11 yıl önce
Kaplumbağalar da Uçar
(2004)Turtles Can Fly a.k.a Lakposhtha parvaz mikonand
7.9
368 OYPUAN VER
5
Imdb: 8 (20.718 OY)
KONUSU
Türkiye-İran sınırında bir Kürt mülteci kampında, hiç çocuk olamamış ama büyümeye de fırsat bulamamış, dünyadaki yaşıtlarından çok farklı şartlar altında yaşayan gençlerin hikayesi.
Ünlü yönetmen Abbas Kiorastami’nin asistanı olarak tanıdığımız, Sarhoş Atlar Zamanı ile yeteneğini tüm dünyaya göster ... Devamı
Ünlü yönetmen Abbas Kiorastami’nin asistanı olarak tanıdığımız, Sarhoş Atlar Zamanı ile yeteneğini tüm dünyaya göster ... Devamı
Türkiye-İran sınırında bir Kürt mülteci kampında, hiç çocuk olamamış ama büyümeye de fırsat bulamamış, dünyadaki yaşıtlarından çok farklı şartlar altında yaşayan gençlerin hikayesi.
Ünlü yönetmen Abbas Kiorastami’nin asistanı olarak tanıdığımız, Sarhoş Atlar Zamanı ile yeteneğini tüm dünyaya gösteren Bahman Ghobadi’den yine bol ödüllü bir film. 52. San Sebastian Film Festivali’nde En İyi Film seçilen Kaplumbağalar da Uçar, En İyi Senaryo dalında Jüri Özel Ödülü’ne de layık görülmüş, Berlin Film Festivali’nden de Barış Ödülü ile dönmüştü. Ghodabi’nin filminin bir diğer özelliği de Saddam sonrası Irak’ta çekilen ilk film olması.
Ünlü yönetmen Abbas Kiorastami’nin asistanı olarak tanıdığımız, Sarhoş Atlar Zamanı ile yeteneğini tüm dünyaya gösteren Bahman Ghobadi’den yine bol ödüllü bir film. 52. San Sebastian Film Festivali’nde En İyi Film seçilen Kaplumbağalar da Uçar, En İyi Senaryo dalında Jüri Özel Ödülü’ne de layık görülmüş, Berlin Film Festivali’nden de Barış Ödülü ile dönmüştü. Ghodabi’nin filminin bir diğer özelliği de Saddam sonrası Irak’ta çekilen ilk film olması.
-
Bahman Ghobadi
Yönetmen
OYUNCULAR
Tüm Oyuncular ve Teknik Ekip
Mr. Satell...
Argin
Pashow
Hengov
Riga
Shirkooh
Ali Reza
YORUM YAZ
POPÜLER YORUMLAR
"Kaplumbağalar Da Uçar"ın anlamına dair çokça alıntılanmış öyküsü:
"Göl kenarında yaşayan bir kaplumbağa, çevresindeki kuşları sürekli izler, onlara imrenirmiş. Zaman geçtikçe kuşlarla arkadaş olmuş ve içini dökmüş, duygularını paylaşmış. Kaplumbağa, yaşadığı gölün diğer ucuna gitmek istiyormuş; ama kendisi de biliyormuş, gitmeye kalkışsa bu yolculuğun bitmeyeceğini, en azından bir ömür süreceğini. Kaplumbağa keşke ben de sizin gibi uçabilseydim demiş kuşlara. Kaplumbağanın bu dileğini yerine getirmek isteyen kuşlar "uçabilirsin" demişler kaplumbağaya. "Kaplumbağalar da uçar!" Bir dal bulan iki kuş, kaplumbağayı karşıya geçirmek için iki yanından tutmaya, kaplumbağayı ötelere uçurmaya karar vermiş. "Tek yapman gereken dalı sıkıca ısırmak" demişler kaplumbağaya. Isırmış dalı kaplumbağa ve yükseldikçe yükselmişler, uçmasına uçmuşlar ama kaplumbağa korkmuş özgürlükten. Heyecanlanınca çenesi açılıvermiş kaplumbağanın ve suya düşmüş; yani a ... Devamı
