8 yıl önce
Köprüüstü Aşıkları
(1991)The Lovers on the Bridge a.k.a Les amants du Pont-Neuf
7.5
135 OYPUAN VER
5
Imdb: 7.6 (15.404 OY)
KONUSU
Fransız Devrimi’nin 200. yıl kutlamaları için restore edilmeye başlanan Paris’in en eski köprüsü olan Pont-Neuf, sokağa düşmüş alkolik bir sirk cambazı olan genç Alex’e ev sahipliği yapmaktadır. Başarısız bir ilişkinin ardından çektiği üzüntünün giderek körleştirdiği güzel ressam Michele sokaklarda
... Devamı
Fransız Devrimi’nin 200. yıl kutlamaları için restore edilmeye başlanan Paris’in en eski köprüsü olan Pont-Neuf, sokağa düşmüş alkolik bir sirk cambazı olan genç Alex’e ev sahipliği yapmaktadır. Başarısız bir ilişkinin ardından çektiği üzüntünün giderek körleştirdiği güzel ressam Michele sokaklarda Alex’le karşılaşır.
Michele, Alex, diğer bir evsiz olan Hans ile birlikte Pont-Neuf’te umarsız bir hayata başlar. Michele’in görme duyusu giderek azalırken Alex’e olan bağı da artar. Alex de genç kıza fena halde tutulmuştur ve hastalığının tedavisi mümkün olduğu halde, bencilce de olsa kızın sokaktaki yaşamdan kopmasını istemez.
Leos Carax’a dünya çapında bir şöhret getiren Köprüüstü Aşıkları, genç auteur’ün çılgın dünya görüşünü ve şiddetli-çılgın aşk hakkında söyleyeceklerini önceki filmlerinden daha yenilir yutulur ve ortalama seyirci tarafından kolay hazmedilir bir şekilde sunmasına vesile olmuş bir film. Alex üçlemesinin son ayağı.
Michele, Alex, diğer bir evsiz olan Hans ile birlikte Pont-Neuf’te umarsız bir hayata başlar. Michele’in görme duyusu giderek azalırken Alex’e olan bağı da artar. Alex de genç kıza fena halde tutulmuştur ve hastalığının tedavisi mümkün olduğu halde, bencilce de olsa kızın sokaktaki yaşamdan kopmasını istemez.
Leos Carax’a dünya çapında bir şöhret getiren Köprüüstü Aşıkları, genç auteur’ün çılgın dünya görüşünü ve şiddetli-çılgın aşk hakkında söyleyeceklerini önceki filmlerinden daha yenilir yutulur ve ortalama seyirci tarafından kolay hazmedilir bir şekilde sunmasına vesile olmuş bir film. Alex üçlemesinin son ayağı.
-
Leos Carax
Yönetmen
OYUNCULAR
Tüm Oyuncular ve Teknik Ekip
Michèle St...
Alex
Hans
Couple in car
Couple in car
Alex's friend
Marion
Julien
YORUM YAZ
POPÜLER YORUMLAR
Havai fişeklerin patlayıp ortalığı aydınlattığı ardından müzik ve dansın olduğu sahnelerde, havai fişeklerin patlaması Alex ve Michele?in hem birbirlerine karşı olan duygularının aydınlanmasını hem de nasıl hissettiklerini daha iyi algılamamızı sağlıyor.
Alex ve Michele’in sarhoş oldukları sahnede her şeyin anormal boyutlarda görünmesi için; Michele?in gözlerindeki rahatsızlıktan dolayı görebilmek için daha büyük görüntülere ihtiyaç duyduğunu düşünebileceğimiz gibi hem sarhoşluğun hem de aşkın insanda yarattığı bakış açısı ve coşkuyu görmemizi sağladığını söyleyebiliriz.
Alex’in, Michele’in gözündeki bandajı ar
Havai fişeklerin patlayıp ortalığı aydınlattığı ardından müzik ve dansın olduğu sahnelerde, havai fişeklerin patlaması Alex ve Michele?in hem birbirlerine karşı olan duygularının aydınlanmasını hem de nasıl hissettiklerini daha iyi algılamamızı sağlıyor.
Alex ve Michele’in sarhoş oldukları sahnede her şeyin anormal boyutlarda görünmesi için; Michele?in gözlerindeki rahatsızlıktan dolayı görebilmek için daha büyük görüntülere ihtiyaç duyduğunu düşünebileceğimiz gibi hem sarhoşluğun hem de aşkın insanda yarattığı bakış açısı ve coşkuyu görmemizi sağladığını söyleyebiliriz.
