3 yıl önce
6.4
33 OYPUAN VER
5
Imdb: 7.2 (68.297 OY)
KONUSU
Cher’e En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ı getiren modern bir klasik.
Loretta Castorini (Cher), Brooklyn’de yaşayan, bir süre önce kocasını kaybetmiş, 37 yaşında bir kadındır. Şimdi yeniden evlenmeye karar vermiş ve Johnny Cammareri (Danny Aiello) ile nişanlanmıştır. Loretta, evlilik hazırlıkları sürerken ... Devamı
Loretta Castorini (Cher), Brooklyn’de yaşayan, bir süre önce kocasını kaybetmiş, 37 yaşında bir kadındır. Şimdi yeniden evlenmeye karar vermiş ve Johnny Cammareri (Danny Aiello) ile nişanlanmıştır. Loretta, evlilik hazırlıkları sürerken ... Devamı
Cher’e En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ı getiren modern bir klasik.
Loretta Castorini (Cher), Brooklyn’de yaşayan, bir süre önce kocasını kaybetmiş, 37 yaşında bir kadındır. Şimdi yeniden evlenmeye karar vermiş ve Johnny Cammareri (Danny Aiello) ile nişanlanmıştır. Loretta, evlilik hazırlıkları sürerken Johnny’nin erkek kardeşi Ronny (Nicolas Cage) ile tanışır ve ona aşık olur. Nikah arifesinde onu zor bir seçim beklemektedir. Ya rahat bir yaşam için Johnny ile mantık evliliği yapacak ya da aşkının peşinden gidecektir.
Loretta Castorini (Cher), Brooklyn’de yaşayan, bir süre önce kocasını kaybetmiş, 37 yaşında bir kadındır. Şimdi yeniden evlenmeye karar vermiş ve Johnny Cammareri (Danny Aiello) ile nişanlanmıştır. Loretta, evlilik hazırlıkları sürerken Johnny’nin erkek kardeşi Ronny (Nicolas Cage) ile tanışır ve ona aşık olur. Nikah arifesinde onu zor bir seçim beklemektedir. Ya rahat bir yaşam için Johnny ile mantık evliliği yapacak ya da aşkının peşinden gidecektir.
-
Norman Jewison
Yönetmen
-
John Patrick Shanley
Senarist
OYUNCULAR
Tüm Oyuncular ve Teknik Ekip
Loretta Ca...
Ronny Camm...
Cosmo Cast...
Rose Casto...
Mr. Johnny...
Rita Cappo...
Perry
Raymond Ca...
YORUM YAZ
YENİ YORUMLAR
Tüm Yorumlar
Büyük umutlarla izledim ancak Hababam Sınıfı 2020 versiyonuna 20 dk. dayanabilen ben bu filme 15 dk. dayanamadım. Cher bu performansla nasıl Oscar almış anlayamadım. Bana hitap etmedi.
Hoş bir hikaye. Yavaş ilerliyor gibi görünebilir ama sıkıcı değil. Karakterlere alışmadan hayatlarının karışması dikkatli izleme gerektiriyor. Diyaloglar gerçekten çok başarılı. Hepsi hayatın içinden herkesin kendine sorduğu sorulardan ve cevaplardan.