"Göl kenarında yaşayan bir kaplumbağa, çevresindeki kuşları sürekli izler, onlara imrenirmiş. Zaman geçtikçe kuşlarla arkadaş olmuş ve içini dökmüş, duygularını paylaşmış. Kaplumbağa, yaşadığı gölün diğer ucuna gitmek istiyormuş; ama kendisi de biliyormuş, gitmeye kalkışsa bu yolculuğun bitmeyeceğini, en azından bir ömür süreceğini. Kaplumbağa keşke ben de sizin gibi uçabilseydim demiş kuşlara. Kaplumbağanın bu dileğini yerine getirmek isteyen kuşlar "uçabilirsin" demişler kaplumbağaya. "Kaplumbağalar da uçar!" Bir dal bulan iki kuş, kaplumbağayı karşıya geçirmek için iki yanından tutmaya, kaplumbağayı ötelere uçurmaya karar vermiş. "Tek yapman gereken dalı sıkıca ısırmak" demişler kaplumbağaya. Isırmış dalı kaplumbağa ve yükseldikçe yükselmişler, uçmasına uçmuşlar ama kaplumbağa korkmuş özgürlükten. Heyecanlanınca çenesi açılıvermiş kaplumbağanın ve suya düşmüş; yani a ... Devamı
"Kaplumbağalar Da Uçar"ın anlamına dair çokça alıntılanmış öyküsü:
"Göl kenarında yaşayan bir kaplumbağa, çevresindeki kuşları sürekli izler, onlara imrenirmiş. Zaman geçtikçe kuşlarla arkadaş olmuş ve içini dökmüş, duygularını paylaşmış. Kaplumbağa, yaşadığı gölün diğer ucuna gitmek istiyormuş; ama kendisi de biliyormuş, gitmeye kalkışsa bu yolculuğun bitmeyeceğini, en azından bir ömür süreceğini. Kaplumbağa keşke ben de sizin gibi uçabilseydim demiş kuşlara. Kaplumbağanın bu dileğini yerine getirmek isteyen kuşlar "uçabilirsin" demişler kaplumbağaya. "Kaplumbağalar da uçar!" Bir dal bulan iki kuş, kaplumbağayı karşıya geçirmek için iki yanından tutmaya, kaplumbağayı ötelere uçurmaya karar vermiş. "Tek yapman gereken dalı sıkıca ısırmak" demişler kaplumbağaya. Isırmış dalı kaplumbağa ve yükseldikçe yükselmişler, uçmasına uçmuşlar ama kaplumbağa korkmuş özgürlükten. Heyecanlanınca çenesi açılıvermiş kaplumbağanın ve suya düşmüş; yani ait olduğu yere, kendi yavaş, ağır ve imkansız hayatına... Anlamış yüksekler için yaratılmadığını, asla kuşlar gibi olamayacağını..."
Salt gerçekçi film, öyküsünü amatör oyuncuların doğal oyunculuğu ile taçlandırmış, bir tek kehanet olayının film içindeki yeri anlaşılmaz kalmış...
Halepçede neler oldu? O çocuklar kollarını , bacaklarını, ailelerini nerede, nasıl bıraktılar?
https://www.youtube.com/watch?v=AW1e6FfbAmw
film müziği:
https://www.youtube.com/watch?v=3gj9HFSL3TM
Not: Kehanet olayı için bir arkadaşım sonu belli bir olay için yaşanan çaresizliği anlatıyor dedi. Beğendim paylaştım...
"Göl kenarında yaşayan bir kaplumbağa, çevresindeki kuşları sürekli izler, onlara imrenirmiş. Zaman geçtikçe kuşlarla arkadaş olmuş ve içini dökmüş, duygularını paylaşmış. Kaplumbağa, yaşadığı gölün diğer ucuna gitmek istiyormuş; ama kendisi de biliyormuş, gitmeye kalkışsa bu yolculuğun bitmeyeceğini, en azından bir ömür süreceğini. Kaplumbağa keşke ben de sizin gibi uçabilseydim demiş kuşlara. Kaplumbağanın bu dileğini yerine getirmek isteyen kuşlar "uçabilirsin" demişler kaplumbağaya. "Kaplumbağalar da uçar!" Bir dal bulan iki kuş, kaplumbağayı karşıya geçirmek için iki yanından tutmaya, kaplumbağayı ötelere uçurmaya karar vermiş. "Tek yapman gereken dalı sıkıca ısırmak" demişler kaplumbağaya. Isırmış dalı kaplumbağa ve yükseldikçe yükselmişler, uçmasına uçmuşlar ama kaplumbağa korkmuş özgürlükten. Heyecanlanınca çenesi açılıvermiş kaplumbağanın ve suya düşmüş; yani ait olduğu yere, kendi yavaş, ağır ve imkansız hayatına... Anlamış yüksekler için yaratılmadığını, asla kuşlar gibi olamayacağını..."
