Dasein.
Favorite films
Recent activity
AllRecent reviews
More-
Close-Up 1990
Yönetmenin işi hayat görüşünü yansıtmak mı dersiniz? Oysaki Abbas Kıarostami hayatı olduğu gibi yansıtır. Bu filmin gücü - sadelik. Büyük şehirden sonra köyde geçirilen ilk gün gibi. Sessiz ve sakin. Koşuşturmacasız ,acelesiz. Herkes kendi halinde. Tek tek incelemek istiyor insan ,o ağaçları, ağaçlardaki yaprakları ,renkli çiçekleri ve hayat da bir çiçek gibi açılmaya ,güzel gelmeye başlıyor.
Farklı kültürlere kapı açıyor bize Abbas, eksileriyle, artılarıyla. İran sinemasına özel o gerçek sıcaklıkla ve samimiyetle ,ruhumuzu okşayan bir film. Bu hayattan bir kaç… -
The Lovers on the Bridge 1991
Zor hayat demeye dilim dönmüyor ,bunu demek bu filmin nesine ,bu söz bu filmin yanında bir hiç. Sahnelerin ve oyunculukların bukadar çarpıcı ve bütün gerçeklikleri çıplak bir şekilde aktarması da yer yer ürkütücü.
Hayatın kuralı var mı ki? Kalbimize sınır koymak hiç bir zaman işe yaramadı. Kalp bütün duvarları yıkar ,toplumu dinlemez. Delicesine aşık olmak insanı yok eder, cam gibi kırılgan parçalardan yeniden inşaa edilmiş benlik bir daha kırılmaya çok yakındır. “O” insan hayatın olur ve bazen bu yolu sen…
Popular reviews
More-
The Return 2003
Derinden etkileyen ve zor atmosfere sahip nadir filmlerden. Kültürü olduğu gibi realistik bir şekilde yansıttığı için de yönetmene karşı saygım arttı.
Müzik kullanımı olsun ,replikler olsun hepsi uyumlu ve akışı bozan unsur yok. Çekimlere ise ayrıca bi değinmek isterim ,atmosferi en çok oluşturan şeylerdi buradaki çekimler ve kadrolar. Yağmurun hissettirdiği zorluk ve ağırlık hissiyatı, rüzgarın ve mavi tonların kattığı kasvetli ortam.
Ayrıca aile konusu ve travmaların gösterilmesi hem de bu olayların çocuklar üzerinde gösterilmesi çok derinlerde saklanmış yaralara bir daha… -
Night Journey 1987
Giderek artan boşluk ,çabaların boş ve gri olduğunu hissettiren ,ruhun ıssız sokaklarında gezdiren ,eski duvarların soğukluğuna dokunduran bir film. Kemiklere kadar inen çaresizlik ve çıkmazlık hissi. Basit düşüncelerin ve mesajların ötesinde bizi kendimizle baş başa bırakan ,bizi kendimizle tanıştıran ,müziklerle anıların ve hayatın derinliğini yaşatan ve gerçeklerle yüzleşmemizi isteyen yönetmen-Ömer Kavur. Film boyunca peşimi bırakmayan nostalji ve filme karşı olan yakınlık hissi bir yandan bunalımdan çıkarıyormuş gibi umut verip en derin yerlerden parçalıyor. Bitmeyen bir beklenti ancak boşluk beklentisine dönüşüyor. Toplumdan uzak, toplumun isteklerinden uzak “İnsanların arasında da yalnızlık duyulur.”.
“Bu gece çok sessiz,
İnsan aradan uzun süre geçse de etkilendiği şeyleri unutmaz.”