Alex’in, Michele’in gözündeki bandajı araladığı sahnenin sonraki sahneye Alex’in çaldığı balığın gözleriyle bağlanması, Michele’in aralanıp görünmeyen bandajlı gözünün ölü bir balık gibi yani anlamsız ve boş baktığını düşündürüyor.
Michele’in, yine kendisi gibi köprüde yaşayan Hans ile müzeye gittiklerinde incelediği tablo Rembrandt’ın kendi kendini resmettiği bir portresidir. Gözlerini kaybetmek üzere olan Michele’in görmek için, ışığı çalışmalarında çok başarılı bir şekilde kullandığı için ismi bir ışık tekniğiyle birlikte anılan rembrandt’ı seçmiş olması ironiktir.
Çaldıkları para; Michele’de önceki yaşamına olan özlemin açığa çıkmasını sağlıyor. Bu durumu fark eden Alex’in onu kaybetmekten korktuğunu görüyoruz.
Radyonun renginin kırmızı olması; Alex, Michele’in arandığından haberi olmasın diye radyoyu bozuyor ama radyo aralarındaki duygunun yoğunlaştığı ve sarıldıkları bir sahnede tekrar çalışmaya başlıyor. Burada radyonun kırmızı rengi aşkı ifade ediyor.
Michele’in eski sevgilisini vurduğunu gördükten sonra silahın havai fişek gösterisi sırasında 14 defa ateşlendiğini duyuyoruz. Ve Alex tutuklandığında ya da sonrasında Michele’in sevgilisinin öldüğüne dair bir sorgulama haber ya da olay geçmiyor. Michele’in aslında bunu rüyasında gördüğünü anlıyoruz. Bununla ilgili bir repliği de vardı Michele’in, ’uyandığımızda rüyamızda gördüklerimize sarılabilsek’gibi bir şeydi.
Alex’in kendi elini vurması sonrasında mahkemede hakimin elleri ile kendi ellerinin ardı sıra göründüğü sahneler adalet ve cezalandırma ile ilgili bir göstergeydi.
Alex’in hapisten çıkmasının hemen öncesinde çan görünmesi ve çalması çıkıyor olmasının müjdeleyicisi ya da habercisiydi diyebiliriz.
Yine Alex’in afişleri dağıtan adamın yanmasına yol açmadan hemen önce şimşek çaktığını görüyoruz ki bu da kötü bir şeyin olacağının habercisi gibiydi.
Çekimlerde hemen hemen her plandan çekimler yapılmış ama özellikle hikayeyi takip ederken ana karakterlerin yanlarındaymış gibi hissediyoruz. Farklı olarak ise yönetmenin oyuncuları arkadan, enseden hatta ensesini çektiğini görüyoruz.
Birini seviyorsan, yarın ona şöyle de:
? Gökyüzü bembeyaz.?
Eğer o bensem, şöyle cevap veririm:
? Ama bulutlar kapkara.?
Böylece birbirimizi sevdiğimizi anlarız.
Les Amants Du Pont-neuf, 1991
? Gökyüzü bembeyaz.?
Eğer o bensem, şöyle cevap veririm:
? Ama bulutlar kapkara.?
Böylece birbirimizi sevdiğimizi anlarız.
Les Amants Du Pont-neuf, 1991
Juliette Binoche ve Denis Lavant aynı filmde olsun çamurdan olsun. herşeyi ile süper bir film.
YENİ YORUMLAR
Tüm Yorumlar
Zor hayat demeye dilim dönmüyor ,bunu demek bu filmin nesine ,bu söz bu filmin yanında bir hiç. Sahnelerin ve oyunculukların bukadar çarpıcı ve bütün gerçeklikleri çıplak bir şekilde aktarması da yer yer ürkütücü.
Hayatın kuralı var mı ki? Kalbimize sınır koymak hiç bir zaman işe yaramadı. Kalp bütün duvarları yıkar ,toplumu dinlemez. Delicesine aşık olmak insanı yok eder, cam gibi kırılgan parçalardan yeniden inşaa edilmiş benlik bir daha kırılmaya çok yakındır. “O” insan hayatın olur ve bazen bu yolu sen seçmemişsindir. Bazı insanların rolü istediğimizden daha fazla olur. Hayat - o olur. Kurtulamıyor insan, örümcek ağı gibi ,kopmaya çalıştıkça seni içine çeker. Geçmişe doğru kapatamadığımız kapılar, belki de unutmak istemediğimiz anılar. Hikayenin sonu önemli midir ki böyle bir giriş gördükten sonra.