Salt gerçekçi film, öyküsünü amatör oyuncuların doğal oyunculuğu ile taçlandırmış, bir tek kehanet olayının film içindeki yeri anlaşılmaz kalmış...
Halepçede neler oldu? O çocuklar kollarını , bacaklarını, ailelerini nerede, nasıl bıraktılar?
https://www.youtube.com/watch?v=AW1e6FfbAmw
film müziği:
https://www.youtube.com/watch?v=3gj9HFSL3TM
Not: Kehanet olayı için bir arkadaşım sonu belli bir olay için yaşanan çaresizliği anlatıyor dedi. Beğendim paylaştım...
İsmimden anlaşılacağı üzre,benim için pek kıymetli olan film. Çocuklardan şaheser yaratan bir Bahman filmi (Bunu ilk yapışı değil ’Sarhoş Atlar Zamanı’). Asla yolumuzun düşmesini istemeyeceğimiz köylerdeki,televizyonu bile bir çoğunun görmediği yetenek küpü çocuklarla bir sanat eseri yaratıyor bu çok sevgili yönetmen. Filme olan beğenim yorum yaparken seçeceğim kelimeleri bulmamı engelliyor.Hani sıcacık evinizde,konforlu koltuklarınızda,karnınız tok sırtınız pek, oturur iken ’biraz zaman öldüreyim yeaa’ diye oflar puflar iken, rasgele veyahut da bilinçli olarak bu filmi açtığınızda, yaşadıkları, küçücük bedenlerine fazla olan çocukları seyrettikçe,o koltuk batar bir taraflarınıza...sizi sıkan hayatınıza bir bakıverirsiniz ’bana harbi rahat batıyor,şu hale bak’ diye vicdanınız cız eder, ’adalet bu hayatın neresinde’ diye bozulur sinirleriniz,rahatın battığı her yanınız acır, insanlığınız acır... Yani acımalıdır. Kesinlikle görülmeli,aras
... Devamı
İsmimden anlaşılacağı üzre,benim için pek kıymetli olan film. Çocuklardan şaheser yaratan bir Bahman filmi (Bunu ilk yapışı değil ’Sarhoş Atlar Zamanı’). Asla yolumuzun düşmesini istemeyeceğimiz köylerdeki,televizyonu bile bir çoğunun görmediği yetenek küpü çocuklarla bir sanat eseri yaratıyor bu çok sevgili yönetmen. Filme olan beğenim yorum yaparken seçeceğim kelimeleri bulmamı engelliyor.Hani sıcacık evinizde,konforlu koltuklarınızda,karnınız tok sırtınız pek, oturur iken ’biraz zaman öldüreyim yeaa’ diye oflar puflar iken, rasgele veyahut da bilinçli olarak bu filmi açtığınızda, yaşadıkları, küçücük bedenlerine fazla olan çocukları seyrettikçe,o koltuk batar bir taraflarınıza...sizi sıkan hayatınıza bir bakıverirsiniz ’bana harbi rahat batıyor,şu hale bak’ diye vicdanınız cız eder, ’adalet bu hayatın neresinde’ diye bozulur sinirleriniz,rahatın battığı her yanınız acır, insanlığınız acır... Yani acımalıdır. Kesinlikle görülmeli,arasıra tekrar görülmelidir bu film. herşeyi çabucak unutan hafızalarımız o hissettiklerimizi bize unutturamasın diye.
Hikayedeki uçmak isteyen kaplumbağa, filmde Agrin’di benim için. Sırtındaki kabuğuydu kabullenemediği bebeği. Uçmak, hafiflemek, ölüm oldu, uçurumdan saldı kendini; ama kanatlanamadı. Yeryüzü taşlar, mayınlarla kaplı olsa da başkasının kantlarından gelen hürriyet ne kadar sonsuzdur ki... Bazen aşamadığımız engellerdir; ama bizimdir, sürgün değildir yaşam. Uzuvlarını yitirmiş o çocuklar hepsi martı kanadına tutunamayıp düşen birer kaplumbağaydı. Kolsuz kanatsız bir ulustu aslında gördüğümüz ne yere ne göğe sığabilen... Kendisine gökyüzü vaad edilmeyenlerin öyküsü...