Küçük ayrıntılara bayıldım. Köpek gezdiren amcamızın köpekler giremez yazan yere umursamadan köpek sokması gerçekten de yaşlı olduğunu hissettiriyor. Lorettanın annesi hanımın evine yakın bir restorana gitmesine rağmen şemsiye alması onun bir anne olduğunu hissettiriyor. Ergen bir tavırla ve isyanla tanıdığımız Ronnynin biraz aşkla nasıl dinginleştiğini görmek de hayatın içinden hissettiriyor. Operada barda ve son sahnede masada Lorettanın sürekli soluna oturması, sağlam elinin Lorettaya yakın kalması da güzel ayrıntı. Barda içkinin parasını öderken çıkarttığı paranın kırışık olması da ince bir ayrıntı. Johnny abimizin havaalanı dönüşü sürekli valiz unutması da aklının başka yerde olduğu ... Devamı
Küçük ayrıntılara bayıldım. Köpek gezdiren amcamızın köpekler giremez yazan yere umursamadan köpek sokması gerçekten de yaşlı olduğunu hissettiriyor. Lorettanın annesi hanımın evine yakın bir restorana gitmesine rağmen şemsiye alması onun bir anne olduğunu hissettiriyor. Ergen bir tavırla ve isyanla tanıdığımız Ronnynin biraz aşkla nasıl dinginleştiğini görmek de hayatın içinden hissettiriyor. Operada barda ve son sahnede masada Lorettanın sürekli soluna oturması, sağlam elinin Lorettaya yakın kalması da güzel ayrıntı. Barda içkinin parasını öderken çıkarttığı paranın kırışık olması da ince bir ayrıntı. Johnny abimizin havaalanı dönüşü sürekli valiz unutması da aklının başka yerde olduğu ... Devamı
Hoş bir hikaye. Yavaş ilerliyor gibi görünebilir ama sıkıcı değil. Karakterlere alışmadan hayatlarının karışması dikkatli izleme gerektiriyor. Diyaloglar gerçekten çok başarılı. Hepsi hayatın içinden herkesin kendine sorduğu sorulardan ve cevaplardan.
Küçük ayrıntılara bayıldım. Köpek gezdiren amcamızın köpekler giremez yazan yere umursamadan köpek sokması gerçekten de yaşlı olduğunu hissettiriyor. Lorettanın annesi hanımın evine yakın bir restorana gitmesine rağmen şemsiye alması onun bir anne olduğunu hissettiriyor. Ergen bir tavırla ve isyanla tanıdığımız Ronnynin biraz aşkla nasıl dinginleştiğini görmek de hayatın içinden hissettiriyor. Operada barda ve son sahnede masada Lorettanın sürekli soluna oturması, sağlam elinin Lorettaya yakın kalması da güzel ayrıntı. Barda içkinin parasını öderken çıkarttığı paranın kırışık olması da ince bir ayrıntı. Johnny abimizin havaalanı dönüşü sürekli valiz unutması da aklının başka yerde olduğunu yansıtıyor. Böyle büyüklü küçüklü ayrıntılar da eklenince izlemesi çok keyifli oluyor.
Küçük ayrıntılara bayıldım. Köpek gezdiren amcamızın köpekler giremez yazan yere umursamadan köpek sokması gerçekten de yaşlı olduğunu hissettiriyor. Lorettanın annesi hanımın evine yakın bir restorana gitmesine rağmen şemsiye alması onun bir anne olduğunu hissettiriyor. Ergen bir tavırla ve isyanla tanıdığımız Ronnynin biraz aşkla nasıl dinginleştiğini görmek de hayatın içinden hissettiriyor. Operada barda ve son sahnede masada Lorettanın sürekli soluna oturması, sağlam elinin Lorettaya yakın kalması da güzel ayrıntı. Barda içkinin parasını öderken çıkarttığı paranın kırışık olması da ince bir ayrıntı. Johnny abimizin havaalanı dönüşü sürekli valiz unutması da aklının başka yerde olduğunu yansıtıyor. Böyle büyüklü küçüklü ayrıntılar da eklenince izlemesi çok keyifli oluyor.
dede karakteri süperdi
Replikleri dışında harika diyebileceğim bir şey bulamadım. Ne ara tanıştılar ne ara aşık oldular anlayamadım geçişler çok hızlıydı.. Genel olarak fena değildi.
--spoiler----
Anne ve babanın durumu iyi yansıtılmıştı. Replikler benim için bu filmi kurtardı diyebilirim. Pek komedi unsuru barındırmıyordu. Cher bu filmle oscar almış. Tamam performansı iyi ama oscar???
O ne biçim bir öpüşme sahnesiydi tamam gerçek olsun demiyorum ama bu kadar da yapmacık hissettirmeseydi :)
Bu arada Cage de gençken pek bi tipsizmiş arkadaş, yaşlandıkça karizma kazanan adamlardan bence o da.
