sömürüsü yapılır. üzülür veya seviniriz. empati kurmamız istenir ve bunu yaparız. fakat o son sahne sadece ölümü anlatır bize tüm çıplaklığı ile. başka hiçbir şey hissedemeyiz. ölümden başka. kieslowski’den her şeyiyle bir başyapıt.
M

@michail_haneke

7 yıl önce

"Kabil’den bu yana hiçbir ceza,dünyayı iyileştiremedi."

@rien_toutce

7 yıl önce

kader önemli bir nokta insan hayatında. ama kaderimizi de şekillendiren bizim irademizdir. burda kader kavramını tartışmayacağım tabi. çünkü çok derin bir mevzu. bizim irademiz dışı olan kaderden bahsetmiyorum. ihtiyari kaderden bahsediyorum. bu kapsamda yaptığımız her şeyin bir sonucu olacağı ve bunun da kaderimizi şekillendireceği kesin.

bu noktaya nerden geldim. "kardeşim ölmeseydi belki bunlar olmayacaktı" sözünden geldim. kardeşi ölmese belki köyde kalacaktı ama belki de kalmayacaktı. ya da köyde kalmaması katil olmasını illa gerektiriyor muydu? bence hayır. ne yaşarsak yaşayalım hayatımızdaki her acı bizim sınavımızdır. verdiğimiz tepkiler bizi biz yapar.

benim takıldığım nokta daha 21 yaşını doldurmamış birinin idam edilebilmesi. hani idam cezası meşru bile olsa belli bir yaşın altına uygulanmamalıydı. tabi bu teferruat. yine kapsamlı bir tartışma konusu olabilirdi.

neticeye geleyim, kiewslovski yi izleyenler bilir zaten. haya
... Devamı
kader önemli bir nokta insan hayatında. ama kaderimizi de şekillendiren bizim irademizdir. burda kader kavramını tartışmayacağım tabi. çünkü çok derin bir mevzu. bizim irademiz dışı olan kaderden bahsetmiyorum. ihtiyari kaderden bahsediyorum. bu kapsamda yaptığımız her şeyin bir sonucu olacağı ve bunun da kaderimizi şekillendireceği kesin.

bu noktaya nerden geldim. "kardeşim ölmeseydi belki bunlar olmayacaktı" sözünden geldim. kardeşi ölmese belki köyde kalacaktı ama belki de kalmayacaktı. ya da köyde kalmaması katil olmasını illa gerektiriyor muydu? bence hayır. ne yaşarsak yaşayalım hayatımızdaki her acı bizim sınavımızdır. verdiğimiz tepkiler bizi biz yapar.

benim takıldığım nokta daha 21 yaşını doldurmamış birinin idam edilebilmesi. hani idam cezası meşru bile olsa belli bir yaşın altına uygulanmamalıydı. tabi bu teferruat. yine kapsamlı bir tartışma konusu olabilirdi.

neticeye geleyim, kiewslovski yi izleyenler bilir zaten. hayatı olduğu gibi sahneye seren, ideali değil gerçekleri işleyen ve filmin sonunda mutlu sonla bitmeyi vaad etmeyen bir yönetmen. acı ama gerçek. değerli bir yapıt.

@poormf

8 yıl önce

7.5 / 10

Filmin ilk yarısını kaplayan taksici ile katilin buluşmasını kapsayan süreç salt tesadüfler sonucu mudur? Yoksa olaya kaderci bakışın göstergesi mi?

Yönetmen, nedenli ya da nedensiz öldürmeyi irdeledikten sonra verilen idam cezası için; Katil zevk için öldüren bir psikopat ise? Ya da öyle sandığımız halde öyle değilse? Sorularıyla cinayetin cezası olarak adalet adına, devlet eliyle öldürmenin (idam) hukuksal ve belki insani (vicdani) yönünü de sade ve gerçekçi bir biçimde sorgulatır...

İdamlığın filtresiz sigara istemesi ve bu sigaranın idamı infaz edecek cellattan çıkması hoş ve zekice bir ironiydi.

75/100

@ustilago

8 yıl önce

titrek bir el kamerasıyla çekiliyormuş gibi görünsede kameranın arkasında bir usta var, saymakla bitmeyecek detaylar var.

