Teknoloji, kirlenme, yabancılaşma ve yalnızlık... Yani modernleşmenin bedelinin nedenler değil sonuçlar üzerinden anlatıldığı filmin özellikle son bölümünde kadın oyuncu Monica Vitti'nin oyunculuğu doruğa çıkıyor olsa da, bunu tümden güzel kadın oyuncuya mal etmeden yönetmenin hakkını teslim etmek gerek. İlgisiz gibi görünse de yalnızlığın, yabancılaşmanın tasvirinde gerilim içeren erotik bir renk de var.
Modernizme inat yıkık dökük bir barakada söylenen "bazı şeyleri konuşmaktansa yapmaktan zevk alırım" sözü peşinden gelen sisli sahne ile pekişerek kendisi için değil kendiliğindenliği, tüketiciliği mi ifade eder bilinmez...
Bir çok yönden birbirleriyle benzer özellikler gösteren halklar olması hasebiyle iletişim eksiliğini vurgulamak için bir Türk denizcinin kullanılmasının hoş bir ayrıntı olduğu filmin gösterildiği zamanlar bıldırcın yumurtası satışında artış olmuş olabilir :) 80/100
Bu film bence aynı Blow-up'ın bir tarafı gibi anlaşılmazlığı, iletişimsizliği ve ayrı dünyaları anlatıyor. Antonioni belki de sinemanın en büyük yönetmeni olabilir benim için. Filmin sonlarındaki Monica Vitti ve türk denizcinin kendi dillerindeki sohbeti filmin özeti. İletişimsizlik ve anlaşılamamak bu dünyanın hala en büyük sorunu. Kıtlıklar, savaşlar, ölümler ve ayrılıklar sadece bunun üzerine kurulu. Antonioni de bu işi anlatma konusunda en büyük usta.
Film bu tarafıyla zamanının ötesinde sadece 60'ların değil günümüzde de bir başyapıt.
..Eleştirmenlerin soruları karşısında Antonioni, sanayi toplumunun tüm NEVROZUNU üstünde duyan KIZIL ÇÖLdeki umutsuz kadın kahramanı hakkındaki görüşünü şöyle özetler:
Hiçkimse nevrotik olmaz..Nevroz, elverişli toprakta gelişir..Her zaman fiziksel bir temel vardır;
çevre bir ölçüde kendi işlevini üstlenir;
kişinin fiziksel yapısı onun etkisinde duyarlıdır..
Beni ilgilendiren nevrozun kökenleri değil, sonuçlarıdır..
@sapan
9 yıl önce
@otlu_kek
9 yıl önce
@poormf
10 yıl önce
8 / 10
Modernizme inat yıkık dökük bir barakada söylenen "bazı şeyleri konuşmaktansa yapmaktan zevk alırım" sözü peşinden gelen sisli sahne ile pekişerek kendisi için değil kendiliğindenliği, tüketiciliği mi ifade eder bilinmez...
Bir çok yönden birbirleriyle benzer özellikler gösteren halklar olması hasebiyle iletişim eksiliğini vurgulamak için bir Türk denizcinin kullanılmasının hoş bir ayrıntı olduğu filmin gösterildiği zamanlar bıldırcın yumurtası satışında artış olmuş olabilir :) 80/100
@ledddd
11 yıl önce
9.6 / 10
Film bu tarafıyla zamanının ötesinde sadece 60'ların değil günümüzde de bir başyapıt.
@budha
11 yıl önce
10 / 10
Hiçkimse nevrotik olmaz..Nevroz, elverişli toprakta gelişir..Her zaman fiziksel bir temel vardır;
çevre bir ölçüde kendi işlevini üstlenir;
kişinin fiziksel yapısı onun etkisinde duyarlıdır..
Beni ilgilendiren nevrozun kökenleri değil, sonuçlarıdır..
--
FİLMLERİMDE İŞLEVLERİNİ YETERİNCE YERİNE GETİRMEYEN MAKİNELER DEĞİL, İNSANLARDIR!
Antonioni
**
"BETON YIĞINLARI ARASINDA YAŞAYIP, BİR HİÇ İÇİN ÖLMEK BİZİM MAKUS KADERİMİZ"