---Spoiler---
--spoiler----
Anne ve babanın durumu iyi yansıtılmıştı. Replikler benim için bu filmi kurtardı diyebilirim. Pek komedi unsuru barındırmıyordu. Cher bu filmle oscar almış. Tamam performansı iyi ama oscar???
O ne biçim bir öpüşme sahnesiydi tamam gerçek olsun demiyorum ama bu kadar da yapmacık hissettirmeseydi :)
Bu arada Cage de gençken pek bi tipsizmiş arkadaş, yaşlandıkça karizma kazanan adamlardan bence o da.
---Spoiler---
Kitap gibi. Aşkla, umutla, hayatla dolu bir kitap. Çılgın, komik, romantik. Oyunculukları, mekan ve kostüm tasarımı, çekim platosu olarak seçilen New York'tan çok iyi yaralanması bir yana en çok ta La Boheme operasının adeta filmin bir oyuncusu gibi kullanılmasına bayıldım. Çok çok beğendim. Tavsiye ederim. İyi seyirler.
Nicolas Cage'i çok severim bu filmde de fena değildi. Filmin replikleri ve soundtrackleri çok güzel. Kesinlikle sıkılmazsınız fakat fazla da bir şey beklemeyin.
O mutlu Holywood sonu olmasaydı daha güzel hisler besleyebilirdim.
O mutlu Holywood sonu olmasaydı daha güzel hisler besleyebilirdim.
---Film İçeriği---
Kesinlikle baş ağrıtmayan, boğmayan bir romantik film. Yönetmenin tarzından kaynaklanıyor olsa gerek, nasıl tanımlasam bilmiyorum; gerçekten yüreğe dokunan akıllıca repliklerle bezeli sahneleri var ve bir ağırbaşlılığı var ama yine, bir de çocuksu yanı var. Avrupailikten kaynaklanıyor sanırım, nasıl Amelie'de vardı, Fransızca filmin bir unsuruydu. Bunda da İtalyanca ve İtalyan kültürü filmi leziz ve hafif yapmış.
Ve nedense, film başlarken çalan, ardından film biterken çalan "That's Amore" şarkısı, sanki filme ilham olmuş. Hele de şarkının girişi: "when the moon hits you eye like a big pizza pie" Sanki filmin ismi ve çok da kapsayıcı olmamakla birlikte birkaç sahnesinde değinilerek sembolikleştirilmiş Ay. Hatta tamamen bu şarkıdan ilham alınmış gibi geldi bana.
It must be him ise, filmin öne çıkan diğer anlamlı şarkısı. Ve yine, filmin geneline uyum sağlayan bir şarkı. Gerçekten bu şarkılar üzerine mi yazılmış bu f ... Devamı
Kesinlikle baş ağrıtmayan, boğmayan bir romantik film. Yönetmenin tarzından kaynaklanıyor olsa gerek, nasıl tanımlasam bilmiyorum; gerçekten yüreğe dokunan akıllıca repliklerle bezeli sahneleri var ve bir ağırbaşlılığı var ama yine, bir de çocuksu yanı var. Avrupailikten kaynaklanıyor sanırım, nasıl Amelie'de vardı, Fransızca filmin bir unsuruydu. Bunda da İtalyanca ve İtalyan kültürü filmi leziz ve hafif yapmış.
Ve nedense, film başlarken çalan, ardından film biterken çalan "That's Amore" şarkısı, sanki filme ilham olmuş. Hele de şarkının girişi: "when the moon hits you eye like a big pizza pie" Sanki filmin ismi ve çok da kapsayıcı olmamakla birlikte birkaç sahnesinde değinilerek sembolikleştirilmiş Ay. Hatta tamamen bu şarkıdan ilham alınmış gibi geldi bana.