YENİ YORUMLAR
Tüm Yorumlar
Filme verdiğim puan ve şu an yaptığım yorum büş çorbam için gelsin. Filmi izlerken hüzünlü bir su perisine dönüşen Büşra Ş.ye sevgilerle...film 8.1/10 sen 10/10
çocuk oyuncuların hissettirdikleri , yönetmenin kullandığı imgeler ve hayatın gerçek tarafını göstermesiyle gerçekten hissedilebilen bi film.
Kelimelerle anlatılamayacak bir burukluk ve acı. Bunu sadece çocuklara yaşattığımızı düşündürmek bile toplumda ne kadar acı ve acizlik göstergesi. Böylesine güç istemek, bir çocuğun hayatını bu denli mi yakar yıkar! Mayın toplatmak bir hiç(para) uğruna nedir? Yorumlayamayacağınız, boğazınızda düğümlenecek bir film.
ve herşey ufak bir aradan sonra devam ediyor. ne kadar budalayız aşalığız ve iyiyiz, anlamıyorum bitecek olan bir hayatın sahibi ama gücü elinde bulunduran bir hayatın sahibi sahipleri bu kararları nasıl veriyorlar bu ukala zeki müthiş beynim anlamıyor.nası yaparsın böyle bir noktaya nası gelinir.kayboldum
Bu dünya hiç var olmamalıydı.. Ciddi anlamda inciten yaralayan bir filmdir. Söyleyecek çok şey var da , söylesen ne fayda .....
Bahman ghobadi'ye olan sevgimi pekistiren yorumu:
"Filmimi diktatör ve faşistlerin politikalarına kurban edilen tüm masum dünya çocuklarına ithaf etmek istiyorum."
"Filmimi diktatör ve faşistlerin politikalarına kurban edilen tüm masum dünya çocuklarına ithaf etmek istiyorum."
Düğümleniyor her şey film bitip müzik aktığında ghobadi bize son sözlerini fısıldadığında. Faşist ve diktatörlerin politikalarına kurban edilen tüm masum dünya çocuklarına adıyorum diyor ya filmi aklımıza görüntüler üşüşüyor.
Her yanda barbarlar masumlara zulmediyor acı çektiriyor. Elimizden gelen bir şey yok. sanatın gücü farkındalığımızı artırıyor. O insanların hayatına ortak oluyoruz falan diyemem zerresini anlayamayız. Sadece kenarından köşesinden bakmaya çabalıyoruz. Bu film savaşın ortasında bitkiler bile büyümezken büyüyemeyen eksilen yok olan kaybolan çocukları anlatıyor.
Her yanda barbarlar masumlara zulmediyor acı çektiriyor. Elimizden gelen bir şey yok. sanatın gücü farkındalığımızı artırıyor. O insanların hayatına ortak oluyoruz falan diyemem zerresini anlayamayız. Sadece kenarından köşesinden bakmaya çabalıyoruz. Bu film savaşın ortasında bitkiler bile büyümezken büyüyemeyen eksilen yok olan kaybolan çocukları anlatıyor.
Ağlayamayacağınız kadar ağır, göğsünüzü sıkıştıracak kadar gerçek bir hikaye. Dünya dertsizlerin tasasıyla boğuluyorken, bir yerlerde küçük çocukların hayatı buruşturulup atılıyor. Biz kuşlarsa, asla kaplumbağaların derdini anlayamayarak, sığ hayatlarımıza devam ediyoruz.
Ünlü kürt yönetmen Bahman ghobadinin savaş konusunu alan mükemmel bir film.
Kaplumbağalar da Uçar filmine Benzer Film ekliyorsun.
Kaplumbağalar da Uçar filmini Kategorize ediyorsun.
Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.
Kaplumbağalar da Uçar filmine Konu ekliyorsun.
FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
Arama sonuçları
Bu filmi izleyen 20 kişi
Kullanıcı Bulunamadı...
ÜYE OL