@gragmet

10 yıl önce

10 / 10

Filmi en iyi anlatan isimlerden birine sahip denilebilir bu film için.Sebebi de sadece yaşanan bir ölümü değil yıllardır Amerikan sinemasında bize çok ucuz bi şekilde satılan "Ölüm" kavramını çok iyi inceliyor olması.Filmler hakkında hatıralarımızı ve ölüm sahnelerini şöyle bir gözden geçirecek olursak öldürmeyi gerekli kılan,öldürülmesi gereken yahut öldürülmesinde sakınca görülmeyen önemsiz kişilerin olduğunu düşündüren bir çok sahnenin olduğunu fark edeceğiz.Kieslowski bunun yüzünden alışılmışın dışında ve iyi bir yönetmen.Aslında hayatın içinden gayet basit bi hikaye anlatıyor işlenen konu cinayette olsa.Filmde aklımızı başımızdan alacak nutuklar yok.Katil normal hayatta görebileceğimizin dışında bir insan değil.Ne tanrısal bi zekaya,ne de bi psikopatın özelliklerine sahip.Gereksiz ayrıntılardan olabildiğince uzaklaşmış.Ama bunların dışında belki de filmin en önemli dönüm noktalarının ilki iyi kurban kötü katil,kötü kurban iyi katil
... Devamı
Filmi en iyi anlatan isimlerden birine sahip denilebilir bu film için.Sebebi de sadece yaşanan bir ölümü değil yıllardır Amerikan sinemasında bize çok ucuz bi şekilde satılan "Ölüm" kavramını çok iyi inceliyor olması.Filmler hakkında hatıralarımızı ve ölüm sahnelerini şöyle bir gözden geçirecek olursak öldürmeyi gerekli kılan,öldürülmesi gereken yahut öldürülmesinde sakınca görülmeyen önemsiz kişilerin olduğunu düşündüren bir çok sahnenin olduğunu fark edeceğiz.Kieslowski bunun yüzünden alışılmışın dışında ve iyi bir yönetmen.Aslında hayatın içinden gayet basit bi hikaye anlatıyor işlenen konu cinayette olsa.Filmde aklımızı başımızdan alacak nutuklar yok.Katil normal hayatta görebileceğimizin dışında bir insan değil.Ne tanrısal bi zekaya,ne de bi psikopatın özelliklerine sahip.Gereksiz ayrıntılardan olabildiğince uzaklaşmış.Ama bunların dışında belki de filmin en önemli dönüm noktalarının ilki iyi kurban kötü katil,kötü kurban iyi katil gibi klişeler yok.Karakterler siyah ya da beyaz diye ayrılmamış.Gerçek hayattaki gibi griler.İkinci dönüm noktası ölüme genelde dışarıdan bakarız ölenin arkasından olan acıyı görürüz ölen önemsizdir acıyı kalanlar çeker.Burda ölenin yerine de koyuyoruz kendimizi,2 cinayette de ölenin durumu,psikolojisi işlenen.Anlatımı güçlü iyi ve farklı bi yorum katan bi adam Kieslowski iyi bir sanat adamı...

@ucurumdakisoz

11 yıl önce

8.5 / 10

spoiler....

beynimizde örülmüş örümcek ağlarının dışavurumu gibiydi.geçmişim ve şimdi.hepsi örülmüş bir ağ gibi kafayı ezen taşa dönüştü..kader tesadüflerden mi oluşur yoksa herşey olması gerektiği gibi mi ilerler. "kardeşim ölmeseydi belki de herşey farklı olabilirdi"...daha ne söylenebilir.belki de haklı olabilir bu konuda.

@basribabam

12 yıl önce

Kılıçla yaşayan kılıçla ölür. Yada "su testisi su yolunda kırılır"

Ne yapmak istiyor Kieslowski; okatile üzülmemizi mi? Bu filmi birlikteizleyen bizlerin(5 kişi) o manyak darağacında sallanırken kılımız kıpırdamadı.O serseri için hiç üzülmedik. Ama idam olmasın tabii. Bir de; "İnsan suçlu doğmuyorsa, onu suçlu yapan çevresi midir? Çevresiyse ceza niye sadece bir kişiye verilmektedir? Ceza verilmeli midir? Ceza çözüm müdür? Peki ne yapılmalıdır?.." diye düşünmemize vesile olmuştur. "Habil'den beri hiç bir ceza suçu önleyememiştir" lafı çok güzel olmuşama film olmuş mu?
P