“Sadece Julien’i sevmiş. İlk ve sonsuz aşk.”
gerçekten oyunculukların harika olduğu bir film. Bazen görüntülerin gerçek hayattan kesitler mi yoksa oyunculuk mu olduğunu anlayamadım. Ayrıca Fransız ihtilali kutlamaları kısımları da gerçek, yani o sırada gerçekten de o kutlamalar yapılırken çekimler varmış. Yani film baya gerçekle filmi harmanlamış. Lakin filimin beğendiğim tek yönü de bu. Seneryo özgündü ama izletmiyordu kendini. Fransızca'ma destek olsun diye katlandım. Yoksa yarıda bırakırdım.
boyle spesifik bir mesele uzerinde duruyorken ’herkese’ hitap edebilmek basari ya da ustalik degil, olsa olsa isguzarliktir. Boy Meets Girl’den buralara iki filmde gelebilmek de basari; orasi ayri. buna da kasarlanmak mi denir yoksa populizmin/sistemin kacinilmaz girdabi mi bilemem ama cigir acmis abimiz. onu idol alanlar simdi on saflarda. -yani- imamin hemen arkasinda.
cilgin dunya gorusuymus :) cilgin olmayan dunya gorusu var da biz rastlamadik demek ki.
"and I don’t believe,they make folks like they used to. everyone’s so easy to replace" babe.
cilgin dunya gorusuymus :) cilgin olmayan dunya gorusu var da biz rastlamadik demek ki.
"and I don’t believe,they make folks like they used to. everyone’s so easy to replace" babe.
Aşka olan şahitliğimiz bir kavanozdaki turşuların fermante oluşu gibiydi. Burada ise dışarıda bırakılmış gerçek bir çürümeye şahitlik ettik. Aşkı, meyvenin üstündeki üstündeki tüm çürüklerler kadar canlı hissettiren, kavanozdan çıkartan bir şeyler.
Benim için herşeyi büyük ölçülerde yapman gerekiyor. Küçük gülümsersen göremem, kocaman gülmen gerek.
Kısmen başarılı, kısmen başarısız diyebilirim. Bir yanda sokak hayatı yaşayan, zaman zaman kullandığı hap veya içkiler ile kendinden geçip yollarda sızıp kalan (hatta kendine araba çarpsa umurunda olmayan) sokak cambazı Alex, diğer yanda eskiden ressam olan fakat erkek arkadaşı ile yaşadığı olaylar zincirinde sokaklara düşmüş olan Michele.
Bu iki karakter artık kullanıma kapatılmış olan ve böyle ayyaşların kaldığı bir köprüde karşılaşırlar. Alex'in duygusal yoğunluğu ve ısrarı ile zamanla birliktelik yaşamaya başlarlar. Bir de bu duruma amaçsızca karşı çıkan huysuz ihtiyar Hans vardır.
Filmdeki bu sahneler durağan bir şekilde ilerlemektedir. Zaman zaman bunaldım diyebilirim. Kadının oyunculuğu çok doğal ve başarılı. Öte yandan duygusal yoğunlukların anlatıldığı müzikli/sanatsal sahneleri de bir o kadar başarılı buldum. Film genel olarak anlatmak istediklerini çeşitli obje ve hareketlere saklayarak anlatmaya çalışmış. Herkese hitap e ... Devamı
Bu iki karakter artık kullanıma kapatılmış olan ve böyle ayyaşların kaldığı bir köprüde karşılaşırlar. Alex'in duygusal yoğunluğu ve ısrarı ile zamanla birliktelik yaşamaya başlarlar. Bir de bu duruma amaçsızca karşı çıkan huysuz ihtiyar Hans vardır.
Filmdeki bu sahneler durağan bir şekilde ilerlemektedir. Zaman zaman bunaldım diyebilirim. Kadının oyunculuğu çok doğal ve başarılı. Öte yandan duygusal yoğunlukların anlatıldığı müzikli/sanatsal sahneleri de bir o kadar başarılı buldum. Film genel olarak anlatmak istediklerini çeşitli obje ve hareketlere saklayarak anlatmaya çalışmış. Herkese hitap e ... Devamı
Kısmen başarılı, kısmen başarısız diyebilirim. Bir yanda sokak hayatı yaşayan, zaman zaman kullandığı hap veya içkiler ile kendinden geçip yollarda sızıp kalan (hatta kendine araba çarpsa umurunda olmayan) sokak cambazı Alex, diğer yanda eskiden ressam olan fakat erkek arkadaşı ile yaşadığı olaylar zincirinde sokaklara düşmüş olan Michele.