It must be him ise, filmin öne çıkan diğer anlamlı şarkısı. Ve yine, filmin geneline uyum sağlayan bir şarkı. Gerçekten bu şarkılar üzerine mi yazılmış bu f ... Devamı
---Film İçeriği---
Kesinlikle baş ağrıtmayan, boğmayan bir romantik film. Yönetmenin tarzından kaynaklanıyor olsa gerek, nasıl tanımlasam bilmiyorum; gerçekten yüreğe dokunan akıllıca repliklerle bezeli sahneleri var ve bir ağırbaşlılığı var ama yine, bir de çocuksu yanı var. Avrupailikten kaynaklanıyor sanırım, nasıl Amelie'de vardı, Fransızca filmin bir unsuruydu. Bunda da İtalyanca ve İtalyan kültürü filmi leziz ve hafif yapmış.
Ve nedense, film başlarken çalan, ardından film biterken çalan "That's Amore" şarkısı, sanki filme ilham olmuş. Hele de şarkının girişi: "when the moon hits you eye like a big pizza pie" Sanki filmin ismi ve çok da kapsayıcı olmamakla birlikte birkaç sahnesinde değinilerek sembolikleştirilmiş Ay. Hatta tamamen bu şarkıdan ilham alınmış gibi geldi bana.
It must be him ise, filmin öne çıkan diğer anlamlı şarkısı. Ve yine, filmin geneline uyum sağlayan bir şarkı. Gerçekten bu şarkılar üzerine mi yazılmış bu film? Cosmo'nun bu filmde başrolden ziyade öne çıkıyor olması ilginç değil mi? Ay O'nun, şarkı O'nun... Ama ikisi de filmin diğer karakterlerine çağrışım yapıyor. Yani hikaye Cosmo üzerinden gelişiyor daha çok. Son olarak, bir güzelliği de opera sahnesiydi. La boheme isimli bir oyun üzerinden birkaç dakika opera lezzeti tattırarak, operayı sevdirmeye çalışıyor.
---Film İçeriği---
Kesinlikle baş ağrıtmayan, boğmayan bir romantik film. Yönetmenin tarzından kaynaklanıyor olsa gerek, nasıl tanımlasam bilmiyorum; gerçekten yüreğe dokunan akıllıca repliklerle bezeli sahneleri var ve bir ağırbaşlılığı var ama yine, bir de çocuksu yanı var. Avrupailikten kaynaklanıyor sanırım, nasıl Amelie'de vardı, Fransızca filmin bir unsuruydu. Bunda da İtalyanca ve İtalyan kültürü filmi leziz ve hafif yapmış.
Ve nedense, film başlarken çalan, ardından film biterken çalan "That's Amore" şarkısı, sanki filme ilham olmuş. Hele de şarkının girişi: "when the moon hits you eye like a big pizza pie" Sanki filmin ismi ve çok da kapsayıcı olmamakla birlikte birkaç sahnesinde değinilerek sembolikleştirilmiş Ay. Hatta tamamen bu şarkıdan ilham alınmış gibi geldi bana.
It must be him ise, filmin öne çıkan diğer anlamlı şarkısı. Ve yine, filmin geneline uyum sağlayan bir şarkı. Gerçekten bu şarkılar üzerine mi yazılmış bu film? Cosmo'nun bu filmde başrolden ziyade öne çıkıyor olması ilginç değil mi? Ay O'nun, şarkı O'nun... Ama ikisi de filmin diğer karakterlerine çağrışım yapıyor. Yani hikaye Cosmo üzerinden gelişiyor daha çok. Son olarak, bir güzelliği de opera sahnesiydi. La boheme isimli bir oyun üzerinden birkaç dakika opera lezzeti tattırarak, operayı sevdirmeye çalışıyor.
---Film İçeriği---
günümüz komedi romantik filmlerinden çok çok iyi, cher'in performansı harika, zaten bu film ona oscar kazandırmış, soundtrack harika
izlemenizi tavsiye ederim
izlemenizi tavsiye ederim
Ay Çarpması filmine Benzer Film ekliyorsun.
Ay Çarpması filmini Kategorize ediyorsun.
Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.
Ay Çarpması filmine Konu ekliyorsun.
FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
Arama sonuçları
Bu filmi izleyen 20 kişi
Kullanıcı Bulunamadı...
SİNEROBOT
BUGÜN NE İZLEMEK İSTERSİN?
ÜYE OL