@pierro_7

12 yıl önce

Bu filmin ilk 45 dakikalık bölümü gerçekten takdir-e şayan; mekan kullanımı, zaman ve renk uyumları..oluşturulan atmosfer vs.. ama o taksi şoförünü öldüren vicdansız serseri gencin mahkemeye çıkartılıp idam cezası alması ve bu sürecin "sırf seyirciye mesaj vereceğim" mantığıyla uzun tutulması olayı bnce filme çok zarar vermiş..Neden mi? Çünkü o taksi şoförünün öldürülme sahnesiyle, o gencin idam sehpasına çıkış sahnesi arasında bir tezatlık var..Olay şu; yönetmen resmen o gencin idam sahnesinde seyirciye oynuyor..yargılama yapıyor..ama o seyirciye oynama mevzusunu o taksi şoförünün öldürüldüğü sahnede uygulamıyor..burda bir ikilem var..bu düpedüz yönetmenin sırf mesaj vereceğim diye kendi içinde düştüğü bir tuzaktır..bu tuzağa birçok seyirci de düşmüştür. idam sahnesinin hemen ardından filmi avukatın gözyaşlarıyla bitiriyor yönetmen..yani şunu yapıyor hümanist kieslowski; "öldürmek günahtır..idam
... Devamı
Bu filmin ilk 45 dakikalık bölümü gerçekten takdir-e şayan; mekan kullanımı, zaman ve renk uyumları..oluşturulan atmosfer vs.. ama o taksi şoförünü öldüren vicdansız serseri gencin mahkemeye çıkartılıp idam cezası alması ve bu sürecin "sırf seyirciye mesaj vereceğim" mantığıyla uzun tutulması olayı bnce filme çok zarar vermiş..Neden mi? Çünkü o taksi şoförünün öldürülme sahnesiyle, o gencin idam sehpasına çıkış sahnesi arasında bir tezatlık var..Olay şu; yönetmen resmen o gencin idam sahnesinde seyirciye oynuyor..yargılama yapıyor..ama o seyirciye oynama mevzusunu o taksi şoförünün öldürüldüğü sahnede uygulamıyor..burda bir ikilem var..bu düpedüz yönetmenin sırf mesaj vereceğim diye kendi içinde düştüğü bir tuzaktır..bu tuzağa birçok seyirci de düşmüştür. idam sahnesinin hemen ardından filmi avukatın gözyaşlarıyla bitiriyor yönetmen..yani şunu yapıyor hümanist kieslowski; "öldürmek günahtır..idam kaldırılmalıdır..ama seyirciye bunu anlatmak için yargılama olayını uzun tuttum..bunun için üzgün değilim!"

Şimdi soruyorum kieslowski!

"taxi şoförünün öldürülme sahnesinde seyirciden birşey beklemedin ve bu katledilişi estetize ederek anlattın; ama sırf seyirciye masum gözükmek uğruna, o serseri genç için bizden duygulanmamızı bekledin, sen daha çok beklersin; sen anca hümanistleri kandırırsın..."
B

@birkafkahikayes

15 yıl önce

Öldürmeyeceksin! 10 emirden birdir. Dekalog on emri ters düz ederken bu dayatılmışlığın saçmalığını da göstermektedir. Dekalogların da en güzeli..

!--SPOILER--!!--SPOILER--!!--SPOILER--!
Jacek "öldürmeycekti" ama öldürdü ve filmin sonunda DEVLET YASA CEZA "İDAM" 10 EMİRİ KENDİ YASALARIYLA ÇİĞNEYEN BİR DEVLET..

!--SPOILER--!!--SPOILER--!!--SPOILER--!

YAŞASIN ÖLDÜRME HAKKI..
SPOILER

Öldürme Üzerine Kısa Bir Film filmine Benzer Film ekliyorsun.

Arama Sonuçları

Öldürme Üzerine Kısa Bir Film filmini Kategorize ediyorsun.

Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.

Arama Sonuçları

Öldürme Üzerine Kısa Bir Film filmine Konu ekliyorsun.

Arama Sonuçları

FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
GİRİŞ YAP
Şifremi Unuttum!

ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?

HEMEN ÜYE OLUN
Aktivasyon Mailim Gelmedi!
ŞİFREMİ UNUTTUM
AKTİVASYON MAİLİ GÖNDER
ÜYE OL