Kalbini Dinle

August Rush... Bence de yanlış çevrilmiş film. Türkçe karşılığı, 'Ağustos Acelesi olmalıymış. Çünkü filmde her şey öyle bir aceleye getirilmiş ki, emin olun filmin süresinin en az 2 katı uzunluğunda açıklanabilir ve muhtemelen film hakkında aceleye getirilmemiş bir ürün ortaya çıkarılmış olur!

Robin Williams'ın oyunculuğuna laf edenler olmuş, bence ondan önce 'Tudors' dizisinin başrol oyuncusuna yönelmek gerekiyor. 'Yani 8. Henry'i bu adam mı canlandırmış?' dedim filmin sonunda. Yönetmen'e bu konudaki başarısından ötürü etmediğim laf kalmadı. Adamın aşık olduğu kız zaten bambaşka bir hikaye... oraya girmeyeyim, burası saygın bir ortam ve 9349394 küfür yüzünden atılmak istemem.

BUNDAN SONRAKİ KISIM SPOILER İÇERMEKTEDİR. ANCAK FİLMDE SÜRPRİZ ŞEYLER OLMADIĞINDAN, OKUMANIZDA BİR SAKINCA GÖRMÜYORUM.

1.si: Çocuğun müzik aletleri çalarkenki parmak haraketlerinin uymamasını anlayabilirim, ancak yetişkin oyuncuların canlandırdığı şarkı söyleme sahnelerinde sekans uyuşmazlıklarını anlayamam. Müzikle ilgili hiç bir filmde böyle bir saçmalık görmedim.

2.si Efendim neymiş, çocuk 'prodigy'miş, alınan örnek de Mozart! Evet Mozart'ın 9 yaşından itibaren virtüöz kabul edildiği, 4 yaşından beri de müzikle uğraştığı ve bu yaşlardan itibaren olağan üstü nota ve harmoni bilgisine erişmeye başladığı doğrudur. Ancak kusura bakmayın da, 12 yaşına kadar yetimhanede itilip kakılmış, sadece doğanın seslerine kulak vererek müzik hayal etmiş ve eline müzik aletinin 'a'sını dahi almamış birinin 1-2 ay içerisinde bırakın müzik terimlerini yalayıp yutmuş olmasını, newyork filarmoni orkestrasına kendi bestelediği bir eseri çaldırması saçmalık kelimesini yeniden tanımlamaya yeterli

3.sü: Filmi öyle bir çekmişler ki, çocuk sanki yumurtadan çıkmış.

4.sü: Hayatımda bu kadar saçma bir aşk da görmedim. Gerçekte zaten olma ihtimali yok da, Holywood standartları yeniden belirlenmiş gibi.

5.si: Küçük çocuğumuzun rol konusunda başarısız olması belki de problemlerin en önemsiziydi.

6.sı: Gitara öyle vurunca öyle ses çıkmayacağını bilmek için, ilkokul müzik derslerini kaçırmamış olmanız yeterli. Hatta ona bile gerek yok aslında.

7.si: Hayatında nota görmemiş bir çocuğun, yatağının altında uyuduğu kızın öğretmiş olduğu 6-7 tane akorumsu bilgilerle bestekara dönüşmesi 'yetenek' ya da 'mozart' referansları ile açıklanamaz.

SPOILER BİTMİŞTİR DEVAMINI OKUMANIZDA HİÇ BİR SAKINCA YOKTUR (AMA BENCE SPOILER BÖLÜMÜNE DE ŞÖYLE BİR GÖZ ATIN DERİM)

Sonuç olarak, filmde kullanılan müzikler harika, besteler orjinal, filmin giriş sahnesi beni benden aldı. Film hakkında söyleyebileceğim iyi şeyler bunlar. Bu film ancak bir dizi olabilirdi ve ancak çocuk daha küçük olsaydı, ya da konu yıllara yayılmış olsaydı beni inandırabilirdi. Bir de tabi 'teatralmiş' gibi görünen ancak tamamen fiyaskoya dönüşen sahneler olmayacak dizide.

Tebrikler! Hayatında bir tek uyurken (O da rüyasına girmediyse) müzik dinlemeyen beni, müzik dünyasından kısa süreliğine tiksindirdiniz sevgili film yapımcıları. Başarılarınızın devamını diliyorum!!!! Bu filmin objektif olarak mantıklı veya başarılı bulunma ihtimali yok, ancak bir takım duygusellerine girebilirsiniz, tabi bu seller ancak bir karınca için 'SEL' olarak tanımlanabilir.

Saygılar (Kesinlikle film yapımcılarına değil!!!!) Ben bu filmi karantinaya alırım arkadaş! Yok mu bu sitede 'Nükleer Atık, Sakın Yaklaşmayın' bölgesi? Talep ediyorum, Karantinamdaki neredeyse tüm filmleri çıkarmam gerekecek yoksa! (Ghost rider serisi ve The New World dışında hehe:)

Not: Şimdi biraz geriye dönüp eleştirmenlerin yerin dibine soktukları Bring it on filminin mükemmele yakın sekanslarını izleme ve Pitch Perfect filminin güzel ve yaratıcı müziklerini ve komik sahnelerini tekrar izleme zamanı... Bir dakika, School of Rock'a da bir göz atıp, En azından Holywood'un müzik dünyasına çok da yabancı olmadığını kendime tekrar hatırlatmam gerek.