Bu iki karakter artık kullanıma kapatılmış olan ve böyle ayyaşların kaldığı bir köprüde karşılaşırlar. Alex'in duygusal yoğunluğu ve ısrarı ile zamanla birliktelik yaşamaya başlarlar. Bir de bu duruma amaçsızca karşı çıkan huysuz ihtiyar Hans vardır.
Filmdeki bu sahneler durağan bir şekilde ilerlemektedir. Zaman zaman bunaldım diyebilirim. Kadının oyunculuğu çok doğal ve başarılı. Öte yandan duygusal yoğunlukların anlatıldığı müzikli/sanatsal sahneleri de bir o kadar başarılı buldum. Film genel olarak anlatmak istediklerini çeşitli obje ve hareketlere saklayarak anlatmaya çalışmış. Herkese hitap etmeyebilir.
Ayrıca arada duyduğum şu arabik ezgileri sanki Berberin Karısı filminde de duymuştum. Fransız yönetmenlerin bu dönemde bu ezgilere karşı bir meyli var gibi.
Bu iki karakter artık kullanıma kapatılmış olan ve böyle ayyaşların kaldığı bir köprüde karşılaşırlar. Alex'in duygusal yoğunluğu ve ısrarı ile zamanla birliktelik yaşamaya başlarlar. Bir de bu duruma amaçsızca karşı çıkan huysuz ihtiyar Hans vardır.
Filmdeki bu sahneler durağan bir şekilde ilerlemektedir. Zaman zaman bunaldım diyebilirim. Kadının oyunculuğu çok doğal ve başarılı. Öte yandan duygusal yoğunlukların anlatıldığı müzikli/sanatsal sahneleri de bir o kadar başarılı buldum. Film genel olarak anlatmak istediklerini çeşitli obje ve hareketlere saklayarak anlatmaya çalışmış. Herkese hitap etmeyebilir.
Ayrıca arada duyduğum şu arabik ezgileri sanki Berberin Karısı filminde de duymuştum. Fransız yönetmenlerin bu dönemde bu ezgilere karşı bir meyli var gibi.
''Kimse öğretemez bana unutmayı''
iki adam bir barda çok sarhoş olup , mutlu olmak için yeterince sevişip sevişmediklerini merak etmişler... ve ilki demişki...''ben iki haftada bir yapıyorum''... ikincisi de'' ben ayda bir kere'' demiş.bu onlara pek fazla gelmemiş. ama barda üçüncü bir adam daha varmış. o yapayanlızmış. yüzünde ağzı kulaklarına varacak kadar büyük bir gülümseme varmış.adamlar, nedeno kadar mutlu olduğunu merak etmişler.Vee biraz da utanarak , ne sıklıkla seks yaptığını sormuşlar. Adam , gülümseyerek demiş ki , dostlarım... ''ben üç haftada bir sevişirim. hayır, hayır , üç yılda bir!''. ''Ne ? üç yılda birmi?'' . ''öyleyse neden bu kadar mutlusunuz bayım?''. üçüncü adam da demiş ki ... '' çünkü bu gece , o gece'' , çünkü bu gece o gece :D. Michele'den mükemmel anlatım.
Beni içine alamadı.Filmin havasına kendimi katamadım. Bir daha izler miyim diye düşünüyorum,muhtemelen hayır.Ama izlememiş ve izleyecek olanlara fena sayılmayacak bir film olduğunu söyleyebilirim. (6.8/10)
Sonlara doğru Michele'in anlattığı fıkra görülmeye değer, kaçırılmaması gereken bir film...
Köprüüstü Aşıkları filmine Benzer Film ekliyorsun.
Köprüüstü Aşıkları filmini Kategorize ediyorsun.
Bu filmi aşağıdaki seçenekleri işaretleyerek kategorize edebilirsin.
Köprüüstü Aşıkları filmine Konu ekliyorsun.
FİLM İLE İLGİLİ İSTATİSTİKLER
Arama sonuçları
Bu filmi izleyen 20 kişi
Kullanıcı Bulunamadı...
ÜYE OL